Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Osmanlı Ordusu'nun Bitiremediği Bir Tencere Pilav Ptsi Ağus. 09, 2010 1:25 pm | |
| Osmanlı Ordusu'nun Bitiremediği Bir Tencere Pilav
Yavuz Sultan Selîm Han Mısır seferine giderken yolu Konya’nın Çumra ilçesindeki Dedemoğlu köyünden geçer. Sultan ordusunun önünde yol almaktadır. ihtiyar bir köylü görüntüsündeki Dede Molla’yı tarlasını sürerken görür ve yaklaşıp selâm verir. Dede Molla gelenin kim olduğunu farketmemiş gibi bir tavırla selâmını alır ve işiyle meşgul olmaya devam eder. Atının üzerinde onu seyredenSultan;
"Baba duydun mu? Pâdişâh sefere çıkmış. Mısır'a gidiyormuş" der.
Dede Molla:
"Mevlâ yolunu açık eylesin. İnşâallah hayırlı olur. Emeline nâil ve muzaffer olarak döner." dedikten sonra işine devam eder.
Sultan onun bu olgun hâline ve teslimiyetine bakıp dünyâya gönül bağlamayan tevekkül sâhibi bir zât olduğunu anlar. Sultan nasıl karşılık vereceğini merak ederek tekrar;
"Dede uzak yerden geliyorum. Karnım aç yiyeceğin var mı? der.
Bunun üzerine Dede Molla biraz ilerde iki taşın üzerine yerleştirilmiş tencerede pişmekte olan aşı işâret ederek:
" İşte orada pilav pişmek üzere karnın doyuncaya kadar ye!"der.
Pâdişâh;
"İyi ama ardımdaki ordu da aş ister." deyince;
Dede Molla:
"İşte tencere orada indir sen de ye askerlerin de yesin. Hepinize yeter inşâallah!" diye söyler. Sonra tarlasını sürmeye devâm eder.
Biraz sonra ordu yaklaşınca Yavuz Sultan Selim vezirlerine mola vermelerini emreder. Mola veren askerler grup grup Dede Molla’nın pilavından yemek için sofraya oturur. Başta sultan vezirler ve bütün ordu bu pilavdan yer fakat pilav hiç eksilmez. Bu ihtiyar zâtın erenlerden olduğunu anlayan Sultan onun kerâmetiyle pilavın bitmediğini görerek hürmetle elini öpüp duâsını alır ve ordusuna ilerle emrini verir. Osmanlı ordusu Mısır seferinde zafer kazanıp İstanbul'a dönerken Yavuz Sultan Selim yine Dede Molla’nın yanına uğrar. Bir arzusu olup olmadığını sorar.
Dede Molla yavaş bir sesle; "Mendilimi isterim" der.
Sultan önce bir şey anlayamaz. Fakat biraz sonra savaş sırasında kolundan hafif yaralandığını ve o sırada yanında savaşan ihtiyar bir askerin koynundan mendilini çıkararak yarasını sardığını hatırlar ve
o ihtiyar askerin de Allah’ın Veli kullarından Dede Molla olduğunu anlayarak Dede Molla’ya ve bulunduğu yöreye büyük ihsanlarda bulunur. | |
|