hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 İşte kanser yapan maddeler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
İşte kanser yapan maddeler 2duy3hj

İşte kanser yapan maddeler Empty
MesajKonu: İşte kanser yapan maddeler   İşte kanser yapan maddeler EmptySalı Ara. 01, 2009 9:47 pm

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar kimine göre insan sağlığını tehdit
ediyor ve sadece bazı ülkelerin çıkarlarına hizmet ediyor kimine göre
ise söylendiği gibi sağlığa zarar vermiyor. Peki nedir bu GDO dedikleri?


Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar yani GDO’lu ürünler, doğal yollarla
asla oluşmayacak bitkisel ya da hayvansal mutasyonlara genetiği
değiştirilmiş organizmalardır yani labaratuar ortamında değiştirilen
ürünlerdir. Fakat bu ürünlerin insan sağlığına birçok zararı olduğu da
bilinmektedir. Örneğin marketten aldığınız gofretin içinde ya da
evinizde kullandığınız mısır özü yağında bu ürünlerden olduğunu biliyor
musunuz?


İnsanlar üzerindeki yan etkiler bilinmiyor






İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Kenan Demirkol bu ürünlerin insan sağlığı üzerinde oldukça büyük
zararları olduğunu altını çizerek belirtiyor ve uyarıyor; “Kesinlikle
hazır gıda maddesi tüketmeyin. Çünkü bu hazır gıda maddeleri içinde GDO
bulunmaktadır.”



Alerji yapabiliyor

İnsan sağlığı üzerindeki etkilerine gelince Prof. Dr. Kenan Demirkol,
“Bugüne kadar kanıtlanmış olan sağlık sorunlarından biri hızlı yanıt
verdiği için alerjilerdir. Normal soya fasulyesine alerjisi olmayan bir
insanda rahatlıkla genetiği değişmiş soyaya karşı alerji
görülebilmektedir. Diğer taraftan üretim tekniği nedeniyle genetiği
değiştirilmiş bu ürünlere, bu tohumlara antibiyotik direnç geni de
yerleştirilir. Dolayısıyla biz bu bitkileri yediğimizde antibiyotiğe
direnç oluşacak ve bazı enfeksiyon hastalıklarını tedavi etmek için
elimizde antibiyotik kalmayacak. Bu insan üzerinde bulunan etkilerdir.
Fakat yan etki 1 ayda ya da 1 yılda çıkmak zorunda değil. 10 yılda da
ortaya çıkabilir, gelecek nesillerde de ortaya çıkabilir. Ne yazık ki
bu tohumların geç etkileri ve gelecek nesillere etkileri hiçbir şekilde
araştırılmadan piyasaya sürülmüştür. Bu nedenle çok büyük risk
potansiyeli

Prof. Dr. Kenan Demirkol

taşır” diyor.

Prof. Dr. Kenan Demirkol


GDO’lu ürünler kansere davetiye çıkarıyor

Fareler üzerinde deneylerin yapıldığını söyleyen Prof. Dr. Kenan
Demirkol, “Biz de10 yıl, 50 yıl hatta 60 yıl sonra ne olacağını
şimdiden kestiremediğimiz için hayvan deneyleri yaparız. Hayvanın çok
daha kısa süre yaşaması, daha çabuk çoğalması örneğin bir fare bir
buçuk yıl içinde üç nesil yetişmektedir. Hayvan deneyi yaparak ve
bunları üç dört nesil takip ederek gelecekte insanda da ne tür etkiler
görülebileceğini kestirebilmekteyiz. Yapılan hayvan deneylerinde
genetiği değiştirilmiş organizmalarla, bitkilerle beslenen farelerde
böbrek yetmezliği, karaciğer yetersizliği, ölü doğum sayısında artma,
düşük tartılı doğumlar, en geç üçüncü nesilden itibaren kısırlığın
ortaya çıktığını gördük. Ayrıca genetiği değiştirilmiş olan bir virüs
dna’sı da vardır. Bu genellikle karnabahar mozaik virüsüdür. Bilimsel
çalışmalar bu virüsün bağışıklık sistemini baskılayarak kanserlerin
oluşumunu kolaylaştırdığını göstermektedir. Bu nedenle bu tür
besinlerle beslendiğimizde çok daha fazla kanser hastalarıyla karşı
karşıya geleceğimizin kaygılarını yaşıyoruz. Bu gıdalar organ
yetersizliğine de neden olur” dedi.



