Renault Megane Sport Tourer, bildiğimiz Megane serisinin dördüncü
üyesi. En büyük farkı ise aracın hem station hem de spor olması. 38 bin
900 liradan başlayan fiyatı ve 100 km'de 4.5 litrelik yakıt tüketimi de
dikkat çekici. Araç bir depo ile 1300 km gidebiliyor. Renault, Megane'ın Sport Tourer modelini
Türkiye'ye
getirdiğinden bu yana kullanmak istiyordum ama ancak geçtiğimiz hafta
fırsat bulabildim.
İşte Renault Megane Sport Tourer ve test fotoğrafları
Araç benim özellikle merak ettiğim araçlardan bir tanesi. Bunun
en önemli sebebi de station karoserin önüne eklenen sport ifadesi. Yani
bir araç hem station vagon olacak hem de spor olacak. Peki bu nasıl
olacak? Anlatalım...
TASARIMI DİKKAT ÇEKİYOR Renault Megane Sport Tourer, öncelikle dikkat çekici tasarıma sahip bir
araç. Hatları
son derece dinamik. Bence aracın sportif çizgileri
station özelliğinin biraz daha önüne geçiyor. Mesela arkaya doğru
alçalan tavan tam bir spor tasarım. Aynı şekilde tasarımla uyumlu ön
farlar
ve arka stoplarla ilk bakışta bunun spor bir araç olduğunu
zannedebilirsiniz.
Aracın uzunluğu 4.5 metreyi aşıyor. Megane hatcback'e göre 61 cm daha
uzun. Fakat burada dikkat çeken en önemli ayrıntı, bu uzunluk diğer bazı
station tasarımlarda olduğu gibi araçtan ayrı bir şekilde durmuyor.
Hatırlayın, station vagonlar kimi modellerde arka koltuğa eklenmiş gibi
durur, tasarımda sıkıntı yaratır, ikilik olur. Önden bakarsınız ayrı,
arkadan bakarsınız ayrı durur.
Ancak Renault, Megane Sport Tourer'da station vagonların bu
tasarım dezavantajını yok etmiş. Çok kompakt bir tasarıma imza atmışlar.
ÖNCE
SPOR SONRA STATİON 'Sence bu araç station mu spor mu?' derseniz ben ilk sırayı spora
veririm. Tasarım olarak bende uyandırdığı ilk izlenim bu. Ama iş sadece
tasarımda değil. Aracın performansı da iyi.
Bir ara not düşeyim, bu aracı station'dan önce spor olarak algılamak
belki de station vagon araçların bizim zihnimizde bıraktığı algı ile
ilgili. Biz station vagon deyince hala arkasına yük doldurulan sonra da
dağa bayıra vurulan Renault 12 TS'leri, Kartal'ları, Toros'ları
hatırlıyoruz. Bunlarda da performanstan bahsetmenin imkanı yoktu tabi
ki. Dolayısıyla bir araç hem çekici tasarıma hem de yüksek performansa
sahip olunca akla önce spor olduğu geliyor.
Performans
demişken, araç Türkiye'ye bir dizel, iki benzinli motor ile ithal
ediliyor. Benim kullandığım 1.5 dcİ dizel motor 105 beygir güç
üretiyordu. Aynı motorun 85 beygir gücünde olanı da var.
PERFORMANSI BAŞARILI 105 beygirlik motorun performansı gayet başarılı. Zaten Renault'un 1.5
dcİ motorları kendini ispatladı, diyecek fazla birşey yok. Araç şehir
içinde çok atak bir görüntü sergiliyor. 0-100 km hızlanmasını da 11.2
saniyede gerçekleştiriyor. Son hızı ise 190 km.
Aracın düşük hızlardaki etkili performansı yüksek hızlarda biraz
düşüyor. Aslında çok da garip değil. Ağırlıklı olarak aile otomobili
olarak tasarlanmış bir araçtan her seviyede yüksek performans beklemek
fazla lüks olur.
