hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!! 2duy3hj

Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!! Empty
MesajKonu: Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!!   Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!! EmptyPerş. Nis. 22, 2010 9:45 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Niçin böcek yemiyoruz?

Avrupalılar böcek yemez ama Afrika'da değişik çekirge türleri ve iri
kelebek tırtılları yenir. Tayland'da bir tür iri su böceği, Yeni
Gine'de ağustos böceği, Japonya'da kızartılmış yaban ansı, yalnız veya
diğer besin maddeleri ile veya soslarla karıştırılıp yenmektedir. Halen
dünyamızda, insan gıdası olarak 500 civarında böcek türü yenilmekte,
bunun yüzde 40'ı Meksika'da tüketilmektedir.

İnsanların böcek yeme alışkanlığım kazanamamalarının sebebi muhtemelen,
böceklerin boyutlarının küçük, dolayısıyla tüketim için gerekli olan
miktarın temininin zor olmasından kaynaklanmaktadır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bir köpek yaşı niçin yedi insan yaşına eşittir?

Evlerinde köpek bulunduranlar, köpeklerinin yaşlarını insan yaşı ile
mukayese edebilmek için, her bir köpek yaşının yedi insan yaşına eşit
olduğunu ileri sürerler. Peki bu doğru mudur?

Tam olarak değil. Bu konuda üretilen çeşitli formüller var ama en basit
ve akla yatkın olanı şu; Köpeğin birinci yaşı = 21 insan yaşı Köpeğin
ondan sonraki her yaşı = 4 insan yaşı Buna göre 7 yaşında bir köpeğiniz
varsa, insan ömrüne göre 21 + (6 x 4) = 45 yaşındadır. Bu hesaba devam
edersek 10 yaşındaki bir köpek insanın 57, 15 yaşındaki ise 77
yaşındaki ömrünü sürmektedir.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kutuplardaki hayvanlar nasıl yaşıyorlar?

Kendi vücut ısısından çok daha düşük ısı koşullarında yaşayabilmek için
canlıların iki silahı vardır. Biri vücut ısılarını ayarlamaları,
diğeri de kürk denilen vücut örtüleridir. Kutup bölgesinde yaşayan bir
canlı, tropik bölgede yaşayana nazaran on kat daha fazla ısı meydana
getirmek veya vücut örtüsü on kat daha fazla koruyucu olmak zorundadır.

Çok soğuk iklimlerde yaşayan hayvanların yaşam nedenleri araştırılırken
hep kürkleri üzerinde durulmuştur. Halbuki burada yaşayan hayvanların
kürkleri ile ılıman bölgelerde yaşayan hemcinslerinin kürkleri arasında
çok ciddi bir fark yoktur. Üstelik domuzlar hiç kürkleri olmamasına
rağmen deri altı yağ tabakaları sayesinde vücut ısılarından 20 derece
daha düşük ısı ortamlarından hiç etkilenmezler.

Kutuplarda, buzlu sularda yaşayan balıkların, sıfır ve sıfır altı
derecedeki ortamda donmamalarının sırrının, bu balıkların derilerindeki
buz kristallerinin donma derecesini düşüren bir protein olduğu tespit
edilmiş, hatta genetik mühendisleri laboratuar ortamında bu proteini
üreten geni yaratmayı başarmışlardır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Örümcek ağının özelliği nedir?


Örümcekler günümüz teknolojisinin bile çözemediği inanılmaz
canlılardır. Örümcek ağının çok özel nitelikleri olan sağlamlık ve
esneklik bugüne kadar taklit edilemedi. Aynı çaptaki bir çelik telden
iki kat daha güçlü olan bu doku ne kadar çekilirse çekilsin orijinal
durumuna dönecek kadar esnektir.

Örümcek ağları kendine yüksek hızla çarpan nesneleri yırtılmadan
esneyerek frenler. Tekrar gerisin geriye yaylanmadığından nesne ters
yöne fırlamaz, yapışır kalır. Örümcek ağının esneme kapasitesi bugün
yapay olarak üretilmiş en iyi telin neredeyse dört katıdır.

Örümcek ağının her tarafı yapışıcı değildir. Kurban ağa yakalanınca
yapışkan kısmı bildiklerinden kendileri de ağa yakalanmadan onun yanına
kadar giderler. Örümcek ağını amacına göre farklı şekillerde örer.
Ağdaki ipliklerin de cinsleri yerlerine göre farklıdır. Yumurtaların
sarmalanması için ürettiği yumuşak iplik onu aynı zamanda bir uçurtma
gibi uçurabilir. Ağın ana yapısı, dairesel kısımları, avı yakalayacak
kısmı için elastikiyetleri ve sağlamlıkları farklı ipler üretir.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yarasalar niçin kan emer?

Yarasalar tabiatın harikulade yaratıklarından biridir. İnanılmaz
özelliklere ve örnek bir toplumsal dayanışmaya sahiptirler. Kan ile
beslenmeleri insanların gözünde onları vampir ile özdeşleştirmiş, hep
korkulan bir hayvan olmuşlardır. Halbuki yarasaların çoğu kan ile
beslenmez. Zararlı böcekleri yiyerek insanlığa faydaları dokunur.
Sadece bir yarasa bir saat içinde 300 böcek yiyebilir. Muz, avakodo
gibi ticari değeri yüksek ağaçların çoğalmaları için polenlerinin
taşınmasında en önemli rolü yarasalar oynar.

Yarasalar gece ava çıkmak için, ay varsa onun kayboluşunu, yani tam
karanlığı beklerler. Sıcak kanlı memeli hayvanların kanları ile
beslenen yarasalar genellikle atları sığırlara tercih ederler.
Salgısında bulunan pıhtılaşmayı önleyici bir madde 20-30 dakika kanın
sürekli akmasını sağlar ve beslenme gerçekleşir. Bir kez kanını
emdikleri hayvanla karşılaşırlarsa diğerlerini bırakıp yine ona
saldırırlar.

Vampir yarasalar arka arkaya iki gece kan içmedikleri takdirde ölürler.
Her gece vücut ağırlığının en az yarısı kadar kan içmek zorundadırlar.
Doğumdan sonra anne, emzirmenin yanında yavruya takviye olarak,
kusarak kan da verir. Bu yetersiz kalırsa bir başkası yardımcı olur.
Hatta yetişkin yarasaların, ölmek üzere olan bir başkasına ağızdan kan
verip onu kurtardıkları görülmüştür. Toplumsal dayanışmanın bu kadar
güçlü olduğu az canlı topluluğu vardır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yağmurda karıncalara niçin bir şey olmuyor?

Bir karıncayı alın, suyun içine batırın, saatlerce tutun ölmez. Sudan
çıkardığınızda ölü gibi görünür ama birkaç saat içinde kendine gelir.
Su, karıncaların çok ince olan nefes tüplerinden içeri giremez.
Karbondioksitten narkoz yemiş gibi olurlar. Tabii ki bu süre çok uzarsa
onlar da ölürler ama dayanma süreleri inanılmazdır.

Ne var ki, karıncalar yağmur ve seller altında bu şekilde nefeslerini
tutarak mücadele vermiyorlar. Yağmuru hissedince yuvalarına giriyorlar
ve giriş yollarını tıkıyorlar. Ateş karıncası denilen bir türünde ise
karıncalar birbirlerine tutunarak sel sularının üstünde yüzüyorlar. Bir
yerde karaya vurup çıkıyorlar. Tabii kraliçe karınca ortada, yüksekte
ve mümkün olduğunca kuru tutuluyor.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Hayvanlar niçin kış uykusuna yatarlar?

Genellikle ayıların kış uykusuna yattıkları bilinir ama bu doğru
değildir. Gerçi ayılar kışın mağaralarda uzun uzun uyurlar ama bu kış
uykusu değildir. Daha doğrusu kış uykusu bir çeşit uyku değildir.
Normal canlılarda uyanıkken ve uyku halindeyken, vücut ısısında ve
metabolizmanın çalışmasında ciddi bir fark yoktur. Oysa kış uykusu,
hayvanların hayat ile ölümü ayıran çizgiye kadar gelmeleri şeklinde
tanımlanabilir.

Bazı hayvanların kış uykusuna yatmalarının iki sebebi vardır: Havanın
çok soğuması ve yiyecek bulma güçlüğü. Soğuk havada yaşayabilmek için
hayvanların daha çok enerjiye ihtiyaç duymalarına rağmen karlı kış
günlerinde yiyecek bulma imkanı azalır. Kış uykusu bu zor mevsimde
hayvanın enerji ihtiyacını azaltır, enerji tasarrufu sağlar.

Kış uykusu bildiğimiz şekilde uyumak değildir. Buna bilim dilinde
'hibernasyon' diyorlar. Vücut ısısının ortam sıcaklığına düştüğü bu
durumu birçok balık türünde, kurbağalarda, sürüngenlerde, kuşlarda ve
memelilerde görebiliyoruz.

