Soru
Hadiste saçın bir tarafını kesen bir tarafını kesmeyen görünce ya
hepsini kessin yada uzatsın şeklinde bir hadis var. Şimdi biz amerikan
dediğimiz bir traş tarzı traş oluyoruz yani kafanın yanlarını çok kesip
üst tarafı az kestırıyoruz bunun dinen hük mü nedir?
Cevap
Değerli Kardeşimiz;
Hadislerde, o dönemde daha çok Hıristiyanlar arasında yaygın olan bazı
saç tıraşı şekilleri, muhtemelen İslâm ümmetinin kişilik zaafına
uğramaması, onur ve izzetini koruması gibi amaçlarla tasvip edilmemiştir
(bk. Müslim, "Libâs", 113; Ebû Dâvûd, "Tereccül", 14).
Müslimde geçen hadis şöyledir: Ömer b, Nâfi', babasından, o da İbni
Ömer'den naklen haber verdi ki, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve
Sellem) yarım tıraştan nehiy buyurmuş. Râvi demiş ki: Nâfi'e: Bu yarım
tıraş nedir? diye sordum: Çocuğun başının bir kısmını tıraş edip, bir
kısmını bırakmaktır, cevâbını verdi.(Müslim, Libas, 113)
Ulemâ başın muhtelif yerlerini tıraş edip, ge*ri kalanını bırakmarun
mekruh olduğunda müttefiktirler. Meğer ki : Te*davi maksadıyle yapıla, o
takdirde kerahet yoktur. İmam Mâlik kız ve oğlan çocukların yarım tıraş
yapılmalarını mutlak surette kerih görmüştür. Diğer ulemânın görüşleri
de budur. Bu kerahetin hikmeti bilkati çirkinleştirmektir. Bâzılarına
göre ezâ olduğu için, bir takımlarına göre de Yahûdî kıyafeti olduğu
için mekruh olmuştur. Çünkü o devirde kakül bırakmanın. Yahudiler,
müşrikler ve bazı fasıklar arasında adet olup, bunun çocuklar için
töhmete yol açmasıdır.
Hadis, müslümanların, müslüman olmayanlara zihnen olduğu gibi şeklen de
benze*meye çalışmalarının doğru olmadığını belirtmektedir.
Şeklî benzeme, ilk bakışta, önemsiz gibi görünebilir. Ama aslında,
insanların dav*ranışları, giyinişleri, düşünce tarzları bir kültür
eseridir. Toplumları değiştirmek, onlara yeni kültür ve düşünceler
enjekte etmek isteyenler, insanlann kılık kıyafetlerini hiçbir zaman
İhmal etmemişlerdir. İslâmi düşünce ile mücadelede de kılık ve kıyafet
değişimi her zaman önde tutulmuştur. Yeni bir kıyafete bürünen kişi
kendisini o kıyafetin mensubu oian camiadan hissetmeye, onlar gibi
yaşamaya ve hatta onlar gibi düşünmeye başlar. Düşüncenin ve inancın
değişmesi de, dinî düşünce tarzının değişmesi sonucunu doğurur.
İslâmiyet, mensupları*nın inanç ve dini gayretlerini korumak için her
türlü tedbiri almıştır. Dolayısıyla çocukları yabancılara benzeyecek
şekilde tıraş etmek mekruhtur.