Fenerbahçe'nin efsane başkanı Ali Şen'den Futbol gündemine ve olaylara cesur bakış
KARA KOYUN' KAZIM
"Her ailede 'kara koyun' diye bir tabir vardır İngilizce'de.. Bizim takımın 'kara koyunu' galiba Kazım oldu!"
"Böyle giderse bir takım bizi 5'lik yapacak. Savunma yine kopuk oynarsa, Alex gününde değilse, Trabzon fark atar!"
Şike
olaylarında en büyük darbeyi Fenerbahçe aldı. İspat edilmemiş iddialar
nedeniyle sarı-lacivertlilerin başı oldukça ağrıdı. Ama her taşın
altından Kazım çıkıyor! Niye?
Her
ailede 'kara koyun' diye bir tabir vardır İngilizce'de.. Bizim takımın
'kara koyunu' galiba Kazım oldu! Ne kadar masumdur veya kabahatlidir
bilmiyorum. Ancak tavrı, hareketleri, saha içi-dışındaki davranışları,
hayatının en büyük kulübünün Fenerbahçe olduğunu bilmediğini
gösteriyor. Bunun bilmediği için de yaşantı tarzı nedeniyle her yanlış
hareket ona mal oluyor. Ben başkan olsaydım, bizim takımda bu kadar
yanlış hareket yapıp agresif olan bir oyuncunun kalması mümkün değildi!
Şike konusunda ise her şey iddia.. Hangisi yanlış hangisi doğru
bilmiyorum.
Kazım'ın takımda kalması için bir ışık var mı?
Öyle bir ışık olduğunu görmüyorum!
Daum ipleri elinde tutamıyor mu?
Daum'un elinde tuttuğu, ama kesin olarak tuttuğu, kontratta yazılı olan
10.5 milyon eurodur! Ne iplerle alakası var, ne kontrolle, ne
otoriteyle. Benim tanıdığım eski Daum böyle değildi. Her şeyde lakayt
davranıyor. Takım, oyunu disiplininden kopmuş. Savunma, her takıma
pozisyonlar eriyor. Bir takım gelecek, bizi 5'lik yapacak! Bu Pazar
akşamı inşallah bu olmaz..
Fenerbahçe
bu sorunlarla boğuşurken, Trabzonspor çıkışa geçti ve daha düzenli bir
şekilde dev maça hazırlanıyor. Trabzon'da neler yaşanır?
Geçen hafta, Trabzon'un en zor maçının Denizli'de olacağını
söylemiştim. Ve zor da olsa kazandılar. Sadri Şener'le beraber oldum,
ona da aynı şeyleri söyledim. Pazar akşamı Trabzon'da, tanıdığım Şenol
Güneşi çok rahat görüyorum. Bizim savunma son maçlardaki gibi oynarsa,
büyük fark yiyebileceğimiz endişesi içindeyim. Özellikle savunmada
oyuncuların birbirinden kopuk, oyun disiplininden uzak olduğunu
görüyorum. Bilica'nın kendisini Beckenbauer'la filan kıyaslıyor olması,
o boşluğu gören Şenol Güneş'in işini kolaylaştırır. Oyun disiplinine
sadık kalan Fenerbahçe ise Trabzon'a bu imkanları vermez. Dağınık
oynar, kopuk kopuk oynarsa, Alex gününde değilse, farklı yenilmekten
ilk defa söz eden bir Ali Şen var bu hafta!.
GOLLERİN YÜZDE 40'INI CARLOS YÜZÜNDEN YEDİK
Roberto Carlos sonunda gidiyor. Fenerbahçe mi ondan çok şey kazandı, Carlos mu Fenerbahçe'den?
Carlos'un
çok şey kazandığı kesin! Madrid'ten sonra dünyanın en güzel şehri
İstanbul, büyük paralar, rahatlık, güzel evler, saygılı ve alakalı
insanlar.. Bunlar, Carlos'un İspanya'da görmediği şeylerdi. Geldikten
iki ay sonra onun için "Halkla İlişkiler Müdürü aldık" demiştim. Halkla
ilişkiler yönünden Fener'e çok hizmet etti. Futbolculuğu yönünden
hiçbir katkısı olmadı. Tam tersine, yediğimiz gollerin yüzde 40'ını
ondan yedik! Şampiyonluğun kaybolmasında en büyük sebep odur. Çok
akıllı olduğunu zannettiği için geçen sene de son maçlara sarı kart
görüp Brezilya'ya gitmişti. Ankaragücü maçında da kartını gördü!
Trabzon Karadeniz'in doğusunda. Uzak. Maç Pazar. Christmas da geliyor.
