1- Kazâya muvafık olmak
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yani sünnetullaha uygun bulunmak
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]2- O kimse hakkında duânın kabûlü hayırlı olmak
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]3- İstenilen şey muhal olmamak.
Duânın kabûlü için âdâbına ve şartlarına riâyet etmek lâzımdır. Bu
şartların cümlesi mevcud olduğu bir durumda kabul olunma ciheti gâlib
ise de kabul olunması yine meşiyyet-i ilâhiyyeye bağlıdır. Binâenaleyh
Allah
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dilerse kabûl eder
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dilemezse etmez. Fakat kul
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] âdâbına riâyet ederek duâyı bırakmamalıdır.
Duânın kabûlünün âni olmasına kullar umûmiyyetle tahammül
edemiyecekleri için istenilen şeyin bir müddet sonra verilmesi me'mûl
olduğu gibi duâsı mikdarı o kimsenin üzerinden bir şerrin define sebeb
olmak veyahud bilmediği bir cihetten duâsının eseri hâsıl olmak
ihtimâline binâen duâya kabûl olunmadı nazariyle bakılmamalı ve "duâm
kabûl olunmuyor" denilmemelidir.
Allah Teâlâ Hazretleri icâbet husûsunu
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] istimrâra; ya'ni geniş zamana delâlet eden muzâri' sigasıyle beyan buyurmuşdur ki
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir zamanla mukayyed değildir
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] demektir. Kulun hakkında hayırlı olan bir zamanda kabûl eder.
Yine âyet-i celîle'de:
"Rabbiniz size: "Bana duâ edin ki duânızı kabul edeyim" dedi. O
kimseler ki bana kulluk etmeğe büyüklendiler; pek yakında zelil ve
hakîr olarak cehenneme girerler." (1)
Duâ
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Cenâb-ı Hak'tan
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]insanların muhtaç oldukları şeyleri tazarru' ve niyâz ederek kemâl-i
tevâzu' ile istirham edip istemeleridir. Kulların Allah'a olan
ihtiyaçlarını arz eylemeleridir.
Duânın kabûlünün en mühim şartlarından biri de duâ esnâsında Allah
Zü'l-celâl Hazretlerinden gayri hiç bir şeye güvenmeyerek teveccüh-i
tâm ile ve kat'î sûretde Hak Teâla Hazretlerine yönelmektir.
Duâda iki haslet aranır;
Birincisi: İzzet-i rubûbiyyeti bilmek
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]İkincisi: Ubûdiyyetten olan zilleti idrâk edip Rab-binin himâyesine ilticâ ve ihsanından müstefîd olmasını arzu eylemektir.
"Ey müşrikler! Sizin âciz ma'bûdlarınız mı hayırlıdır
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]yoksa muztar olan kimse duâ etdiğinde onun duâsına icâbet eden ve
istediğini veren ve o muztar kalan kimseye isâbet eden kötülüğü
kaldıran ve sizi yeryüzünün halîfeleri kılan Allah Teâlâ mı hayırlıdır?
Allah'la beraber bunları îcâd ve kullarının ihtiyâcını def eden bir
ma'bûd var da ona mı ibâdet edersiniz? Düşünceniz ne kadar az ve
kısadır. Zîra Kadir'i bırakıp âcize ibâdet edersiniz." (2)
Yâni
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ey müşrikler! Sizin Allah'a ortak koşduğu-nuz putlar mı hayırlıdır
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]yoksa musîbetlerden bir musîbete veya fakîrlik ve hastalık gibi derd ve
elemlerden muztar kalıb halâsına çâre arayan bir kimse duâ etdiği zaman
duâsını kabul edib musîbeti âfiyyete ve fakrini ğınâya ve hastalığını
sıhhate tebdîl etmekle sâhil-i selâmete çıkaran Kaadir ve Kayyum mu
hayırlıdır?
Elbette kullarının ihtiyâcını def eden ve duâsını kabul edip istediğini
veren Allah Teâlâ hazretleri bunlardan hiç birine kaadir olamayanlardan
hayırlıdır. Binaenaleyh ma'bûd bi'l-hakk O'dur. O'ndan gayri ibâdete
lâyık yoktur. Ve Allah Teâlâ Hazretleri size yeryüzünde tasarrufa
kudret verendir. Dolayısıyla Zât-i Ecell ü A'lâya ibâdetiniz lâzımdır.
Allah'la beraber başka bir ma'bûd var mı ki gayre ibâdet edersiniz ve
siz her ân arkası arkasına gelen ni'metlerin kimden geldiğini
düşünmeniz gâyet az olduğundan Azîz ve Kavî Allah'ı bırakıp âciz ve
zelîle ibâdet edersiniz.