Hakiki anlamda kış uykusuna yatan bir hayvanı (hibernatör)
gördüğünüzde, ölmüş olduğunu sanabilirsiniz. Vücut ısıları sıfır
dereceye kadar düşebilir. Bir dakika içinde sadece birkaç kez nefes
alırlar, kalp atış hızı o kadar düşüktür ki, hissedilmez bile. Havalar
ısındığında ise vücudun normal düzene geçmesi sadece birkaç saat alır.

Kış uykusuna yatan hayvanlar, uyku süresince kendi vücutlarındaki yağı
tükettikleri gibi ara ara uyanarak bulundukları yere yazdan stok
ettikleri yiyeceği yiyenler de vardır. Kış uykusu sırasında hayvanlar
vücut ağırlıklarının yüzde kırkına yakınım kaybederler. Bu kaybın yüzde
90'ına periyodik olarak uyanmalardaki ısı üretimi ve enerji kaybı
sebep olurken geri kalan yüzde 10 kayıp ise uyku sırasında olur. Kış
uykusu kış boyunca sürmez. Hayvanlar havaların soğumaya başlaması ile
birkaç günlük bir uyku periyoduna girerler. Kış mevsiminin şartları
ağırlaştıkça bu periyotlar uzar.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kırmızı renk boğaları niçin kızdırır?

Aslında kırmızı renk hiçbir boğayı kızdırmaz. Çünkü boğalar renk
körüdür ve kırmızıyı diğer renklerden ayırt edemezler. Boğa güreşinde
matador boğayı eline aldığı şapkasını şalını sallayarak kızdırır.
Boğanın kırmızı şala saldırdığı inancı yanlıştır.

İspanya'da boğaların kırmızı renge saldırdığı inancı, matadorların
kırmızı başlık kullanmaları nedeni ile yaygınlaşmıştır. Halbuki
başlıklarda bu renk boğayı kızdırmak için değil, seyircilere hoş
görüntü verebilmek için seçilmişti.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sivrisinekler insanı niçin sokar?

Dünyada yaklaşık üç bin sivrisinek türü olduğu bilinmektedir. Bunların
çoğu insana saldırmaz. İnsanların kanlarını emerek yaşayan sivrisinek
türlerinin yalnız dişileri kan emer. Dişiler de insanların kanlarını
kendi yumurtalarını üretebilmek için protein sağlayabilmek amacıyla
emerler. Birçok cinste dişi sivrisinekler en azından ilk yumurtalarını
kana ihtiyaç duymadan üretebilirler, fakat sonraki yumurtaları için
kana ihtiyaçları vardır. Bulabildikleri her canlının kanını emerler,
hatta deniz yüzeyine gelen balıklar bile ellerinden kurtulamaz

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Tellere konan kuşlar niçin çarpılmıyorlar?

Elektrik akımı, direnci sevmez. Eve dönmek için daima en kısa ve kolay
yolu tercih eder. Bir su birikintisi içinde iseniz ve elektrikli bir
tele dokunursanız, akım telden en kolay yol olan vücudunuza girer,
oradan da son derece iletken olan su birikintisine geçerek, topraktan
eve döner.

Elektrik telleri üzerine konan kuşların toprakla alakaları yoktur.
Onlar elektriğin evine dönmesi için bir kısa yol yaratmazlar. Elektrik
onların vücudundan geçmektense, kendisine kuş vücudundan daha az direnç
gösteren, iki ayakları arasındaki teli tercih eder. Kuşlar da bu
nedenle bütün bir gün boyu, yüksek voltaj taşıyan, çıplak elektrik
telleri üzerinde durabilirler.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Atlar nasıl ayakta uyuyabiliyorlar?

Amerikan kovboy filmlerinde, atların geceleri kamplarda veya gündüz
barların önünde daima ayakta, binilmeye hazır vaziyette durduklarını
seyrederiz. Doğrudur, atlar nadiren yatarlar, genellikle hasta
oldukları veya doğum yapacakları zaman.

Atlar günlerce, hatta haftalarca yere yatmadan ayakta durabilirler ve
yol gidebilirler. Ayakta dururken dizlerini kilitlemeleri ve uyumaları
mümkündür.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kuşlar niçin 'V' şeklinde uçuyorlar?

Bir görüşe göre kuş sürülerinin 'V' şeklinde uçmalarının amacı enerji
tasarrufudur. Bu uçuş şekli ile öncelikle en öndeki kuş, bir arkadaki
kuşa gelecek rüzgarı ve hava direncini engeller ve daha az enerji sarf
etmesini sağlar.

İkinci bir görüşe göre ise, kuşların gözleri başlarının yanındadır,
dolayısıyla tam önlerini göremezler. Bu uçuş şekli ile sürünün
fertlerinin birbirini görerek, kaybolmadan bir arada kalması sağlanır.
Bu görüşe karşı olanlar ise kuşların geceleri de uçtuklarını, bu nedenle
öndeki kuşu görmenin önemli olmadığını zaten sürüyü kuşların
bağırışlarının bir arada tuttuğunu ileri sürüyorlar.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Kediler nasıl hep dört ayak üzerine düşerler?

Sırtüstü düşen bir kedi önce bacaklarını kendisine, kuyruğunu da
bacaklarının arasına çeker, başını yere bakacak şekilde döndürür.
Belirli bir noktada tam tersini yaparak bacaklarını ve kuyruğunu açar
ve vücudu tam ters yöne, yani yere doğru döner. Böylece paraşüt etkisi
yaratarak, hızını da frenler ve inişin yumuşak olmasını sağlar.

Yapılan deney ve gözlemlerde bir kedinin alçak bir yerden düşmesinin,
yüksek bir yerden düşmesine göre çok daha fazla hasar yaratabileceği
tespit edilmiştir. Örneğin yaklaşık 100 metre yüksekliğindeki, 32 katlı
bir binanın tepesinden düşen bir kediye hiçbir şey olmazken, 7 katlı
binalardan düşenlerde ciddi sakatlıklar, hatta ölüm vakaları
görülmüştür. Bilim insanları bunu da 'limit hız' ile izah ediyorlar. Bu
teoriye göre yüksekten düşen kediler, yaklaşık saatte 100 kilometre
sürate gelince limit hıza ulaşırlar, artık hep aynı hızda düşerler ve
stresi atlatıp, kendilerine gelir ve gevşerler. Başlangıçta
bahsettiğimiz dönme hareketini yaptıktan sonra, tüm vücutlarını paraşüt
gibi kullanarak, yaralanma olasılığını en aza indirerek, yere inerler.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Yeşil ot yiyen ineklerin sütleri niçin beyazdır?

Hayvanların yedikleri gıdaların renklerinin, neresinden çıkarsa çıksın,
çıkan şeyin rengi ile bir alakası yoktur. Buna en iyi örnek inektir.
Bir ineğin en çok yediği yeşil renkli otlardır. Bu otlar ineğin dört
odalı midesinde çözülür ve moleküllere ayrılır, moleküllerin ise
renkleri yoktur. Sütün renginin beyaz olmasının nedeni içinde çözünmüş
halde bulunan kalsiyum kasinat (caseinate)tır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Sinekler tavanda nasıl yürüyebiliyorlar?

Vücutlarının hacimlerine oranla, sinekler ağır sayılmazlar ve onları
yere çeken güç pek önemli değildir. Bu güce karşı gelen de,
ayaklarındaki kılların ucunda bulunan vantuzlardır. Bu vantuzlar ayrıca
yapıştırıcı, yağlı bir madde salgılarlar. Sinekler ayaklarındaki bu
yüzlerce vantuz ve salgıları sayesinde her türlü yüzeyde
gezinebilirler. Ancak yüzeyin yağ çözücü, örneğin solvent gibi bir
madde ile kaplanmamış olması gerekir. Sinekler tavanda yürürken, 6
bacaklarından ikisi hareketlidir. Diğer 4 bacak daima sabit durumdadır.

Asıl merak edilen konu sineklerin tavanda nasıl yürüyebildiklerinden
çok oraya nasıl konduklarıdır. Sinekler tavana konarken sirklerdeki
trapezciler gibi geriye yarım ters takla atmaktadırlar. Tavana
yaklaşınca, ön ayaklarını başlarının üzerine çekerek ters dönmekte ve
tavana önce ön ayakları ile dokunmaktadırlar. Sonra sıra ile diğer
ayaklarını da koyarak vücutlarının tavanda tutunmasını
sağlamaktadırlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Canlılar İle İlgili İlginç Bilgiler !!!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Microsoft ile ilgili ilginç bilgiler
» Windows 8 ile ilgili ilginç bilgiler.
» En ilginç canlılar
» İLGİNÇ bilgiler...
» Soğan ile İlgili İlginç Bir Bilgi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Enteresan Olaylar-
Buraya geçin: