Atatürk'ün çocukluğu'na ait hikaye: Rum çocuk çetesi

Atatürk'ün çocukluğu'na ait hikaye: Rum çocuk çetesi

Mustafa'nın dayısı Hüseyin Ağa akşamüstü çiftliğe geldi. Hava karamaya başladığından herkes odada oturmuş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] akşam yemeği öncesi sohbete dalmıştı.

Hüseyin Ağa: " Millet duydunuz mu? Karşı Rum köyünden çocuklar beş-altı kişilik bir çete kurmuşlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] sağa sola saldırıyorlarmış. Tarlada veya yolda yalnız Türk çocuğu görürlerse dövüyorlarmış. Çevre köylerde herkeste bir korku varmış. Çocuklar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yalnız evin kapısına çıkamıyormuş. Bugün öğle vakitleri bizim köyden Hasan'ın oğlu Veli'yi bahçede yakalayıp dövmüşler. Veli şimdi evinde yaralı yatıyor. Gittim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gördüm. Ağzı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yüzü kanamış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ayrıca ayaklarına sopayla vurmuşlar[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yürüyemiyormuş. "

Hüseyin Ağa'nın Karısı: " Yazıklar olsun! Veli'den ne istemişler? Kendi halinde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] iyi yürekli bir çocuk o. "

Zübeyde Hanım: " Ben bu Rumları hiç sevmem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çünkü her Rum[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk düşmanı olarak doğar. Rum çeteler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Türk köylerine hep saldırırlar. Şimdi bir de çocukları çıktı başımıza. "

Hüseyin Ağa: " Mustafa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] artık bakla tarlası işi de yatar. Rum çocuklar bizim köyün etrafında gezerlermiş. Zannedersem bundan sonra bakla tarlasında bekçilik yapmaya gitmezsin. Rum çocuklara yakalanırsan seni ikiye bölerler. "

Mustafa: " Dayıcığım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu mümkün değil. Onlar beni ikiye bölmeden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ben onları dörde bölerim. "

Odada gülüşmeler çoğalınca Hüseyin Ağa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ben ellerimi bir yıkayayım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] deyip dışarı çıktı. Akşam yemeği yendikten sonra da aynı konu konuşuldu. Konuşulanlar özetlenirse[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] artık Mustafa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Makbule ve Hüseyin Ağa'nın çocukları kesinlikle çiftlik duvarları dışına çıkmayacaktı.

Mustafa ise[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] korkmakla bir yere varılamayacağını[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] söyledi. Benim tarlaya gitmemem[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zalimin zulmüne dur demeyeceğim anlamına gelir. Ben tarlaya gitmeyeyim[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Ahmet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Mehmet gitmesin. Bunun sonu nereye varır? Bu duruma karşı çıkacak birileri lazım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birisi lazım. Mustafa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Rum çocuklardan korktu da tarlaya gitmedi dedirtmem kimseye[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dediyse de dinletemedi.

Annesi Zübeyde Hanım: " Cesaretin böylesini alkışlarım ama tarlaya yalnız gitmeni istemiyorum. Otur oturduğun yerde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] " dedi.

Dayısı Hüseyin Ağa: " Boşver be Mustafa. Önemseme böyle şeyleri. Ben o Rum çocukları görürsem sopayla kovalarım. Sanki memleketi sen mi kurtaracaksın? " diye sordu.

Mustafa: " Evet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dayıcığım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gerekirse evet. "

Mustafa ertesi gün daha güneş doğmadan yatağından kalktı. Hemen üstünü değiştirip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dışarı çıktı. Çiftlikten ayrılıp bakla tarlasına doğru yürümeye başladı. Ay ışığı altında önünü görüyordu. Demek Rum çocuklar çete kurmuşlar ve Türk çocuklarını dövüyorlarmış. Daha iki gün önce Veli'yle dört taş oyunu oynamışlardı. Veli şimdi acaba ne haldeydi? Yüzündeki yaralar biraz iyileşmiştir. Ayaklarına sopayla vurmuşlar. Yürüyememesi çok kötü. Mazluma eziyet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] cezayı gerektirir. Gerekirse cezalandırıcı olurum.

Mustafa bakla tarlasına vardığında güneşin ilk ışıkları ortalığı aydınlatmaya başlamıştı. Sabah oluyordu. Tarlanın ortasında bulunan kulübeye girdi. Oradaki birkaç aleti aldı. Bunları eski giyecek eşyalarının altına koyarak kapının iki tarafına gizledi. Daha sonra tarlanın dışına çıkarak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] geri döndü. Son derece yavaş adımlarla[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arada bir durup düşünerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarlaya girdi ve kulübeye doğru yürümeye başladı. Kendini çete reisi yerine koyuyor[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yine kendisi için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] felaket senaryosu üretiyordu.

Mustafa tarlanın ortasında bulunan kulübenin yakınlarında dururken ilerdeki tarlanın kenarından yürüyerek gelen birkaç kişi gördü. Gelenler yaklaştıkça Mustafa bunların görünüşlerinden çocuk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] giyinişlerinden Rum olduklarını anladı. Bakalım bu Rum çocuklar yalnız buldukları Türk çocuklarını döven çetenin elemanları mıydılar? Mustafa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en kötü ihtimalle bunlar onlardır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye düşünerek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Beş Rum çocuğundan dördü tarlanın kenarında kaldı. Sadece biri[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kabadayıvari hareketlerle yürüyeni tarlaya girdi ve Mustafa'ya doğru yürümeye başladı. Sağ tarafından su almış[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] hafifçe yana yatmış gemi gibi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kafa öne eğilmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bakışlarını Mustafa'ya dikmiş[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] O'nun korkmasını ve kaçmasını bekleyerek yanından geçip kulübeye girip çıktı ve gelip Mustafa'nın iki adım karşısında durdu.

" Hey arkadaş! Sen heykel gibi dimdik durmak. Yok kulübede baba[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dede. Demek sadece kendine güvenmek var. "

" Doğrudur bu. Kendime çok güvenirim. Her engeli aşmasını bilirim. "

" Dur arkadaş! Farzet ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] önünde büyük engel[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aşamadın engeli. "

" O zaman[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] engeli yıkar geçerim. "

" Vay be!.. Bravo arkadaş! Sen çok cesur olmak. Ben seni alkışlamak. Gün gelip dünya seni alkışlamak. Ben sana hürmet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] saygı. Ben yanlış yapmak. Dövmek Türk çocuklarını. Senden utanmak. Buralardan gitmek ben[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çok uzaklara. "

Rum çocuklar gittikten sonra Mustafa bir süre oralarda gezindi. Cesur olmak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] diye düşündü. Cesur olmasaydım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ters - yüz edip[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] arkasına bakmadan kaçtı. Benim için[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] birle beş hiç farketmez. Kapışma olsaydı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] onların alacakları eksi puanları geldikleri Rum köyündekiler bir günde saymakla bitiremezdi.

Sabah uyanınca Mustafa'nın yatağının boş olduğunu gören dayısı Hüseyin Ağa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

" Neden böyle yaptın Mustafa[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkenden tarlaya geldin? Biraz önce Rum çocuklarını gördüm. Hızlı hızlı gidiyorlardı. Galiba buraya uğramışlar. Sende kırık - çıkık yok ya? "

" Bende kırık - çıkık yok da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] çete reisiyle kısa bir tartışmamız oldu. Böylelikle kötülük yapma düşüncesi kayboldu. Türk[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] öyle güçlüdür ki[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] her zorluğun üstesinden gelir. Daima başarılı olur. Türk'ün gücünü az önce anladılar. Ben büyüdüğümde daha iyi anlayacaklar. "

» Atatürkün Çocuk Sevgisi
» Güzel Bir Hikaye
» Çok Özel Bir Hikaye
» Atatürkün Hayatının yazısı
» Huzur (Hikaye)