Her gün yüksek dozda folik asit (folat) içeren vitamin tableti alan kişilerde, kanser ve kalp damar hastalığına yakalanma riskinin yüksek olduğu bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) İç Hastalıkları ve Medikal Onkoloji Uzmanı, Kanser Epidemiyolojisi Bilim Uzmanı Prof. Dr. İsmail Çelik,
çok sayıda kişinin doktor tavsiyesi olmaksızın kanserden korunmak veya
vücut direncini artırmak amacıyla “bilinçsizce vitamin tabletleri”
kullandıklarını söyledi.
Gıdaların bilinçsiz tüketilmesinin yarardan çok zarar verebileceğine,
çeşitli organlarda hasara yol açabileceğine ya da kanser başta olmak
üzere birçok hastalığın oluşmasına zemin hazırlayabileceğine dikkati
çeken Çelik, vitamin takviyelerinin mutlaka hekim bilgisinde kullanılması gerektiğini belirtti.
Çelik, doğal yollarla mevsiminde yenilen sebze ve meyvelerin, gün içerisinde fazla tüketilmesinin de yararlı olmadığına dikkati çekerek, bu gıdaların aşırı tüketilmesi durumunda, vücudun sadece gerekli olan miktarı depoladığını, fazlasını ise attığını, bu nedenle doğal yollarla alınan vitamin fazlalığının önemli bir risk taşımadığını vurguladı.
Prof. Dr. Çelik, ancak vitamin tabletlerinin ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:
“Bir vitamin tabletinin içinde, normal bir gıdada olması gerekenden çok miktarda vitamin bulunmaktadır. Bir kişi, bir mandalinadan vücudu için o gün gereken miktarda vitamini alabilirkeni bir vitamin tableti aldığında kilolarca mandalina yemiş gibi olur. Doğal yolla aldığında vücut bu miktarı atabilirkeni
tablet olarak alındığında vitaminler aynı ilaç gibi vücuda dağılıyor.
Küçük küçük moleküller olduğundan onu algılayamıyor ve yüksek miktar
içerdiği için de ilaç tedavisi olarak kabul ediyori vücuttan atmıyor ve sürekli yüklüyor. Bu seferde vücutta fazla miktarda biriken vitaminleri yarar değil zarar vermeye başlıyor.”
İsmail Çeliki ACS'nin (American Cancer Society) tanımına görei “kanserden korunmak için tek ve geçerli beslenme önerisinini günde en az 5 porsiyon meyve ve sebze içereni yağdan düşüki lifçe yüksek diyet tüketilmesi ve kırmızı etin haftada birden fazla yenmemesi şeklinde olduğunu” dile getirereki bunun dışındaki bir beslenme programının ve vitamin takviyesinin zararlı olduğunu kaydetti.
Yiyeceklerden doğal alınan folik asitin kanserden koruyucu etkisi olduğunu vurgulayan Çeliki “Her gün yüksek dozda folik asit içeren vitamin kullanan kişilerde kanser ve kalp damar hastalığı riski yükselmektedir” dedi.
SONUÇLARI YENİ ORTAYA ÇIKTI
Prof. Dr. İsmail Çeliki
bazı çalışmalarda folik asitin felç ve kalp hastalığı riskini azalttığı
ve kalın bağırsak kanserini engelleyici bulguları nedeniyle ABDi Kanada ve Şili'de uni ekmek ve bunun gibi bazı gıdaların içerisine folik asit eklendiğini söyledi.
Folik asit takviyesinini ABD'de ilk olarak 1996'da ekmeklere eklendiğini ve uygulamanın 1998'den sonra zorunlu hale geldiğini anlatan Çeliki şunları kaydetti:
“Yapılan incelemeler sonucunda 2 yıllık bir kullanım sürecinin
geçmesinin ardından 1998'de ülkede kolon kanserine yakalan kişi
sayısında artış tespit edildi. Kanada'da ve Şili'de 2000 yılında kolon
kanseri vakalarında artış saptandı. Şili'de de beyaz unun içine zenginleştirilmiş folik asidin eklenmesi uygulaması zorunlu kılındıktan sonrai kolon kanserine yakalanma oranı özellikle 45-64 yaşlarındakilerde 1.5i 64 yaş üstündekilerde 2 kat olarak saptandı.
2009 yılında gıda takviyesi yapılan bu ülkelerde kalın bağırsak ve
prostat kanserlerinde yüzde 200'e varan artışlar tespit edildi. 2009
yılının ortalarından itibaren sayıları gittikçe artan çok sayıda
bilimsel araştırmadai
folik asidin yüksek dozlarının normal hücreler yanında kanser
hücrelerinin çoğalmalarını kolaylaştırdıkları ve arttırdıkları ortaya
çıktı.”
Çeliki
Norveç'te de geniş kapsamlı yapılan bir klinik çalışma sonucunda “Folik
asit takviyesi alan erkeklerde prostat kanserine yakalanma oranının 3
kat fazla tespit edildiğini” ifade etti.
Sonuçların başta Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü Dergisi olmak üzere 20'den fazla bilimsel dergide yer aldığını belirten Çeliki konunun bilim adamlarınca tartışıldığını söyledi.
Çeliki
sadece hamilelerde folik asit takviyesinin verilmesinin uygun olduğunu
ve bunun için endişe duyulmasının gerekli olmadığını da vurgulayaraki “Bu kısa dönemli ve hekim bilgisinde verilmektedir ve kısa kullanım içindir” dedi.
“TÜRKİYE'DEKİ EKMEKLERDE FOLİT ASİT TAKVİYESİ SÖZ KONUSU DEĞİL”
Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı dai Türkiye'de üretilen ekmeklerin içerisinde folik asit takviyesi bulunmadığını belirtereki şunları söyledi:
“Türkiye'de üretilen ekmekleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nca 5 Mart 2008 tarihinde yürürlüğe giren ve Resmi Gazete'nin 26807 sayılı ekinde yayımlanan 'Türk Gıda Kodeksii Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ'e göre imal edilmektedir.
Madde 4ii a bendii aynen şöyledir; 'ekmeki buğday ununai sui tuz ve maya ilave edilip tekniğine uygun olarak; yoğrulmasıi şekillendirilmesii fermantasyona bırakılması ve pişirilmesi ile yapılan üründür. Görüleceği üzereii ekmek yapımında sui tuz ve maya kullanılmaktadır. Ekmeklere ek olarak bir folik asit takviyesi söz konusu değildir.”