Araçta kullanılan direksiyon bariz bir şekilde yumuşak. Ellerinizi
koyduğunuz yerlerdeki hafif çıkıntılar hem tutmayı kolaylaştırıyor hem
de spor bir sürüş izlenimi sağlıyor. Vites geçişleri de son derece
belirgin. Bu da aracın spor özelliklerini destekleyen bir tercih.
Neticede Renault Megane Sport Tourer'ın performans ve kullanım olarak
klasik bir station vagona göre çok üstün olduğunu rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Şimdi gelelim station özelliklerine. Araçtaki bagaj hacmi 486 litre.
Kendi sınıfına göre gayet iyi. Arka koltukları yatırdığınızda ise hacim
1462 litreye kadar yükseliyor. Aracın içinin ferahlığı da iyi. Diz
mesafeleri yeterli. Zaten araç 5 yetişkin yolcuyu tüm bagajlarıyla
birlikte konforlu bir şekilde taşımak üzere tasarlandığı için bu
özellikleri var oluşunun nedeni.
Station vagon araçlarda bagaja erişim yüksekliği de önemli hale
geliyor. Bu araçta yerden yükseklik 561 mm. Bu rakam kendi segmentine
göre gayet kolay bir yükleme imkanı sağlıyor.
ARKADA TAVAN MESAFESİ DÜŞÜYOR Ancak burada dışarıdan çok iyi gözüken arkaya doğru eğimli tasarımın
bir dezavantajı ortaya çıkıyor. Arka tarafta oturanlar için kafa ile
tavan arasındaki mesafe düşük kalabilir. Normalde bu mesafe station
vagonlarda daha yüksektir. Ama station'ın yanına sporu da eklediğiniz
zaman bazı şeylerden vazgeçmeniz gerekiyor.
Aracın iç tasarımı son derece sade. Diğer Megane'larda kullanılan
tasarımın hemen hemen aynısı. Bu tasarımın güzelliği de kötü tarafı da
sadeliği. Bence sade iyidir ama başka bir göz de çok basit bulabilir.
Diyecek birşey yok. Belki klima kumandasının olduğu bölüm bu kadar ince
tutulmak yerine daha büyük olabilirdi. O zaman aracın gövdesi ilk
görüşte daha bir göz doldurabilirdi.
Tasarımda
aracın sağlı sollu ceplerini ve bunların işlevselliğini beğendim.
Araçtan çıkınca bir süre sonra kendini otomatik olarak kilitlemesi ve
yan aynaların aynı anda kapanması hoş ayrıntılar.
ELEKTRONİK PARK FRENİ OTOMATİK ÇALIŞIYOR Navigasyon kumandasının hemen kol dayamanın altında olması enteresan.
Güzel görünüyor ama belki navigasyon ekranının olduğu yerde bulunması
daha iyi olabilirdi. Çünkü insan her an navigasyon kumandası ile
oynamıyor. Dolayısıyla elin hemen altında olması da ne kadar gerekli
bilmiyorum.
Arka koltukların önündeki havalandırma kanalları iyi düşünülmüş.
Böylece klimayı çok çalıştırdın az çalıştırdın gibi dertler gelmiyor
arkadan. Herkes kendine göre sıcaklığı ayarlıyor.
Araçta normal el freni yerine kol dayamanın altında elektronik park
freni bulunuyor. Motor durdurulduğunda otomatik olarak kilitleniyor.
Araç çalışmaya başlayınca da gaz pedalına basar basmaz kilit açılıyor.
BARDAKLIK NİYE ORADA? Bu arada araçtaki bardak koyma yerini beğenmedim. İki nedeni var.
Birincisi vitesin arkasında, gövdeye yapışık vaziyette. Normal bir
insanın oturduğu yerden kolu ile rahatlıkla ulaşıp kumanda edebileceği
bir yerde değil. Mutlaka bardağı koymak için bir toparlanmak ve eğilmek
gerekiyor. İkincisi de sadece standart bardak boyları için uygun. Mesela
0.5 litrelik bir pet şişe veya mug denen uzun kahve bardakları boyları
nedeniyle sığmıyor. O zaman da mecburen yan cebe koymak zorunda
kalıyorsunuz.
YAKIT EKONOMİSİ ÇOK İYİ Megane Sport Tourer'ın bence en önemli özelliklerinden birisi yakıt
tasarrufu. Zaten Renault'un tüm modellerine bu konuda haklarını teslim
etmek lazım. Özellikle yeni nesil araçlarında hem yakıt tüketimi hem de
CO2 salınımları çok düşük. Aynısı bu araçta da geçerli.
Megane Sport Tourer'ın 100 km'deki yakıt tüketimi sadece 4.5 litre.
Yani 1 kilometrede ortalama 14.2 kuruş yakıt tüketiyor. Aracın 60
litrelik deposunu doldurduğunuzda 1333 km gidebilirsiniz. Ama bu tabii
ki en ideal koşulları sağlayabilmeniz halinde.
FİYAT 40 BİN LİRANIN ALTINDA Aracın başlangıç fiyatı 38 bin 900 lira. Ancak bu benzinli versiyon.
Dizel seçeneklerde ise başlangıç fiyatı 41 bin 650 TL. Fiyat motor
seçenekleri ve versiyonlara göre 46 bin 450 TL'ye kadar çıkıyor.
SON SÖZ Renault
Megane Sport Tourer'ın öne çıkan bazı özellikleri var. Bunlardan en
önemlilerinden biri tasarım. Yukarıda da belirtiğim gibi akıcı
çizgilerin hakim olduğu son derece dinamik bir tasarımı var ve aracın
spor özelliğini ön plana taşıyor. Böylece bu sınıftaki otomobillerde pek
rastlanmayan sportif bir görünüm ortaya çıkıyor.
Performans ve yakıt ekonomisi olarak da dikkat çekici. 4.5 metreden
uzun ve 1.4 ton ağırlığındaki bir araca göre özellikle düşük hızlardaki
atikliği ve çevikliği başarılı. 100 km'de 4.5 litrelik yakıt tüketimi de
aracın bonusu. Ben bu ekonomiyi çok önemsiyorum.
Beğenmediğim taraflarına gelince, iç tasarımda bazı ufak dokunuşlar
gerekebilir. Özellikle bardak koyma yeri hiç ergonomik değil. CD çalar
ve klimanın tasarımı daha iyi olabilirdi. Arkaya doğru eğilen tasarımın
arka koltuklarda tavan mesafesini düşürmesi de tasarımın gereği, yapacak
birşey yok. Ama Renault bu olası handikapı araçta ön ve arkada iki ayrı
açılır tavan kullanarak çözmüş. Arkayı açtığınızda verdiği ferahlık
hissi güzel.
Ancak burada aracın sınıfıyla ilgili büyük bir sorunu var. Maalesef
Türkiye'de station vagon araçlara fazla ilgi yok. Bunun bir nedeni
eskiden kalan algılamalar olabilir. Geçmiş yıllarda station vagon
araçlardan konfor beklenmezdi, en önemli özellikleri yük taşımalarıydı.
Yeni dönemde tüketici konfor ve station vagon birlikteliğine halen
alışamadı. Station vagon araç isteyenler genelde hafif ticarilere
yöneliyor. Konfor isteyenler de sedanlara. O nedenle bu segment biraz
arada kaldı. Halbuki günümüz station vagon karoserli araçları genelde
artık her ikisini de aynı anda sağlayabiliyor. Hatta bazıları bu
ikisinin üzerine bir de spor özelliğini koyuyor. Bence büyük aileler,
ticaretle uğraşanlar, çok seyahat edenler ve araçta hacim sevenler
alternatif olarak station vagon araçları düşünebilir.
Kaynak:Hürriyet