Ramazanda kalp ve damar hastalarına uyarı
Prof. Dr. Enver Dayıoğlu, ramazan
ayındaki vakaların çoğunun secdede kalp sıkış masıyla geldiğini
belirterek, hastalara namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve
iftarlarını uzun bir yemek periyotuyla yapmalarını önerdi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Kalp ve Damar
Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Enver Dayıoğlu, ramazan
ayındaki vakaların çoğunun secdede kalp sıkış masıyla geldiğini
belirterek, hastalara namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve
iftarlarını uzun bir yemek periyotuyla yapmalarını önerdi.
Prof. Dr. Dayıoğlu, düzenli tansiyona sahip olan hastalar ile
diyetlerine dikkat eden stentli hastalar ve kan değerlerinin kontrolü
sağlanabilecek by-pass koroner hastalarının oruç tutabileceğini, hem
kalp hastası, hem de tip 1 diyabeti olan ve gündüz insülin alması
gereken hastalar ile 4. dereceden kalp yetersizliği olan ve kalp nakli
bekleyen hastaların ise kesinlikle oruç tutmamaları gerektiğini söyledi.
Dayıoğlu, hastaların, ramazan ayında iftar ve sahurda bol sulu yemekler
yemelerini ve su kaybını azaltıcı ortamlarda bulunmalarını önererek,
vücudun ihtiyacı olan tuzun gün boyu terleyerek atıldığını, bu nedenle
normal değerleri geçmeyecek şekilde tuz tüketimine izin verdiklerini
ifade etti.
Hastaların, yemek seçimlerinde su ihtiyacını arttırıcı baharatlardan
kaçınmaları gerektiğine işaret eden Dayıoğlu, baharatların kalp ve damar
hastalarına hiçbir zararının olmadığını, ancak baharatlı yiyeceklerin
sıcak havalarda su ihtiyacını arttıracağını kaydetti.
Prof. Dr. Dayıoğlu, hastalara, sulu ve az yağlı yemekleri, az baharatlı
ve bol salatalı menüler tercih etmelerini önererek, açık ve şekersiz
çayın istenildiği kadar tüketilebileceğini anlattı.
Sahurda yemek yedikten sonra yatmanın kalbe baskı yaptığını belirten
Dayıoğlu, "Dolu bir mide kalbi sıkıştıracak. Stentli hastanın sıkışmış
damarı, daha da zorlanacak. Hasta yattıktan sonra göğüs ağrısıyla
uyanacak. Bunu önlemek için kalp hastalarına yüksek yastıkta yatmalarını
öneriyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Dayıoğlu, 4. derecede kalp yetersizliği olan ve kalp nakli
bekleyen hasta grubunun sıvı dengesinin hayati önem taşıdığını ifade
ederek, bu hastaların kesinlikle oruç tutmaması gerektiğine dikkat
çekti.
By-pass olan koroner hastalarını oruç tutmak istediklerinde deneme
periyotuna aldıklarını belirten Dayıoğlu, bu hastalara haftada bir kan
pıhtılaşma testi yapıldığını, kan değerlerinin gözlendiğini ve değerleri
kontrol altında tutulabilecek hastaların oruç tutmasına izin verdiğini
kaydetti.
Kalp hastalarına mide yükünün azalması ve kalbin rahatlaması amac ıyla
akşam yemeğinden sonra yarım saat yürüyüş tavsiye ettiklerini anlatan
Prof. Dr. Dayıoğlu, "Ramazan ayında, dolu bir mideyle teravih namazına
giden hastalarımız eğilip kalkma hareketleriyle kalplerini sıkıştırıyor.
Ramazandaki vakaların çoğu secdede kalp sıkışması şikayetiyle geliyor.
Hastalarımıza, namazlarını yarı dolu mideyle kılmalarını ve iftarlarını
uzun periyotta tamamlamalarını tavsiye ediyorum" dedi.
Prof. Dr. Dayıoğlu, kalp ve damar hastalarının doktorlarıyla sürekli irtibat halinde olmaları gerektiğine dikkat çekti.