Atom: Bir elementin tüm kimyasal özelliklerini gösteren en küçük parçasıdır
Atom–gram: Bir mol atomun kütlesidir
Atom kütlesi: Bir atomun atomik kütle birimi cinsinden kütlesidir
Atom numarası (Z): Bir atomun çekirdeğindeki proton sayısıoır Yada nötr bir atomda çekirdeğin etrafındaki toplam elektronların sayısına eşittir
Atomik kütle birimi (akb): Bir karbon (126C) atomunun kütlesinin tam olarak 1/12 sine eşittir
Aufbau yöntemi: Elektronlar atomik orbitallere enerjileri en düşük olacak şekilde sırasıyla yerleşirler (Önce 1ssonra 2s ve sonra 2p nin dolmaları gibi)
Avogadro kanunu: Aynı sıcaklık ve basınçta bulunan tüm gazların eşit sayıda molekülleri eşit hacimdedir
Avogadro sayısı (NA): 126C elementinin 12 gramındaki kesin atom sayısıdır (6021023 tane mol–1' e eşittir)
Ayırtedici özellik: Maddeleri ayırt etmek için kullanılan özellik
Ayırma: Karışımı oluşturan maddeleri fiziksel yöntemlerle ayrıştırma
Ayrımsal damıtma: Farklı sıvılardan oluşan bir karışımdaki sıvıları kaynama noktaları farkından yararlanarak ayırma metodudur
Ayrımsal kristallendirme: Bir karışımı oluşturan bileşenleri çözünürlük farklarından yararlanarak birbirinden ayırma metodudur
Azeotrop: Sabit bir kaynama noktası bulunan ve sıvı ile buhar hallerindeki bileşimi aynı olan çözelti
B
Bağıl atom kütlesi: Standart kabül edilen bir elementin kütlesine göre kıyaslanarak bulunan atom kütlesi
Bağlanma enerjisi: Bir atomun çekirdeğindeki proton ve nötron gibi atom altı taneciklerini bir arada tutan enerjidir
Barometre: Açık hava basıncını ölçmek için kullanılan düzenek
Basınç: Birim yüzeye uygulanan kuvvet
Baz: Suda çözünürken çözeltiye hidroksit (OH–) iyonları veren madde
Bazik oksit: Suda çözündüğünde bazik çözelti oluşturan ya da asit ve asit oksitlerle reaksiyona girerek tuz oluşturan metal oksitidir
Belirleyici madde: Kimyasal reaksiyonda artan madde karşısında tamamen tükenen madde
Beta parçacığı: Radyoaktif bir elementin çekirdeğindeki bir nötronun bir protona dönüşmesi ile açığa çıkan elektron
Bileşik: İki ya da daha fazla cins elementin belirli oranlarda birleşmesinden oluşan saf madde
Bileşik oksit: Aynı katyonun farklı iki değerlik aldığı oksitlerinin biraraya gelmiş hali Örneğin; Fe3O4 (FeOFe2O3)
Bilimsel Yöntem: Bilimin gelişmesini sağlayan gözlem deney ve kanunların ve kuramların formüle edilmesi etkinliklerinin bütünü
Birinci iyonlaşma enerjisi: Gaz halindeki bir atomdan en gevşek tutulan elektronun uzaklaştırılması için gereken minimum enerjidir
Bombardıman: Bir atom çekirdeğine herhangi bir nükleer taneciğin gönderilmesi
Boyle kanunu: Sabit sıcaklıktaki bir miktar gazın hacmi ile basıncı ters orantılıdır
Bozunma serisi: Radyoaktif bir izotopun basamak basamak çeşitli ışımalar yaparak bozunması ve sonunda kararlı bir izotopa dönüşmesi
Buharlaşma: Ortalama kinetik enerjisi fazla olan moleküllerin sıvı fazdan gaz fazına geçmeleri
Bunzen beki: Tasarımı alman bilim adamı Robert Bunzen tarafından yapılan ısıtma aygıtı
C
Celsius sıcaklık cetveli: Buzun erime noktasını 0°C ve suyun kaynama noktasını 100°C olarak kabul eden sıcaklık cetveli
Charles kanunu: Sabit basınç altında bir miktar gazın hacmi ile mutlak sıcaklığı doğru orantılıdır
Coulomb kuvvetleri: Aynı yüklü tanecikler arasında itme kuvveti veya zıt yüklü tanecikler arasında çekme kuvveti Coulomb kuvvetleri olarak adlandırılır
Çekirdek: Atomun merkezinde proton nötron gibi benzer atom altı parçacıklar içeren oldukça küçük ve yoğunpozitif (+) yüklü bölge
Çekirdek eşitliği: Radyoaktif bir reaksiyondaki değişiklikleri gösteren denklem
Çekirdek reaksiyonu: Bir atomun çekirdeğinde meydana gelen değişmeler Radyoaktif veya nükleer reaksiyonlar olarak da bilinir
Çizgi spektrumu: Gaz veya gaz halindeki bir maddeden gelen ışıklar bir prizmadan geçirilirse elde edilen görünür renkler arasında boşluklar vardır Bu tür devamlı olmayan spektrumlara çizgi spektrumu denir
Çökelme: Bir çözeltide iki tuzun etkileşimi veya sıcaklık değişiminin çözünürlüğe etkisi sonucu çözünmeyen katı bir bileşiğin oluşması
Çökelme reaksiyonu: Çökelme sonucunda çökeltide oluşan reaksiyonlardır
Çözelti: İki veya daha fazla maddeden oluşmuş homojen karışım
Çözücü: Bir çözeltinin en fazla miktardaki bileşeni veya çözeltiye fiziksel halini veren bileşendir
Çözünen: Bir çözeltinin miktar olarak az bulunan bileşenleri
Çözünürlük: Belirli bir sıcaklıkta sabit hacimdeki bir çözücüde doymuş bir çözelti elde etmek için çözünen maddenin miktarı
D
Dalga: Bir ortamda enerji taşıyan eğilim
Dalga boyu: Birbirini takip eden iki dalga tepesi yada çukuru arasındaki uzaklık
Dalton atom modeli: Atom maddenin en küçük yapıtaşı olup daha küçük parçalara bölünemez içi dolu bir küredir
Dalton kanunu: Birbirleriyle reaksiyon vermeyen gazların oluşturduğu karışımın basıncı karışımda bulunan gazların kısmi basınçları toplamına eşittir
Damıtma: Bir sıvıyı buharlaştırıp oluşan buharını yoğunlaştırarak ayrıştırma işlemi
d–bloku: Periyodik tablonun d–orbitallerinin dolmakta olduğu elementleri içeren bölümü
Değerlik elektronları: En büyük baş kuvant um sayısına sahip elektron tabakasında bulunan elektronlar
Denkleştirilmiş denklem: Aynı tip atomların denklemin her iki tarafında da aynı sayıda bulunduğu eşitlik
Devamlı spektrum: Beyaz ışık bütün renkleri içerdiğinden bir prizmadan geçirilirse elde edilen renkler sürekli olur yani birinin bitmek üzere olduğu anda öbürü başlar Renkler sınır bölgelerde iç içe girmiş devamlı bantlar halindedir Bu tür spektrumlara devamlı spektrumlar denir
Derişik çözelti: Göreceli olarak çok miktarda çözücü içeren çözelti
Derişim Bir maddenin belirli miktardaki bir çözücü veya bir çözeltinin içindeki göreceli miktarı
Dializ: Bir çözelti içerisindeki küçük iyon veya moleküllerin yarı geçirgen bir zardan geçmesi ve büyük iyon veya moleküllerin geçmemesi işlemi
Difüzyon: Bir gazın havada veya başka bir gaz içinde yayılması
Doğal radyoaktiflik: Atom numarası 83’ten büyük olan elementlerin kendiliğinden çeşitli ışımalar yaparak yeni elementlere dönüşmesi
Donma: Sıvı haldeki bir maddenin katı hale geçmesi
Doymamış çözelti: Belirli bir sıcaklıkta doymuş halden daha az çözücü içeren çözelti
Doymuş çözelti: Belirli bir sıcaklıkta çözebileceği maksimum çözüneni içeren çözelti
Dublet: Atomların bileşik oluştururken elektron alarak ya da vererek en dış enerji seviyelerindeki toplam elektron sayısının helyum gibi 2 olması hâlidir
[i]E
Efüzyon: Gaz moleküllerinin küçük bir delik aracılığıyla bir kaptan daha düşük basınçlı ortama yayılması
Ekzotermik reaksiyonlar: Dışarıya ısı vererek gerçekleşen reaksiyonlardır
Elektrolit: Sulu çözeltisi elektrik akımını ileten madde
Elektrolit çözelti: Elektrik akımını ileten çözelti
Elektrolit olmayan çözelti: Elektrik akımını iletmeyen çözelti
Elektroliz: Bir maddenin sıvılaştırılmış halinde ya da elektrolit çözeltisinde elektrik akımı yardımı ile kendi bileşinlerine ayrıştırılması
Elektron: Çekirdeğin etrafındaki ihtimali orbitallerde hareket ettiğine inanılan 1/1840 akb’lik bir kütleye sahip negatif (–) yüklü parçacıktır
Elektron dağılımı: Elementlerin atomlarında bulunan elektronların atomik orbitallerine düzenli bir şekilde yerleşimi
Elektronegatiflik: Bir molekül içerisindeki atomun elektronları kendine doğru göreceli çekme kabiliyeti
Elektromanyetik spektrum: Elementler katı yada gaz halinde iken dışarıdan yeterli miktarda alırlarak belli dalga boyırında ışıma yapmaları
Elektron ilgisi: Nötr bir atoma (gaz fazında) bir elektron eklenmesiyle meydana gelen ısı değişimi Bir atomun elektron alma eğiliminin ölçüsü
Elektron yakalama: Çekirdeğe en yakın bir enerji seviyesinden bir elektronun çekirdek tarafından yakalanmasıyla oluşan radyoaktif bozunma şekli
Element: Kimyasal metodlarla daha basit parçacıklara ayrılamayan aynı cins atomlardan meydana gelen en basit yapıdaki madde
Endotermik reaksiyon: Dışarıdan ısı alarak gerçekleşen reaksiyonlardır
Enerji seviyesi: Çekirdek etrafında aynı enerjideki elektronların bulunduğu yörüngelerdir
Erime noktası: Katı hâldeki maddenin sıvı hâle geçtiği sıcaklık noktası [/i]