TBMM Genel Kurulunda, tam gün yasa tasarısının görüşülmesine 1. bölüm üzerinde devam ediliyor.
CHP
Samsun Milletvekili Haluk Koç, Hükümetin, sağlık konusunda halka
vadettiklerini yerine getiremediğini öne sürdü. Koç, vatandaşa katılım
payı, muayene farkı gibi ek yükümlülükler getirildiğini belirterek,
özel hastanelere gidenlerin yüksek miktarda para harcamak zorunda
kaldığını savundu.
Sektörün ucuz bir rekabet alanı haline getirildiğini öne süren Koç, ''Halkın sağlığı vahşi kapitalizme emanet ediliyor'' dedi.
Haluk
Koç, sosyal adaleti ancak sosyal devletin sağlayabileceğini ifade
ederek, küreselleşme baskısına sığınarak halkın sağlık alma hizmetinin
kesilmemesi gerektiğine işaret etti.
Sağlık
çalışanlarının özlük hakları konusuna da değinen Koç, bu sektörde
hizmet sunanların da memnuniyetinin sağlanması gerektiğini sözlerine
ekledi.
-''VAHŞİ KAPİTALİZMDEN BAHSEDEMEYİZ''-
Türkiye
İstatistik Kurumunun, 2003'ten itibaren yıllık düzenli olarak yaptığı
anketler ve araştırmalar olduğunu belirten Akdağ, 2003'te ilaç ve
tedavi masraflarını kendi karşılayanların oranı yüzde 32,1 iken; bu
oranın 2004'te yüzde 28,2, 2005'te yüzde 26,1, 2006'da yüzde 19,
2007'de yüzde 16,5 ve 2008'de 14,9'a düştüğünü söyledi.
Akdağ,
cepten harcama oranının toplam sağlık harcamaları içindeki payının
yüzde 32'den yüzde 15'e gerilediğini ifade ederek, ''Gerçekler bu
olunca vahşi kapitalizmden falan bahsedemeyiz'' diye konuştu.
Türkiye'de
bu meseleye ideolojik yaklaşanlar olduğunu ifade eden Recep Akdağ,
''Vatandaşın memnuniyetini, -bu yüce meclisi tenzih ederek söylüyorum-
hazmedemeyenler var'' dedi.
Bakan
Akdağ, aile hekimliği ile ilgili bir eğitim toplantısında, bu meseleye
karşı çıkan bir meslek örgütü temsilcisinin yanındakine, ''Kardeşim bu
iş kötüye gidiyor, bunlar bu işi başaracaklar'' dediğini ifade ederek,
''Bu zihniyete, ideolojiden başka ne diyebilirsiniz'' diye konuştu.
Akdağ, vatandaşın hizmet almasından hiç kimsenin rahatsız olmaması
gerektiğini söyledi.
Akdağ, OECD'nin,
Türkiye sağlık sistemini inceleyerek yazdığı bir rapora göre, 2003'te,
aşırı sağlık harcaması yaptığı için fakirleşen hanelerin oranı binde 15
iken; bu oranın 2005'te binde 8'e düştüğünü, şimdi de binde 3'lerin
altında çıkacağını düşündüğünü ifade etti.
Sağlık
harcamalarında vatandaştan alınan katkı payına da değinen Akdağ,
''Katkı payı, bir devlet hastanesinden reçete almışsanız 8 lira
ödemektir, almamışsanız 5 lira ödemektir. Vatandaşın katkısı bundan
ibarettir. Vatandaş, kemik iliği nakli dahil, bütün sağlık hizmetlerini
ücretsiz almaktadır. Dolayısıyla 8 liralık katkı payından yola çıkarak,
'Türkiye'de sağlık hizmetlerinde vatandaştan para alınıyormuş' gibi
konuşmak, gerçekten büyük bir haksızlık olur'' diye konuştu.