hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları) 2duy3hj

Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları) Empty
MesajKonu: Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları)   Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları) EmptyC.tesi Ara. 19, 2009 7:43 am

Mete Han
(Türk Kağanları ve Sultanları)

Büyük Hun İmparatorluğu hâkanı. Orta Asya”da yaşayan Hunların, bilinen
ilk Yabgusu Tuman”ın (Teoman) oğludur. Mîlâddan önce üçüncü yüzyılın
ortalarında doğdu. Çocukluğundan itibâren iyi bir komutan ve savaşçı
olarak yetiştirildi. Adı sonradan konuldu. Adı, Çin kaynaklarında
yazıldığı gibi olup, Çin dil bilimcileri (sinologlar), “Motun, Maoton,
Modok, Mado, Mode, Mete” olarak okumuşlardır. Umûmî Türk târihi
bilginleri; bu bakımdan adının; Çinlilerin Türkçe adları kaydetmek
usûlünden, “Batur, Bağatur, Bahadır” olması gerektiği îzâhatını
yaparlar.

Mete, Tuman Yabgu”nun büyük oğlu olduğu için, Hun veliahtı idi. Ancak,
Mete”nin üvey annesi, kendi oğlunu Hun hükümdârı yapmak için Tuman
Yabgu”yu kandırdı. O çağlarda Orta Asya”da güçlü kavimler, karşılıklı
olarak birbirlerine, zayıf kavimler de güçlü kavimlere rehineler
gönderirlerdi. Bu bir nevi saldırmazlık antlaşmasıydı. Tuman da oğlu
Mete”yi batı komşusu Yüeçiler”e rehine olarak gönderdi. Sonra misilleme
yoluyla oğlunun Yüeçiler tarafından öldürülmesi düşüncesiyle, âniden bu
güçlü komşularına savaş îlân etti. Fakat, Mete, Yüeçilerin elinden
kurtulmayı ve babasının yanına dönmeyi başardı. Tuman, ona on bin
kişilik bir birlik verdi. Mete, demir disiplin altında eğittiği bu
tümene, bir sürek avı sırasında babasını öldürterek tahta geçti (M.Ö.
209).

Mete, kendisine râkip olabilecek kişilerden kurtulduktan ve devlet
içerisinde âsâyişi sağladıktan sonra, tahta çıkış törenini icrâ
ettirerek “Şanyu” unvânını aldı. Hun tahtına genç ve tecrübesiz bir
hakanın çıktığını gören Moğol Tung-hu”lar, bu fırsattan istifâde etmek
istediler. Mete”den, önce hızlı koşan atını ve sonra da hanımlarından
birini istediler. Mete, devlet adamlarının karşı çıkmasına rağmen, bu
istekleri yerine getirdi. Tung-hu hükümdârı, bu defâ da iki devlet
arasında boş bulunan toprak parçasının kendisine verilmesini istedi.
Mete, bu talebi de Devlet Meclisinde müşâhede ettirdi. Bâzı üyeler, at
ve kadın verilmişken böyle bir toprak parçasının önemi olmayacağını
söyleyerek, vermeye râzı oldular. Fakat Mete, toprağın devletin esâsı
olduğunu, topraksız devlet olamayacağını söyleyerek, verelim,
diyenlerin başlarını vurdurdu. Kararlı bir şekilde ordusunu alarak
doğuya doğru sefere çıktı. Tung-hu”ları müthiş bir yenilgiye uğrattı.
Reislerini öldürdü. Moğol Tung-hu”ların bir daha kendilerine gelemediği
bu zaferden sonra, Hun sınırları doğuda Moğolistan”ın doğusuna kadar
genişledi.

Mete, ikinci seferini, Hunluları iktisâdî yönden güçlendirmek için;
Doğu”yu Batı”ya bağlayan İpek Yolu”nu elde etme gâyesiyle Yüeçiler
üzerine yaptı ve onları yendi. Hâkimiyetini kuvvetlendirmek için Türk
kabîlelerini tek bayrak altında birleştirmeye teşebbüs edip, muvaffak
oldu.

M.Ö. 201″de Hun Devletini iyice kuvvetlendirince, üç yüz bin atlı ile
Doğu komşusu Çin”e sefer açtı. Çin İmparatorunu Bağ Teng Dağında
kuşattı. Atları, Türklerin dört renk, dört yön usûlünce cepheye alıp;
yağızları (kara) kuzeye, doruları (al, kırmızı) güneye, bozları batıya,
kırları doğuya yerleştirdi. Çinliler, sayıca Hunlardan çok fazla
olduklarından kesin netice alınamadı. Hâtununun “Çin alınamaz, alınsa
bile idâre edilemez” sözü üzerine, diplomatik münâsebetlerde bulundu.
Çin İmparatoru ile anlaşıp, kuşatmayı kaldırdı. M.Ö. 198 yılındaki
Türk-Çin Antlaşması süresiz olup, Çin Seddi hudut kesilerek, Çin haraca
bağlandı. Mete, düşmanları olan Moğollar ile Çinlileri mağlup ederek,
hudutları emniyet altına aldıktan sonra, Türkleri iktisâdî yönden
güçlendirmek istedi. Türkistan”daki büyük ticâret ve tarım merkezlerine
hâkim oldu. Türkleri, siyâsî yönden birleştirip, bir bayrak altında
topladı. Hun Devletini teşkilâtlandırdı. Türk ordusunu onlu sisteme
göre, onlu, yüzlü, binli, on binli bölümlere ayırarak, onbaşı, yüzbaşı,
binbaşı, tümenbaşı, rütbelerinde kumandanlar tâyin etti. Hudutların
emniyetini sağlayıp, fetihlerinin yanında devleti de
teşkilâtlandırdıktan sonra; Mîlâttan önce 174 yılında öldü. Yerine, Çin
kaynaklarında adı “Ki-yo” olarak bilinen oğlu, Gökhan geçti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mete Han (Türk Kağanları ve Sultanları)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Kültür & Sanat-
Buraya geçin: