Çok sayıda diyetisyen, antropolog, doktor, hemşire,
yeterli sayıda anne ve büyükanneyle konuşan yazar Michael Pollan
beslenme alışkanlıklarını sonsuza dek değiştirebilecek ‘Gıda
Kuralları’nı kaleme aldı...
* Ekmek
ne kadar beyazsa, ölümünüz o kadar yakındır. Beyaz unun şekerden farkı
yok. Araştırmalar anneanneleri haklı çıkarıyor, tam tahıllı ekmek yiyen
daha uzun ömürlü oluyor.
* Sütün
rengini değiştiren mısır gevreklerini yemeyin. Bu tip mısır gevrekleri
çok fazla işlemden geçirilmiş ayrıca arıtılmış karbonhidrat ve kimyasal
katkılarla dolu oluyor.
*
Büyükannenizin tanımadığı gıdaları satın almayın. Market rafları doğada
var olmayan ve büyüklerimizin tanıyamadığı ama mühendislik
yöntemleriyle kolayca üretilebilen gıdalarla dolu, bunlardan sakının.
*
Acıktığınızda yemek yiyin, sıkıldığınız zaman değil. Çoğumuz can
sıkıntısını geçirmek, eğlenmek, kendimizi ödüllendirmek için yeriz.
Sağlıklı olanı, mutfağa acıkınca yönelmek.
*
Tabağınız ne kadar renkliyse, o kadar sağlıklıdır. Farklı çeşit ve
renklerde sebzelerle dolu bir öğün, farklı antioksidan bitkisel ilaca
denktir. Bu da kronik hastalıklardan uzak durmamıza yardımcı olur.
*
İçindekiler listesi uzadıkça, zarar artar. Bir hazır yiyecek paketinin
üzerindeki ‘içindekiler’ bölümü ne kadar uzunsa, içeride işlem görmüş o
kadar çok gıda var demektir. Uzak durun!
*
Yemeğinizi tadını çıkarabilecek kadar yavaş yiyin. Böylece daha az
yiyerek tatmin olmuş hissettiğinizi göreceksiniz. Bir öneri; ısırıklar
arasında çatalınızı elinizden bırakın.
*
Eninde sonunda çürüyeceği kesin olan gıdaları tercih edin. Bir gıdanın
raf ömrü ne kadar uzunsa, o kadar çok işlemden geçmiş demektir. Bu da
besin değerinin o derece düşük olduğu anlamına gelir.
*
Sebzelerin suyunu da için. Sebzelerin, içinde piştiği su besin değeri
açısından çok zengindir. Tenceredeki suyu dökmeyip sos ya da çorba
yapmak üzere değerlendirebilirsiniz.
*
Masadan tam doymadan kalkın. Tamamen doymanın normal olduğunu düşünürüz
ama birçok kültürde son noktaya erişilmeden yemeğin bırakılması
önerilir. Japonlar, yüzde 80, Çinlilerse yüzde 70 oranında doymuşken
kalkılmasını önerir.