Eski zamanlarda
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanlar ilim öğrenmek için çok çalışırlar
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her türlü güçlüklere katlanırlardı. Küçük yaşlarında köylerinden
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ailelerinden ilim öğrenmek için ayrılırlar
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yıllarca onlardan uzaklarda zor şartlar altında yaşarlardı.
Seyyid Abdulkadir’in de küçük yaşta içine öğrenme arzusu düşmüş
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bunun çarelerini aramaya başlamıştı. Sonunda dayanamadı
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] annesine gelerek;
-Anneciğim
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ilim öğrenmek için Bağdat’a gitmek istiyorum...dedi.
Annesi ise;
-Senden ayrılmaya gönlüm razı olmuyor. Ancak seni de Allah yolundan alıkoymak istemem.
Annesi Abdulkadir için yol hazırlıkları yaptı. En sonunda da oğluna lazım olur diyerek
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 40 altını kaybetmemesi için bir kese içinde yeleğinin koltuk altına dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak şöyle dedi;
-Sana son olarak nasihatim şudur ki
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eğer beni ve Allah’ı memnun etmek istiyorsan asla yalan söyleme
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğruluktan ayrılma. Allah her zaman ve her yerde doğruların yardımcısıdır.
Seyyid Abdulkadir annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü. Bağdat’a giden bir kervana katılarak yola çıktı.
Hemedan yakınlarında dar bir geçide girdiklerinde kervanda bir bağrışma
koptu. Eşkıyalar kervana saldırmışlardı. Bir anda bütün sandıklar yere
yıkıldı
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]eşyalar yağma edilmeye başlandı. Haydutlar kervandakilerin neyi var
neyi yoksa hepsini alıyorlardı. Eşkıyalardan biri de Abdulkadir’in
yanına geldi. Onun fakir haline bakarak şaka olsun diye;
-Söyle bakalım senin neyin var fakir çocuk?
Abdulkadir;
-Yalnız 40 altınım var
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye cevap verdi. Haydut önce şaşırdı sonra gülmeye başladı. İnanamadı ve tekrar sordu;
-Doğru mu söylüyorsun?
Abdulkadir:
-Evet
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğru söylüyorum
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 40 altınım var.
Eşkıya meraklandı. Abdulkadir’i elinden tutup reislerine götürdü.
Durumu reislerine anlattı. Haydutların başı;
-Senin 40 altının varmış
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doğru mu bu?
Abdulkadir;
-Evet doğru.
Reis;
-Söyle bakalım. Onu nereye sakladın?
Abdulkadir;
-Hırkamın içinde koltuğumun altında saklı.
Bunun üzerine haydutlar hırkasının içinde
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] koltuğunun altında saklı bulunan 40 altını bularak reislerine verdiler. Herkes çok şaşırmıştı.
Reis hayretle sordu;
-Peki evladım
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sen niçin üzerinde altın olduğunu söyledin? Eğer bize söylemeseydin onları bulamazdık.
Abdulkadir;
-Ben annemden ayrılırken
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] asla yalan söylemeyeceğime dair söz vermiştim. Arkadaşınız senin bir şeyin var mı diye sorunca
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] altınlarım olduğunu söyledim. 40 altın için verdiğim sözden döneceğimi mi zannediyorsunuz?
Bu sözleri duyan haydutların reisi çok şaşırdı ve derin bir düşünceye daldı. Sonra etrafındakilere dönerek;
-Yazıklar olsun bizlere. Bu çocuk kadar olamadık. Bu çocuk annesine
verdiği sözünden dönmemek için her şeyini veriyor. Bizler ise Allah’a
söz verdiğimiz halde
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]hiçbir zaman verdiğimiz sözlerde durmadık. O’nun yapma dediklerini
yaptık yarın Allah’ın huzuruna çıktığımızda halimiz nice olacak?
Sonra şöyle devam etti:
-Sizler şahit olun. Şuanda bu çocuk benim kötü yoldan dönmeme sebep
oldu.Şimdiye kadar yaptığım bütün günahlarım için pişman olup tövbe
ediyorum. Bundan sonra iyi bir insan olup
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rabbim’in sevmediği işleri yapmayacağım.
Reislerine çok bağlı olan haydutlar hep bir ağızdan;
-Reisimiz
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] biz senden ayrılmayız.Sen hangi yolda yürürsen biz de o yolda yürürüz diyerek hepsi birden pişman olup tövbe ettiler.
Kervandaki insanlardan ne aldılarsa hepsini geri verdiler ve bir daha haydutluk yapmayacaklarına söz verdiler.
Seyyid Abdulkadir ise yoluna devam ederek Bağdat’a ulaştı. Orada ilim
tahsiliyle meşgul oldu. Kısa bir zaman içinde çok ünlü bir alim oldu.
Binlerce insanın
Kötülüklerden vazgeçip iyi birer insan olmalarına vesile oldu