Gazeteciler
adliye önünde Kanadoğlu’nu beklerken ’ıslak imza’ olayıyla gündemi
sarsan Albay Çiçek’le karşılaştı. Çiçek, kısa bir şaşkınlıktan sonra
gazetecilerin sorusu üzerine ıslak imzanın kendisine ait olmadığını
söyledi ve “Bir albay hükümeti devirmeye teşebbüs eder mi?” dedi.
Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun Ergenekon
soruşturmasını yürüten savcılara ifade vermesi nedeniyle adliye önünde
bekleyen gazeteciler Albay Dursun Çiçek’i farketti. Basın mensuparı bir
arkadaşı ile birlikte sivil kıyafetle yürüyen Dursun Çiçek’i soru
yağmuruna tuttu.
Kendisini fark edip bir süre takip eden gazetecilerin bazı sorularına
cevap veren Çiçek, bazı soruları ise yanıtsız bıraktı. İşte o sorular
ve yanıtları:
“İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nda yer alan ıslak imza sizin mi?
Hayır kesinlikle bana ait değil.
Hükümeti yıkmaya teşebbüs ettiniz mi?
Hayır. Öyle Bir şey olur mu. Bir albay hükümeti devirmeye teşebbüs eder
mi? Hakkımdaki iddialar ve yazılıp çizilenler kesinlikle doğru değil.
Islak imzanın size ait olduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu var. Buna ne diyeceksiniz?
Tek raporla olmaz. İmza benim değil. Çok güveniyorlarsa Genelkurmay’a göndersinler. Niye göndermiyorlar. Suç işliyorlar.
Hakkınızda iddianame hazırlanırsa buna ne diyeceksiniz?
Hakkımda bu sözde delille dava açarlarsa, kamuoyunda yine mahkum olurlar.
’Kozmik oda’da yapılan adamalar ve Başbakan Yardımcısı Arınç’a yönelik suikast iddiaları bilerek mi gündeme getiriliyor?
Bu siyasidir. Siyasi konularla ilgim yok. Bu konulara cevap vermeyeceğim.
’Kozmik oda’daki aramalarla ilgili ne diyeceksiniz?
’Kozmik oda’yı Genelkurmay’a sorun’
Şu anda ne yapıyorsunuz?
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki görevimin başındayım.
Oğlunuzun açıklamalarıyla ilgili olarak ne diyeceksiniz?
Oğlumla görüşlerimiz aynı. Değişen bir şey yok. Yanıma tatile geldi.
Beşiktaş’tan Ortaköy’e doğru bir yakını ile birlikte yürüyen Dursun
Çiçek, gazetecilerin yoğun ilgisinden uzaklaşmak için kısa bir
süreliğine girdiği Çırağın Sarayı bahçesinden çıkarak bir taksiye binip
uzaklaştı.
Bu arada Çiçek’in, kendisini sorgulayan Ergenekon savcılarıyla görüşmek
için Adliye’ye geldiği, gazetecileri gördükten sonra bundan vazgeçtiği
öne sürüldü.