İtalya’da
Papa’yı yaraladı tam 19 yıl yattı. Türkiye’de Abdi İpekçi’yi öldürdü,
idama mahkum oldu, birçok gasp ve soygundan suçlu bulundu, 36 yıl daha
aldı. Sadece 9 yıl cezaevinde kaldı... 30 yıldır dünyanın en çok
konuşulan tetikçisi Mehmet Ali Ağca yarın serbest kalıyor
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’yi öldüren, Papa
II. Jean Paul’e de suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca yarın
tahliye olacak. Ağca, İpekçi suikastından idamla yargılanırken, 1979
yılında ülkenin en iyi korunan askeri cezaevinden kaçırıldı. 25 Haziran
1981’de Roma’da Saint Pietro Meydanı’nda herkesin gözü önünde silahını
çıkarıp Papa’yı vurdu. Papa yaralı olarak kurtuldu. Ağca, 19 yıl
İtalyan hapishanelerinde yattı. Ağca’yı cezaevinde ziyaret eden Papa,
kendine kurşun sıkan adamı affetti. Ağca 2000 yılında Türkiye’ye
getirildi. İdam cezası 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’yla 10 yıla
indi. Diğer gasp ve soygundan toplam 36 yıl aldı. Bu ceza da yine 3713
sayılı yasayla indirime uğradı ve 7 yıl oldu. 2006’da kimsenin
anlamadığı bir hesapla tahliye edildi. Büyük tartışmalar yaşandı. Hesap
hatası yapıldığı itiraf edildi, Ağca 8 gün sonra yeniden parmaklıklar
arkasına girdi. Mehmet Ali Ağca 29 yıllık cezaevi hayatının ardından
yarın serbest kalacak.
“Mükemmel İncil’i yazacağım”
Ağca uzun cezaevi yaşamının ardından dünyadaki ününü kullanarak zengin
olma hesapları yapıyor. The Sunday Times’a gönderdiği mektupta
kendisini “fiziksel ve ruhsal olarak, sağlıklı ve güçlü” olarak
nitelendiren Ağca “Planım, dünyanın sonunu ve Mükemmel İncil’i
yazmaktır” Vatikan’ın hiçbir zaman anlamadığı mükemmel Hıristiyanlığı
ilan edeceğim” ifadelerini kullandı. The Sunday Times ise, Dan Brown’a
mektup yazdığını belirtirken Avrupalı yayıncıların da, Ağca’nın
anılarının dünya çapındaki yayın haklarının 3 milyon dolara
ulaşabileceğini söylediklerine dikkat çekti.
“Tek bilinen taşeron olduğu”
Mehmet Ali Ağca ile ilgili bilinmeyenleri anlatan “Taşeron Mesih”
isimli kitabın yazarı gazeteci Saygı Öztürk Ağca’yı şöyle
değerlendiriyor: Ağca olayı bugüne kadar çözülemeyen sorularla,
bilinmeyenlerle dolu bir konu. 1983’de İtalya’ya giden bir heyet
Ağca’ya tam 73 ayrı konuda soru yöneltti. 10 gün sorguladılar. Bu
sorular MİT, Genelkurmay, Sıkıyönetim Komutanlığı, İçişleri, Emniyet ve
Dışişleri tarafından hazırlandı. Sonuçta Ağca’nın taşeron olduğu,
birileri tarafından kullanıldığı dışında bir sonuç çıkmadı. Onu
kullananların kim olduğu; örgütü ise net olarak bilinmiyor. Bazı
yerlerde mafyanın kontrolünde, bazı yerlerde ise ülkücü bir terörist
olarak görünüyor.
“Ergenekon derse şaşırmayın”
Ağca şimdi ‘Mesih’im’ diye ortada. Cezaevinden çıktıktan sonra buna
olan ilgi zamanla azalacak. Mesihliği bitecek yani. Şimdi ondan sonra
yarın çıkıp derse ki ’Ergenekon örgütünün adıyla İpekçi’yi öldürdüm’,
‘Beni Ergenekon kaçırdı’, “Papa suikastini de Ergenekon yaptırdı’ derse
de şaşırmayalım. Çünkü bu adam gündemde kalmayı isteyen ve bunu başaran
biri.
”Çakal Carlos’tan daha ünlü olacağım”
Askeri cezaevinden kaçırılışında, oradan İran’a ve daha sonra
Bulgaristan’a geçirilişinde hep ülkücü grupların desteğini gördü.
Abdullah Çatlı’nın Ankara Mebusevleri’nde kiraladığı evde Haluk Kırcı
ile birlikte 10 gün kalıyor. Ama ülkücülerin hiçbiri kendilerinden
görmüyor Ağca’yı. Görüşlerini kendilerine yakın bulmuyorlar. ’Tip bir
adam’ diyorlar onun için. Bir başka özelliği de ünlü olmak için çalışan
biri. Ev arkadaşı olan Yalçın Özbey, bu işlerin kilit ismidir ve hiç
yakalanmadı, dava düşene kadar da yurt dışında kaldı. Bir uyuşturucu
olayı ile ilgili Almanya’da yakalandığında MİT onu sorguladı. Orada
diyor ki “Ağca’nın tek hevesi ünlü olmaktır. Hep Çakol Carlos’tan daha
ünlü olacağım diyordu.” Ağca lise öğrencisi olduğu dönemde ne sağcı ne
solcu. Hatta ’sağcı ve solcu arkadaşlarım kavga ederlerdi ben onları
ayırırdım’ diyor.
İpekçi cinayeti ve Papa suikastinde birlikte hareket ettiği bazı
ülkücüler deşifre olsa da, onlara kimin tetik çektirdiği hala tam
olarak bilinmiyor. Ağca’nın arkasındaki gücü devlet ortaya çıkaramadı.
Ağca şimdi de İpekçi suikasti ile ilgili olarak ’Olay yerinde bulunmuş
olabilirim ama tetiği ben çekmedim’ diyor. Bu konuda yeniden yargılanma
istekleri de var. Ama o dosyalar Sıkıyönetim döneminde olduğu için
şimdi kayıp, nerede olduğu bilinmiyor.
Ağca’nın Malatya’daki Ailesi ortadan kayboldu
Ağca’nın tahliyesine sayılı günler kala ailesi, Malatya’daki evlerinden
ayrılarak ortadan kayboldu. Malatya Saray Mahallesi’nde ikamet eden
annesi, kız ve erkek kardeşi adreslerini değiştirdi. Ağca’nın
cezaevinden çıkmasına günler kala basın mensuplarının yoğun ilgisi
nedeniyle evlerini başka bir semte taşıyan Ağca ailesinin nerede
olduğunu kimse bilmiyor. Ağca’nın doğduğu Hekimhan ilçesi Güzelyurt
beldesi de yabancı ülkelerden gelen basın mensupları tarafından sıkça
ziyaret edilmeye başladı. Malatya’da yaşayan çocukluk arkadaşı Osman
Bayram, Ağca’yı yeniden görmeyi çok istediğini belirterek şunları
anlattı: “Futbol oynamayı çok severdi, okulda başarılı bir öğrenciydi,
özellikle matematik dersinin çok iyiydi sürekli pekiyi alırdı. Mahalle
aralarında top oynardık. Ankara lastiği vardı o zamanlar öyle spor
ayakkabı falan yoktu. Ankara lastiğiyle dolaşırdı. Zaten maddi
durumları da pek iyi değildi.”
NERDEN NEREYE
* 1975’te İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi.
* 1976-1979 arasında ne yaptı, kimle ilişki kurdu tespit edilemedi.
* 1 Şubat 1979’da İpekçi’yi vurdu
* 25 Haziran 1979’da yakalandı
* 23 Kasım 1979’da Kartal Cezaevi’nden kaçtı
* 28 Nisan 1980’de Abdi İpekçi davasından idam cezası aldı
* 25 Haziran 1981’de Papa’yı vurdu
* 1986’da Papa’ya süikastten ömür boyu hapis aldı
* 1983’te cezaevinde Papa’yla görüştü
* 13 Mayıs 2000’de Papa, Fatima’da üçüncü sırrı açıkladı
* 13 Haziran 2000’de Türkiye’ye iade edildi