İBADET
* Şüphe yok ki, namaz, müminlerin üzerine muayyen vakitlerde
bir
farize olmuştur.” (Nisa, 103) * Namazı, güneş dönüp gecenin
karanlığı
bastırıncaya kadar güzelce kıl, sabah namazını da. Şüphe
yok ki sabah
namazı şahitlidir. (İsra, 78) * Ve namazı kılınız,
zekatı da veriniz ve
rüku edenler ile beraber rüku ediniz. (Bakara,
43) * Ey iman edenler!
Oruç sizden evvelkilerin üzerine farz olduğu
gibi sizin üzerinize de
farz olmuştur. Ta ki sakınabilesiniz.”
(Bakara, 183) * Ve Allah için
haccı da umreyi de tam yapınız.
(Bakara, 196) * Sizin hayırlınız,
Kuran-ı Kerim’i öğrenip başkalarına
da öğreten zattır. (Hadis-i Şerif)
* İkametgahlarınızı namaz ile,
Kuran-ı Kerimi tilavet ile
nurlandırınız. (Hadis-i Şerif) *
İbadetlerini ihlas ile yap. İhlas ile
yapılan az amel, kıyamet günü
sana yetişir. (Hadis-i Şerif) *
İbadetlerin kıymetlisi az olsa da
devamlı yapılanlardır. (Hadis-i
Şerif) * Bilerek yapılan az bir
ibadet, bilmeyerek yapılan çok
ibadetten daha iyidir. (Hadis-i Şerif)
* Allah’ı güzel isimleriyle anan
insanın günahları deniz köpükleri
kadar çok olsa bile yine affedilir.
(Hadis-i Şerif) * Artık beni
zikrediniz ki ben de sizi zikredeyim. Ve
bana şükrediniz, bana
nankörlük etmeyiniz. (Bakara, 152) * “De ki: Ey
nefisleri aleyhine
haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit
kesmeyiniz. Şüphe yok
ki, Allah bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki
O, çok
bağışlayıcıdır, çok esirgeyicidir.” (Zümer, 53) * Dua,
ibadettir.
(Hadis-i Şerif) * İbadetlerin en kolayı ve en hafifi az
konuşmak ve
iyi huylu olmaktır. (Hadis-i Şerif) * Annenin, babanın
yüzüne
merhamet ile bakana makbul hacc sevabı verilir. (Hadis-i Şerif)
*
Güler yüzle selam verene sadaka sevabı verilir. (Hadis-i Şerif) *
“-Onlar-
tevbe edenlerdir, ibadette bulunanlardır, hamd edenlerdir,
oruç
tutanlardır, rukua, secdeye varanlardır, iyilik ile emir ve
kötülükten
alıkoyanlardır ve Allahu Teala’nın sınırlarını
koruyanlardır. İşte
-o- müminleri müjdele. (Tevbe, 112) * “Rahmanın
kulları onlardır ki,
mütevazi bir halde yürürler ve cahiller onlara
seslendiklerinde
“selametle” derler. Ve onlar ki: Rableri için secde
edenler ve
kıyamda bulunanlar olarak gecelerler.” (Furkan, 63,64) *
“Onlar(iman
edenler) öyle kimselerdir ki büyük günahlardan ve hayasız
çirkin
işlerden kaçınırlar, kızdıkları zaman öfkelerini yutar,
karşıdakinin
kusurlarını affederler.” (Şura, 37) * “Onlar o kimselerdir
ki zulme
uğradıklarında yardımlaşıp haklarını alırlar.” (Şura, 39)
EMİRLER
* Peygamber size ne verirse onu alınız, o sizi neyden men ederse
onu
terk ediniz. Allah'a karşı gelmekten sakınınız. Muhakkak ki
Allah'ın
cezası pek çetindir. (Haşr, 7 ) * Namazı dosdoğru kılın,
zekâtı verin
ve peygambere itaat edin ki merhamet olunasınız. (Nur,
56) * Sabah ve
akşam Rabbini, içinden yalvararak, ürpererek ve yüksek
olmayan, kendi
işitebileceğin bir sesle zikret, gafillerden olma!
(Araf, 205) * “Her
kim Rahmân'ın zikrini görmezlikten gelip ondan
uzaklaşırsa biz ona bir
şeytan musallat ede¬riz. Artık onun arkadaşı
odur. Ve şüphesiz ki bu
(şeytan)lar onları yoldan çı¬karırlar. Onlar
da kendilerini hidâyete
ermiş sanırlar.” ( Zuhruf, 36-37) * “Ve
Allahu Teala’ya ibadet ediniz
ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayınız.
Anaya, babaya iyilik ediniz. Ve
akrabalara ve yetimlere ve yoksullara
ve yakın komşuya ve uzak komşuya
ve yanınızdaki arkadaşa ve yolcu
olana ve sağ ellerinizin sahip
olduğuna -da iyilik ediniz- şüphe yok
ki, Allahu Teala kendini beğenen,
böbürlenip duranları sevmez.”
(Nisa, 36) * “Ve yeryüzünde böbürlenerek
yürüme. Şüphe yok ki, sen ne
yeri yarabilirsin ve ne de boyca dağlara
yetişebilirsin.” (İsra, 37)
* “Ey iman edenler! Çokça zan etmekten
kaçınınız, şüphe yok ki,
zannın bazısı günahtır ve birbirinizin
kusurunu araştırmayınız ve
bazınız, bazınıza gıybet etmeyiniz. Sizden
biriniz, ölü kardeşinin
etini yemeği sever mi? Onu çirkin görmüş
olursunuz. Artık Allah’tan
korkunuz, şüphe yok ki, Allah tevbeleri
kabul edicidir, çok
esirgeyicidir. (Hucurat, 12) * “Ey iman edenler!
Allahu Teala için
hakkı ayakta tutanlar, adil şahitler olunuz.” (Maide,
* “Ve o müminler ki, onlar, emanetlerine ve
ahtlarına riayet
edenlerdir. (Müminun,
* “İsrafta bulunmayınız. Şüphe yok ki Allahu
Teala
israf edenleri sevmez.” (Enam ,141) * “Allahu Teala’nın
kendilerine
lutuf olarak verdiği şeyde cimrilik edenler bunun kendileri
için bir
hayır olduğunu sanamasınlar. Hayır.. bu onlar için bir şerdir…
(Al-i
İmran, 180) * “Onlar ki, mallarında belli bir hak vardır. Hem
dilenen,
hem de dilenmeyen yoksul için.” (Mearic, 24,25) * Sevdiğiniz
şeylerden
infak etmedikçe iyiliğe nail olamazsınız ve her ne infak
ederseniz
şüphesiz Allah onu hakkıylabilir. (Aliİmran,92) * Sakın
zinaya
yaklaşmayın! Çünkü o, çirkinliği meydanda olan bir
hayasızlıktır, çok
kötü bir yoldur. (İsra ,32) * “Sana şaraptan ve
kumardan soruyorlar.
De ki: İkisinde de büyük günah vardır. Ve insanlar
için faydalar da
vardır. Bunların günahı ise faydalarından çok
büyüktür.” (Bakara,
219) * “Ey iman edenler! Muhakkak ki, içki, kumar,
putlar ve kısmet
için çekilen zarlar şeytan işinden olan murdar şeydir.
Artık onlardan
kaçınınız ki, kurtuluş bulabilesiniz.” (Maide, 90) * Her
kim de
mümini kasden öldürürse onun cezası edebi kalmak üzere
cehennemdir.
Allah ona gazap etmiş, onu lanetlemiş ve ona büyük bir
azap
hazırlamıştır. (Nisa, 93) * “Allah, alış-verişi helal, faizi haram
kıldı.”
(Bakara, 275) * “Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helal,
tertemiz
olanlarını yiyiniz.” (Bakara, 168) * “Ve ölçtüğünüz zaman
ölçüye tam
riayette bulunan ve dosdoğru terazi ile tartınız. Bu
hayırlıdır ve
akibeti daha güzeldir.” (İsra, 35) * Fakirliğe düşme
endişesi ile
evlatlarınızı öldürmeyiniz! Onların da sizin de rızkınızı
veren
Biz'iz. Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur. (İsra, 31)
*
“Altını ve gümüşü biriktirip de onu Allah yolunda harcamayanları acı
bir
azapla müjdele.” (Tevbe,34) * Allah yolunda harcayın. Kendi
kendinizi
tehlikeye atmayın. İyilik edin. Şüphesiz Allah iyilik
edenleri
sever. (Bakara, 195) * “Siz sevdiği¬niz şeylerden Allah için
harcamadıkça,
infak etmedikçe asla iyiliğe, fazilete nail ola¬mazsınız.
Sadaka
namına ne verirse¬niz şüphesiz Allah onu çok iyi bilir.” (Al-i
İmran,
92) “Yine sana neyi nafaka olarak vereceklerini soruyorlar. De
ki:
"İhtiyacınız¬dan geri kalanı verin!" Allah âyetleri size böyle
açıklar,
tâ ki düşünesiniz.” (Bakara, 219) * Onlar ki melekler
canlarını
tatlılıkla alırlar: "Selam size! Yaptığınız işlerden dolayı
buyurun
cennete!" derler. (Nahl, 32) * Allah'a ve âhiret gününe iman
eden
hiçbir milletin, Allah'ın ve Resulünün karşısına çıkan
kimseleri(ona
muhalefet edenleri), isterse o kimseler babaları,
evlatları,
kardeşleri ve sülaleleri olsun, sevip dost edindiklerini
göremezsin.
(Mücadele, 22) “O muttakîler ki bollukta da darlıkta da
Allah yolunda
harcarlar, kızdıklarında öfkelerini yutar, insanların
kusurlarını
affederler. Allah Teâlâ da ihsan edenleri sever.” “O
muttakiler ki
çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi nefislerine
zulmettiklerinde,
peşinden hemen Allah'ı anar, günahlarının
affedilmesini dilerler.
Zaten günahları Allah'tan başka kim affeder ki?
Bir de onlar, bile
bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o günahları
sürdürmezler.”
“Ve hiçbir kimse için Allah Teâlâ'nın izni olmadıkça
ölmek yoktur. O
vadesi tâyin edilmiş bir yazıdır. Ve her kim dünya
menfaatini dilerse
ona ondan veririz. Ve kim âhiret sevabını isterse
ona da ondan
veririz. Ve şükredenleri elbette mükâfatlandıracağız.”
“Allah yolunda
öldürülenleri sakın ölü zannetme! Hayır onlar hayatta
olup,
Rablerinin katında yaşarlar, rızıklanırlar.” (Al-i İmran,
134,135,145,169)
* “Hatırla ki, biri(insanın) sağında, biri solunda
oturmuş iki
melek, işlediklerini tespit ederler.” (Kaaf, 17) * “Hiçbir
şey
hakkında da sakın, ‘Ben, bunu yarın yaparım.’ deme. Ancak sözünü,
Allah’ın
dilemesine bağlayarak ‘inşallah!’ de. Unuttuğun vakit Allah’ı
an ve
‘Umulur ki Rabbim beni, bundan daha yakın bir zamanda dosdoğru
bir
muvaffakıyete ulaştırır.’ de.” (Kehf, 23-24) * “Başınıza her ne
bela
gelirse, hep kendi ellerinizin kazandığı(günahlar) yüzündedir.
Böyle
iken (Allah) bir çoğunu da bağışlar.” (Şura, 30) * “Müminlere de
ki:
gözlerini haramdan sakınsınlar ve avret mahallerini muhafaza
etsinler.
Bu onlar için çok temizliktir. Şüphesiz Allah ne
yaptıklarından
haberdardır.” (Nur, 30) * “De ki: Ey nefisleri aleyhine
haddi aşan
kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Şüphe yok
ki, Allah
bütün günahları bağışlar. Muhakkak ki O, çok bağışlayıcıdır,
çok
esirgeyicidir.” (Zümer, 53) * O nûra, Allah’ın yükseltilmesine ve
içlerinde
kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde
(mescitlerde)
kavuşulur. Oralarda, sabah akşam O’nun şanını yücelterek
tenzih eden
öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alış-verişler
onları
Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı
vermekten
alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale
döneceği
bir günden endişe ederler. (Nur, 36-37) * Bir saat ilim
öğrenmek,
sabahlara kadar yapılan ibadetten daha sevaptır. (Hadis-i
Şerif) *
İlim, müminin kaybolmuş bir malıdır, her nerede bulursa
alıverir.
(Hadis-i Şerif) * Sizi yalan söylemekten tahzir ederim! Çünkü
yalan
imana aykırıdır. (Hadis-i Şerif) * Emin olmayan kimsede iman
yoktur.
Ahdini bozan kimsede din yoktur. (Hadis-i Şerif) * Sözü, özü,
doğru,
emin olan ticaret ehli, peygamberler ile, sıdıklar ile, şehitler
ile
beraber haşrolunacaktır. (Hadis-i Şerif) * Rüşvet veren de alan da
ateş
içindedir. (Hadis-i Şerif) * Kanaati iltizam ediniz. Çünkü kanaat,
tükenmez
bir hazinedir. (Hadis-i Şerif) * Şükür, nimetlerin artmasına
vesiledir,
şükürsüzlük ise zeval getirir. (Hadis-i Şerif) * Dünyada
sizden
üstün olana bakmayın ki gözünüzde Allah’ın nimeti küçülmesin.
(Hadis-i
Şerif) * Helal kazanmak için sıkıntı çekenlere cennet vacip
olur.
(Hadis-i Şerif) * Haram yiyenlerin ne farzları ne sünnetleri
kabul
olur. (Hadis-i Şerif) * Biliniz ki faizin her çeşidi
kaldırılmıştır.
Allah, böyle hükmetmiştir. (Hadis-i Şerif) * Dikkat
ediniz! Şu dört
şeyi kesinlikle yapmayacaksınız. Allah’a hiçbir şeyi
ortak
koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı,
haksız
yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık
yapmayacaksınız.
(Hadis-i Şerif) * Mümin, elinden ve dilinden kimseye
zarar gelmeyen
kimsedir. (Hadis-i Şerif) * İnsanlara merhamet etmeyen
kimseye Allahu
Teala hazretleri merhamet buyurmaz. (Hadis-i Şerif) *
Müminlerin
dereceten en faziletlisi, ahlaken en güzel olanıdır.
(Hadis-i Şerif) *
Sizin en hayırlınız, ehline, ıyaline en hayırlı
olanınızdır.
(Hadis-i Şerif) * Fazilet şudur ki, senden kesilene sen
bağlanasın,
seni mahrum bırakana sen lutuf ihsanda bulunasın ve sana
zulm etmiş
olanı sen affedesin. (Hadis-i Şerif) * Her kim kardeşinin
bir
ihtiyacını gidermeye çalışırsa Allahu Teala da onun ihtiyacını
izale
buyurur. (Hadis-i Şerif) * Birbirinize hediye veriniz,
birbirinizi
sevin ve el tutuşun ki, kendinizden kin ve düşmanlık
duygusu
gidiversin. (Hadis-i Şerif) * Yemeğinizi toplu bir halde
yiyiniz,
dağınık bir halde bulunmayınız. Çünkü bereket, cemaat ile
beraberdir.
(Hadis-i Şerif) * Hasta ziyareti yapan bir mümin, cennet
nimetlerine
müstağrak olur. (Hadis-i Şerif) * Akraba arasındaki
münasebeti
kesmek, ana ile babaya asi bulunmak pek büyük
günahlardandır.
(Hadis-i Şerif) * Allah’a ve ahiret gününe inanan,
komşusuna iyi
muamele etsin. (Hadis-i Şerif) * Komşusu elinden,
dilinden emin
olmayan kişi mümin sayılmaz. (Hadis-i Şerif) * Ruha zevk
ve sefa
veren şeyleri alınız, keder veren şeyleri de terk ediniz.
(Hadis-i
Şerif) * Her şeyin bir alameti vardır. İmanın alameti ise
namazdır.
(Hadis-i Şerif) * Kulum Beni nasıl tanırsa onunla öyle
muamele
ederim. (Hadis-i Kudsi) * Kıyamet gününde müminin gölgesi, onun
sadakasıdır.
(Hadis-i Şerif) * İlim, müminin kaybolmuş bir malıdır, her
nerede
bulursa alıverir. (Hadis-i Şerif) * Ümmetimin bozulduğu bir
zamanda
sünnetime uyan kimse için şehit sevabı vardır. (Hadis-i Şerif)
* Bir
kimse düğün yemeğine ve emsaline davet olunursa icabet etsin.
(Hadis-i
Şerif) * Her kim Müslüman kardeşinin kusurunu dünyada örterse
de
rüsvay etmezse kendisini de Allahu Teala kıyamet gününde örter.
(Hadis-i
Şerif) * Herhangi bir Müslüman ramazan-ı şerif orucunu,
farziyetine
inanarak ve sevabını Cenab-ı Hak’tan dileyerek tutarsa onun
geçmiş
günahları af ve setrolunur. Yani Hakkullahe ait, sagair
kabilinden
olan günahları bağışlanır. (Hadis-i Şerif) * Ey nas! Ölmeden
evvel
Hak Teala’ya tevbe ediniz, yaptığınız günahlardan dolayı pişman
olunuz.
(Hadis-i Şerif) * Bir kimse ilim tahsili için yola çıkarsa, bu
yüzden
Allah ona cennet yolunu kolaylaştırır. (Hadis-i Şerif) *
Kardeşine
karşı güleryüzlü olman sadakadır. Güzel ve temiz söz söylemek
sadakadır.
(Hadis-i Şerif) * Dul ve yetimlerin ihtiyacına koşanlar,
Allah
yolunda cihad eden ve gece gündüz (nafile) oruç tutup geceyi
ibadetle
geçiren gibidir. (Hadis-i Şerif) * Yerleri ve gökleri,
terazinin bir
kefesine, Kelime-i Tevhidi diğer kefeye koysalar bu
kelimenin
bulunduğu kefe elbette ağır gelir. (Hadis-i Şerif) * Bizi
aldatan
bizden değildir. * Sabır, cennetin hazinelerinden bir
hazinedir.
(Hadis-i Şerif) * Namaz müminin nurudur, onun yüzünü dünyada
da
ahirette de aydınlatır, nurlandırır. (Hadis-i Şerif) * Günahından
tevbe
eden kimse, hiç günahı olmayan kimse gibidir. (Hadis-i Şerif) *
Besmalesiz
başlayan her iş bereketsizidir. * Namaz kılanın diğer mübah
dünyevi
amelleri, güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır. Bu surette
bütün
ömrünü ahirete mal edebilir. (Said Nursi) * Müminin niyeti
amelinden
hayırlıdır. (Said Nursi) * Şükrün mikyası(ölçüsü); kanaattır
ve
iktisaddır ve rızadır ve memnuniyettir. Şükürsüzlüğün mizanı;
hırstır
ve israftır, hürmetsizliktir, haram helâl demeyip rastgeleni
yemektir.
.(Said Nursi) * Dünyanın lezzetini, zevkini, saadetini,
rahatını
isterseniz meşru dairedeki keyfe iktifa ediniz. O, keyfinize
kafidir.
(Said Nursi)