| hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum |
|
| Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) Salı Ara. 15, 2009 12:45 pm | |
| Köpeğiniz için Pratik BilgiLer ! DERI
· Köpeginizi insan sampuanlariyla yikamayiniz. · Köpeginizi en *** ayda bir kez yikayiniz. · Kedinizi çok kirlendigi zaman yikayiniz. · Köpek ve kedinizin dis parazit mücadelesini düzenli olarak veterinerinize yaptiriniz. · Beslenme konusunda veterinerinize danisiniz. · Düzenli olarak kedi ve köpeginizi tarayiniz. · Kedi ve köpeginizi deri problemi olan diger hayvanlardan uzak tutunuz. · Hayvaninizin derisi ve tüyündeki degisiklikler konusunda veterinerinize danisiniz. · Hayvaninizin direkt günes isigindan faydalanmasini saglayiniz.
TIRNAK
· Köpeginizi düzenli olarak yürüyüse çikariniz.Tirnaklarinin dogal olarak asinmasi onun için en iyisidir. · Kedinizin tirnaklarini "törpülemesi"için sert bir zemin saglayiniz, bunu kendiniz hazirlayabilir veya hazir olarak alabilirsiniz. · Köpeginizi senede en az iki kez parmak aralari dahil tras ettiriniz (uzun tüylü irklar için). · Her yürüyüstten sonra köpeginizin parmak aralarini ve tirnaklarini kontrol edip temizligini yapiniz. Bunu yaparken kesinlikle yapay temizlik malzemeleri kullanmayiniz.
KULAK
· Köpeginizin kulaklarinin içine kesinlikle su kaçirmamaya özen gösteriniz. · Aracinizda giderken köpeginizin açik camdan disari bakmasini engelleyiniz. · Herhangi bir kulak probleminde veterinerinerinize danismadan müdahalede bulunmayiniz. · Uzun tüylü irklar için kulak tüylerini kisa kestirmeye özen gösteriniz. · Cocker gibi uzun ve sarkik kulakli irklar için kesinlikle özel su kaplari edininiz ve kulaginin islanmasini engelleyiniz. · Köpeginizin beslenmesinde veterinerininize danisiniz. · Özellikle otluk alanda gezindikten sonra kulagini kontrol ediniz.("pisipisi otlari" vs.) · Kulak problemi olan hayvanlardan kedi ve köpeginizi uzak tutunuz. · En çok 6 ayda bir kedi ve köpeginizin kulaklarini veterinerinize kontrol ettriniz.
GÖZ
· Köpeginizin trasinda (uzun tüylü irklar için) göz etrafini iyice açtiiniz. · Aracinizda giderken köpeginizin açik camdan disari bakmasini engelleyiniz. · Göz problemleri için veterinerinize danismadan müdahalede bulunmayiniz.
DİŞ
· En çok alti ayda bir düzenli olarak veterinerinize dis kontrolü için gidiniz. · Kesinlikle uygun olan kuru mamayi kullanmaya özen gösteriniz. · Köpeklerinize sekerli, yumusak, bakteri üremesine uygun, yiyecek vermeyiniz. · Agiz kokusu olan köpek ve kedinizi hekiminize götürünüz. | |
| | | Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Geri: Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) Salı Ara. 15, 2009 12:46 pm | |
| KöpekLerde Aşı Programı Nasıldır ? Hangi Haftalarda Yapılır ! Hangi AşıLar KullanıLır?
6.HAFTA PUPPY DP ( Karma aşı - 6 haftalık yavru köpekler için )
9.HAFTA DHP+L ( Karma aşı )
12.HAFTA DHP+L ( Karma aşı )
14- 15.HAFTA R + DRONCIT ( Kuduz aşısı + Kist ilacı enjectabl )
NOT: Veteriner Hekiminiz bölgenizde risk oluşturan enfeksiyonları göz önünde bulundurarak karma aşı seçimini yapar ve uygular. Gerekli gördüğü aşıları program içine dahil eder ve aşı karnesine işler. Yavru köpekler için ölümcül olan ve tedavisi güç olan viral enfeksiyonlara karşı aşılama çok önemlidir. Enfeksiyona yakalandıklarında % 90 ölümle sonuçlanır.Aşı programına zamanında başlanıp, programa tam bir uyum içinde devam edildiğinde, dostunuzenfeksiyon riski ortadan kalkmış sağlıklı bir yaşama ilk adımını atmış olacaktır.Aşı programına başlamadan önce yavru köpeklerin anneden geçmesi olası bir parazit enfeksiyonuna karşı parazit tedavileri yapılmış olmalıdır.6-8 haftalıkken aşı programı başlar.6 haftalık köpek yavruları için hassasiyetle hazırlanmış özel karma aşılarla ( Puppy DP ) aşı programına başlamak gerekir. Böylece savunma sistemi antijenlerlekarşılaştığı ilk görevini bünyeyi sarsmadan başarıyla tamamlar ve viral enfeksiyonları tanıyarak antikor üretmeye başlar.Daha sonra vücuttaki antikor titresini belirli bir seviyeye getirmek için 21 gün arayla aynı antijenleri içeren karma aşıların tekrarı yapılır.Ancak 3.tekrarda bağışıklık istenilen düzeye gelir.Daha sonraki haftalarda aşı programı Kuduz aşısı ve Kist ilacı enjeksiyonuyla tamamlanır...
Artık dostunuz, kendisi için hayati risk oluşturan enfeksiyonlara karşı savunma sistemini oluşturmuş olacaktır. Bundan sonra yapılması gereken senelik hatırlatma aşılarıyla bağışıklık seviyesini aynı düzeyde tutmaktır.Veteriner Hekiminizin belirlediği tarihlerde senelik hatırlatma aşılarını aksatmadanmutlaka yaptırmalısınız. Senelik hatırlatma aşıları daha önceki aşı programında yapılan temel aşıların( Karma , Kuduz ) tekrarı ve bölgenizde enfeksiyon riski Veteriner Hekiminiz tarafından belirlenendiğer aşılardan ( Öksürük, Tetanoz, Piroplasmose, Parainfluenza vb. ) ibarettir.Halkımız arasında kist aşısı olarak bilinen DRONCIT ( Bayer ) aşı değil parazit ilacıdır.Enjectabl ve tablet formları bulunur.DRONCIT 6 haftalık periyotlarla uygulanmalıdır.En uygun kullanım ilk 6 haftada enjeksiyon ( enjectabl form ), sonraki 6.haftada ağızdan ( tablet form ) kullanımıdır. Bu şekilde dostunuz en azından 3 ayda bir Veteriner Hekiminiz tarafından muayene edilerek tam bir sağlık kontrolünden geçmiş olacaktır.
* Her Veteriner Hekim in uyguladığı aşı programı diğerleriyle aynı olmayabilir, biraz farklılıklar söz konusudur. * Veteriner Hekiminizin uyguladığı aşı programına tam ve eksiksiz uyum, aşı programından istenilen verimin alınması için şarttır. * Aşı programından önce ve aşı programı sırasında enfeksiyona açık olan yavru köpeğinizi enfeksiyon riski olan bölgelerden uzak tutmalısınız.Kesinlikle aşılı dahi olsa diğer köpeklerle temas ettirmeyiniz.Parklarda dolaştırmayınız. * Aşı yapıldıktan sonraki hafta içinde kesinlikle banyo yaptırmayınız. * Aşı dostumuzun vücut ısısının yükselmesine ( ateş ) neden olacaktır.Bu fizyolojik bir olaydır.Kesinlikle Asprin ve benzeri bir ateş düşürücü ilaç vermeyin.Veteriner Hekiminiz önerisi dışında kullanılan bu tip ilaçlar özellikle kedi ve köpekler için toksik etkili olabilir ve zehirlenmeye yol açabilir.Aşırı bir hassasiyet söz konusuysa Veteriner Hekiminize başvurunuz. Aşı sonrası istirahat yeterli olacaktır. * Aşılamadan sonra aşı bölgesinde oluşan hassasiyet ve deri reaksiyonları için Veteriner Hekiminize danışınız. *Aynı zamanda iki farklı aşının yapılması fazla yüklenme sonucu istenilen verimi düşüreceğinden tavsiye edilmez.Ancak aşıyla birlikte enjeksiyon tarzında kist ilacı " DRONCIT " uygulanabilir. | |
| | | Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Geri: Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) Salı Ara. 15, 2009 12:46 pm | |
| KöpekLerde KısırLaştırma! YararLarı , ZararLarı ! Uygulama Zamanı ! Kısırlaştırma için en ideal zaman yavru altı aylığı geçtikten hemen sonradır. Bu yaşın seçilmesinin nedenleri aşağıda verilmiştir:
Dişi için: Çoğu dişi altıncı ayından önce regl olmayacağından ilk kanamasını geçirdikten sonra kısırlaştırılması yerinde olacaktır.
