hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Yırtılması gereken perde

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Yırtılması gereken perde 2duy3hj

Yırtılması gereken perde Empty
MesajKonu: Yırtılması gereken perde   Yırtılması gereken perde EmptyCuma Ocak 22, 2010 9:22 am

Hayat ne kadar zor değil mi? Kavgalar, tartışmalar, küskünlükler,
anlaşmazlıklar, ölümler, hastalıklar, krizler ve daha neler neler. Tam
işleri yoluna koyduk diyoruz, ani bir sürpriz ve yeniden zorluklar
karşımızda. Bir büyük düşünür bu gerçeği şöyle ifade ediyor: “Dünya bir
üzüm verir, sonrasında ise kırk tokat vurur.” Dünyalı olmanın, insan
olmanın gereği elem ve neşe sarkacında gidip gelmek sanki.

Acısız ve elemsiz bir hayat düşüncesi hastalıklı bir düşünce bence.
Hayatımda elem olmasın diye çırpınanlar daha çok eleme giriftar
oluyorlar ÇÜNKÜ. Şu gerçeği sanırım hep akılda tutmak gerekiyor:
“Hayat, acı ve tatlısıyla güzel.”

Hakan, bir banka memuruydu. Rutin bir işi vardı. Yaptığı iş ona lezzet
vermiyordu. Yaşadığı hayat ona göre çok sıkıcıydı. Evliliği de
sıradanlaşmıştı. Yeni doğan bebeği bile onu bunaltıyordu. Zaten yorgun
argın geldiği evde ağlayan bir çocuk sesini kaldıramıyordu. Haberler
hep olumsuzluklardan bahsediyordu. Bu sıkıcı durumdan bir an olsun
kurtulmak için izin almış ve ailecek tatile çıkmıştı. Dört yıldızlı bir
otelde kalmışlardı. Ancak o tatilden de mutlu dönmemişti. Tatildeki bir
garsonun saygısızlığı, odasında çıkan birkaç teknik problem tatili ona
zehir etmeye yetmişti.

Mutsuzdu. Çünkü ona göre
hayat hep aksilikleri önüne çıkarıyordu. Bana göre mi? Bana göre hayat
bir çok kişiye sunmadığı güzellikleri ona sunmuştu. Herkese yaptığı
sürprizleri ona da yapıyordu. Mutsuzluğunun tek nedeni kendisiydi.
Çünkü onu mutlu edecek sürprizleri ıskalıyor ya da önemsemiyordu.
Gözünü olumsuzluklara dikmişti. Elinde olan değil olmayana
odaklanmıştı. Yeni doğan bebeğinin gülücükleri, yaptığı deniz sefası,
eşi ile gittiği sinemalar, işyerindeki arkadaşlarıyla olan tatlı
sohbetleri, düzenli olarak aldığı maaşı sanki hiç yokmuş gibiydi.
Aslında vardı da Hakan için sıradanlaşmıştı bunlar.

Evet, sanırım anahtar kelime bu: Sıradanlaşmak. Bizi mutlu edecek
noktalar bir süre sonra gözümüzde sıradanlaşıyor. Elimizde olduğu için
bizi mutlu etmiyor. Mutluluğu yakalamak için bu sıradanlık perdesini yırtmak ve hayata yeni bir gözle bakmak gerekiyor. Sorun bakış açımızda.

Terapide ilk işimiz Hakan’ın bu sorunlu bakışının farkına varmasını
sağlamaktı. Kısa sürede bunu başardık. Sonrasında ise küçük
mutlulukları fark edip onların mutluluğunu yaşamak vardı. Bu süreçte
Hakan’a meşhur hikâyeyi anlattım:

Bir gün, bir bilge iki çocuğunu yanına alarak ormanda gezintiye çıkar.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra küçük olan çocuk yorulmaya başlar ve
babasına dönerek:
“Babacığım çok yoruldum, beni kucağına alır mısın?” der.
Babasından “Artık sen kucakta taşınamayacak kadar büyüdün” cevabını
alan çocuk, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar. Bilge tek kelime bile
etmeden etrafına bakınır ve yakındaki kuru bir ağaçtan bir çubuk kesip
yontar ve çocuğuna uzatır:
- Al bakalım, sana güzel bir at. Bu seni taşır hem daha hızlı götürür.
Çocuk, dal parçasından yapılmış ata sevinçle biner ve gülerek koşmaya
başlar. Küçük oğlunun kuru bir dal parçası sayesinde yorgunluğunu
unutarak canlanmasını gören baba, olan biteni hayretler içinde izleyen
kızına döner ve:
- İşte, hayat budur kızım. Bazen kendini çok yorgun hissedebilirsin.
Böyle olduğunda, kendine değnekten bir at bul ve yoluna devam et. Bu
at, yerine göre bir arkadaş, bir şarkı, bir umut, bir dua, bir çiçek,
bir özlem, bir hayal ya da küçük bir çocuğun tebessümü olabilir.

Evet, kabul ediyorum hayat yorucu. Ayakta kalmak, koşmak ve didinmek
zorundayız. Zorluklara rağmen yürümeye ve ilerlemeye mecburuz. Nasıl
mı? Tutunacağımız küçük mutluluklar bulup yolumuza devam ederek.
Sıradanlık perdesini yırtıp hayata yeniden bakarak.

Bu perdeyi şimdi ama şimdi yırtın lütfen. Şöyle çevrenize bir göz
gezdirin. Ama sanki ilk defa göz gezdirir gibi. Bulunduğunuz odaya ilk
defa girmiş gibi. Uzun zamandır fark etmediğiniz, ama sizi mutluluğa
davet eden bir davetçi kesinlikle göreceksiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yırtılması gereken perde
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 2010 Perde Modelleri
» Perde Bakımı Nasıl Yapılmalıdır
» erkekte görmeniz gereken?
» Sağlıklı kalp için yapılması gereken 7 şey
» Her Müslümanın Bilmesi Gereken Şeyler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Danışmanlık ve Yardımlaşma :: Sağlık Sorunları :: Sağlık Bilgileri-
Buraya geçin: