Yaz geldi, sıcaklar bastırdı. Sıcak ve nemin arttığı bu günlerde, bazı
hastalıklar açısından tehlike çanları çalıyor.
Yazın tehlike sinyalleri veren hastalıklardan biri de kalp
hastalıkları... Yazın sıcak ve neme bağlı olarak kalp ve dolaşım sistemi
üzerinde baskı artıyor ve dolayısıyla kalp krizinin oluşumuna zemin
hazırlanıyor.
Kalp hastalıklarının günümüzün en büyük sağlık sorunlarının başında
geldiğini söyleyen Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, aşırı sıcakların tansiyon düşmelerine,
aşırı damar kasılmalarına ve kalbe giden kan akımı dengesinin
bozulmasına neden olduğunu belirtiyor.
Aşırı nem ve buharlaşma ile birlikte, yeterli sıvı da alınmazsa kan
koyulaşıyor ve pıhtılaşma eğiliminde artma oluyor. Tüm bu mekanizmalar
özellikle kalp hastalarında damar problemini artıran ve krize davetiye
çıkartan nedenler arasında yer alıyor. Kalp hastalıkları arasında en çok
korkutan konuların başında ise kalp krizi geliyor.
Kalp krizi günümüzde hem kadınları hem de erkekleri ilgilendiren,
özellikle de sıcakların, nemin artmasıyla birlikte edilmesi gereken bir
sağlık sorunu. Ancak kalp krizinin belirtileri yeterince
tanınmadığından, birçok insan hastaneye başvurmakta geç kalıyor.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, kalp krizine erken müdahalenin büyük önem
taşıdığını belirterek, şu bilgileri veriyor: "Kalp krizi geçiren bir
kişinin damarının ilk 90 dakikada açılması idealdir. Ancak kalp krizi
başladığı andan itibaren 6 saatten daha fazla süre geçerse müdahale
gecikmiş demektir. Bu durumda kalp, aşırı hasar görebilir. Hiçbir
sağlık yardımı almayanların en az yüzde 30'u hastaneye veya doktoruna
ulaşamadan hayatını kaybediyor."
Kalp krizi sonrası ölüm oranları; hastanın kalp durumuna, diyabet
ve hipertansiyon ve diğer hastalıklarının olup olmadığına, yaşına bağlı
olarak değişiyor. Ancak ortalama ölüm oranı ilk 30 günde %16.6 oluyor.
Prof. Dr. Sinan Dağdelen, yapılan büyük bir kalp krizi çalışmasında,
kalp krizi sonrası düşük riskli grupta 90 günlük sürede ölüm oranı %0,4
iken, yüksek riskli grupta bu oranın %21 olarak bulunduğunu belirtiyor.
ekolay