İnanılacak gibi değil fakat şişman kişilerin çoğu kilolarının çok
fazla olmasına rağmen kendilerini çok rahat ve güzel bulmaktadırlar.
iddia edildiğine göre şişman kişilerin sadece % 15 i devamla artan yağ
tabakalarını kendilerine problem edinip doktora gitmeyi düşünürlermiş,
hakikatte de vücut yağlanmasının sadece ender hallerde bir hastalık
neticesi olduğu bir hakikattir.
Mesela böbreklerin fonksiyonundaki bir eksiklik veya tiroit
bezlerinin tam çalışmaması bu hale neden olabilirler. Bu durumda ise
sıhhatli bir metabolizma için vücudun gerek duyduğu önemli hormonların
eksikliği ortaya çıkar.
Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki, fazla kiloya sahip kişilerden
sadece pek azı fazla kilolarına sebep olarak hormon düzensizliğini
gösterebilirler. Bazı kişilerin ömür boyunca şişman ve bazı talihli
kişilerin ise hiç bir gayret göstermeden normal kilolarını muhafaza
etmeleri çeşitli ve mühim sebeplere dayanmaktadır.
Beslenme uzmanları, dahiliyeciler ve psikologlar vücutta olagelen ne
gibi işlevlerin yağ birikimlerine sebep olduğunu tahmin edebilirler.
Normal vücut ağırlığının % 15 veya 20 fazlasına sahip olanlarda
normal kilolu kişiler gibi uzun bir ömür sürebilirler. fakat, Amerika’da
Framingham araştırması olarak isimlendirilen çalışmadan elde edilen
neticelere göre bu kişilerin çok sıhhatli olmaları, şişmanlık halinde
görülen hastalıklara müptela olmamaları gerekmektedir. Mesela yüksek
tansiyon, şeker hastalığı ve kandaki yağ miktarının yüksekliği gibi.
Bu bulgulara rağmen doktorların tavsiyelerini şöyle özetleyebiliriz.
Vücut yapısına göre normal sayılabilecek kilonun % 15 veya 20 sinin
üstündeki herkes doktora başvurmalıdır.
Bu durumda en doğru yol ise doktor tavsiyesi ile fazla kilolarını
atarak, kalbi ve, metabolizmayı rahata kavuşturmaktır.
Bazı zayıflama kürleri sadece tesirsiz olmakla kalmayıp, aynı zamanda
tehlikeli de olabilirler. bu durum bilhassa umumiyetle kullanılan bir
zayıflama metodu için geçerli sayılabilir. SYY metodu (sadece yarısını
ye) gerçi büyük miktarlarda kalori almayı önleyebilir. Fakat kişiyi tek
yönlü beslenmeye itmesi bakımından tehlikeli olabilir.
Her şeyden önce bilhassa genç kişiler bir iki kilo eksiği veya
fazlası ile normal kilolarını muhafaza etmeye dikkat etmeyi
öğrenmelidirler. Buna karşın daha yaşlıca kişiler sıhhatlerinden
şikâyetçi değiller ve de yuvarlakça görünümlerinden şikâyetçi değil
iseler, sevdikleri yemekleri yemeden kendilerini mahrum etmeyebilirler.
tabi ki bu davranış o kişilere fazla kilolar getirmiyorsa!
İdeal vücut ölçülerine sahip olmak için yapılan açlık kürleri ise hiç
bir doktor tarafından akıllıca bir davranış olarak değerlendirilemez.
Tartılmak için teraziye çıktığınızda şayet ibreyi korku ile
izliyorsanız bazı şişman kişilerin söylediklerini hatırlamak icap eder,
kilosu fazla olan herkes şişman değildir der bazı kişiler ve bu
sözlerde bir hakikat payı da vardır aslında! Kişinin kemik yapısının
vücut ağırlığı ölçümünde önemli bir rol oynadığı kanısı ise pek doğru
değildir. Kişinin şişmanlığı, vücudun yuvarlaklıkları ve hissedilebilen
yağ tabakaları ile kolayca tespit edilebilir. Arzu ettikleri kilonun
üzerinde olan kişilerin ise ille de vücutlarını bazı yerlerinde yağ
tabakaları olması icap etmez! Hiç bir şişman kişi yoktur ki yakınları
ona, artık az yemeğe gayret etmesini, şayet az yiyecek olursa
kilolarının azalacağını söylememiş olsunlar. Halbuki yuvarlacık
görünümlerine rağmen pek çok kişi beslenme tarzlarındaki tek yönlülükten
dolayı yetersiz gıda almaktadırlar.
Şöyle ki;
Bu kişiler sırf midelerini doldurmak için, besin değeri ve
değişikliğine dikkat etmeden alıştıkları tek beslenme şeklini
sürdürürler. Bu durumda vücut için hayati önemi olan (b vitamini,
protein) gibi mühim besin maddelerinin yokluğu ortaya çıkar.
Bu gıdalara örnek göster icap ederse, mesela, kızarmış patates,
sandviç, pasta, kek veya çikolata ve dondurmayı sayabiliriz.
Bazı şişman kişiler sırf sevdikleri bu gibi maddeleri yiyebilmek için
normal öğünlerden vazgeçebilirler.
Bunu yaparken de samimi olarak, artık doğru dürüst yemek yemekten
vazgeçtiklerini ve böylelikle kilo vereceklerini zannederler. (bu arada
canları istedikçe ve istediği kadar boş kaloriyi gövdeye indirirler) bu
tür beslenmeye devam ettikleri sürece ne doğru dürüst karınları
doyacak, ne de zayıflayabileceklerdir.
Bazı hanımlar, sabahları biraz kepek ekmeği ile yağsız peynir,
öğlenleri meyve, akşamları salamla ekmek ve salata yedikleri halde bir
gram dahi veremezler.
Bunun sebebi, yakacak besin maddesi olmadığı için metabolizma yavaş
çalışmaya başlamıştır.
Zayıflamaya da yardımcı olamayacak kronik bir az beslenmeye
itebilecek bu gibi açlık kürleri yerine bayanlara 1200 kalori karışık
besin kürünü tavsiye ederiz. Böyle bir metot tatbik ettiğiniz takdirde
hem tek yönlü ve yetersiz beslenmeden korunmuş olursunuz, hem de yeniden
yemek yemenin zevkine varırsınız.
Ayrıca metabolizmanız yeniden doğru dürüst çalışmaya başlar, çalışan
bir metabolizmanın gereği olan hareketlerinize yeniden bir canlılık
gelecektir. Vücut hareketlerinizin bu canlılığı devam ettiği sürece de
inatçı kilolardan teker teker kurtulmanız mümkün olabilecektir.
Hastane.com