İşte O Yüzden Sana Konuşuyorum - II - Şiirler - frmturkey
Görüyorsun işte! ..
Biliyorum! ..
Guguklu saat
aptal-aptal çalıyor...
Zaman sensin,
onu da biliyorum! ..
Dar çerçevelerin,
negatif söylemlerine
karşılık,
dalga dalga
pozitif yaptırımlarla
boyut değiştirirken;
Şair Kalemlerin antolojileri,
altın sırmalı
ciltler oluyor...
Heybetli dizeleriyle
geçiyorlar
hülyalı bakışlarımdan.
Al al oluyor yanaklarım...
Gözlerimden hüzzam geçiyor...
' Sen! ..' Diyorum..
Yok! ..
Sen değil,
Bu kez,
Kendime sesleniyorum! ...
' Ellerine bulaşmış hamurlarla;
onbinlerce yıllık duyguların,
çoğu zaman
heykellerin bile
zamana taşıyamadığı
coşkuları içinde;
cılız birşeyler karalayıp,
duygularının hizmetkarı
bir ' şaircik '
olmaya çalışıyorsun...
Sen;
artık tükenmiş lokmaların
sayılacak hale gelmiş
memleketinde,
bir de evlat özleminin
boğazları tırmalayan
sancısı ile yanan
ailenin
seni;
düşlerindeki
Beyaz Atlı Prenses,
düşlerindeki
Pollyanna
veya
Hızır misali
onlara yetişmeni
beklerken...
Hamurunu
her yoğuruşta;
aaagahın üstünde
yuvarlanan oklavanın,
bilmem kaç kilometrelik
daha yol alarak
çocuklarının geleceği
olacağını,
düşünürken? ...
Veya
midelerini doyurabilmek için
bir dilim ekmeğe
minnet ile bakıp,
baraka bile olmayan
barınaklarına,
kanalizasyon girdilerine sığınıp;
kösele gibi olmuş
simsiyah derileri ile,
gündüzün düşmanı
gecenin düşmanı,
ölümünü
bekleyen bakışlar;
insanlığımdan
ve rahat şiltelerimden
utandırdığında...
Ben,
ne kadar daha
romantik olmalıyım,
diye soruyorum
kendime ? ...
İşte bu yüzden sana konuşuyorum! ..
Gördüğünü..
En iyisini bildiğini..
Duyduğunu biliyorum! ..
Enfiye çekmiş duygularımla
o sarp dağlarının
eteklerinde
Seni bekliyorum! ...