Faydaları
* Regl dönemlerinde kanlı lekelere son * Çiftleşme ve istenmeyen yavruların doğma ihtimali ortadan kalkar * Çiftleşme dönemlerindeki davranış değişiklikleri (huzursuzluk, saldırganlık, gezinme istekleri ve sızlanma) önlenmiş olur. * Estörejen hormunun yokluğu meme kanseri oluşumunu engeller. İkinci regl döneminden önce kısırlaştırılan köpeklerin ileriki yaşlarda meme kanseri olma olasılığı % 95 azalmaktadır. * İdrar yolu ya da rahim kanseri riskinden kurtulma * İstenmeyen yavruların doğumunun engellenmesinde önemli bir faydaniz dokunacaktır. Her yıl binlerce köpek bakacak kimseleri olmadığından uyutulmaktadır.
Dezavantajları
* Mama tüketimine dikkat edilmediğinde kilo alımı söz konusu olabilir. * Kısırlaştırılmış bir dişiyi üretemez ya da show'lara çıkaramazsınız. * Bazi köpeklerde aktivite azalması olabilir. * Bazı ırklar anesteziye duyarlı olduğundan köpeğinizin kulübüne ve veteriner hekiminize bu konuda danışmayı unutmayın.
Erkekler için: Bir yaşına geldiklerinde erkeklerin kısırlaştırılma kararı verilebilir. Altıncı ayında çoğu erkeğin fiziksel özellikleri gelişmiş olduğundan kısırlaştırma büyümelerini engellemeyecektir.
Faydaları
* Testisler alındığından testesteron hormonu üretilmez olur ve erkek köpeğin davranışları daha kontrol edilebilir bir hal alır. Bölgesini işaretlemez, diğer erkeklere saldırganlığı azalır, dominantlığ azaldığından itaati artar, eş aramak için gezinme gereksinimi duymaz ve insan ve diğer objelerle ****üel hareket içinde bulunmayı keserek kimseyi utandırmaz. * Testis kanseri engellenir. * Tüm prostat hastalıkları engellenir. * Çoğu insan kısırlaştırılmış erkek köpeği daha uygun bir ev köpeği bulur. * İstenmeyen yavruların doğumuna engel olmada faydalı olursunuz.
Dezavantajları
* Mama tüketimine dikkat edilmediğinde kilo alımı söz konusu olabilir. * Kısırlaştırılmış bir erkeği üretemez ya da show'lara çıkaramazsınız. * Bazı köpeklerde aktivite azalması olabilir. Bu yavru koruma, iş ya da yarışmalar için eğitilecekse bir problem olabilir. * Bazı ırklar anesteziye duyarlı olduğundan köpeğinizin kulübüne ve veteriner hekiminize bu konuda danışmayı unutmayın. | |
| | | Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Geri: Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) Salı Ara. 15, 2009 12:46 pm | |
| Köpeklerde Beslenme Bir canlının yaşamsal faaliyetleri arasında önemli bir yer tutan beslenme tüm vücut fonksiyonlarının devamlılığı için gerekli temel unsurdur. Canlı vücudunda gelişen tüm metabolik ve fizyolojik olayların rutin işlevlerini sürdürebilmesi için bir miktar besin gereklidir ve bu yaşam payı olarak adlandırılır. Canlının bedensel aktivasyonlarını sürdürebilmesi için de gerekli bir enerji payı ihtiyacı vardır. Yaşam payı ve enerji payı canlının toplam besin ihtiyacıdır ve zorunlu olarak dışarıdan alınması gerekir. Beslenme ne kadar dengeli ve yeterli olursa canlının yaşam kaliteside aynı oranda yüksek olacaktır. Köpeğin ırk, cinsiyet, yaş ve boyutlarına göre besin ihtiyacı farklı olabileceği gibi laktasyon, gebelik, çiftleşme gibi özel durumlarında da günlük besin ihtiyacı farklı olacaktır. Aşağıda bu farklılıklar gözetilerek, beslenmedeki en temel unsurlar ve dikkat edilmesi gereken diğer konular açıklanmaktadır. Bu bilgiler tamamen sağlıklı bir köpeğin temel ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmıştır. Doğal olarak hastalıklar veya başka nedenlere bağlı olarak vücudun ihtiyaçları farklılık gösterebilir. Bu nedenle köpeğinizin beslenme şekli ve düzeni veteriner hekim tarafından belirlenmelidir. Yavru Köpeklerde Besleme Köpekler etoburdurlar. Sindirim sistemleri, tek bir mideden ve kısa bir bağırsak sisteminden oluşur. Bu sistem et ve et bazlı besin maddelerini kolayca sindirebilir. Yavruların sütten kesilmesi yaklaşık 4-6 haftalıkken gerçekleşir. Irklara göre değişiklik göstermekle birlikte yavru bir köpeğin erişkin hale gelinceye kadar geçen gelişme süreci 10-16 ayda tamamlanır. Gelişme çağında onları en iyi şekilde beslemek gerekir. Bu nedenle gelişme dönemi boyunca beslenme yavru kuru mamaları veya yavru konserve mamalarıyla yapılmalıdır. Köpeklerin farklı hayat evrelerinde farklı gereksinimleri vardır. Yavru köpeklerin besin gereksinimleri, erişkin bir köpeğin ihtiyacından daha fazladır. Bu fazlalık yavruların büyüme dönemindeki ihtiyaçlarından ve aktivitelerinden kaynaklanır. 3 aylık yavru ile 8 aylık yavrunun gereksinimlerinde bile farklılıklar görülür. Bu yüzden yavrular, gereksinimlerine uygun yüksek biyolojik değerli ve kolay sindirilebilir protein, yeterli kalsiyum ve uygun kalsiyum/ fosfor oranıyla yüksek vitamin içeren diyetlerle beslenmelidir. Proteinler, doğru vücut büyümesi ve kas gelişimi açısından önemlidir. • Yavrular 4-5 haftalık olduklarında kuru mama, ıslatılarak yada yavru konserveleriyle karıştırılarak verilmelidir. Böylece yavruların mamalarını koklamaları, yalamaları ve ısırmaya başlamaları teşvik edilir. Bu ıslatma işlemi, kuru mamaya daha fazla aroma kazandırarak tadını, kokusunu ve lezzetliliğini arttırır. Ayrıca mamanın daha yumuşak olmasını ve sütten yeni kesilen yavruların çiğneme refleksini uyarak mamayı daha kolay almalarını sağlar. Bu uygulamanın yavrularda şekillenebilen mide şişkinlerini, mide dönmelerini ve gaz oluşmasını engellediği de uzmanlar tarafından belirtilmektedir.
• Mamanın ıslatılaması ilk 2-3 aylık dönemde süt ile yapılabilir. Daha sonraki dönemde mamanın ıslatılması gerekirse bu işlem su, et suyu yada yemeklerin sularıyla yapılmalı, süt kullanılmamalıdır. Köpeklerin süte gereksinim duyduğu dönem ilk 2-3 aydır. Bundan sonraki dönemlerde süt sindirim sisteminde problemlere ve ishale neden olabilir. Yapılan araştırmalar köpeklerin % 80’inin süte karşı allerjik olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilk 2-3 aydan sonra süt vermekten kaçınılmalıdır.
• Yavrunun anne sütünden sonra birden bire kuru mamayla beslenmesinin kabızlığa yol açabildiği de bilinmektedir.
