hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Psikoloji Tarihi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Psikoloji Tarihi 2duy3hj

Psikoloji Tarihi Empty
MesajKonu: Psikoloji Tarihi   Psikoloji Tarihi EmptyPaz Ara. 13, 2009 11:11 am

Klasik Psikolojide Çağrışım Düşüncesinin Evrimi


Rosenthal ve Yudin (1980[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]s.84)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
çağrışım kavramını “psyche’nin unsurları arasındaki bağlantı” olarak
tanımlamaktadırlar. Onlara göre “bu unsurlardan birinin ortaya çıkması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] belirli şartlar altında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ona bağlı öteki unsurların ortaya çıkmasına yol açar.”

Çağrışım düşüncesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] modern psikolojinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öğrenme ve hafıza gibi alanlarının temel kavramlarından biridir. Bu yönüyle çağrışım düşüncesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] düşünce tarihi boyunca gelişimi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] psikolojinin gerek felsefe içinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gerekse ondan bağımsız bir bilim dalı olarak gelişmesi açısından yadsınamaz bir önem taşımaktadır. Bu çalışma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışım düşüncesinin modern psikoloji öncesindeki evrimini ele almaktadır.

Çağrışım düşüncesinin evrimine geçmeden önce[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
başlıkta kullanılan “klasik psikoloji” ifadesinin açıklanması yararlı
olacaktır. Her ne kadar psikolojinin kuruluşu Leipzig laboratuvarının
kuruluş yılı olan 1879 olarak kabul edilse de[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] şüphesiz bu dönüm noktası[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] psikolojinin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Homeros ve Orfeus söylencelerinden bu yana süregelen macerasının niteliksel bir dönüşüme uğradığı tarihtir. Bu tarih[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] modern psikolojinin kuruluşunu yansıtır. Bununla birlikte “klasik psikoloji” terimiyle kastedilen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sullivan’ın (1977[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]s.160) da belirttiği gibi “ açık bir felsefi gelenek içinde gelişmiş olan psikolojidir.” Sullivan’a göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] “bu klasik psikoloji deneysel olmayan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] fizyolojik olmayan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
içebakışçı verilere ya da anekdotal tipte nedensel gözlemlere dayalı ve
bir felsefi sistemin tutarlı bir parçası olarak kurulmuş olan
psikolojiydi.”

1879 sonrası modern psikoloji ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] klasik olanından çok daha sistematik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] deneysel ve fizyolojik bir çizgide ilerledi. Bu tarihle birlikte psikoloji[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] felsefe içindeki gelişiminin son evresine ulaşarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kozasının içinden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sık kullanılan tabirle “bağımsız bir bilim dalı” olarak çıktı.

Bu farklılıklardan dolayı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] psikoloji tarihini[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] klasik psikoloji ve modern psikoloji tarihi olarak ayırmak bu çalışmanın yazarınca uygun görülmüştür.

Bu çalışma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışım düşüncesinin yalnız klasik psikoloji içindeki evrimini kapsamaktadır.



PLATON VE ARİSTOTELES

Düşünce tarihi içinde çağrışım kavramına atıfta bulunan ilk kişi olarak karşımıza Platon çıkmaktadır.

Platon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olgunluk dönemi yapıtlarından Phaidon’da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Sokrates’in dilinden çağrışımla ilgili düşüncesini şöyle aktarıyor :

“Birşey gören ya da işiten ya da onu başka bir duyuyla algılayan bir adam[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o şeyden başka bir şeyi bilme durumuna gelebilir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o şeyin yanında başka birşeyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] farklı bir bilginin nesnesi olan bir şeyi daha düşünebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o adamın düşündüğü yeni nesneyi anımsadığını ya da bu yeni nesnenin ona anımsatıldığını söylerken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] herhalde haksız sayılmayız.“ (Platon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1995[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] s. 34)

Platon’a göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir maddeyi gördüğümüzde yalnızca maddeyi görmeyiz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] maddenin içinde bulunduğu yeri de görürüz. Böylece maddenin tekrar zihne getirilmesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
onunla bir arada bulunan diğer şeylerin de zihne gelmesine yol açar
(bir aradalık vasıtasıyla çağrışım). Ayrıca bir portre gördüğümüzde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] o portrenin orijinalini aklımıza getiririz (benzerlik vasıtasıyla çağrışım). Böylece benzer olan ve benzer olmayan vasıtasıyla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeniden zihne getirme süreci başarılabilmektedir (Taylor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1960[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] s. 187).

Çağrışımların varlığının kabulunden sonra Platon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu çağrışımların kökeni üzerine tartışmaya girmektedir. Platon der ki :

“Bir nesneyi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] görme ya da işitme ya da ona ilişkin bir başka duyu-algısına sahip olma yoluyla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] duyumlama temeli üzerinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] unutulmuş olan -o nesneye benzeyen ya da benzemeyen[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak her durumda onunla ilişkili olan- bu başka şeyi düşünmek olanaklı göründüğü için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
şu iki almaşıktan birinin doğru olduğunu söyleyebilirim: ya hepimiz bu
şeyleri bilerek doğuyor ve onları yaşamımız boyunca biliyoruz[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ya da kendilerinden (birşeyler) ‘öğreniyor’ diye sözettiğimiz kişiler yalnızca daha sonra anımsıyor olup[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öğrenme anımsamadan oluşacaktır.” (Platon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1995[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] s. 40-41)

Platon bu sorunu insan bedenine[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] idealar dünyasından “düşmüş” olan ruhun[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] idealar dünyasındaki yaşantısının yansımalarıyla ve ruhun ölümsüzlüğü yolundaki kabulüyle çözme yoluna girmektedir.

Platon[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışım düşüncesine ilk temas eden kişi olmasına karşın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışımla ilgili ilk temel ilkelerin belirlenmesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kendi gözlemleri ve kognitif süreçlerini değerlendiren Aristoteles tarafından başarılmıştır. Aristoteles[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] De memoria et Reminiscentia (Hafıza ve hatırlama) adlı çalışmasında[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışımın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] benzer[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] karşıt ya da komşu olan birşeyden doğan kendi düşüncelerimizin içinde başladığını belirtir (Sorabji[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1972[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] s. 54-55).

Burada[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üç çağrışımsal süreç belirlenmiştir. Nesneler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] olaylar ve insanlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zihinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birbirleriyle benzerlik ilişkisi içinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
zıtlık ilişkisi içinde ya da zaman ve mekan birlikteliği içinde
oldukları zaman çağrışımlanırlar. Aristoteles’e göre bu üç çağrışım
ilkesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] özel bir çağrışımın gücü üzerine iki diğer önemli etkiye eklemlenirler. Bunlarda biri sıklıktır. Aristoteles’e göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha büyük bir sıklıkta tekrarlanan özel bir deneyim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hatırlamak için daha elverişlidir. Bir diğer etki ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kolaylıktır. Aristoteles’e göre kimi çağrışımlar diğerlerine göre[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha kolaylıkla biçimlenir. Böylece kimi olaylar diğerlerinden daha kolay hatırlanabilir (Hothersall[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] 1995[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] s. 27).

Böylece Aristoteles[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışımla ilgili[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzyıllar boyunca kabul görecek olan tespitleri yapmış bulunuyordu. Onun koymuş olduğu bu ilkeler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] modern araştırmalara da kaynaklık yapmıştır. Aristoteles’in teorisi için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hafıza ve öğrenme üzerine kurulmuş ilk sistematik açıklama denemesidir.

Aristoteles’i izleyen yıllarda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışım düşüncesi üzerine kayda değer bir çalışmaya rastlanmamaktadır. Aristoteles’ten yüzyıllar sonra[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çağrışım düşüncesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Aydınlanma sonrası süreçte özellikle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Britanya felsefecileri tarafından tekrar klasik psikolojinin ilgi sahasına dahil edilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Psikoloji Tarihi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yemeğin tarihi..
» Metallica Tarihi
» Metallica Tarihi
» Nbc'den Tarihi Hata
» Tarihi Sözler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Danışmanlık ve Yardımlaşma :: Sağlık Sorunları :: Sağlık Bilgileri-
Buraya geçin: