BM 2009'u Uluslararası Astronomi Yılı olarak ilan etmişti. Bu nedenle yıl boyunca gökbilimciler, "Sen de evrenin bir parçasısın, onu keşfet" sloganıyla, insanları astronomi bilimine yakınlaştırmaya çalıştı.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Modern astronominin 400'üncü yaşını doldurduğu 2009 yılı,
tüm dünyada Astronomi Yılı olarak kutlandı. Yıl boyunca düzenlenen
etkinliklere yaklaşık 140 ülke katıldı. Etkinliklerin koordinatörlüğünü, Münih yakınlarındaki Garching'de bulunun Uluslararası Astronomi Birliği'nden astronom Pedro Russo üstlendi. Russo, herkese astronominin kapılarını aralamak için çalıştıklarını belirtti.
Astronom şöyle konuştu: "Astronomiyi insanların ayağına getiriyoruz. Amatör gözlemciler kendi teleskoplarını kullanıma sunuyor,
gözlemevleri herkese kapıların açıyor. Böylece tüm insanlar bir kere
teleskopla gökyüzündeki cisimlere bakma imkânı buluyor. Astronomi yılı
nedeniyle özel gösteriler ve konferanslar düzenlendi. Astronomlar ve
uzmanlar evren hakkında bilgiler verip, Dünya Astronomi Yılı'nı kutlamanın neden bu kadar önemli olduğunu anlatıyor."
Yıldızların büyüsüDüzenlenen etkinlikler büyük ilgiyle karşılandı. Ancak Russo'ya göre
yıldızların büyüsüne kapılmak için çıplak gözle gökyüzüne bakmak bile
yeterli. Astronom,
uzman ekibiyle birlikte mümkün olduğunca çok insanı modern
astronomideki gelişmelerden haberdar etmek için uğraştıklarını
belirtiyor.
Russo,
astronomi biliminde yaşanan gelişmeleri şu sözlerle özetliyor:
"Astronomi altın çağını yaşıyor. Galileo Galilei 1609 yılında ilk kez
gökyüzüne bir teleskop doğrultu. Johannes Kepler ise 'Yeni Astronomi'
adlı eseriyle bilimde yepyeni bir çığır açtı. O dönemde astronomi için
yeni bir çağ başlamıştı: Yıldız falcılığı devri kapanıp, modern bilim devri açıldı."
Sorular hâlâ aynıÖte yandan gökyüzü âşıkları, sonsuz karanlığa hâlâ ilk günkü şaşkınlık ve merakla bakmayı sürdürüyor. Russo'ya göre yaşanan tüm teknolojik gelişmelere, yeni cihazlara, son teknolojiyle donatılmış gözlemevlerine, yüksek dağların tepelerine ya da uydulara yerleştirilen dev teleskoplara rağmen,
evrenle ilgili en temel sorular değişmedi: "Enteresan bir şekilde
astronominin cevap aradığı en önemli sorular hâlâ değişmedi. Dev bir
yapbozun üzerinde çalışıyoruz. Her gün eklediğimiz birkaç parça,
bütünü görebilmek açısından çok da yardımcı olmuyor. Evren nasıl
oluştu? Gezegenimizde yaşam nasıl ortaya çıktı? Bu soruları Yunan
filozofları da sormuştu. Elbette ki o zamana kıyasla kâinatla ilgili
daha fazla şey biliyoruz. Kara deliklerin ve bunların enerjilerinin
oluşumda rol oynadığını biliyoruz örneğin. Ancak temel sorular aynı ve
bu gayet şaşırtıcı. Öte yandan yanıtlara giderek daha çok
yaklaşıyoruz."
Deutsche Welle