hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Anayasa Tuzağı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Anayasa Tuzağı 2duy3hj

Anayasa Tuzağı Empty
MesajKonu: Anayasa Tuzağı   Anayasa Tuzağı EmptyPerş. Ağus. 12, 2010 10:52 am

NELERİ İÇERİYOR, NELERİ İÇERMİYOR?


* AKP 12 Eylül Anayasası'nın savunucusudur
* AKP 12 Eylül Anayasası'nın özüne ve ruhuna dokunmamıştır
* AKP'nin anayasa değişikliği bir aldatmacadır!

Başbakan Erdoğan, Bingöl'deki referandum mitinginde, referandum konusunda AKP'nin politikasına ve oyununa ortak olmayanları "12 Eylül ile yüzleşememekle... 12 Eylül Anayasası'nın değişmesine 'evet' dememekle..." eleştiriyordu.

Bu çarpıtmayı, Adıyaman mitinginde de devam ettirdi Erdoğan. Şunları söylüyordu: "30 yıldır 12 Eylül edebiyatı yapıyorlar. 12 Eylül'den nasıl mağdur olduklarını anlatıyorlar. Buyrun, gelin 12 Eylül ile hesaplaşalım diyoruz, yanaşmıyor..."

Başbakan Erdoğan gittiği her yerde, "yeni bir anayasa" yaptıklarından, "12 Eylül Anayasası'nı" değiştirdiklerinden söz ediyor.

Görünen o ki, AKP'nin referandum kampanyası boyunca yalanlarının başında, "yeni bir anayasa" ve "12 Eylül ile hesaplaşma" olacaktır.

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi AKP'nin değişiklik paketi, esas olarak 12 Eylül Anayasası'nı değiştirmeyi içermiyor. AKP'nin böyle bir düşüncesi de bugüne kadar olmadığı gibi 12 Eylül Anayasası ile bir sorunu da yoktur.

Yeni bir anayasa diye pazarlayarak gündeme getirdikleri anayasa değişikliği paketi, anayasanın 193 maddesinden sadece 19 maddesini içermektedir.

Bu değişiklikler de 12 Eylül Anayasası'nın özü ile ilgili değildir. AKP iktidar çatışmasında yeni mevziler kazanmak için bu maddeleri öne çıkarmaktadır.

12 Eylül Anayasası'nın tüm öteki maddeleri zaten yerinde durmaktadır. AKP 12 Eylül Anayasası'nı savunuyor. Şu an yürürlükte olan ve referandumdan sonra da yürürlükte kalacak olan anayasa da 12 Eylül Anayasası'dır.

AKP 8 yıldır ülkeyi 12 Eylül Anayasası ile yönetmektedir.


Halka onaylatılmaya çalışılan yeni bir anayasa değil, 12 Eylül Anayasası'dır

AKP'nin anayasa değişikliği ile ilgili olarak başından beri başvurduğu çarpıtmalardan biri, bunun bir "Millet projesi" olduğudur. O nedenle 12 Eylül Anayasası'nın özüne dokunmayan bu değişikliği, "milletin" yeni bir "halk anayasası" yapması olarak sunmaktadırlar.

Oysa ortada ne bir halk anayasası var, ne halkın olan bir anayasa.

Birincisi; bu anayasa değişiklikleri ile birlikte halkın yaşamında hiçbir değişiklik olmayacaktır.

Halkın ihtiyaçlarını karşılayan, halkın ihtiyaçları için hazırlanmış bir anayasa değişikliği değildir bu.

Bu değişikliklerle düzen korunmaya devam edilmektedir. Sömürü ve yağmanın devamı sağlanmakta, halka uygulanan zulüm devam etmektedir.

Örneğin anayasanın 125. maddesinde yaptıkları yeni bir düzenlemeyle, yağma ve talanı geciktiren, "yavaşlatan" engeller ortadan kaldırılmaktadır.

İkincisi; anayasa değişikliği konusunda, halka sadece 12 Eylül'de oy kullanma gibi bir yükümlülük yüklenmiştir. Halk sandık başına çağrılmakta ve AKP'nin hazırladığı paket onaylattırılmaya çalışılmaktadır.

AKP anayasa konusunda değişiklikler(!) yaparken tek bir madde hakkında bile halkın düşüncesini almamıştır. Hazırlık aşamasında halk bir yana, düzenin çeşitli kurumlarının ve partilerinin eleştiri ve önerilerini bile kaale almamıştır.

AKP bu değişiklikleri gündeme getirirken, süren oligarşi içi iktidar çatışmasında yeni mevziler kazanmayı, "Ulusalcı" diye nitelenen kesimleri tasfiye etmeyi, özellikle inisiyatifinin sınırlı olduğu yargı gibi alanlarda inisiyatif kazanıp kadrolaşabileceği düzenlemeler amaçlamıştır.

Kuşkusuz sadece yargıyla sınırlı bir çatışma değildir bu değişikliklerin kapsamı. AKP aynı zamanda tekellerin istedikleri bazı düzenlemeleri de yapmaktadır.

Bir yandan emekçilerle ilgili düzenleme yaptığını söylerken, emekçlerin haklarını gaspettiğini gizlemektedir.

Özellikle 12 Eylül Anayasası'nı açıktan savunanların yok denecek kadar azaldığı koşullarda, kimi makyajlarla 12 Eylül Anayasası'na olan tepkiyi de ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.


AKP'nin anayasa paketinde ne nedir?


Yürürlük maddesi dışında 22 maddelik bir paket hazırlayan AKP, Anayasa Mahkemesi'nin kimi maddeleri iptali ile 19 maddeyi referanduma ***ürecek.

Taslakta yeralan 19 maddenin belli başlılarına gelince;

- Madde 1 ve Madde 4 ile; Anayasanın 10'uncu ve 41'inci maddelerine yapılan eklerde, "çocuklar, yaşlılar, engelliler" ile "Aile ve çocukların" korunmasından söz edilmektedir. Değişikliğin göz boyama maddelerinden biridir ve gerçek yaşamda karşılığı olmayan, kağıt üzerinde bir düzenlemedir.

- Madde 2'de; Anayasanın 20'inci maddesine yapılan ekle, "Kişisel veriler" konusunda kişinin olmayan haklarından söz etmektedir.


Bir yandan milyonlarca insanı fişleyen, telefonlarına, maillerine kadar izleyen bir devlet, diğer yandan kişi haklarından söz eden sözde bir düzenleme...

- Madde 5'te; Anayasanın 53'üncü maddesinde düzenleme yaparak, "Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı" tanımları eklenmiştir.

"Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler" diyen düzenleme hemen ardından, "Toplu sözleşme yapılması sırasında uyusmazlık çıkması halinde taraflar Uzlaştırma Kuruluna başvurabilir." demektedir.

AKP kamu emekçilerini aldatmaktadır. Bir hak "verdiğini ", ileri düzenlemeler yaptığını söylemektedir.

Oysa, verilen bir şey yoktur. Tersine, AKP'nin hazırladığı bu düzenlemeyle varolan grev yasağı, KALICILAŞTIRILMAKTADIR. Grev hakkı olmayan bir toplu sözleşme göstermeliktir.

Yine Uzlaştırma Kurulu, emekçilerin mücadelesine devlet müdahalesini kurumlaştıran bir organ olarak sürdürülmektedir.

Kağıt üstündeki toplu sözleşmenin kapsamı ve niteliğini "kanunla düzenleme" ibaresi bile bunların iktidarların iki dudağının arasına bırakıldığının göstergesidir. Ortada bir hak yoktur ama bunu bile AKP istediği gibi düzenleyecek, kağıt üstünde toplu sözleşme yaparak kamu emekçilerini aldatma yoluna gidecektir.

- Madde 6'da; yapılan düzenleme ile siyasi partilerin nasıl ve hangi durumda kapatılacağı, kapatılmadan önce hangi yaptırımların uygulanacağı, siyasi partilerin gelir ve giderleri, denetimleri düzenlenmiştir. AKP bu madde ile meclisteki çoğunluğunu da hesaba katarak, kapatma sürecini meclis ile başlatmakta, böylelikle oligarşi içi çatışmada kendine bir mevzi kazanmış olmaktadır. Değilse, yaptığı bu düzenlemenin de demokratikleşmeyle ilgisi yoktur.

Siyasi partiler sadece kapatma ile değil, hazine yardımının kesilmesi gibi yaptırımlara da tabi tutulacaktır.

Siyasi partilerin kapatılması yine gündemdedir. Bu konuda AKP kendisi de inisiyatif alacak, elinde böyle bir güç olacaktır artık.

Oysa AKP bu düzenleme ile ileri adımlar attığını iddia etmektedir.

- Madde 3, Madde 7, Madde 8, Madde 9'da burada üzerinde durmamızın çok gerekli olmadığı teknik, idari, hukuksal düzenlemeler söz konusudur.

- Madde 10'da; Anayasanın 125'inci maddesine yapılan eklerle, "Yüksek Askeri Şuranın Silahlı Kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır." diyerek bir hakkı verdiğini ileri sürmektedir.

Bu düzenleme de ordu ile arasında süren iktidar çatışmasında kullanacağı bir noktadır.

Yine yaptığı başka bir ekle de, özelleştirme adı altında süren yağma ve talanın önündeki son engelleri de kaldırmaktadır.

Yağma ve talan daha hızlı olacaktır. AKP tekellerin isteğini yerine getirerek, onların arkasında olduğunu göstermiştir.

- Madde 11, Madde 12, Madde 13, Madde 14'te; kimi eklemeler çıkarmalar yapmakla birlikte, esas olarak Madde 14'te yapılan düzenleme ile AKP bugün Ergenekon davası üzerinden sürdürdüğü fiili durumu yasal hale getirmektedir.

Ordu ile süren iktidar çatışmasında, Ordu'daki subayların, hangi hallerde hangi suçlardan dolayı "sivil mahkemeler"de yargılanması gerektiği hükme bağlanmıştır.

- Madde 15, Madde 16 ve Madde 18'de; Anayasanın 146'ıncı maddesi değiştirilerek, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı ve çalışma esasları yeniden düzenlenmiştir.

Oligarşi içi çatışmanın somutlandığı alanlardan yargı ve Anayasa Mahkemesi üzerinden sürmekteydi. Nitekim AKP yaptığı düzenleme ile Anayasa Mahkemisinin üye sayısını artırmış, üye seçiminde TBMM'ye ve Cumhurbaşkanı'na ek inisiyatif tanımıştır.

Bir bakıma düzenlemeler ile bir yandan Anayasa Mahkemesini YÖK gibi ele geçirmeye çalışmakta, diğer yanda ise Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini artırmaktadır.

- Madde 17'de; Yüce Divan kararlarına itiraz ve Anayasa Mahkemisi'ne yapılacak başvurular konusunda düzenlemeler yapılmıştır.

- Madde 19'da; Askeri Yargıtay ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır

***


Haklar ve Özgürlükler değil, yasaklar egemendir

AKP yalan söylüyor; Yeni bir Anayasa yaptığını söylüyor. Topu topu 19 maddelik bir paketten oluşmaktadır tüm değişiklikleri. Yapılan düzenlemeler ile 12 Eylül Anayasası'nın ruhu da özü de korunmaktadır.

AKP yalan söylüyor;12 Eylül Anayasası'nı değiştirdiğini söylüyor. Bırakın 12 Eylül Anayasası'nı değiştirmeyi, değiştirdiği maddelerle yasakları sürdürüyor, düzeni korumaya devam ediyor.

AKP yalan söylüyor;"Millet projesidir" diyor ama halka yeni haklar sunmuş değildir.

Kürt halkının ulusal ve sınıfsal hiçbir talebi karşılanmamıştır. Alevi halkın hiçbir talebi yoktur mesala.

Kamu emekçilerinin grevli toplu sözleşmeli hakları kabul edilmemiştir.Yine Kamu Emekçilerinin talepleri gözardı edilmiştir.

İşçiler, köylüler, küçük üreticiler lehine tek bir düzenleme yoktur. Kaldı ki, tek tek düzenlemelerin de tek başına bir anayasayı belirlemeyeceği açıktır.

AKP yalan söylüyor; "Çocuklarımız, gençlerimiz içindir." diyor bu değişiklikler.

Çocuklarımızın emperyalistlere borçlu doğduğu bu ülkede AKP, o borcu sömürü ve yağma politikaları ile katlamıştır.

Gençliğin parasız eğitim talebi ile ilgili tek bir düzenlemesi yoktur. Milyonlarca genç için sunduğu yeni tek bir hak kırıntısı yoktur.

AKP yalan söylüyor; "Demokratikleşiyoruz" diyorlar. YÖK gibi Anayasa Mahkemesi'ni ele geçirerek mi? HSYK'yi ele geçirme planları ile mi? Cumhurbaşkanı'nın yetkilerini artırarak mı? Kendi gerici-faşist kadrolaşmasını sağlayarak mı?

Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki yasakları koruyarak, halka saldırıyı sürdürerek mi demokratikleşecek Türkiye?

AKP yalan söylüyor; "Yeni bir döneme giriyoruz!" diyor AKP. 8 yıldır bu ülkeyi, 12 Eylül kurumları ile siz yönetmiyor musunuz?

8 yıldır halka karşı sürdürülen faşist terörün sorumlusu siz değilmisiniz? 8 yıldır yoksulluğun, açlığın, işsizliğin sorumlusu AKP iktidarı değilmidir?

Hangi yeni dönemden söz ediy-orsunuz? AKP'nin Türk ve Kürt halkına sunabileceği yeni tek bir şey yoktur.

AKP anayasa konusunda da yalan söylemeyi sürdürüyor. Ama açık ki, bu anayasa halkın anayasası değildir.


AKP'nin Anayasa Değişikliğine Göre;

AKP Anayasanın 125. maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesini değiştirerek, tekellerin yağma ve talanda işini kolaylaştırmıştır.

Bu değişiklikle yağma ve talanda "yargı engeli" ortadan kaldırılarak, emperyalist tekellere ve işbirlikçilerine herşey daha hızlı, daha kolay sunulacaktır.

Emperyalist tekeller ve işbirlikçileri yağma ve talana böylece daha çok özendirilecek, önlerindeki engeller kaldırılmış olacaktır.

Boğaz Köprüsünün işletmehakkı devri, İzmir Limanı, Petkim, Erdemir, İGDAŞ, Tüpraş, Erdemir, Galataport gibi onlarca özelleştirme ihalesi "kamu yararı" gibi gerekçelerle ya iptal edildi ya da yıllar süren "yargı süreci" sonrası ancak sonuçlandırılabildi.

İşbirlikçi Koç ile emperyalist Shell ortaklığının, Tüpraş yağmasını Danıştay iptal etmiş, yağmayı geciktirmişti. Artık bu tür iptaller, bu tür "yargı süreçleri" olmayacak. Gözünüz aydın tekeller!


"Kenan Evren Cennetlik"


Fetullah Gülen, Kenan Evren'in seçmeli din dersini zorunlu yaparak "yararlı bir iş" başardığını söylüyordu.

Gülen; "Gençlerin çoğu onun bu icraatıyla din eğitimi aldı. Bu iş öyle büyüktür ki, ahirette kurtuluşuna vesile olabilir, cennete gidebilir" diyordu.

Gülenler, palazlanmalarını Evrenlere, 82 Anayasası'na borçlu olduğunu bilerek konuşuyor...


Evreni siz ağırlamadınız mı?

Erdoğan'ın, Gül'ün ve tüm AKP'lilerin 12 Eylüle karşı olduklarına dair söylediklerinin tümü yalandır.

Eli kanlı halk düşmanı Evren'i AKP onore ederek, sahiplendi. Evren'e yönelik eleştirilerin sürdüğü bir dönemde Evren'i ağırlayarak, sahiplendiler. Bu aynı zamanda 12 Eylül'ün sahiplenilmesiydi.

Bundan bir yıl önce yine 12 Eylül tartışmaları gündeme gelmiş, Erdoğan'a Evren ve cuntayı yapan generallerin yargılanması için öneri ***ürülmüştü.

Erdoğan, bu öneri için, "Sulu şaka" diye cevap vermiş, bu öneriyi ciddiye bile almamıştı. Cuntacıların yargılanması önerisini "Sulu şaka" diye niteleyen bir kafa 12 Eylül'e karşı olabilir mi?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Anayasa Tuzağı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hakkari'de yine mayın tuzağı: 1 şehit
» Gül'den Anayasa Mahkemesi'ne Atama
» AKP'de mini Anayasa paketi hazırlıkları
» Anayasa maratonu kaldığı yerden devam PDT®
» Akp Neden Anayasa'yı Değiştirmek İstiyor? Cevap İçerde

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Danışmanlık ve Yardımlaşma :: Türkiyeye sahip çık ..!!-
Buraya geçin: