Alışveriş merkezleri yasası yolda
Sanayi Bakanı Ergün, küçük esnafın en çok büyük mağazalardan şikayet ettiğini belirtti
21 Aralık 2009 Pazartesi, 08:46
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, küçük esnafın en çok büyük
mağazalardan şikayet ettiğini belirterek, ''Büyük mağazalarla ilgili
yasa tasarımızı hazırlıyoruz. Bütçe görüşmelerinden sonra Bakanlar
Kurulu'na sevk ediyoruz. Ocak veya şubat aylarında da meclise gelir.
Önemli bazı değişiklikler var'' dedi.
Bakan Ergün, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'ı kapsayan, sanayici, sivil
toplum kuruluş temsilcileri, iş adamları, eğitimciler ve uzmanların
geniş katılımıyla yapılan ''Trakya Sanayi ve Ticaret Zirvesi''nin
değerlendirmesinde zirvenin olumlu geçtiğini söyledi.
Zirvede küçük esnafın en çok şikayetçi olduğu alış veriş merkezleriyle
ilgili yasa tasarısı hazırlığı içinde olduklarını ifade eden Bakan
Ergün, şöyle devam etti:
''Küçük esnafın en çok şikayet ettiği büyük mağazalar. Büyük
mağazalarla ilgili yasa tasarımızı hazırlıyoruz. Bütçe görüşmelerinden
sonra bakanlar kuruluna sevk ediyoruz. Ocak veya şubat aylarında
meclise gelir. Önemli bazı değişiklikler var.
Bu işler taşrada bozuluyor, merkezin düzeltmesi isteniyor. Büyük
mağazalara ruhsatı kim verdi, plan değişikliklerini kim yaptı? Belediye
meclisleri yaptı. Neden yaptı peki. Yapın diye zorlayan mı oldu?
Merkezden milletvekilleri mi, hükümet mi zorladı? Yok zorlamadı. İster
kasaba, ister ilçe, ister il belediyesi olsun bir miktar para transferi
için o plan tadilatlarını yaptı. Belediyeler, günü birlik kazançlar
uğruna bu plan tadilatlılarını kolayca yapabilmektedir.
Alış veriş merkezlerinin kuruluşları bundan sonra yerel komisyonlar
marifetleriyle izne bağlanacak. Kurallar getiriyoruz. Bunların
ayrıntıları kamuoyuyla ileriki günlerde paylaşılacaktır. Hem tüketici
hem üreticinin hakkının korunduğu bir yaklaşımla ele alacağız.''
ZİRVE OLUMLU GEÇTİBakan Ergün, zirvede bir çok konuya temas edildiğini, görüşülen
konuların hepsinin üzerinde titizlikle durulacağını, Trakya zirvesinin
sonuçlarının uzun ve kısa vadelerde mutlaka görüleceğini bildirdi.
Zirve sayesinde Trakya'nın potansiyelini ve bu potansiyelin önündeki
engelleri görme şansını yakaladıklarını anlatan Ergün, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Sanayici arkadaşlarımızı dinledik ve bazı engellerin olduğunu gördük,
Örneğin ÇED raporu gibi... Yatırım yapıldıktan bir müddet sonra itiraz
ediliyor olması yatırımcı için risk. Bir kaç milyon dolar yatırım
yapıyorsunuz, üretime başlıyorsunuz, istihdama başlıyorsunuz, ÇED
raporunu almışsınız, ama aradan belli bir zaman geçtikten sonra bir
karar, tüm yatırımınızı bloke ediyor. Bu yatırımcı için önemli bir
engel, bu konuda düzenlemeye ihtiyaç var. Bu konuda yatırımcının haklı
serzenişini dinledik.
Bir başka arkadaşımız da Bölgenin önemli linyit potansiyeli olduğunu
ancak bunu enerjiye dönüştüremediklerini vurguladı. Bunda 1/100.000'lik
planlarda bazı kısıtlamalar olduğunu belirtti. Yeni çevreci
teknolojilerle çevre sorunu meydana getirmeden bu potansiyeli enerjiye
dönüştürebiliriz. Daha ileri ki projelerin bölgeye katkısı olacağını
düşünüyoruz. Örneğin Çanakkale Boğazı Köprüsü,
hızlı tren sisteminin Trakya'ya entegresi gibi.. İstanbul'un
sanayisiyle, ticaretiyle, üretimiyle Trakya'ya entegresini konuştuk.
Bunu daha ayrıntılı bir kez daha konuşacağız.
Hayvancılık
bölgenin en önemli potansiyellerinden birisi, hayvancılık organize
sanayi bölgeleri yeni bir kavram, Anadolu'dan talepler var, bunu
Trakya'da da uygulanabileceğini gördük.''
ESNAF VE SANATKARLAR EKONOMİNİN KILCAL DAMARLARI Bakan Ergün, zirvede ayrıca, Trakya'da girişimcilik ve ortaklık kültürünün zayıf olduğunu gördüğünü belirtti.
Bunun geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:
''Esnaf ve sanatkarlarımız ekonominin kılcal damarlarıdır. Onlar
güçlendirmeliyiz. Ancak onlarda her anlamda kendilerini geliştirmeli.
Trakya'da girişimcilik ve ortaklık kültürünün zayıflığından yakınıldı.
Evet, bu sorun pek çok ilde var olan bir sorun. 'Küçük olsun benim
olsun', 'Azıcık aşım ağrısız başım'la bu işler olmuyor. Bu iktisadi
gelişmeye katkı sağlamıyor. Ortak olmak, başkalarının birikiminden
yararlanmak, kişiler kişilerle, firmalar firmalarla, şehirler
şehirlerle, ülkeler ülkelerle iş birliği yaparak güçlerine güç katmalı.
Diğer taraftan özellikle Kırklareli ve Tekirdağ'daki organize sanayi
bölgeleri dışında sanayi yapılarının bir plana bağlanması, organize
sanayi bölgesi kapsamı içinde yer alması gerekiyor. Bunun için Islah
organize sanayi bölgesi diye bir yaklaşımla hareket etmek ve mevcut
sanayi yapılarını organize sanayi bölgelerinde toplamanın hukuki alt
yapısının oluşturulması ihtiyacını gördük.''
AA