Dünya Bankası ve IMF’nin insani kalkınma sorunlarına değinen 2010
Küresel İzleme Raporu’nda, “Krizden etkilenen hane halklarının harcama
kesintileri, Ermenistan, Karadağ ve Türkiye’nin gelecekteki refahını
tehlikeye atıyor” ifadesi yer aldı. Rapora göre Türkiye’de en yoksul
hane halklarının yüzde 75’i çocuklarının gıda harcamalarından kesinti
yaptı.
Dünya Bankası ve IMF’nin ortak “Krizden Sonra Bin Yıl Kalkınma
Hedefleri” başlıklı 2010 Küresel İzleme Raporu (Global Monitoring
Report) yayınlandı. Raporda, zaten var olan sorunların küresel ekonomik
krizle birleştiği, 13 ülkede yapılan bir yoksulluk gözlem araştırmasına
göre Orta Afrika ve Gana gibi ülkelerde ana babaların çocuklarını
okuldan almaya zorlandığı, diğer ülkelerde de çocuklarının okul
ücretlerini ödemede güçlükle karşılaştığı belirtildi.
Raporda, “Sırbistan’da Roman çocuklar, temiz giysi ve sabun
yetersizliğinden okulları terk etti. Filipinler ve Kamboçya’da yoksul
hane halkları, çocuklarının okula devamını sağlamak için gelir şokları
karşısında genel tüketim harcamalarında kesintiye gittiklerini
bildirdiler. Ermenistan, Karadağ ve Türkiye’deki son anketler, krizin
neden olduğu gelir düşüşlerinin tüketimde azalışı nasıl etkilediği
konusunda fikir verdi” örnekleri verildi. Ermenistan, Karadağ ve Türkiye
hakkında ise şu ifadeler yer aldı: “Ermenistan: Hane halkları içinde
gıda tüketimi yüzde 41, sağlık harcamaları yüzde 47 düştü. Gıda
tüketimlerini azaltması gelirle ters orantılı oldu, en zenginler gıda
tüketimlerini yüzde 20, en yoksul yüzde 20 ise yüzde 55’ten fazla
azaltmaya yöneldi. Daha büyük kesintiler, eğlence ve pahalı yiyecek
harcamalarında görüldü. Kesintiler eğitim harcamalarının finansmanı için
yapıldı.
Karadağ: İşsizlik rakamları, kesintilerin hane halklarının yaklaşık
dörtte birini etkilediğini ortaya çıkardı. Sosyal güvenlik ağı hane
halklarının sadece en yoksul yüzde 20’sini kapsıyor, ücretler dibe vurup
‘gayriresmi sosyal güvenlik ağı’ (aile dayanışması) çökerken,
gayriresmi özel transferler de yok oldu. Ailelerin yüzde 9’u sağlık
muayenelerinden vazgeçti, yoksul kesimde ise doktor muayenelerini
bırakanların oranı yüzde 25 oldu. Yoksulların sağlık sigortalarında da
aynı oranda iptaller görüldü. Eğitim harcamalarında da yüzde 20 ile 11
arasında azalış ortaya çıktı.
Türkiye: Türkiye’de en yoksul hane halkları, ücret ve kendi işvereni
olanların serbest meslek gelirlerinde en büyük kayıpları yaşadı. En
yoksul yüzde 20’lik kesimin yaklaşık yüzde 91’i gelir kaybına uğrarken,
en zengin yüzde 20’lik kesim de bir miktar gelir kaybı gördü. Sosyal
güvenlik ağı en yoksul ailelerin sadece yüzde 20’sini kapsadı, eldeki
varlıkların satışını, tasarrufların harcanmasını ve destek için başka
gayriresmi kaynaklar bulunmasını zorunlu kıldı. En yoksul ailelerin
yüzde 75’i çocuklarının gıda harcamalarında kesinti yaptı, yüzde 29’u
sağlıkta, yüzde 14’ü de eğitimde kesintiye gitti. Orta sınıf hane
halkları dahi özellikle eğitim harcamalarını kıstı.”
HARCAMA KESİNTİSİ REFAHI TEHLİKEYE ATIYOR Dünya Bankası raporunda, “Krizle etkilenen hane halklarının harcama
kesintileri Ermenistan, Karadağ ve Türkiye’de gelecekteki refahı
tehlikeye atıyor” başlığıyla üç ülkeden sonuçların bulunduğu bir tablo
da yer aldı. Tablonun TEPAV, UNICEF ve Dünya Bankası tarafından 2009’da
yapılan Türkiye Refah Gözlem Anketi’nden alınan bölümünde şu sonuçlara
yer verildi:
* Yanıt veren ailelerin yüzde 73’ü kriz nedeniyle daha ucuz gıdalara
yöneldiklerini belirtti.
* Vatandaşların yüzde 65’i gıda dışı ürünlerde daha ucuza yöneldi.
* Yüzde 53 gıda tüketimini azalttı.
* Yanıt verenlerin yüzde 49’u arkadaşlarıyla daha az görüşmeye başladı.
* Yüzde 48’i gıda dışı ürün almayı kesti.
- Yanıt verenlerin yüzde 31’i ulaşım türünü değiştirdi.
* Yüzde 30’u bilgi-iletişim hizmetlerinden daha az yararlanmaya
başladı.
* Ankete karşılık verenlerden yüzde 26’sı, önleyici sağlık hizmetleri
itibariyle doktor kontrollerini azalttı.
* Yüzde 21’i sağlık hizmetlerinden eskisine oranla daha az yararlanmaya
başladı.
* Ankete yanıt veren hane halklarından yüzde 10’u ise aile içinde dil,
bilgisayar ve diğer türdeki kursların bırakıldığını, okul giriş
ücretlerinin ödenmemeye başlandığını ya da geciktirildiğini belirtti.
ETKİSİ 5 YILDAN FAZLA SÜRECEK Rapor, dünyadaki duruma değinirken de özetle “Küresel ekonomik kriz,
gelişmekte olan ülkelerde yoksulluğun azaltılması adımlarını yavaşlattı
ve Binyıl Kalkınma Hedeflerine ilerlemeyi engelledi. Krizin Binyıl
Kalkınma Hedeflerinde özellikle açlıkla mücadele, ana ve çocuk sağlığı,
kadın-erkek fırsat eşitliği, temiz suya erişim ve salgın kontrolü gibi
alanlarda olumsuz etkide bulundu ve etki 2015 yılının oldukça ötesine
geçecek. Sonuç olarak kriz nedeniyle 53 milyon insan daha 2015 yılına
kadar aşırı yoksul olacak” saptamasında bulundu. Buna göre aşırı yoksul
sayısı beş yıl sonra 920 milyona ulaşacak, ancak bu sayının 1990’daki 1
milyar 800 milyon kişiyle kıyaslandığında hatırı sayılır bir düşüşe
karşılık geldiği belirtildi. Rapordaki tahminler çerçevesinde,
gelişmekte olan ülkelerin hâlâ 2015 yılı itibariyle aşırı yoksul
sayısının 1990’daki seviyesinin yüzde 42’sine indirmek şeklindeki ilk
Binyıl Kalkınma Hedefini gerçekleştirme yolunda bulunduğu da kaydedildi.
KAYNAK