Tarım Bakanı yönetmelik uygun diyor ama…


Tarım Bakanı Mehdi Eker bir açıklama yaptı ve yönetmeliğin Avrupa
Birliği Yönetmeliği’ne uygun olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kenan Demirkol
ise “Tamamen saptıyorlar. Avrupa Birliği Yönetmeliğinde eğer bir gıda
ürünü genetiği değiştirilmiş hammaddeden üretilmişse ya da genetiği
değiştirilmiş hammaddeden üretilmiş bir içerik içeriyorsa o gıda
maddesinin Genetiği Değiştirilmiş Gıda Maddesi olarak etiketlenmesi
zorunludur. Ama bu genetiği değiştirilmiş tohumlarla tarım yapılan
ülkelerde tozlaşmayla bu tohumları kullanmayan köylülerin de tohumları
bulaşık olabileceği için bir üretici genetiği değişmemiş hammaddeden
gıdasını ürettiğini kanıtlayabildiği takdirde teknik nedenlerle bir GDO
bulaşıklığı varsa işte o zaman 0.9’a kadar bir tolerans tanınır" diyor.

Halkı kandırıyorlar

Prof. Dr. Kenan Demirkol bu yasanın tamamen çarptırıldığını söylüyor ve
"Halkı aldatıyorlar. Tesadüfen bulaşık sözünü bir programda söyledim
bakıyorum bakanlık yetkilileri bulaşmışsa diye açıklama yapıyor ama
yönetmelikte böyle bir madde yok. Tarım Bakanlığı

Nilgün Yıldız yazıyor

maalesef halkı aldatıyor, başbakanı da aldatıyor” diyor.

Nilgün Yıldız yazıyor



Gofret bile almayın!



Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Şu anda Türkiye’de GDO’lu tohumların ekimi
10 yıldan beri yasak. Yani bu yönetmelik ekimi yasaklamadı her ne kadar
bakanlık bunu böyle lanse etmeye çalışsa da. Ama 10 yıldır yurtdışından
GDO’lu olarak soya ve mısır ülkemize girmektedir. Bunlar da en az bin
çeşit besinin içinde kullanılmaktadır. Hazır çorbadan tutun, gofrete
kadar birçok sanayi gıda ürünlerinde yer almaktadır. Bakanlık eksik
yönetmelik çıkardı ve bu yönetmelikle bütün GDO’lu ürünlerin
denetilmesi mümkün olamayacak. GDO’suz ürünlerin üzerine etiketle bir
ibare bulunmamasını da algılamış değiliz. Dolayısıyla maalesef
yediklerimizde bu yönetmeliğe rağmen GDO’lu ürün olup, olmadığını
bilemeyecekler.



Korunma yolları



Prof. Dr. Kenan Demirkol insan sağlığına zararlı bu ürünlerden korunmak
için hazır gıda tüketiminden kaçınmak gerektiğini söylüyor. Prof. Dr.
Kenan Demirkol “Bugün siz manava ya da pazara giderek taze sebze ve
meyve alırsanız herhangi bir kaygı yaşamanıza gerek kalmaz. Yapılacak
şey anneler çocuklarına para verip gofret al demek yerine evde kek
pişirip onu yedirecekler. Hazır çorba yedireceklerine temel gıda
maddelerinden çorba yapacaklar. Et sosu gibi paketlenmiş ürünleri
kullanmayacaklar. Her şeyden önce mısır özü yağının büyük bir bölümü
GDO’ludur. Genetiği değiştirilmiş mısır ve soyaya karşı kendimizi
korumalıyız. Soya ve mısır bin küsür gıda maddesi içinde vardır” diyor.


Anne karnından bebeğe geçiyor



Bebek mamalarında GDO’lu organizmaların ve ürünlerin kullanılmayacağı
söylense de bu organizmalar anne sütü ile bebeğe geçebiliyor. Fransa’da
yapılan çalışmalarda süte geçtiği de ortaya çıktı. Emzirme döneminde de
anne sütünden bebeğe geçiyor.


Yönetmeliğin nedeni Amerikan şirketine yardım

Prof. Dr. Kenan Demirkol, “Türkiye de yaşayan hatta dünyada yaşayan
hiçbir bireyin GDO’ya ihtiyacı yoktur. Sunduğu sadece zehirdir ve
hükümetin görevi de toplumu bu zehirlerden korumaktır. Böyle bir
yönetmeliğin çıkarılması toplumun sağlığını değil bazı şirketleri
korumaktır. İşin acı tarafı GDO ticaretinin yüzde 99’u dört tohumla
yapılır pamuk, mısır, kanola ve soya. Bunların yüzde 90’ı tek bir
Amerikan şirketi tarafından üretilir. Bu terbiyesizliktir bir Amerikan
şirketinin karı karşısında 70 milyon insanın sağlığı vardır. Bu hiçbir
şekilde kabul edilemeyecek bir durumdur. Bakanlık sağlık için değil bir
Amerikan şirketinin çıkarları için tedbir almıyor” diyor.

Hürriyet
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İşte kanser yapan maddeler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kimyasal Maddeler ve Kanser
» işte en fazla karşılaşılan kanser tipleri
» Uyuşturucu Maddeler Zararları
» Sigaranın içindeki en tehlikeli maddeler
» Sigaranın içindeki en tehlikeli maddeler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Danışmanlık ve Yardımlaşma :: Sağlık Sorunları :: Sağlık Bilgileri-
Buraya geçin: