hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Güneş Sistemi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Güneş Sistemi 2duy3hj

Güneş Sistemi Empty
MesajKonu: Güneş Sistemi   Güneş Sistemi EmptyPtsi Mayıs 17, 2010 12:51 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Güneş Sistemi ve
Yaratılışındaki Mucizevi Dengeler

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun
emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir
topluluk için ayetler vardır. (Nahl suresi, 12)

Yazının devamı için tıklayın

GÜNEŞ SİSTEMİNİN GALAKSİDEKİ YERİ

Güneş sistemi içerdiği muhteşem denge ve ölçülerin yanı sıra, Güneş
Sistemi'nin Samanyolu Galaksisi'ndeki konumu da, kusursuz bir tasarımın
ürünüdür. Yörünge, galaksinin merkezinden çok uzakta ve spiral kolların
dışında bulunmaktadır.

Bilindiği gibi, Samanyolu galaksisi spiral şeklinde bir yapıya sahiptir.
Spiral galaksilerdeki yıldızlar ve gök cisimleri, şişkin yuvarlak bir
merkezi ve bu merkezden dışarı doğru aynı düzlemde ve aynı açıda
kıvrılan kolları oluşturacak biçimde konumlanmışlardır. Merkezden çıkan
bu spiral kolların arasında kalan uzay boşluğunda da bazı yıldız
sistemleri bulunur, fakat bunların sayısı yok denecek kadar azdır. İşte
bizim Güneş sistemi miz de bahsettiğimiz bu spiral kolların arasında yer
alan ender yıldız sistemlerinden biridir.

Peki Güneş Sistemi'nin spiral kolların arasında olması neden bu kadar
önemlidir?

Güneş sistemi bulunduğu nokta itibariyle, spiral kollardaki gazlar ve
artıklardan uzak temiz ve net bir uzay görüntüsüne sahibiz. Eğer spiral
kollardan birinin içinde olsaydık, görüntümüz dikkate değer ölçüde
bozulacaktı. Prof. Michael Denton, Nature's Destiny (Doğanın Kaderi)
adlı kitabında bu konuda şunları söylemektedir:

Son derece çarpıcı olan bir başka gerçek, evrenin sadece bizim
varlığımıza ve biyolojik ihtiyaçlarımıza olağanüstü derecede uygun
olması değil, aynı zamanda bizim onu anlamamıza da son derece uygun
olmasıdır... Güneş Sistemi'mizin bir galaktik kolun kıyısında bulunması,
bizim geceleri gökyüzünü inceleyerek uzak galaksileri görebilmemizi ve
evrenin genel yapısı hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamaktadır. Eğer
bir galaksinin merkezinde yer alsaydık, hiçbir zaman bir spiral
galaksinin yapısını gözlemleyemez ya da evrenin yapısı hakkında bir
fikir sahibi olamazdık. 1

Spiral kollar arasında yer alan yıldızlar normalde yerlerinde uzun süre
tutunamaz, sonunda bu kolların içerisine çekilirler. Ancak, Güneş
Sistemi'miz son 4.5 milyar yıldır galaksinin spiral kolları arasındaki
sabit yörüngesinde konumunu devam ettirmektedir.

Konumumuzun sabitliği, Güneş'in "galactic co-rotation radius" (galaktik
ortak dönüş yarı çapı) adı verilen bir hat üzerinde yer alan ender
yıldızlardan biri olmasından kaynaklanır.

Bir yıldızın iki spiral kol arasında sabit kalabilmesi için sadece
galaksi merkezinden belli bir mesafede, yani "co-rotation radius"
üzerinde olması ve tam olarak galaksi kollarının merkez çevresinde
döndüğü hızda yol alması gerekmektedir. 2 İşte galaksideki milyarlarca
yıldız arasında yalnızca Güneşimiz, bu çok özel ve ayrıcalıklı konuma ve
hıza sahip bir yıldızdır.

Bunun yanısıra, spiral kolların dışında olduğumuz için evrenin en
güvenli yerinde bulunuyoruz. Çünkü yıldızların yoğun olarak bulunduğu ve
bu nedenle çekim güçlerinin gezegen yörüngelerinde aksamalara yol
açabileceği bölgelerin dışındayız.

Ayrıca, supernova patlamalarının öldürücü etkilerinden de çok uzağız.
Aksi takdirde, Dünya'nın 4 milyar yılı aşkın uzun yaşamı (gezegenin
insan yaşamına elverişli hale getirilmesi için gerekli olan süre) içinde
bulunduğumuz galaksinin başka bölgelerinde mümkün olmazdı.

İşte ancak Güneş Sistemi'mizin bu özel ve ayrıcalıklı konumda
yaratılması sonucunda canlılık ve tabii ki insanlık Dünya üzerinde
varlığını sürdürebilmektedir; insanlar ancak bu sayede içlerinde
bulundukları evreni inceleyebilmekte ve Allah'ın yaratmasındaki eşsiz,
üstün ve muazzam sanatı ve hikmetleri gözlemleyebilmektedirler.

Bir başka deyişle, evrenin fiziksel yasaları gibi Güneş Sistemi'nin
uzaydaki konumu da, bu evrenin insan yaşamı için tasarlanmış olduğunu
gösteren apaçık kanıtlar içermektedir.



GÜNEŞ SİSTEMİNDEKİ HASSAS DEGELER

Evrendeki hassas denge ve düzeni en açık biçimde gözlemlediğimiz
alanlardan biri de, Dünyamızın içinde bulunduğu Güneş Sistemi'dir. Güneş
Sistemi'ndeki büyüklü küçüklü gezegenlerin eşsiz düzenleri, sistemin 4
milyar yılı aşkın bir süredir kararlı bir yapıya sahip olmasını
sağlamıştır.

Güneş Sistemi'nde 9 ayrı gezegen ve bu gezegenlere bağlı 54 ayrı uydu
yer alır. Bu gezegenler, Güneş'e olan yakınlıklarına göre; Merkür,
Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Neptün, Uranüs ve Pluton'dur. Bu
gezegenlerin ve 54 uydunun içinde yaşama uygun bir yüzey ve atmosfere
sahip olan yegane gök cismi ise Dünya'dır.

Gezegenleri dış uzaya savrulmaktan koruyan etki, Güneş'in "çekim gücü"
ile gezegenin "merkez-kaç kuvveti" arasındaki dengedir. Güneş sahip
olduğu büyük çekim gücü nedeniyle tüm gezegenleri çeker, onlar da
dönmelerinin verdiği merkez-kaç kuvveti sayesinde bu çekimden
kurtulurlar. Ama eğer gezegenlerin dönüş hızları biraz daha yavaş
olsaydı, o zaman bu gezegenler hızla Güneş'e doğru çekilirler ve sonunda
Güneş tarafından büyük bir patlamayla yutulurlardı.

Bunun tersi de mümkündür. Eğer gezegenler daha hızlı dönseler, bu sefer
de Güneş'in gücü onları tutmaya yetmeyecek ve gezegenler dış uzaya
savrulacaklardı. Oysa çok hassas olan bu denge kurulmuştur ve sistem bu
dengeyi koruduğu için devam etmektedir.

Bu arada söz konusu dengenin her gezegen için ayrı ayrı kurulmuş
olduğuna da dikkat etmek gerekir. Çünkü gezegenlerin Güneş'e olan
uzaklıkları çok farklıdır. Dahası, kütleleri çok farklıdır. Bu nedenle,
hepsi için ayrı dönüş hızlarının belirlenmesi lazımdır ki, Güneş'e
yapışmaktan ya da Güneş'ten uzaklaşıp uzaya savrulmaktan kurtulsunlar.
Elbette tüm bu dengeler Güneş Sistemi'ndeki gezegenlerden biri olan
Dünya için de geçerlidir.

Bunların yanısıra, son astronomik bulgular, sistemdeki diğer
gezegenlerin varlığının, Dünya'nın güvenliği ve yörüngesi için büyük
önem taşıdığını göstermiştir. Jüpiter'in konumu buna bir örnektir. Güneş
Sistemi'nin en büyük gezegeni olan Jüpiter, varlığıyla aslında
Dünya'nın dengesini sağlamaktadır. Astrofizik hesaplamalar, Jüpiter'in
bulunduğu yörüngedeki varlığının, Güneş Sistemi'ndeki Dünya gibi diğer
gezegenlerin yörüngelerinin istikrarlı olmasını sağladığını ortaya
çıkarmıştır.

Diğer pek çok yıldız sisteminde Jüpiter benzeri gezegenler vardır. Fakat
bunlar bulundukları sistemi kararlı hale getirmek ya da sistemlerindeki
diğer gezegenleri korumaktan çok uzaktırlar. Washington
Üniversitesi'nden Dr. Peter D. Ward'a göre, "Bugün gözlemlenebilen bütün
Jüpiterler kötüdür. Tek iyi olan yalnızca bizimkidir. Ve öyle de olmak
zorundadır, aksi takdirde ya karanlık uzaya ya da Güneşiniz'e doğru
fırlardınız." 3

Jüpiter açısından bir diğer önemli nokta da şudur: Jüpiter olmasaydı
yüksek sayıdaki kuyruklu yıldız çarpmaları nedeniyle yeryüzünde hayat
olamazdı. Fakat Jüpiter devasa kütlesinin oluşturduğu manyetik alan
sayesinde Güneş Sistemi'ne giren meteor ve kuyruklu yıldızların
yörüngesini saptırarak Dünya'ya yönelmelerini engeller. Böylece,
Dünya'ya bir kalkan görevi gören dev bir manyetik koruyucu şemsiye
oluşturur.

Jüpiter'in Dünya'yı koruyucu bu ikinci işlevini gezegen bilimci George
Wetherill, "Jüpiter Ne Kadar Özel" adlı bir makalede şöyle açıklar:

Jüpiter'in bulunduğu yerde eğer bu büyüklükte bir gezegen var olmasaydı,
Dünya, gezegenler arası boşlukta gezinen meteorlara ve kuyruklu
yıldızlara yaklaşık bin kat daha fazla hedef olurdu... Eğer Jüpiter
olduğu yerde olmasaydı, şu anda biz de Güneş Sistemi'nin kökenini
araştırmak için var olamazdık. 4

Dünya-ay ikili gezegen siteminin de Güneş Sistemi'ndeki dengenin
korunmasında çok önemli bir etken olduğu hesaplanmıştır. Dünya-ay
sisteminin yokluğunda, Jüpiter'in muazzam kütlesi Merk ür, Venüs gibi iç
gezegenlerde çok büyük bir istikrarsızlığa sebep olacaktı. Bu da belli
bir zaman sonra Merkür ve Venüs gezegenlerinin yörüngelerinin çok fazla
yakınlaşmasına yol açacaktı. Böyle bir yakınlaşma ise Merkür'ün
sistemden dışarı atılmasına, Venüs'ün de yörüngesinin değişmesine neden
olurdu. Güneş Sistemi'nin bir bilgisayar simülasyonunu yapan bilim
adamları sistemde milyarlarca yıldır süre gelen denge ve kararlılığın,
ancak bu gezegenlerin sahip oldukları ideal kütle ve konumları sayesinde
mümkün olabileceğini, bu dengeden en ufak bir sapmanın dahi Güneş
Sistemi'nin, dolayısıyla insanlığın var olmaması anlamına geleceğini
belirlemişlerdir.

Kasım 1998'de dünyaca ünlü astronomi dergisi "The Astronomical
Journal"da yayınlanan son astronomik çalışmalardan birinde de Güneş
Sistemimiz'deki olağanüstü tasarım, "temel bulgularımız Güneş
Sistemi'ndeki uzun süreli kararlılık ve dengenin sağlanması için bir tür
"temel dizayn"a ihtiyaç olduğunu göstermektedir" 5 ifadesiyle
vurgulanmaktadır:

Kısacası Güneş Sistemi'nin yapısı da insan yaşamı için olağanüstü özel
bir tasarımla düzenlenmiştir. Allah'ın bu üstün yaratışı, Kuran'da
birçok ayetle haber verilmiş ve insanlara bu mucizevi yaratılış üzerinde
düşünmeleri emredilmiştir:

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun
emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesizbunda, aklını kullanabilen bir
topluluk için ayetler vardır. (Nahl Suresi, 12)


ALINTI
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Güneş Sistemi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mavi Güneş
» Güneş sistemi
» Güneş Sistemi içindeki en soğuk yer
» Güneş Evrimleri Patlamalar Güneş Lekeleri {İçerde}
» Doğacak güneş.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Enteresan Olaylar-
Buraya geçin: