Peygamberimizin çocukluğu ve gençliği temiz ve erdemli bir şekilde
geçmişti. Peygamberlikten sonraki yaşamı nasıl erdemli ise, kırk
çocukluk ve gençlik döneminde de öylesine erdemliydi. Halbuki gençlik
yıllarını geçirdiği Mekke şehri, o zamanlar o kadar karışıktı ki,
Mekkeliler arasında yaşayıp da cahiliye çirkinliklerine bulaşmamak âdeta
mümkün değildi.
İslâm öncesi Cahiliye döneminde dolandırıcılık, hile, aldatma, hak yeme,
verdiği sözde durmama, hainlik eksik olmuyor, çok basit bir iş gibi
görülüyordu.
Peygamberimiz bu karışık ve kirli toplumda kirlenmeden kalmayı başardı.
Başkalarına bulaşan kötü hallerden bütünüyle uzak kaldı. Çünkü Yüce
Allah, onu cahiliye devrinin her türlü pis işlerinden, çirkinliklerinden
nefret duyacak bir karakterde yaratmıştı.
Peygamberimizin gençliği, amcası Ebû Talib'in yanında ve onun himayesi
altında geçti. Ebû Talib yeğeni için o zaman pek revaçta olan ticareti,
meslek olarak seçmişti. Zaten kendisi de meşhur bir tüccardı.
Peygamberimiz amcası ile birlikte ticarî seyahatler yaparak tecrübesini
arttırdı. Doğruluğu, alış verişindeki adaleti kısa zamanda çevresinde
duyuldu ve meşhur oldu. O zamanlar Arabistan'da doğru ve güvenilir
kimselere sermaye verilir, ticaret yapılarak kârı paylaştırılırdı.
Peygamberimize de buna benzer işler verilmiş, o da en doğru bir şekilde
işini başarmıştı