NAMAZDA VAHDET
Bakara suresi
43.Ayeti kerime Namazı tam kilin, zekâtı hakkıyla verin, rükû edenlerle
beraber rükû edin.
Ali İmran
suresi 43.Ayeti kerime. Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, (O'nun
huzurunda) rükû edenlerle beraber rükû sen de rükû et
buyruklarında
Rabbimiz teala namazdan sonra rükûu ayrı zikrederek namazdaki
iftitah
tekbirinde
Kıyamda
Rükuda
Secdede
Ve son oturuşta
ayrı ayrı rükuu emretmektedir Hal böyle olunca
iftitah tekbiri
Kıyam
Rüku
Secde
Ve son oturuş
içinde rüku
bulunan kendi başlarına bir namaz dır
Malumdur ki
rükû eller ile diz kapaklarını tutarak eğilmek ve beli dümdüz ederek
başı yere paralel tutmaktır
iftitah
tekbirindeki rükû eğilerek eller ile diz kapaklarını tutmanın ve beli
dümdüz ederek başı yere paralel yapmanın ayakta elleri kaldırarak
yapılan iftidah tekbirine uygulanmasıdır.
şöyle ki namaza
ayakta başlayacak kişi iftidah tekbirinde rüku edebilmek için
Ayaklarını başı
genişliğinde açarsa ellerini dizlerinin hizasında kulak memelerine
kadar kaldırarak iftidah tekbirinde rükû şekillerinden birini yerine
getirmiş olur
Şayet kişi
ayaklarını omuz genişliğinde açarsa ellerini dizlerinin hizasında
omuzlarına kadar kaldırarak iftidah tekbirinde rükû etmiş olur
Şayet kişi
ayaklarını göğsü genişliğinde açarsa avuç içlerini dizlerinin hizasında
göğsüne kadar kaldırarak iftidah tekbirinde rükû etmiş olur
Şayet kişi
ayaklarını omuz genişliğinden daha da fazla açarsa avuç içlerini
dizlerinin hizasında başından daha da yukarıya kadar kaldırarak iftidah
tekbirinde rükû etmiş olur
Rasulullah
Aleyhisselam bunu namazlarında bazen ellerini kulak memelerine bazen
omuzlarına bazen göğsüne bazen de Ellerini başından daha da yukarıya
kadar kaldırarak ümmetine bildirmiştir
Meal esef
hanefiler
1 imam
Müslim'in Malik b. Huveyris'ten rivayet ettiği ; "Peygamber (s.a.) ellerini
kaldırdığı zaman ta kulaklarının hizasına vardırırdı.” diye nakledilen
2 Bu manada
Dârekut-nî sahih bir senetle Hz. Enes'den rivayet ettiği bir başka hadisi şeriften
3 Tahâvî'nin
el-Berâ b. Âzib (r.a.)'den rivayet ettiği bir hadiste ellerin baş parmakları kulak
yumuşağına yaklaşacak surette kaldırılacağı bildirilen hadisi
şeriflerden delil alarak
Eller
kulakların yumuşağına kadar kaldırılır. Başparmaklar kulakların
yumuşaklarına, diğer parmaklar da kulakların sair aksamı hizasına
gelir. Diye hükmetmişlerdir. Akabinde iftidah tekbiri bu mezhepte bulunanlar tarafından sadece hükmettikleri şekilde uygulamaya
konmuştur. Onların tespit ettikleri ellerini kulak memelerine kadar
kaldırması
Peygamber (s.a.) nin namazda ayaklarını başı genişliğinde açmış olması ve
iftidah tekbirinde farz olan rükûu yerine getirmek içindir. Bu hükmün iftidah tekbirinin
tamamı değil sadece şekillerinden biridir Ayrıca bu hüküm Peygamber
(s.a.) nin namazlarında diğer uygulamarı olan ellerini göğsüne omuzlarına ve başından
daha da yukarıya kadar kaldırmak gibi sünnetlerini Peygamber (s.a.) hanefi mezhebine
bağlı olan kendi ümmetinin uygulamasına engel teşkil eder. Namazdaki
iftidah tekbirinin şekli Hanefilerin tespit ettikleri gibi sadece elleri
kulak memelerine kadar kaldırmak değildir
Meal esef
Şafi maliki ve
Hanbelîler
.İbn Ömer'den;
demiştir ki: Peygamber (s.a.)'i gördüm, namaza başlarken, rukû'a varmak
istediğinde ve başım rükû’dan kaldırdıktan sonra ellerini omuzlarının
hizasına kadar kaldırıyordu. (Ahmed b. Hanbel der ki:) Sufyân b. Uyayne; (bu hadisi) bir defa "başını kaldırırken" çoğu
kere de "başını rükû’dan kaldırdıktan sonra (ellerini omuzları hizasına
kadar kaldırır) ve iki secde arasında ise kaldırmazdı" diye rivayet ettiğive bu manada ellerini omuzlarının hizasına kadar
kaldırıyordu diye nakledilen
Hadisi
şeriflerden
Delil alarak
Eller
omuzlarının hizasına kadar kaldırılır. Diye hükmetmişlerdir. Akabinde iftidah tekbiri bu mezhepte bulunanlar tarafından sadece hükmettikleri şekilde uygulamaya
konmuştur. Onların tesbit ettiklerielleri omuzlarının hizasına kadar kaldırmak Peygamber (s.a.) nin namazda ayaklarını omuzları
genişliğinde açmış olmasından ve iftidah tekbirinde farz olan rükûu
yerine getirmek içindir. bu hüküm iftidah tekbirinin tamamı değil sadece
şekillerinden biridir Ayrıca bu hüküm Peygamber (s.a.) nin namazlarında diğer uygulamarı olan ellerini kulakların yumuşağına göğsüne ve başından daha da yukarıya
kadar kaldırmak gibi sünnetlerini Peygamber (s.a.) in
Şafi maliki ve
Hanbelî mezhebine bağlı olan kendi ümmetinin uygulamasına engel teşkil
eder. Namazdaki iftidah tekbirinin şekli
Şafi maliki ve
Hanbelîlerin tespit ettikleri gibi sadece elleri omuzlarının hizasına
kadar kaldırmak değildir
yada sadece
göğse kadar yada sadece başın üstüne kadar kaldırmak da değildir.
Kıyamdaki rüku
eller ile diz kapaklarını tutmanın ve beli dümdüz ederek başı yere
paralel yapmanın ayakta yani kıyamda elleri bağlayarak yâda salarak
uygulanmasıdır.
şöyle ki namaza
ayakta duran kişi kıyamda rüku edebilmek için
Şayet
ayaklarını birleştirmişse sol elinin avuç içini sol dizi ile sağ elinin
avuç içini sağ dizi ile hizalayarak ellerini göğsünde birbiri üzerine
koyması ile kıyamdaki rükû rükû şekillerinden birini yerine getirmiş
olur
Şayet namaza
ayakta duran kişi ayaklarını göğüs genişliğinde açarsa avuç içlerini
dizlerinin hizasında sağ elinin parmakları ile sol elinin bileğini
tutarak
Göğsün üstünde
Göğsün
aşağısında
Göbeğin
yukarısında
Göbeğin üstünde
Göbeğin altında
ellerini bağlaması ile kıyamdaki rüku rüku şekillerinden birini
yerine getirmiş olur
Şayet namaza
ayakta duran kişi ayaklarını omuz genişliğinde açarsa dizlerinin
hizasında sağ eli ile sol kolunu tutarak göğsün altında ve göbeğin üstünde ellerini bağlaması ile
kıyamdaki rükû şekillerinden birini yerine getirmiş olur
Rasulullah
Aleyhisselam namazlarında bazen ellerini göğsünde birbiri üzerine
koyarak bazen
Göğsün üstünde
Bazen göğsün aşağısında
Bazen göbeğin yukarısında
Bazen göbeğin üstünde
Bazen göbeğin altında ellerini bağlaması ile
Bazen de sağ
eli ile sol kolunu tutarak göğsün altında ve göbeğin üstünde ellerini bağlaması ile kıyamdaki
bu rüku şekillerini
Ümmetine
bildirmiştir bu konudaki sahih hadisleri delil alan bazı mezhepler
kıyamda el bağlama şeklinin sadece bunlardan ibaret olduğuna
hükmetmişlerdir
Meal Esef
onların bu hükümleri
Rasulullah
Aleyhisselam ın kıyamdaki diğer uygulamaları olan ellerini başka yerlere
bağlamak gibi sünnetlerini Peygamber (s.a.) bu mezhebe bağlı olan kendi ümmetinin
uygulamasına engel teşkil etmektedir
Rükû ya
giderken alınan tekbirdeki rükû eller ile diz kapaklarını tutmanın ve
beli dümdüz ederek başı yere paralel yapmanın rükû ya giderken alınan
tekbire uygulanmasıdır.
şöyle ki
namazda rüku ya giderken alınan tekbirde kişi rüku edebilmek için
Ayaklarını ne
kadar açmışsa o nispette avuç içleri kıbleye gelecek şekilde ellerini
kaldırarak rükû ya giderken alınan tekbirdeki rüku şekillerinden birini
yerine getirmiş olur
Yâda ayaklarını
ne kadar açmışsa o nispette avuç içlerini dizleri ile hizalayıp avucun
dışını kıbleye getirecek şekilde ellerini yere doğru mübalağasız
uzatırsa rükû ya giderken alınan tekbirdeki rüku rüku şekillerinden
birini yerine getirmiş olur
Rasulullah
Aleyhisselam bunu namazlarında bazen rükûa giderken ayaklarını açtığı
nispette avuç içlerini dizleri ile hizalayıp avucun dışını kıbleye
getirecek şekilde ellerini yere doğru mübalağasız uzatarak yani ellerini
kaldırmayarak bazen de avuç içleri kıbleye gelecek şekilde ellerini
kaldırması
ile rüku ya giderken alınan tekbirdeki bu rüku şeklini
Ümmetine
bildirmiştir bu konudaki sahih hadisleri delil alan bazı mezhepler rükû ya giderken alınan tekbir
şeklinin sadece bundan ibaret olduğuna hükmetmişlerdir. ümmetin
erkeklerinin terk edilen bu sünnetleri
Bakara suresi
43.Ayeti kerime ye göre
ümmetin
kadınlarının ise
Ali İmran
suresi 43.Ayeti kerime ye göre
namazlarında
uygulamaya geçirmesi (dağılan islam ümmetinin bir araya toplanması için)
farzdır.