Sultan
Abdülhamit önceden tahmin etmişti
İngiltere
19. yüzyılın ortalarına doğru başta Filistin olmak üzere...
SULTAN
ABDÜLHAMİD İSRAİL'İN KURULACAĞINI 37 YIL ÖNCE TAHMİN ETMİŞTİİngiltere 19. yüzyılın ortalarına doğru başta Filistin olmak üzere
Osmanlı topraklarındaki Yahudiler'i himayeyi ve onlar vasıtasıyla
Osmanlı topraklarında faaliyet göstermeyi dış politikasının
unsurlarından biri haline getirdi. İngiltere'nin ve Avrupa'nın zengin
Yahudiler'i de İngiltere'nin desteğiyle Filistin'i vatan hâline getirmek
için harekete geçtiler. Osmanlı Devleti'nin dış borçlar yüzünden
1875'te iflasını ilân etmesi, Yahudiler'e bir fırsat sundu. Osmanlı
Devleti Filistin topraklarını Yahudiler'e satarak içinde bulunduğu
darboğazdan kurtulabilirdi. Ancak böyle bir uygulamayı ne kadar zor
duruma düşerse düşsün Osmanlı yönetiminin kabul etmesi mümkün değildi.
İkinci Abdülhamid'in 17 Mayıs 1880 tarihli iradesiyle Yahudiler'in
Filistin'e göçmen olarak yerleşmelerinin kapısı kapatıldı. Fakat benzer
talepler İkinci Abdülhamid'in padişahlığı süresince hep karşısına
çıkacak ve Filistin üzerinde yoğun bir mücadele yaşanacaktı. Prof. Dr.
Vahdettin Engin, Yeditepe Yayınevi'nden çıkan "Pazarlık" isimli
kitabında bu mücadeleyi belgelere dayanarak anlatır.
SİYONİZMİN DOĞUŞU1881'de Rus Çarı İkinci Aleksandr'ın öldürülmesi üzerine Yahudi
düşmanlığı iyice arttı. Yahudiler kitleler halinde Rusya'dan göç
ettiler. Ayrıca Yahudiler "Sion Aşıkları" adlı bir dernek kurdular ve
Siyonizm ortaya çıktı. Derneğin amacı Yahudiler'in Filistin ve Kudüs'e
yerleşmelerini sağlamaktı.
Yahudi, göçlerinin bir kısmı da Osmanlı topraklarınaydı. Osmanlı
yönetimi, 24 Haziran 1882'de Yahudiler'in Filistin haricinde
gösterilecek yerlerde 100-150 haneyi geçmeyecek şekilde yerleşmeleri
şartıyla ülkeye kabul edilebilecekleri kararını aldı. Fakat bu tedbir
kesin bir çözüm olmadı. Yahudiler, çeşitli yollarla Filistin'e
yerleşmeyi sürdürdüler. Özellikle mahalli yöneticiler ve bölge halkı
büyük paralar karşılığında hükümetin yasağına rağmen Yahudiler'e toprak
sattılar. İkinci Abdülhamid, bu gelişmeler üzerine bölgedeki boş devlet
arazilerden bir kısmını şahsi mal varlığı olarak satın aldı.
1895'ten itibaren, Siyonizm'i devletlerarası bir politika haline
getirmek isteyen Theodore Herzl sahneye çıktı. Herzl, ömrünü bir Yahudi
devleti kurulması yolunda geçirdiği için İsrail'in manevî kurucusuydu.
Herzl, Filistin'de özerk bir Yahudi devleti kurulması için 1896 ile 1902
yılları arasında beş defa İstanbul'a geldi ve 17 Mayıs 1901'de
Abdülhamid'in huzuruna kabul edildi. Bütün tekliflerine rağmen bir
netice alamadı.
İSRAİL KURULACAK1908'de Meşrutiyet'ten sonra Filistin'e Yahudi göçü bir anda yoğunlaştı.
İttihad ve Terakki iktidarı, 1914 Ocak'ında, Yahudiler'in Filistin'e
yerleşimini önlemek için alınan tedbirleri, işe yaramadıkları
gerekçesiyle yürürlükten kaldırdı.
İkinci Abdülhamid gelecekte neler olabileceğini anladığı için Filistin'e
Yahudi göçünü engellemek için her şeyi yapmıştı. Nitekim Sultan
Abdülhamid Selanik sürgündeyken, Doktoru Atıf Hüseyin Bey'e 1911'de bu
mesele ile ilgili olarak, "Para kuvveti her şeyi yapar. Yahudiler de
bugün hükümet teşkil edecek değiller ya. Bu bir başlangıçtır. Gaye-i
emeldir. Şimdiden işe başlayıp birçok sene hatta bin sene sonra
maksatlarına muvaffak olabilirler ve zannederim ki olacaklardır da"
demişti.
MANEVİ KURUCUNUN RESMİNİN ALTINDA İSRAİL'İ İLÂN ETTİLERBirinci Dünya Savaşı yıllarında İngiltere'nin Siyonizm temsilcileriyle
yapılan görüşmeler sonucu, 2 Kasım 1917'de Balfour Bildirisi yayınlandı.
Bu bildiri ile Filistin'de bir Yahudi Devleti kurulması öngörüldü.
Savaşın sonunda Filistin İngiltere'nin eline geçti. Yahudiler'in
Filistin'e yerleşmeleri İngiltere tarafından teşvik edildi.
Milletler Cemiyeti 1922'de aldığı bir kararla Filistin'deki İngiliz
mandasını kabul etti. İngiltere bölgede Arap Devleti'ni kurdurmadığı
gibi Yahudi göçlerine açmak suretiyle Filistin'i Araplar'dan kopardı.
Filistin Arapları bu tehlikeyi gördükleri için mücadeleye başladılar.
Ancak İngiltere ve diğer Batılı devletlerin desteğiyle 1948'de İsrail
kuruldu.
İsrail'in kuruluş bildirisi, 14 Mayıs 1948'de, ülkenin ilk devlet
başkanı olan David Ben Gurion tarafından Theodore Herzl'in büyük boy bir
fotoğrafının altında okundu.