• Mamanın partikül büyüklüğü köpek yavrularına uygun olmalıdır. Büyük partüküllü bir mamayı yavrunun ağzına alması ve çiğnemesi zor olacağından, bu beslenmeyi olumsuz etkileyecektir. Köpeklerin arasında bireysel farklılıkların da olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle yavru maması hazırlayan ticari firmalar, farklı gelişme dönemleri için farklı partükül büyüklüğüne ve farklı formülasyonlara sahip mamalar hazırlamışlardır.
• Mamanın küçük parçalar halinde verilmesi, yavrunun yeme alışkanlığı kazanması açısından da önemlidir.
• Köpek kabına mama konulduktan sonra, “gel” veya “ye” gibi bazı tek heceli komutlarla mama yemeye teşvik edilmelidir.
• Yavruların mide kapasiteleri, günlük ihtiyaçlarını bir sefer yemeyle karşılayacak kadar gelişmediğinden, yavrular yiyeceklerini birkaç öğünde tüketirler.
• Yavruların diyetleri 6. haftadan 3 aya kadar günde 4 öğün, 3 ayda 6 aya kadar günde 3 öğün, 6. aydan 12. aya kadar günde 2 öğün, 12. aydan sonra ise günde 1 öğün olarak verilmelidir.
• Yemek zamanı ve yemek yedikleri yer olabildiğince sabit olmalı ve değiştirmemeye çaba gösterilmelidir. Günde 3 öğün yapılan beslemede yemek zamanlarının sabah,öğlen ve akşam olarak düzenlenmesi yararlıdır. Köpekler ancak 10-12 aylık olduktan sonra, günlük ihtiyaçlarını tek bir öğünle karşılayabilecek sindirim sistemi kapasitesine ulaşırlar.
• Beslenme amacıyla uyuyan yavruların uyundırılmaları doğru değildir. Yavruların beslenme kadar uykuya da gereksinimi olduğu unutulmamalıdır.
• Yavrular 6-7 haftalık olduktan sonra diş değiştirme dönemine kadar, kuru mamanın ıslatılamasına gerek yoktur. Çünkü ilk 6-7 haftadan sonra köpeklerde çiğneme refleksi iyice gelişir ve katı partüküller ağıza rahatça alınıp sindirilebilir.
• Su katılmak suretiyle hazırlanan ve kendi yapısında yüksek miktarda su bulunduran (konserve gibi) mamalar, küf mantarlarının üremesi için uygun bir ortam yaratır. Bu tip su miktarı fazla olan mamalar, 30-60 dakika içersinde tüketilmediklerinde köpeğin önünden alınmalıdır. Islatılarak verilen mamaların tüketilmeyen kısımlarının süratle bozulabileceği unutulmamalıdır.
• Yavru köpekler 4 aylık olduklarında geçici dişler dökülmeye başlar ve 42 adet kalıcı diş süt dişlerinin yerini alır. Diş değiştirme döneminde kuru mamaların ıslatılarak verilmesinde yarar vardır. Bunun nedeni bu dönemde kuru mamanın sert gelmesi ve yavrunun kuru mamalardan yeterince yaralanamamasıdır. Bu dönemde yavrunun biraz iştahsız olması normaldir. Ancak gene de bir miktar yumuşatılmamış (ıslatılmamış) kuru mama verilerek dişlerin temizlenmesi sağlanmalıdır.
• Çok sık olmamakla birlikte kırılmadan temizlenmiş ve pişirilmiş ilikli büyük kemiklerin verilmesi, köpeklerde dişlerin temizlenmesinde ve çene kaslarının çalışmasında faydalıdır.
• Kuru mamayla beslenme köpeklerin gelişimi açısından daha uygundur. Çünkü ticari mamalar, gelişim açısından gerekli olan bütün unsurları dengeli bir şekilde ve yeterli miktarlarda içermektedir. Ev yemekleri ile yapılan beslemenin, gelişim için gerekli olan besin unsurlarını yeterli ve dengeli bir şekilde sağlayamadığı klinik araştırmalarla kanıtlanmıştır.
• Kalsiyum ve fosfor gibi iki temel besin maddesi, yavruların diyetinde yeterli ve dengeli bir düzeyde bulunmalıdır. Çünkü kalsiyum ve fosfor düzeyi düşük gıdayla beslenen yavrularda sıklıkla raşitizm gelişmektedir.
• Köpeklerin aşırı yağlanmasına izin verilmemelidir. Aşırı kilo alma ve yağlanma bir taraftan güzelliklerini diğer bir taraftanda sağlıklarını bozmakta ve hayatlarını kısıtlamaktadır. Bu yüzden iyi dengelenmiş ve denetimden geçmiş köpek mamalarının paketlerinde yazılı bulunan beslenme talimatlarına ve miktarlarına, veteriner hekim aksi birşey söylemedikçe mutlaka uyulmalıdır. Aşırı mama tüketiminin midede rahatsızlıklara ve ishale neden olabileceği unutulmamalıdır.
• Yavru köpeklerin kişisel gereksinimlerine göre, ihtiyaç duydukları günlük mama miktarı değişiklik gösterebilir. Köpek her öğünden sonra yemek kabında mama bırakıyorsa, kaba konan mama miktarı %10 azaltılmalıdır.
• Kuru mamayla beslenen köpeklerin içme suyu gereksinimleri daha fazladır. Bu yüzden önlerinde her zaman taze ve yeterli miktarda temiz su bulunmalıdır.
• Köpeğin mama ve su kabı ayrı olmalıdır. Bu kaplar ayak altından uzak bir yere konulmalı ve her öğün sonrasında temizlenmelidir. Köpeğinizin deviremeyeceği büyüklükte ve şekilde su ve mama kabı seçmeye özen gösterilmelidir.
• Köpeklerin diyetlerinde ani değişiklikler yapmaktan kaçınılmalıdır. Böyle bir işlem gerekliyse kademeli olarak yapılmalıdır. Köpek maması yeni bir mama ile değiştirilirken, bu değişim ortalama 7 günlük bir süreç içersinde yapılmalıdır. bu geçiş dönemi hem köpeğin alışması hem de sindirim sistemi açısından faydalı olacaktır. Köpeğin eski mamasıyla yeni maması karıştırılarak ve bu karışımdaki yeni mamanın miktarı her gün arttırılarak verilmelidir. Bu barsak mikroorganizmalarının yeni mamaya adaptasyonu açısından önemlidir. Yeni mamaya alışıncaya kadar dışkıda; miktar, kıvam ve renk açısından oluşabilecek değişikler normaldir. Adaptasyon sürecinden sonra bunlar normale dönecektir. Değişiklik ani bir şekilde yapılırsa ishal olma ihtimali çok yüksektir. • Yavru bir köpek normal olarak günde 4-5 kez dışkılama yapar.
• Bazı köpeklerde dışkısını yeme (kaprofaji) olayı görülebilir. Bu davranış vahşi yaşamdan kalma bir alışkanlıktır. Bunun yanı sıra dışkı yeme, diyeteki besin maddeleri eksikliğinde ya da dengesizliğinde, özellikle de lifli maddelerin noksanlığında ortaya çıkmaktadır. Mamada bulunan lifli maddeler, besinlerin barsaklardan geçiş süresinden sorumludur. Bu eksikliklerin sonunda dışkı yemenin yanı sıra toprak yeme olayı da görülebilir.
• Köpekler bazen de ot yerler ve de kusarlar. Çok sık karşılaşılmadığı sürece bu olay normal olarak kabul edilir. Bunun nedeni, köpeklerin yaşadığı karın ağrısı ve kendilerini rahatsız eden safrayı dışarı çıkarmaktır.
• Temel olarak köpeklerin tatlıya gereksinimleri yoktur. Çikolata ve şeker gibi yiyeceklerin uzun süre verilmesi sonucunda sindirim sisteminde bozukluklar, diş çürümesi, yağlanma ve şeker hastalıkları şekillenebilmektedir.
• Köpeklere asla çok sıcak yada çok soğuk yiyecekler verilmemelidir.
• Kuru mamayla beslenen bir köpeğe ekstra gıda maddelerin verilmesi gereksiz ve de yanlıştır. Bu tip besin maddeleri de köpeğiniz için allerjik olabilir.
• Köpekler için hazırlanmış ticari mamalar dengeli beslenme, yüksek sindirilebilirlik, sağlık, iştahla tüketim, dışkılamada düzen, az dışkı, temizlik ve pratik olmaları bakımından avantajlıdırlar.
• Erişkin (adult) mamaya geçişiniz, köpeğinizin büyümesi durduktan sonra olmalıdır. Irklara göre erişkin mamasına geçme yaşı aşağıda verilen tablodaki gibidir.
Küçük ırk (2.5-10 kg.) 8-12 aylık yaş
Orta boy ırk (10-25 kg.) 12-18 aylık yaş
Büyük ya da dev ırk (>25 kg) 12-24 aylık yaş Ayrıca büyük ya da dev ırklara ait (erişkin ağırlığı 25 kg.’ın üzerinde olan köpekler) köpek yavrularının beslenmesinde aşağıdaki hususlara da dikkat edilmelidir:
• Bu tip ırkların gelişim süreci 12-24 ay kadar sürmektedir.
• Büyük ve dev ırk köpeklerde gelişim, hayatlarının ilk aylarında son derece değişkendir. Haftalar geçtikçe vücut ağırlığı ve kemiklerin büyümesi artış gösteririr. Bu tip ırklardaki canlı ağırlık artışı çok hızlıdır, bu büyüme hızı kemikler ve eklemlerde düzeltilmesi zor gelişim bozukluklarına neden olduğundan aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır. Canlı ağırlık artışı belirli zaman aralıklarıyla düzenli bir şekilde izlenmelidir.
• Köpeklerin yağlanmasına izin verilmemelidir.
• Büyük ve dev ırk köpekler genel olarak bazı ortopedik hastalıklara (osteochondrosis, dirsek displasisi, kalça displasisi gibi) yatkınlık gösterirler. Bu hastalıkların genellikle 4-8 aylık yaş gurubunda görüldüğü ve bazı ırklarda (Alman Çoban köpekleri, Labrador, Rottweiller, Alman Kurt köpeği, Boxer, Golden Retriever, Danua, Dobermen) kalıtsal olduğu bilinmektedir. Yanlış beslenme (aşırı besleme ve fazla kalsiyum verilmesi) bu hastalıklar için bir risk faktörüdür. Büyük ve dev ırk köpekler genetik olarak hızlı gelişim gösterdiklerinden daha fazla risk altındadırlar.
• Yukarıda adı geçen hastalıklardan korunmak için mamaya fazla kalsiyum takviyesi yapılması da bu rahatsızlıklara neden olmaktadırlar.
• Büyük ırk köpeklere fazla kalsiyum verilmesi kemiklerin gelişimini olumsuz etkilemekte hatta durdurabilmektedir. Bu durum kemik çatıda bozulmaya ve yapı bozukluklarına yol açar. Aşırı kilo alımı sonucunda da zayıf olan kemikler bu yükü kaldıramaz ve kemiklerde eğrilik ve kırılmalar şekillenebilir.
• Bu riskleri en aza indirmek için, büyük ve dev ırklar için özel olarak geliştirilmiş mamaların kullanılması gerekmektedir. Eğer bu formulasyonda bir mama kullanılıyorsa ilave vitamin ve minerel katkısı yapılmasına gerek yoktur. Ayrıca mama tüketimi kontrol altında tutulmalıdır.
Yavru Mamalarının Formülasyonları
Yavru mamaları, yavru köpeklerin büyüme ve gelişme dönemindeki yüksek enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenlenmiştir. Bu mamalar yeterli miktarda kalsiyum, yüksek oranda protein, yağ asitleri, mineral ve vitaminleri içermektedir. Yavru mamaları junior, puppy, growth gibi isimler almaktadırlar.
Tavuk etli yavru kuru mamaları: Büyüme ve gelişme döneminde olan yavruların artan enerji ihtiyaçlarını ve gereksinim duydukları bütün besin maddeleri ihtiyacını karşılar. Protein kaynağı olarak tavuk eti ve tavuk yan ürünleri kullanılmıştır. Bu mamalar ufak ırklar için (2.5-10 kg. arası ağırlıkta, Örn: Pincher, Terrier ) küçük taneli, orta boy ırklar için (11-25 kg. arası ağırlıkta, Örn: Beagle, Spaniel, Cocker ) normal taneli, büyük ve dev ırklar için (erişkin ağırlığı 25 kg. üzerinde olan, Örn: Doberman, Kurt, Rotweilller ) büyük taneli olarak hazırlanmıştır. Ayrıca bu mamalardaki besin maddeleri oranları da ırkların büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre farklı miktarlarda ayarlanmıştır.
Kuzu etli ve prinçli (Lamb & Rıce) yavru kuru mamaları: Bu mamalarda protein kaynağı olarak kuzu eti kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar kuzu etinin köpekler için en az allerjik ve hazmı en kolay besin maddesi olduğunu göstermektedir. Bu mamalar besin duyarlılığı olan yavruların beslenmesinde, deri ve tüy sağlığının korunmasında iyi bir seçenektir. Kuzu eti en az allerjik besin maddesi olduğundan dolayı deri ve tüy sağlığı açısından koruyucu ve oluşabilecek problemleri ortadan kaldırıcı özelliğe sahiptir.
Bu mamaların konserve formları da bulunmaktadır.
Yavru mamalarındaki esansiyel yağ asitleri sağlıklı ve parlak bir tüy yapısının, doğru dengelenmiş kalsiyum/fosfor oranı sağlam diş ve kemik yapısının, yüksek kaliteli protein seviyesi güçlü kas yapısının, yüksek sindirilebilirlik az miktarda ve sağlıklı dışkının oluşmasını sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki, piyasadaki her ticari mama aynı kalitede değildir.
Bu mamalar haricinde bazı özel durumlarda (kusma, ishal…) kullanılan, yavrular için özel hazırlanmış (prescription) diyet mamalar da piyasada bulunmaktadır. Bu tip mamalar hekim kontrolünde kullanılmalı, veteriner hekimlere danışılmadan kullanılmamalıdır. Çünkü verilecek yanlış bir diyet mama organizmadaki sorunun çözümü olacağına yeni bir problemin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Yetişkin Köpeklerde Besleme Beslenmede asıl olan besinlerdeki yaşam payı ve daha sonrasında gelişim payının belirlenmesidir. Köpeklerde tüm canlılar gibi hayatlarını devam ettirecek bir miktar yiyeceğe ve enerjiye zorunlu olarak ihtiyaç duyarlar. Bu enerji gıdalardaki protein, karbonhidrat ve yağların belirli oranlarda vücutta girdiği kimyasal tepkimeler sonucu açığa çıkar. Yiyecekler içindeki protein kaynağının önemi çok fazladır. Hayvansal gıdalardaki protein tercih edilenidir, çünkü besin değeri fazladır. Ayrıca bitkisel protein kaynakları kullanılarak hazırlanan gıdalarla uzun süre beslenen köpeklerde ishal gibi sindirim problemleri yaşanabilir. Beslenmede öncelikle köpeğinizin yaşam payı denilen miktar dengeli bir şekilde sağlanmalı ve sonrasında köpeğin ırk, boyut ve cinsiyet gibi özellikleri dikkate alınarak gelişim payı belirlenmelidir. Elbetteki küçük ırk bir Terrier ile büyük ırk Labrador’un günlük besin ihtiyacı aynı olamayacağı gibi dişi bir Labrador ile erkek bir Labrador’un ihtiyaçlarıda değişiklik gösterir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken diğer bir konuda köpeğin aktivitesidir. Ev içinde yaşayan bir köpekle bahçede yaşayan veya avcılık yapan bir köpeğin enerji gereksinimi farklı olacağından günlük alması gereken miktar da farklılık gösterir. Çevre koşulları da verilecek mamanın miktar ve niteliğinde önem taşımaktadır. Soğuk bir ortamda yaşayan köpeğin günlük enerji ihtiyacı fazla olacağından karbonhidrat ve yağ oranının daha fazla olması gerekir.
Küçük boy ırklarda (1-10 kg arası ) beslenme Küçük ırk köpekler yetişkin canlı ağırlığına 8-12 ayda erşirler. Orta ve büyük boy ırklara oranla daha aktiftirler ve fazla enerji harcarlar. Küçük boy ırkların yüksek enerji ihtiyaçlarının karşılanmasına dikkat ederek uygun mamalar seçilmeli ancak aşırı kilo almaları engellenmelidir. Çünkü narin kemik yapıları bu aşırı yük karşısında deforme olabilir ve özellikle eklemlerde problem yaşayabilir. Enerji kaynağı olarak kullanılan yağların besin içinde protein ile oranına dikkat edilmelidir.
Orta boy ırklarda (10-25 kg arası ) besleme Orta boy ırk köpekler yavru ağırlıklarının yaklaşık olarak 50-60 katı bir yetişkin ağırlığa ulaşırlar. Gelişimleri yaklaşık 18 aylık oluncaya kadar devam eder. Gelişim döneminde uygun ve dengeli bir beslenme ile erişkin ağırlığı kazandırılmalı ve aşırı kilo artışı önlenmelidir. Orta boy ırklarda mama miktarı belirlenirken köpeğin ırkı ve aktivitesi göz önünde bulundurularak yapılacak seçimler oıldukça önemlidir.
Büyük boy ırklarda ( 25 kg üzeri ) beslenme Büyük ırk köpekler de gelişim süreci küçük ve orta boy ırk köpeklere göre daha uzun sürer. Bu süre yaklaşık olarak 18-24 aylık oluncaya kadar devam eder ve erişkin ağırlığını kazanır. Bu nedenle kilo almasını engellemeli ve gereğinde hızlı büyümesi kontrol altında tutulmalıdır. Bu ırklarda sıkça karşılaşılan eklem problemlerine karşı önlem alınmalı, dengeli vitamin ve minerel oranına sahip mamalar tercih edilmelidir. Eğer ev yemeği ile beslemek söz konusu ise hekim gözetiminde kalsiyum, D vitamini takviyeleri faydalı olacaktır. Büyük ırk köpeklerin beslenmesinde dikkat edilmesi gereken bir konuda mamamın miktarıdır. Vücut ağırlığının fazla olması nedeniyle fazla miktarda mama vermek gerekir. Ancak ani yenilen bu fazla miktardaki gıda midenin aşırı genişlemesine ve mide dönmesi adı verilen çok tehlikeli bir rahatsızlığa neden olabilir. Bu nedenle büyük boy ırklarda verilecek miktar en azından ikiye bölünerek verilmelidir. Beslemede dikkat edilmesi gereken konular: Yetişkin bir köpeğin gıdasında yüksek oranda protein, karbonhidrat ve yağ bulunmasına dikkat edilmeli Günde bir öğün beslenmeli (Öğün sayısı, miktar aynı kalmak koşulu ile en fazla ikiye çıkarılabilir). Temiz su sürekli bulundurulmalı Aktivitelerden hemen önce ve sonra yemek vermemeli Özel faaliyetleri olan bir köpekse (polis köpeği, av köpeği vb.) uygun diyetler hazırlanmalı ve gerekli takviyeler yapılmalı. Bu amaçla yoğun aktivite sırasında vücudun gerek duyacağı oksijen ve demir ihtiyacını karşılanmak amacı ile uygun oranlarda E vitamini ve selenyum gibi elementlerin takviyesi yapılmalı Kalsiyum ve fosfor oranının dengeli olmasına dikkat edilmeli. Aşırı ve oransız kalsiyumun kireçlenmelere neden olabileceği unutulmamalı. Irka özgü erişkin ağırlığının korunmasına dikkat etmeli aşırı kilo veya aşırı zayıflamaların önüne geçilmeli Sindirilebilirliği yüksek gıdalar tercih edilmeli Selülozun gıdasında yeterli oranda bulunmasını sağlamalı. Böylece bağırsakların ve sindirimin hızı artırılmış olacaktır. Ayrıca selüloz doygunluğu artıracağından diyette yeterli oranda bulunması faydalıdır. Diyette yeterli düzeyde vitamin ve mineraller bulundurulmalı. Köpeklerin sindirim sisteminin laktozu (süt şekeri) sindiremediği dikkate alınmalı ve gıdasında bulundurulmamalı. Gıda değişimi yapmanız gerektiğinde değişim ani olarak değil yavaş ve günlük artırımlar şeklinde yapılmalı. Yetişkin köpekler için profesyonel mama firmaları tarafından hazırlanmış ırka özgü pek çok mama günümüzde kolaylıkla bulunabilmektedir.
-Küçük ırk yetişkin köpek mamaları -Orta ırk yetişkin köpek mamaları -Büyük ırk yetişkin köpek mamaları
Yüksek aktiviteye sahip yetişkin köpekler için ‘performans ‘ Allerjik yapıda ki köpekler için ‘lamb & rice ‘ Metabolik hastalığı olan köpekler için de çeşitli ‘prescription ‘mamalar üretilmektedir.
Hamile Köpeklerde Besleme Tüm canlılarda olduğu gibi köpeklerde de hamilelik dönemi özel bakım gerektiren istisna bir devredir. Bu dönemde hamile köpeğin besinlerdeki normal ‘’yaşam payı’’ ihtiyacı daha yüksektir. Hamilelikte görülebilecek değişimler:
Vücuttaki yağ miktarında artış Aktivitelerde azalma Vücut ağırlığında artış olarak sınıflandırılabilir. Gebeliğin ilk haftalarında normal oranda verilen gıda miktarını, gebeliğin ileri dönemlerinde artırmak gerekir. Yavruların gelişimine paralel olarak artış gösteren gıdasal ihtiyaç, annenin maması kademeli artırarak karşılanmalıdır. Ayrıca içerdiği protein oranının daha yüksek olmasına dikkat edilmelidir. Hamile bir köpeğin beslenmesinde dikkat etmeniz gereken konuları şöyle sıralayabiliriz: Düzenli ve dengeli bir beslenme hamile köpekler için çok önemlidir. Mamanın miktarı ve mümkünse öğün sayısı arttırılmalıdır Protein oranı yüksek, yağ oranı dengeli gıdalar tercih edilmelidir Temiz ve yeterli su annenin önünde sürekli olarak bulundurulmalıdır Gerekli mineral ve vitaminlerin takviyesi yapılmalıdır (hekimin önerisi ile)
Hamile köpekler kilo almaya meyillidir. Ancak annenin aşırı kilo artışı güç doğum olasılığı dikkate alınarak önlenmelidir. Bu amaçla besinlerde ki denge korumalı ve anneye aşırı olmayan düzenli yürüyüşler yaptırılmalıdır.
Hamilelik ilerledikçe artan yavru hacmi nedeniyle midenin alanı küçüldüğünden tek seferde fazla gıda vermek annenin rahatsızlanmasına neden olabilir. Sık sık ve daha az miktarlarda yedirmek daha doğru olacaktır.
Kalsiyum oranında kideğişim nedeniyle deformasyonlar olabileceğinden annenin gıdasındaki kalsiyum oranı dengelenmelidir. Kalsiyum fötus’un gelişiminde olduğu kadar laktasyon (süt emzirme) döneminde de önem taşıyan bir mineraldir. Enerji kaynağı olarak kullanılan karbonhidratların anneye yeterli düzeyde verilmesine özen gösterilmelidir. Mısır, buğday, pirinç bu amaçla verilebilecek gıdalar arasındadır.
Gebelik döneminde gerekli olan günlük enerji (kalori) ihtiyacı belirlenirke annenin vücut ağırlığı, ırkı, aktivitesi, çevre ısısı ve biliniyorsa yavru sayısı gözetilmelidir. Bu durum süt verme döneminde de dikkat edilmesi gereken bir konudur. Bu dönemde de annenin enerji ve besin ihtiyacı süt salgılanmasına bağlı olarak artış gösterir. Vitaminler normal vücut metabolizması için gerekli olduğu kadar hamile bir köpeğin besinlerinde de yeterli oranda bulunmalıdır.
Doğumdan önceki son günlerde yemek tüketiminde azalma olur. Bazen son 24 saatte tamamen durabilir. Bu durum normaldir.
Doğumdan sonraki ilk gün de de köpeğin gıda tüketimi az olabilir ancak anneye bol su verilmelidir.
Yavru maması olarak adlandırılan puppy mamaların gebelik döneminde anneye verilmesi yavrunun, fötus evresinden başlayarak aynı protein ve karbonhidratı alması ve gelişme oranının yüksek olması açısından yararlıdır.
Yaşlı Köpeklerde Besleme Düzenli ve dengeli bir beslenme tüm canlılarda olduğu gibi köpekler içinde çok önemlidir. Yaşlı bir köpeğin artık genç olmadığı, daha az hareket ettiği ve daha az kalori harcayacağı unutulmamalıdır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta kas dokuda azalma ve yağ dokuda artış olur. Aktivitesi azalan köpeklerde mama miktarını azaltarak obesiteyi (aşırı şişmanlık) önlemek gerekir. Aksi halde yaşlılık nedeni ile kapasitesi azalan sistemlerde aşırı bir yük ve baskı sonucu fonksiyonel bozuklukların oluşumu kaçınılmaz olur. Eklemler ve kemikler de, metabolik fonksiyondaki azalma nedeniyle, kalsiyumun yetersiz emilimi ve kalsiyum / fosfor oranında değişim meydana gelecek, deformasyonlar şekillenecektir. Bu nedenle yaşlı köpeklerde gıdada yeterli ve dengeli kalsiyum oranı sağlanmalıdır. Kolay sindirilebilen lifli gıdaları tercih etmek yetersiz egzersiz veya prostat gibi bir nedenle gelişen konstipasyonun (kabızlık) önlenmesi için fayda sağlayacaktır. Enerji kaynağı olarak kullanılan karbonhidratların gıdasında yeterli düzeyde olmasına özen gösterilmelidir. Yaşlanma ile birlikte böbrek fonksiyonlarında yavaşlama veya deformasyonlar olacaktır. Proteinlerin parçalanması ile açığa çıkan amino asitlerin bir kısmı, özellikle azot, böbreklerden süzülüp idrarla dışarı atılır. Filtrasyon kapasitesi azalan böbrekte atılım yavaş olacağından birikim ve buna bağlı problemler meydana gelebileceğinden köpeğin gıdasındaki protein oranının düşük tutulması yararlı olacaktır. Vitaminler normal vücut metabolizması için gerekli olup vücutta üretilemezler ancak gıda ile alınır ve karaciğerde depolanırlar. Vitaminlerin noksanlığında bir çok vücut fonksiyonunda bozukluklar oluşabilir. Yaşlılıkla birlikte karaciğerin depolama kapasitesi azalacağından vitaminlerin günlük olarak yeterli düzeyde köpeğinizin gıdasında bulunması gerekir. Ancak unutulmamalıdır ki fazla miktarlarda verilen vitaminler köpekte hayati riskler doğurabilen toksikasyonlara neden olabilir. Bu nedenle günlük verilen miktarın dengeli olmasına özen gösterilmelidir.
Yaşlı bir köpeğin beslenmesinde dikkat etmeniz gereken konuları şöyle sıralayabiliriz: Yemeğinin miktarını azaltarak ve mümkünse 2 öğüne bölerek vermek Sindirilebilirliği yüksek, protein ve yağ oranı düşük gıdaları tercih etmek Temiz ve yeterli suyu sürekli bulundurmak Gerekli mineral ve vitaminlerin takviyesini yapmak (hekimin önerisi ile)
Köpeğin yaşı ve günlük ihtiyaçları gözetilerek, yağ ve protein oranı azaltılmış, gerekli vitamin ve mineral dengesi sağlanmış yaşlı köpek maması olarak adlandırılan SENIOR mamalar yaşlı köpek beslemesinde ideal gıdadır.
KÖPEKLERDE BESLEME 2 Köpekler özellikle hayvansal proteinleri ve yağları oldukça iyi sindirir. Nişasta ısıtıldığı zaman sindirilebilirliği artmaktadır. Laktoz, yavru köpekler hariç köpekler tarafından sınırlı miktarda sindirilmektedir. Yetişkinlerde laktaz enzimi bulunmamaktadır. Diyette fazla miktarlarda çiğ nişasta ve laktoz bulunması diyareye neden olabilir. Glikoz ve dekstrinler nispeten kolay sindirilirler. Seluloz köpekler tarafından sindirilmez, fakat peristaltizim ve dışkının kıvamı için mamada düşük düzeylerde de (KM’de %5) olsa bulunmalıdır. Obesite olgularında daha yüksek düzeyde selüloz tavsiye edilebilir.
Normal şartlarda köpeklerin su ihtiyacı diyet kuru maddesinin yaklaşık 2,5-3 katıdır.Bir köpeğin canlı ağırlığının (CA) %2’si kadar kuru madde tükettiği farz edilirse günde yaklaşık 50 ml/kg CA su gereklidir. Yani 20 kg’lık bir köpeğin günlük olarak 1 litre suya ihtiyacı vardır. Konserve mama tüketildiğinde ihtiyaç azalır.Ağır çalışma, laktasyon, sıcak hava ve tuzlu gıdalar ise su ihtiyacını artırır. Sıcak havalarda ve laktasyon döneminde kuru madde tüketiminin 4 katı su verilmelidir.
Beslemede Kullanılan Yiyecekler
Yetişkin bir ev köpeğin beslenmesinde;
Et ve et ürünleri,
Pişirilmiş sebzeler,
Nişastalı yiyecekler (ekmek, bisküvi, pişmiş patates, pirinç, makarna) dengeli karıştırılarak kullanılabilir.
Böyle bir mamaya 450 gr kuru madde için 10 gram kemik unu ilave edilmelidir. Mamaların çok sulu ve bulamaç kıvamında olmaması gerekir. Böyle mamaların hazmı güçtür ve hayvan kusabilir. Mamaların lapa görünümün ve kıvamında olması gerekir.
Et, sakatat ve balık yararlı ve kaliteli protein kaynaklarıdır. Ancak Ca yönünden eksiktir.Yeterli oranda B vit. içermezler.Karaciğer ve böbrek hariç A D ve E vitaminleri bakımından fakirdirler. Bu nedenle ayda bir veya iki kez karaciğer verilmesi ile A ve D vitamin eksiği giderilmiş olur. Sığır, koyun, domuz, kuzu, tavuk ve tavşan etleri köpek beslemede sıklıkla kullanılır. Etlerin eniklere kıyma şeklinde, büyüklere kuşbaşı şeklinde çiğ olarak, balığın kılçıksız ve pişmiş olarak verilmesi uygun olur.
Süt, peynir ve yumurta mükemmel protein kaynaklarıdır. Süt (yağsız) çiğ olarak veya süt tozu şeklinde verilir. Yumurta çalışan köpekler için uygundur ancak aşırı verilmesi karaciğer problerine yol açabilir.Taze kemikler ve kemik unu başlıca Ca ve P kaynaklarıdır.
Kemik verilecekse çiğ verilmelidir. Bu şekilde gelişebilecek konstupasyon olayları önlenmiş olunur.
Tahıllar, sebzeler ve maya, suda eriyen vitaminler bakımından zengindir. Sebzeler pişirilerek püre halinde ve etle karıştırılarak verilebilir. Pirinç suyu iyi bir barsak düzenleyicisidir. Pratikte 1/4 prinç + 1/2 az kemikli et +1/4 doğranmış sebze ile kolay sindirilebilir bir mama hazırlanabilir.
Taze havuç, yeşil fasulye, pırasa, marul pişirilerek veya çiğ halde verilebilir. Muz, armut, portakal, ve elma köpeklerin severek tükettiği meyvelerdir.
Ticari Hazır mamalar
Otuz yılı aşkın bir süredir, ticari köpek ve kedi yemleri büyük bir aşama kaydederek dünyada önemli bir endüstri kolu haline gelmiştir. Köpek ve kedilerin besin maddeleri ve enerji gereksinmelerinin çeşitli faktörlere göre önemli değişiklikler göstermesi buna karşın gıdaların içeriklerin ise çok farklı olması bu hayvanların dengeli beslenmelerini oldukça güçleştirmektedir.Veteriner kliniklere gelen hastalıkların önemli bir kısmının beslenme hatalarından kaynaklanması bu durum kanıtlanmaktadır. Çoğu hayvan sahibinin de beslenme konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığı göz önünde bulundurulursa dengeli beslenmeye yardımcı olacak gıdaların tercih edileceği ortaya çıkmaktadır. Ticari yemler kullanım amaçlarına göre çeşitli şekillerde üretilmektedir. Ticari köpek ve kedi yemleri su kapsamı ve hazırlanış şekline göre sınıflandırılmaktadır.
1. Sulu (konserve) köpek mamaları:
Konserve mamalar çeşitli etler , et yan ürünleri, balık ve tahıllar ile firmaya özgü lezzet, aroma ve kıvamı sağlayıcı maddelerden hazırlanır. Köpekler tarafından iştahla yenilmeleri,uzun süre güvenle saklanabilmeleri tercih sebebi olmaktadır. Tahıl ve tahıl ürünlerin kapsamı azaldıkça hayvanlar tarafından daha çok tercih edilirler. Su kapsamı %70-80’dir ve komple mama olarak üretilmektedir. Ancak, büyüme, laktasyon gibi değişik fizyolojik durumlar ile, nekahat dönemi, şişmanlık ve nefritis gibi klinik durumlara yönelik olarak hazırlanmış özel konserve mamalar da mevcuttur.
2. Yarı sulu Köpek mamaları:
Yarı yaş mamalar %20-40 oranlarda su kapsarlar. Genellikle göze hitap edecek şekilde biftek vs gibi insan yiyeceklerine benzetilirler. Bu mamalara şeker, prezervatif ve nem çekiciler ilave edilerek bakteri veya küf gelişimine karşı önlem alınır. Sindirebilirlikleri kuru mamalardan daha yüksektir. Yarı yaş mamaların lezzetli olmaları, sindirebilirliklerinin yüksek olması ve yedirilmelerinin kolaylığı gibi avantajları vardır. Buna karşın pahalı olmaları ve yüksek şeker kapsamaları nedeniyle diş bozukluklarına sebebiyet vermeleri gibi dezavantajları vardır. Bu tip mamalar genelde plastik torbalarda kıyma veya sosisler halinde bulunmaktadır.
3. Kuru köpek mamaları
Kuru mamaların su kapsamları düşüktür ve genellikle %10- 12 arasındadır. Başlıca hammaddelerini mısır, yulaf, arpa ve buğday gibi tahıllar, tahıl yan ürünleri, soya veya soya ürünleri, et unu, et-kemik unu, diğer et ve tavuk mezbahası yan ürünleri gibi hayvansal kökenli maddeler, süt tozu, peynir altı suyu tozu gibi süt ürünleri, katı ve sıvı yağlar, mineral ve vitamin katkıları ile firmalara özgü lezzet ve aromatik unsurlar oluşturur. Genellikle lezzetli olmalarını sağlamak amacıyla peletlenmiş ya da ektruderden geçirilmiş ürünlerin üzerine yağ kaplama işlemi uygulanır. Kuru mamalar kırıntı, palet, bisküvi kırıkları, bisküvi ya da ezme şeklinde biçimlendirilebilirler. Kuru mamaların özellikle iri cüsseli köpeklerin beslenmesinde ekonomik yönü konserve mamalarına göre oldukça uygundur. Ambalajı açıldıktan sonra uzun bir süre bozulmadan saklanabilmesi ve iş kolaylığı da kuru mamaların avantajıdır. Ayrıca kuru mamalarla beslenen hayvanların diş ve diş eti hastalıkları daha az görülmektedir. Ancak küçük cüsseli köpek ırkları kuru mamaları konserve ve yarı yaş mamalara göre daha az severek yerler. Bu olumsuzluğu gidermek için kuru mamalara tatlandırıcıların ilave edilmesi, yağda pişirme, üzerine biraz yağ veya et suyunun serpiştirilmesiyle giderilebilir. Pratikte un halindeki kuru mamalar kullanmadan hemen önce süt, et suyu veya su ile sulandırılmaktadır.
Eniklerin (Yavruların) Beslenmesi
Normal olarak yavrular 3-4 haftalık olana kadar anneleri tarafından beslenir, bu yüzden bu yaştan önce ilave beslemeye gerek yoktur. Bununla birlikte annenin sütü yoksa veya yavru sayısı fazla ise eniklere ilave besleme uygulanmalıdır. Bu amaçla inek sütü; krema, yumurta sarısı, kemik unu ve vitaminlerle zenginleştirilerek verilebilir. Bu işlem zahmetli olduğu için bunun yerine ticari enik mamaları, ılık suda eritilerek verilebilir.
Enikler 3 haftalık olduklarında, ana sütüne veya süt ikamelerine ilaveten başka yiyeceklere alıştırılmaya başlanır. Bu yiyecekler ilk önce lapa halinde olmalıdır ve yavaş yavaş et, karaciğer ve kaynatılmış yumurta ile desteklenmelidir.
Enikler 6 haftalıkken sütten kesilir ya da analarından ayrılırlar. Ancak yavrular en az 6-7 aylık olana kadar süt vermeye devam edilir. Sütten kesme belli aralıklarla analarından uzaklaştırılarak yavaş yavaş yapılır. Bu yaştan önce dişler tam gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Ölüm, hastalık, emzirme yetersizliği veya ihmal neticesi analarını emmeyen eniklere, kaynatılmış ve 35C’ ye soğutulmuş su ile %5’lik glikoz çözeltisi hazırlanarak doğumdan sonra bir saat içersinde bir biberon veya sonda ile 5-10 ml verilir. Bundan yaklaşık 2 saat sonra süt verilmelidir.
Ergin köpeklerin beslenmesi
Yaşama payı düzeyinde günde sadece 1 kere beslenilir. Orta boy köpek için yaklaşık 2 kg’lık bir diyet düzenlenir. Böyle bir diyetin yaklaşık 1/3’i et, 1/3’i tahıl ve sebze karışımı, 1/3’i de su şeklinde olmalıdır. Diyetin miktarı hayvanın canlı ağırlığına, kondüsyonuna ve yaptığı işe göre ayarlanmalıdır.
Ergin kangal köpeklerine halk arasında yal denilen, arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamadan günde 2 kg kadar verilir. Buna ilaveten günde yaklaşık 25 gram et, haftada 3 kere haşlanmış ve fazla set olmayan kemik verilir.
Gebe ve Laktasyondaki Köpeklerin Beslenmesi
Köpeklerde fötüs , uterus, plesenta, memelerdeki en önemli gelişme toplam 9 hafta süren gebeliğin son üç haftasında meydana gelir. Enerji ve besin maddeleri ihtiyaçları gebeliğin ilk 4 haftasında yaşama payı düzeyinde tutulmalı, 5-6 haftadan itibaren mama miktarı her hafta %10 düzeyinde artırılarak doğum esnasında %50’ye kadar artırılır. Bir önemli noktada gebeliğin son üç haftalık döneminde uterusun büyümesiyle karın hacmi daraldığı için gebe köpeklerde gebe köpekler günde 3 kere beslenmelidir.
Yaşlı köpeklerin Beslenmesi
Yaşlı köpeklerde sindirim etkinliğinin düşük olması ve başlıca Ca gibi çoğu besin maddesinin emiliminin azalması sebebiyle, besin maddeleri bakımından zengin, kolay sindirilebilir mamalar kullanılmalıdır. Yaşlı köpeklerin enerji ihtiyaçları daha düşüktür. Bu yüzden diyetlerin kaliteleri artırılırken, miktarlarının azaltılması gerekir.
Öğün sayısı
Genç köpeklere 3 aylık olana kadar 4-5 kere, 3- 5 ay arasında 3 kere, 5-10 ay arasında 2 kere, daha sonra 1 veya 2kere mümkün olduğunca aynısaatlerde mama yedirilmelidir.Çünkü çok hızlı büyüme iskelet bozukluklarına yol açabilir.
Köpek Beslemede aşağıdaki hususlara dikkat etmek gerekir:
1.Sağlıklı ergin köpekler için günde bir öğün yeterlidir. Yem hayvan sahibine uygun herhangi bir saatte fakat her gün aynı saatte verilmelidir. Beslemeden birkaç saat sonra dışkılama ve işeme ihtiyacı olacağından beslemenin akşam geç saatlerde yapılmaması daha iyidir.
2. Bazı geniş ve derin göğüslü ırklarda (Boxer, Bloodhounds) mide torsiyonu riskinden dolayı diyet 2-3 öğüne bölünerek verilir.
3.Yoğun yetiştiricilik yapılan işletmelerde ad libitum besleme daha iyi olur.
4. Köpeklere eşkimiş, kokuşmuş, çok soğuk veya sıcak yiyecekler, sivri uçlu veya parçalanmış kemikler, balık kılçıkları verilmemelidir.
5.Öğun sonrası tüketilmeyen artık mamalar yaklaşık 1.5-2 saat sonra uzaklaştırılmalıdır.
6.İçme suyu devamlı veya en azından günde üç kere verilmelidir.
7.Yoğun çalışan iş köpekleri hariç, öğün aralarında başka yiyecekler verilmemelidir.
8.Ani mama değişiklikleri yapılmamalıdır.
9.Mama ve su kapları her zaman temiz olmalıdır.
10.Hayvanla düzenli olarak aç karnına tartılarak canlı ağılkları belirlenir vebu sayede beslenme durumları tespit edilir. | |
| | | Jensen
Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
| Konu: Geri: Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) Salı Ara. 15, 2009 12:47 pm | |
| Köpeklerde Üreme ve Doğum Bilgisi Giriş
Köpeklerde de diğer hayvanlarda olduğu gibi bakım ve besleme koşulları, hastalıklar ve stres faktörleri cinsel olgunluğa ulaşma yaşını direkt etkilemektedir.
Köpeklerde ilk ****üel siklus erişkin birey büyüklüğüne ve ağırlığına ulaşıldıktan birkaç ay sonra görülür. Dişiler ergin ağırlıklarına daha erken ulaştıklarından daha erken cinsel olgunluk gösterirler. Genelleme yapacak olursak köpekler ırklara göre değişmekle birlikte 6-24 ay zarfında ****üel olgunluğa ulaşmaktadırlar. Küçük cüsseli ırkların büyük ırklara oranla daha erken cinsel olgunluğa ulaştıkları söylenebilir. Yavru alma açısından bakıldığında maksimum verimliliğe 3.-4. siklustan sonra ulaşılır. Köpeklerde reprodüktif aktivite ömür boyu sürebilmekle birlikte, verimlilik yedi yaşından itibaren azalmaya başlar. Dişi köpekler için ilk çiftleşme yaşı 11-18 ay, erkek köpeklerde ise 17-19 ay olmalıdır.
****üel Siklus
Köpekte mevsime bağlı olup monoöstrik (yılda bir) olarak tanımlanmıştır. Ancak yılda iki defa 4-14 aylık aralıklarla (ortalama 7 ay) iki defa kızgınlık gösterebilmektedir. Küçük cüsseli ırklarda ve iyi bakım besleme koşullarında köpeklerde yıl boyu sikluslar görülebilir. bAzı ırkların yılda bir kez kızgınlık gösterdiği bilinmektedir. Köpeklerde siklus süresi normalde 200± 45 gün olup 4-14 ay arasında değişebilir. Bu sürenin 4 aydan kısa 14 aydan uzun olması anormal kabul edilmektedir.
Çifleştirme Zamanının Tespiti
Köpeklerde ovulasyon (yumurtlama) zamanı farklılıklar göstermektedir. Bu nedenle fertil (döl alınabilir) bir çiftleştirme için en uygun zaman ovulasyon sonrası 2-6. Günlerdir. Ancak spermler dişi üreme organında uzun süre canlı kalabildiği için daha önceki çiftleşmelerden de yavru alınabilmektedir.
Başarılı bir çiftleştirmede çeşitli faktörler önemlidir: Çiftleştirilecek köpeklerin yaşları, erkek köpeğin kullanılma sıklığı (iki-üç haftada bir dişi) ve gebelikler arasındaki süre göz önünde tutulmalıdır. Doğal koşullarda erkek ve dişi yan yana bırakıldığında nadiren sorun ortaya çıkar. En uygun çiftleşme zamanını belirlemede bazı testler kullanılabilir. Vaginal sitoloji, vaginoskopi, hormon düzeylerinin ölçümü. Ülkemizdede rutin uygulamaya girmiş bu testler hayvan severler yararlanabilir. Veteriner Hekiminize başvurarak detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
Dişi köpeğin davranışları da uygun zamanın belirlenmesinde önemli bir kriterdir. Ovulasyon (yumurtlama) çoğunlukla kızgınlığın üçüncü gününde şekillenmektedir. Buradan yola çıkarak dişinin erkekle ilk ilgilenmesinden üç-beş gün sonrası çiftleştirme için uygundur. Detaylı bilgiyi ve kesin zamanın belirlenmesi tekniklerini Veteriner Hekiminizden öğrenebilirsiniz.
Üremenin Kontrolü
Köpekler genellikle ev ya da bahçe içerisinde beslendiklerinden kızgınlık sırasındaki davranışları sorun olabilmektedir. Bu bve benzeri nedenlerle gebe kalması istenmezken bunun aksine bazı nadir ırkların üretilmesi için siklusun uyarılması veya kontrolü de istenebilmektedir.
Gerek erkek gerekse dişilerde cerrahi girişimle hayvanlar ömür boyu steril bırakılabilir. Buna karşılık modern tıp çeşitli hormon preparatları ile kızgınlığın geçici veya devamlı olarak ertelenmesini mümkün kılmaktadır. Bu şekilde istenmeyen gebelikler engellenir, yalancı gebeliklerden korunulur ve istebndiği zaman tekrar yavru alınabilir. Detaylı bilgi için Veteriner Hekiminize başvurunuz. Ancak uzun süre hormon kullanımının da bazı yan etkileri olabileceği unutulmamalıdır.
Kızgınlığı erteleme işlemleri anöstrus döneminde veya önceki kızgınlıktan en az iki ay sonra yapılmalıdır. Kızgınlığı baskılama (başlayan kızgınlığın baskılanması) için pratik olarak kanamanın ilk üç gününde enjeksiyon yapılmış olmalıdır.
Gebeliğin sonlandırılması içinde çeşitli hormonlardan yaralanılmaktadır. Veteriner Hekiminizden detaylı bilgiyi edinebilirsiniz.
Köpekte Gebelik Süresi
Gebelik süresi ortalama 63± 2 gündür (54-72). Çeşitli köpek ırkları ve gebelik süreleri aşağıdaki gibidir.
Bokser 56-71 (63) gün
Doberman 58-71(62) gün
Danua 59-69(62) gün
Terrier 55-72(62) gün
Collie 56-72(62) gün
Cocker spaniel 56-69(62) gün
Kangal 65-69(67) gün
Gebelik Tanısı
Gebelik sırasındaki hormonal değişimin tesbiti
Karnın büyümesi ve iştahın artması
Meme bezlerinin gelişimi ve süt salgılanması
Davranış belirtileri (Sakinleşme veya hırçınlaşma vb.)
Karnın palpasyonu
Ultrasonografi
Radyografi
Kalp atımının izlenmesi
Detaylı bilgi için Veteriner Hekiminize başvurunuz.
Yalancı Gebelik
Doğal bir olgu olan yabancı gebelik gebe olmayan köpeklerde yavru özeni ve beslenmesine yönelik içgüdüsel davranışların hayvan gebe olmamasına rağmen şekillenmesidir.
Başlıca belirtiler; iştah ve kilo artışı, karnın büyümesi, memelerin gelişmesi ve süt salgılanması.
Gelişen memeler enfeksiyonlara karşı duyarlı hale gelecek, süt salgılanması ev içinde kirlenmelere neden olabilecektir. Bu ve benzeri nedenlerle yalancı gebeliklerin sonlandırılması istenebilir. Bazı durumlarda ovarium ve rahim ameliyatla alınmış olmasına rağmen yalancı gebelikler görülebilir. Bu tip bir olguda overlerden bir parça kaldığı düşünülebilir.
Sağaltım bir çok olguda gereksiz olup belirtiler bir süre sonra kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Ancak huysuzluk ve huzursuzluk hayvan sahibini aşırı rahatsız etmişse tedavi endike olur. Tedavi için Veteriner Hekiminize başvurunuz.
Unutulmaması gereken bir iki nokta; memeler doldu diye sütün alınması süt üretimini arttıracaktır ve yalancı gebelik öncesi ve sırasında ovariohisteroctemi ' den kaçınılmalıdır. | |
| | | | Köpeğiniz için Pratik BilgiLer !(Köpek Besleyenlerin Dikkatine) | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|