Bizim halkla ilişkiler müdürüne bunlar zor işler. Ancak Fenerbahçe,
Carlos'u eğer ki kulüp değerini bilmiş olsaydı, çok büyük bir uğurlama
töreni tertiplerdi. Anlaşılıyor ki yönetim de kontrat devam etmesine
rağmen onu göndermekle, benim tespitlerime iştirak etmiş. Statta
kontrata imza atan Carlos, Moldova'nın Sherrif takımı maçıyla veda
ediyor. Büyük futbolcuların vedası böyle olmaz. Halkla ilişkiler
müdürlerini vedası böyle olabilir!
ELMALAR SEPETTE PATATESLER ÇUVALDA GÜZELDİR
Galatasaray'da Arda Messi kıyaslamasına Başkan Adnan Polat şu yanıtı
verdi: "Messi'yi tanımam ama Arda'ya hayranım" Futbolcusunu böyle
motive etti. Ama Arda'nın aklının İngiltere'de olduğu belirtiliyor.
Arda'nın geleceğini ve Polat'ın politikasını nasıl görüyorsunuz?
Arda
yetenekli futbolcu. Yıllardır futbolculara hep şunu tarf ederim: Zeka,
yetenek ve fiziki güç yan yana gelecek. Zeki olmayan futbolcudan bişey
olmaz. Çok güçlü olan futbolcu, saman alevi gibi parlar yok olur.
Yetenekli olan futbolcu, zeka ve güce sahipse yıldız olur.
İngiltere'den her hafta çok maç seyrediyoruz. O tempoda oynanan
maçlardaki takımlarda, Arda kendisine hangisinde yer bulabilir? Fiziki
güç olarak kendisini yetiştirirse, zekası ve yeteneği olduğu için büyük
takımda oynayabilir. Ancak o futbolcu, şu futbolcu kıyaslaması hiçbir
zaman doğru değildir. Elma sepetinde elmalar güzel, çuval sepetinde
patatesler güzel durabilir!
DENİZLİ NİHAT ISRARINDA HAKLI ÇÜNKÜ
Beşiktaş yeniden duraklama dönemine girildi. Gerileme dönemi yakın mıdır?
Beşiktaş'ın geriye gideceğine asla inanmıyorum,. Galatasaray ve
Fenerbahçe'nin oynadığı, aynı skorlarla kazandıkları maçlar birbirine
çok benzedi. Beşiktaş kazanamadı ama çok farklı neticeyi kaçırdı. Çok
mücadele ediyorlar. Gol atamıyorlar. Golcü futbolcuları var. Hem de
diğer takımlardan fazla. Elbette bunlar gol atmaya başlaşacaklardır.
Onun için Beşiktaş ikinci devrenin Trabzonspor'la birlikte en flaş
takımı olur. Beşiktaş mutlaka gol atmaya başlayacaktır. Çok şans
verilen Nihat kesin açılıp, golleri arka arkaya sıralar. Durgunluklar
her insanın başına gelir. Düz yolda yürür düşersin, en zor dağ yoluna
koşarak gidersin, düşmezsin. Nihat'a verilen şansı yerinde buluyorum.
La Liga'da çok gol atan Türkiye Süper Ligi'nde atmayı unutmuş olamaz.
Mustafa Denizli son iki hafta kaybedilen 4 puandan sonra, bu kez de 22.
haftayı hedef gösterdi. Falcılara sadece kızıldereli filmlerinde
inanılmaz. Mustafa Denizli deyince, onun falcılığına hepimiz inanır
olduk!
OĞUZ ÇETİN'İ UÇAĞA HİÇ ALMAZDIM!
Milli Takım'da Fatih Terim'in yardımcılığını yapan Oğuz Çetin, görev
bittikten sonra ilginç açıklamalar yaptı. Terim için "Ekip başı ekibini
korur. Bizi korumadı" dedi. Sizin içinde bulunduğunuz Fenerbahçeli
dönemdeki olaylı Trabzon maçı için ise "Eğer kaybetseydik, bizi (Aykut
Kocaman ve Oğuz Çetin) uçağa bile almayacaklardı" ifadelerini kullandı.
Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oğuz
Çetin geçenlerde beni aradı, bayramımı kutladı. Mutlu oldum. Trabzon
maçından sonra kaybetseydik diye başlayan düşüncesinde yanlış söylemiş.
Demek ki beni tanımamış. O kararı verseydim, hangi netice olursa olsun
uçağa binmesi mümkün olmadığı gibi kulübe bir daha sokmazdım! Nitekim
maçtan evvel ona ve Aykut'a "Korktuğunuz Trabzonu yeneceğiz, ikiniz
beşer gol atsanız bile, sizi göndereceğim" demiştim. Onun için Oğuz bu
lafları ettiyse, benim cevabım bu. Terim kısmına gelince, beraber uzun
yıllar çalıştılar. Görevlerde olan kişilerin çoğu görevden ayrılınca
konuşmaya başlarlar. Oğuz'un kişiliği, benim beğendiğimi tarzdadır.
Keşke görevdeyken fikrini açık beyan etseydi. Doğrusu görevden
ayrıldıktan sonra konuşmasını yakıştıramadım