Hazine ile Dünya Bankası arasında yürütülen “Ülke İşbirliği Stratejisi” çerçevesinde, Türkiye’ye 2010
mali yılında 3 milyar dolar, 2011 mali yılında ise 1.4 milyar dolar
mali ve teknik destek sağlanacak. Böylece, Türkiye’ye 2008-2011
arasında Dünya Bankası’ndan toplam 7.7 milyar dolar kredi sağlamış
olacak
Dünya Bankası, Ülke İşbirliği Stratejisi çerçevesinde Türkiye’ye 2010
mali yılında 3 milyar dolar, 2011 mali yılında ise 1.4 milyar dolar
mali ve teknik
destek sağlayacak. Böylece, Türkiye strateji kapsamında 2008-2011
yılları arasında Dünya Bankası’ndan toplam 7.7 milyar dolar kredi
sağlamış olacak.
Hazine Müsteşarlığı, Dünya Bankası ile yürütülen Ülke İşbirliği
Stratejisi-İlerleme Raporu’na ilişkin basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, 2008-2011 mali yılları arasında Dünya Bankası’ndan
Türkiye’ye sağlanması öngörülen mali ve teknik desteğin çerçevesini 28
Şubat 2008 tarihinde Banka
İcra Direktörleri Kurulu’nda görüşülen Ülke İşbirliği Stratejisi
(Country Partnership Strategy - CPS) programının oluşturduğu
bildirildi. Açıklamaya göre, söz konusu programın ara dönem
değerlendirmeleri kapsamında hazırlanan CPS İlerleme Raporu, 7 Ocak
2010 itibarıyla Banka İcra Direktörleri Kurulu tarafından uygun
bulunarak yürürlüğe girdi. İlerleme Raporu’nda CPS Programı
çerçevesinde bugüne kadar yapılan uygulamalar ile programın kalan
bölümünde gerçekleştirilmesi planlanan program kredileri, proje
kredileri ve analitik çalışmalar değerlendirildi.
Kriz dikkate alındı
Bu çerçevede bankadan 2010 mali yılında (1 Temmuz 2009 - 30 Haziran
2010) 3 milyar dolar, 2011 mali yılında ise 1.4 milyar dolar kredi
sağlanması planlandı. Böylece, CPS kapsamında 2008-2011 yılları
arasında bankadan toplam 7.7 milyar dolar kredi sağlanmış olacak.
Ara dönem değerlendirmeleri çerçevesinde CPS Programı’nın, küresel
krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri de dikkate alınarak
yeniden yapılandırılması amaçlandı. Bu kapsamda, programın kalan
yarısında bütçe finansmanına katkı sağlamak üzere Kalkınma Politikası
Kredilerine (Development Policy Loans - DPL) ağırlık verilmesi ve söz
konusu krediler çerçevesinde 2010 yılı içinde 2 milyar ABD Doları
sağlanması söz konusu olacak. Proje kredileri kapsamında enerji,
kentsel altyapı sektörleri ile KOBİ ve yenilenebilir enerji sektörü
yatırımları ve ihracat finansmanının desteklenmesi amacıyla yerel
bankalar aracılığı ile kullandırılacak reel
sektör kredilerine ağırlık verilecek. Ayrıca sosyal ve beşeri kalkınma
alanlarındaki analitik çalışmalar ile teknik işbirliğine devam edilmesi
hususlarında Dünya Bankası ile mutabık kalındı.
Hazine ilk dev itfayı 3 ihaleyle aşacak
Hazİne, gelecek hafta yapacağı Ocak ayının en büyük iç borç ödemesi
arifesinde, biri bono diğer ikisi de tahvil olmak üzere 3 ihale birden
düzenleyecek.
Hazine, 11 Ocak Pazartesi günü, 6 ay (182 gün) vadeli Türk Lirası (TL)
cinsinden iskontolu referans bono ihalesi gerçekleştirecek. İhraç
tarihi 13 Ocak Çarşamba olarak belirlenen ihalede satılan kağıtların
geri ödemesi 14 Temmuz 2010 olarak belirlendi. Hazine, 12 Ocak Salı
günü TL cinsinden 7 yıl (2548 gün) vadeli 3 ayda bir kupon ödemeli
değişken faizli tahvil ile TL cinsinden 3 yıl (1092 gün) vadeli, 3 ayda
bir kupon ödemeli sabit kuponlu tahvil ihaleleri yapacak.
Hazine, 13 Ocak Çarşamba günü, 11 milyar 447 milyon lirası piyasaya, 1
milyar 238 milyon lirası da kamuya olmak üzere toplam 12 milyar 685
milyon lira tutarında ödeme yapacak.
Tüketiciler geleceğe daha karamsar bakıyor
GfK Türkiye’nin araştırmasına göre, Tüketici Güven Endeksi, Aralık’ta
düzeyini koruyarak 73.4 olarak gerçekleşti. Avrupa Komisyonu tarafından
AB’ye üye ve aday ülkelerin ekonomik konjonktürlerini takip etmek
amacıyla yürütülen ‘İşyerleri ve Tüketici Araştırmaları Ortak Uyumlu AB
Programı’nın ‘Tüketici Araştırması’nı Avrupa Komisyonu adına yürüten
GFK Türkiye, Aralık ayına ilişkin Tüketici Güven Endeksi’ni açıkladı.
Buna göre, Kasım ayında 4 puan düşen Tüketici Güven Endeksi, Aralık’ta
düzeyini koruyarak 73.4 oldu. Endeksin alt kalemlerine ve değişim
oranlarına bakıldığında Aralık’ta gelecek 12 ay için hanenin maddi
durumuna yönelik beklenti 1.2 puan (yüzde 1.3) azalarak 90.8 olarak
kaydedildi. İşsizlik oranına yönelik beklenti 2.2 puan (yüzde 3.5)
artarak 63.7’den 65.9’a yükseldi.
Rekor tahvil satışına Ziraat Bankası da ortak
Türkİye’nİn 5 Ocak’ta gerçekleştirdiği 30 Mayıs 2040 vadeli Türk
Eurobond ihraç işleminde, Ziraat Bankası’nın “co-manager” olarak görev
yaptığı bildirildi. Tahvil ihracında, Ziraat Bankası, geniş yerli ve
yabancı yatırımcı tabanı ile uluslararası sermaye piyasalarındaki güçlü
konumu göz önüne alınarak, Hazine Müsteşarlığı tarafından “co-manager”
olarak görevlendirildi. Hazine Müsteşarlığı, 2010 yılının ilk Eurobond
ihracı için 4 bankaya yetki vermişti. İhraçta, HSBC, JP Morgan ve UBS
bankalarına ortak lider, Ziraat Bankası’na da ortak yönetici
(Co-Manager) banka olarak yetki verildiği bildirildi. Tahvil ihracında,
2 milyar dolarlık satış rakamına karşın 6.5 milyar dolar talep gelmişti.
Büyüme beklentisi 1 yıl sonra pozitife döndü
Carİ yıl sonu yıllık gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) büyüme beklentisi
1 yıl aradan sonra pozitife döndü. 2010 yılı yıllık GSYH’de Aralık
ayının son anketinde yüzde 5.7 küçülme olarak belirlenen beklenti, Ocak
ayının ilk anketinde artıya geçerek yüzde 3.7 oldu. Büyüme beklentisi
en son 2009 yılı Ocak ayının ikinci anketinde yüzde 0.4 olmuştu. Merkez
Bankası’nın, Ocak ayının ilk dönem beklenti anketine göre, 2009 Aralık
ayının ilk dönemde yüzde 6.27 olarak belirlenen yılsonu yıllık TÜFE
beklentisi son anketinde yüzde 6.90’a, 12 ay sonrasının yıllık TÜFE
beklentisi yüzde 6.66’ya çıktı. Dolar kuru beklentisi de 1.5400’e
yükseldi. Cari işlemler dengesinde açık beklentisi 19 milyar 551 milyon
dolar oldu.
Mali Kural yılın ikinci yarısında yasalaşacak
Türkİye’nİn kamu harcama ve borçlanma politikasını yasal sınırlar
koyacak olan Mali Kural’a ilişkin çalışmaların tamamlanmak üzere olduğu
ve bu yılın ilk yarısında Meclis’ten geçerek yasalaşması beklendiği
belirtildi.
Edinilen bilgiye göre, Mali Kural’ın altyapısıyla ilgili akademi ve iş
çevreleriyle yoğun çalışmalar yapıldı. Çalışmalar sonucunda, kamu mali
yönetimi, 2011 yılı bütçe döneminden itibaren, belirlenen mali kuralla
uyumlu olarak yürütülecek.
Maliye politikasının kredibilitesi ve öngörülebilirliğini artırmak için
Orta Vadeli Plan’da (OVP) üzerinde hassasiyetle durulan bir konunun
mali kural olduğuna dikkati çeken yetkililer, Mali Kural’ı önümüzdeki
birkaç aylık dönem içerisinde, buna ilişkin çalışmaları belli bir
olgunluğa eriştirip, kamuoyu ile paylaşarak, 2011 yılı bütçesi ile
beraber uygulamaya geçmeyi hedefliyor.
Borç yükü inecek
OVP’de tedrici fakat sürekli bir iyileşme politikası öngördüklerini
belirten yetkililer, bütçe açığını 2012’de GSYH’nın yüzde 3’ü civarına,
borç yükünü de yüzde 48’i civarına indirmeyi hedeflediklerini
vurguluyor.
Yetkililer, para politikasının, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ile
güvence altına alındığını, Mali Kuralın da Merkez Bankası’nın
bağımsızlığı kadar önemli olacağını vurguluyor. 2011 yılından itibaren,
AB’ye paralel uzun vadeli bir bütçe açığı sınırı hedefi belirlenecek ve
açığın aşılmayacağı yasal olarak taahhüt edilecek. İleriki yıllarda,
bütçe açığı, GSYH’nin yüzde 1.5’i düzeyinde tutulabileceği
belirtiliyor. Yeni çalışmaya göre, ekonomik büyümenin yüksek olduğu
dönemde, bütçe açığı azaltılırken, kötü dönemlerde, daha önceki
tasarruflar bütçeye enjekte edilecek.
Konu: Dünya Bankası’ndan 2 yılda 4.4 milyar $ kredi 
