Maliye Bakanlığı ÖTV zamlarıyla bütçe gelirlerini artırmaya çabalarken
yakıtta vergi dışı kalan önemli iki kaynaktan mahrum kalıyor. Atık ve
baz yağ. Yapılan hesaplamalara göre baz ve atık yağların illegal
kullanımından kaynaklı piyasanın büyüklüğü yıllık 1.5 milyar TL'nin
üzerinde. Devletin de kayıt dışı olan bu piyasadan sağlayabileceği ÖTV
ve KDV kaynaklı kaybının ise 450-550 milyon TL'yi bulduğu belirtiliyor.
Sektördeki rakamlarla başlayalım. Türkiye'nin yıllık madeni yağ
ihtiyacı 450-500 bin ton dolayında. İthalat ve üretim rakamları
üzerinden piyasaya sürülen baz yağ ve madeni yağ miktarının toplamı ise
750-800 bin tonu bulduğu belirtiliyor. İki rakam arasındaki fark yani
yaklaşık 250-300 bin ton dolayındaki baz ve madeni yağ ise 10 numara yağ
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]müstahzar gib adlarla doğrudan akaryakıt piyasasına sürülüyor. Kayıp
burada ortaya çıkıyor çünkü ÖTV farklılıklarından yararlanılarak bu
yağlar akayarkıtların içine karıştırılarak piyasaya sürülüyor. Konu
bununla da kalmıyor. Yıllık 450 - 500 bin ton olan madeni yağ kullanımı
sonrasında 170-200 bin ton civarında atık madeni yağ oluşuyor. İkinci
kayıp da atık yağ kaynaklı. Kayda alınarak toplanabilen (üstelik yasal
mecburiyet var) atık madeni yağın miktarı sadece 35 bin ton. Bir başka
deyişle toplanması gereken ancak toplanamayan en az 135 bin ton atık
yağ merdivenaltı denilen yerlerde rafine edilip akaryakıta (motorin ve
fuel oil) karıştırılıyor. Ortaya çıkan ürün 10 numara yağ olarak
satılıyor.
BAZ YAĞDAN 300 MİLYON TL
Uzmanların yaptığı hesaba göre
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] baz yağdan kaynaklanan vergi dışı piyasanın toplamı 900 milyon-1 milyar TL
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]vergi kaybı ise ortalama 250-300 milyon TL. Yaptırdığımız hesaplamalara
göre bu baz yağ üç farklı şekilde kullanılıyor. İşte baz yağın farklı
şekillerde piyasaya sürülmesiyle oluşacak kayıplar şöyle:
Eğer 250-300 bin ton baz yağ motorin olarak kullanılmak üzere 10 numara
yağ adıyla akaryakıt piyasasına sunulursa oluşacak vergi kaybı 400
milyon TL.
Motorin olarak kullanılmak üzere baz yağ olarak akaryakıt piyasasına sunulması durumunda oluşan vergi kaybı 170 milyon TL.
Madeni yağ piyasasında orijinal kullanım amacına göre kullanılmak üzere
müstahzar faturası ile (düşük ÖTV) piyasaya sunularak tüketicinin
kandırılması ve haksız rekabet oluşturulması sonucu oluşacak vergi
kaybı ise 240 milyon TL.
Atık yağdan vergi kaybı 220 milyon TL
ATIK yağa gelince: Kayda alınamayan fakat yüksek bedellerle piyasadan
toplanan 150 - 170 bin ton atık yağın yaratmış olduğu piyasa yaklaşık
550-650 milyon TL olarak hesaplanıyor. Ortaya çıkan vergi kaybı 430
milyon TL'ye kadar çıkabilirken ortalama kayıp 200-220 milyon TL olarak
hesaplanıyor. İşte 150-170 bin ton baz atık yağın tamamının farklı
şekillerde kullanımıyla ortaya çıkacak kayıplar:
Atık yağın tamamı motorine karıştırılırsa oluşacak vergi kaybı: 430 milyon TL.
Kalorifer yakıtına karıştırılması durumunda oluşacak vergi kaybı: 170 milyon TL.
Madeni yağ piyasasına konu edilmesi durumunda oluşacak vergi kaybı: 310 milyon TL civarında.
Kanunen ikame edilmesi yasak
PİYASADA 10 numara yağ olarak bilinen ve motorinin yerine ikame edilen
akaryakıt türünün müşteri tarafından kullanılmasında herhangi bir
sakınca bulunmuyor. Ancak satıcı açısından sakıncalar var. Maliye
Bakanlığı'ndan alınan bilgilere göre kanunen yüksek vergili bir ürünü
ikame etmek amacıyla düşük vergili bir ürünün satışını yapmak yasak. Bu
satıcıların yakalanması durumunda aradaki farkın kendilerinden tahsil
edilmesi gerekiyor.
Kullanım ÖTV zammıyla arttı
10 numara yağın 18 litrelik tenekesini 30 - 32 TL'den satın almak
mümkün. Motorinle yüzde 50 - 70 arasında karıştırılarak kullanılan 10
numara yağ konusunda özellikle akaryakıta yapılan son ÖTV zamlarının
ardından kullanım iyice artmış durumda. Ünlü otobüs markaları bile
artık motorin yerine bu ürünü kullanıyorlar. 10 numara yağ üretiminde
kullanılan atık yağlar çevre için oldukça zararlı ama varil başına 80 -
100 dolardan piyasadan alınıyor.