hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Hz İsa Peygamber

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Hz İsa Peygamber 2duy3hj

Hz İsa Peygamber Empty
MesajKonu: Hz İsa Peygamber   Hz İsa Peygamber EmptyÇarş. Mayıs 19, 2010 9:49 am

H Z . İSA A.S.



Kur'an-ı Kerîm'de adı geçen ve
israiloğullarına gönderilen peygamberlerden. Hz. İsa (a.s) batılı
tarihçilere göre miladi yıldan dört veya beş sene kadar önce doğmuştur.

Yine
batılı tarihçilere göre Hz. İsa (a.s) Romalıların elinde bulunan
Yahudiye'de Romalılardan Tiberius iktidarı döneminde otuz yaşlarına
doğru peygamberliğini İnsanlara bildirdi. Önce Celile'de sonra Kudüs'te
insanları hak dine davet etti. Yahudilerin dinini ikmal onların dine
kattıklarını düzeltmek için gönderilen Hz. İsa (a.s) kendisine indirilen
İncil adlı kutsal kitapta bunu şöyle anlatır: "Ben yok etmeğe değil,
tamamlamaya geldim." Hz. İsa (a.s), Yahudilerin tahrif ettiği Eski
Ahid'i onların anlayışından kurtarmaya, Hz. Musa (a.s)'in getirdiği
akideyi yerleştirmeye ve Yahudilere daha önce bildirilen zahmetli bazı
ilahi kanunları hafifletmeye çalıştı.

Memleketi Celile'de
Genaseret gölü kıyısında ilk vaaz ve tebliğlerini bildiren Hz. İsa daha
sonra Kudüs'e gitti. Yahudiler Hz. İsa'yı, dönemin Romalı Kudüs valisi
Pontus Pilatus'a şikayet ettiler. Havarilerin içinde Yahuda isimli
birisi Hz. İsa'ya ihanet etti ve Hristiyanların inancına göre Hz. İsa
çarmıha gerilerek öldürüldü. Kur'an-i Kerîm'de ise hadise şöyle
anlatılmaktadır: "Halbuki onlar İsa'yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat
kendilerine bir benzetme yapıldı" (en-Nisa, 4/156). Rivayete göre Hz.
İsa'ya ihanet eden Yahuda, Romalılar tarafından İsa (a.s.) zannedilerek
asılmıştır.

İsa (a.s); orta boylu, kırmızıya çalar beyaz benizli,
dağınık, düz saçlı idi. Saçını uzatır, omuzları arasına salardı. Geniş
göğüslü, küçük yüzlü çok benli idi: Sırtına yün elbise, ayağına ağaç
kabuğundan yapılmış sandal giyer, çoğu zaman da yalınayak yürürdü.

Kendisinin
geceleri varıp barınacağı bir evi, ev eşyası ve zevcesi yoktu. Hiç bir
şeyi yarın için biriktirip saklamazdı. İsa (a.s) dünyadan yüz çevirir,
ahireti özler, Allah'a ibadete koyulurdu. Yeryüzünde nerede Güneş
batarsa orada konaklar iki ayağının üzerinde namaza durur; gece namaz
gündüz de oruç ile günlerini geçirirdi (M. Asim Köksal, Peygamberler
Tarihi, II. 334, 335). İsa (a.s) göğe kaldırıldığı zaman, yün bir
kaftan, bit çift mesti, bir de deri dağarcıktan başka bir şey
bırakmamıştı (Abdurrezzak, Musannef, XI, 309).

Kur'an-ı Kerîm'e
göre Hz. İsa (a.s)'in annesi Hz. Meryem'dir. Meryem (a.s), yine
Kur'an'da ismi geçen dört seçkin aileden biri olan imrân ailesinden idi.
Hz. Meryem, Zekeriya (a.s)'in koruması ve gözetim altındaydı. Meryem,
Beytü'l-Makdis'te, doğu tarafta özel bir bölmeye yerleştirilmişti.
Zekeriya (a.s), Meryem'in yanına geldikçe orada, rızkını ve yiyeceğini
hazır görürdü. Hz. Meryem, Beytü'l Makdis'te zikirle, ibadetle hayatını
geçiriyordu. iste bu sırada Allah, ona bir beşer sûretiyle Cebrail'i
gönderdi. bu durum, Kur'an-ı Kerim'de su şekilde anlatılır: "Meryem dedi
ki; ben senden Rahman'a sığınırım. Eğer O'ndan korkuyorsan bana
dokunma! O da, ben, temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbinin sana
gönderdiği elçiden başkası değilim, dedi. Meryem; bana bir insan temas
etmemişken, ben kötü kadın olmadığım halde nasıl oğlum olabilir? dedi.
Cebrail, bu böyledir; çünkü Rabbin, "bu bana kolaydır, onu insanlar için
bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız," diyor, dedi. iş olup
bitti. Böylece Meryem, İsa'ya gebe kalarak bir köşeye çekildi. Doğum
sancıları başladı ve başına gelen bu hadiseden dolayı çok üzülerek,
keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim, dedi" (Meryem, 19/1
8-23).

Cebrail, Meryem (a.s)'e, babasız doğuracağı çocuğun
özelliklerini ve mücadelesini haber vermiş, Meryem'i teselli etmiş ve
ayrılıp gitmişti. Hz. Meryem'in kendisini Allah'a ibadete verdiğini ve
onun tertemiz bir kadın olduğunu bilenler de bilmeyenler de bu duruma
hayret etmiş ve doğumun bu şekilde nasıl olabileceği tartışmasına
girmişlerdi. Hz. Meryem ise olayı, çocuğa sormalarını işaret etmişti.
Fakat "Onlar, biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler. Çocuk,
ben şüphesiz Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber
yaptı. Nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece namaz
kılmamı ve zekât vermemi, anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht
bir zorba kılmadı. Doğduğum gün de, öleceğim gün de, dirileceğim gün de,
bana selâm olsun, dedi" (Meryem, 19/23-33).

İsa (a.s)'in babasız
olarak mucizevî bir şekilde doğuşu, Allah'ın dilemesinden ibaretti.
Hatta Allah katında, oluş itibariyle Adem (a.s) ile İsa (a.s) arasında
fark yoktu. Nitekim ayet-i kerimede, durum su şekilde izah edilir:
"Gerçekten İsa'nın babasız dünyaya geliş hâli de Allah katında Adem'in
hâli gibidir. Allah, Âdem'i topraktan yarattı, sonra da ona ol dedi; o
da hemen (insan) oluverdi" (Âli imrân, 3/59).

İsa (a.s) otuz
yaşında iken peygamberlik görevi aldığında, hemen israiloğullarına
durumu bildirdi. İsa (a.s)'nın çagrısına kulak tıkayan ve ellerindeki
Tevrat'ı tahrif edip pek çok değişiklikler yapan israiloğulları, Hz. İsa
(a.s)'a inanmadılar. Ayrıca Allah, Hz. İsa'nın risâletini destekleyen
mucizelerde gösteriyordu. Kur'an-ı Kerim'de zikri geçen mucizeleri
şunlardır: İsa (a.s) nın, çamurdan kuş biçiminde bir heykel yapması ve
onu üfleyince kuş olup uçması, ölüleri diriltmesi; anadan doğma körleri
ve alaca hastalığına tutulmuş olanları tedavi etmesi; gökten sofra
indirmesi (el-Mâide, 5/110-115); Havarîlerin ve diğer arkadaşlarının
evlerinde ne yediklerini ve neler sakladıklarını söyleyerek gaybdan
haber vermesi (Âlu imrân, 3/49).

israiloğulları, İsa (a.s.)'i ve
ona tâbi olanları durdurmak için pek çok yol denediler; sonunda Hz.
İsa'yı öldürmeğe karar verdiler. Ancak Allah, onların planlarını etkisiz
hâle getirdi. Yahudiler, İsa (a.s.)'a benzeyen birini yakalayıp astılar
ve "Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük" dediler (en-Nisâ, 4/157). Öte
yandan Kur'anı Kerîm, asıl durumu su şekilde açıklar: "Halbuki onlar
İsa'yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme
yapıldı. Ayrılığa düştükleri şeyde, doğrusu şüphededirler. Onların bu
öldürme olayına ait bir bilgileri yoktur. Ancak kuru bir zan
peşindedirler. Kesin olarak onu öldürmediler, bilakis Allah, onu kendi
katına yükseltti. Allah güçlüdür, hâkimdir" (en-Nisâ, 4/157-158).

İsa
(a.s) ayette de belirtildiği gibi, öldürülmeden göğe yükseltilmiştir.
Mezarı dünyada değildir. Ayrıca Mi'rac'da, peygamberimiz kendisini
görmüştür. Hz. İsa, göğe yükselmeden önce, havârîlerine ve tüm insanlığa
şu müjdeyi vermişti: "Ey israiloğulları! Doğrusu ben, benden önce
gelmiş olan, Tevrat'ı doğrulayan ve benden sonra gelecek ve adı Ahmed
olacak bir peygamberi müjdeleyen Allah'ın size gönderilmiş bir
peygamberiyim" (es-Saf, 61/6).

Hz. İsa (a.s) göğe çekildiği
sıralarda kendisine inananların sayısı çok azdı. Daha sonra bir ara Hz.
İsa'nın getirdiği inancı kabul edenler çoğaldı ise de, sonunda
Hıristiyanlar da israiloğulları gibi yoldan çıktı ve pek çok
yanlışlıklara saptılar. Bugün, Hıristiyanların sahip oldukları teslis
inancı, İsa (a.s)'nın göğe yükseltilmesinden hemen sonra ortaya
çıkmıştır.

İsa (a.s)'in annesi Hz. Meryem Hz. İsa'nın göğe
çekilmesinden sonra altı sene kadar daha yaşamış ve ölmüştür (Hakim,
Müstedrek, II, 596).

Hz. İsa (a.s)'a dört büyük ilâhi kitaptan
biri olan İncil verilmiştir. Kur'an-i Kerîm'de İncil'in Hz. İsa'ya
verilisi ile ilgili şu bilgiler vardı: "Arkalarından da izlerince Meryem
oğlu isa'yı Tevrat'ın bir tasdikçisi olarak gönderdik; ona da bir
hidâyet, bir nur bulunan İncil'i, ondan evvelki Tevrat'ın bir tasdikçisi
ve sakınanlara bir hidâyet ve öğüt olmak üzere verdik" (el-Mâide,
5/11). Ancak bu İncil de Tevrat gibi tahrifata ugramış: tır. Bununla
birlikte Allah Teâlâ tarafindan son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s)'e
indirilen Kur'an-ı Kerîm, Zebur, Tevrat ve İncil'in hükümlerini ve
geçerliliklerini ortadan kaldırmıştır. Hz. İsâ İslâm âlimlerinin
çoğunluğuna göre cisim ve ruhuyla göğe yükseltilmiştir. Kıyamet vaktine
yakın yeryüzüne inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve İslâm
şeriatiyla hükmedecektir (bk. Buhârî, Buyu', 102).

Hz. İsa
bedeniyle göğe yükseltildiğinden, Kur'an-ı Kerim'de bildirilen "ölümden
evvel" (en-Nisa, 4/159) ve "öleceğim güne ve diri olarak ba'ş edileceğim
güne" (et-Tevbe, 9/34) mealindeki ayetler Hz. İsa'nın nüzûlünden
sonraki ölümünü anlatır. Hz. İsa gökten Arz-i Mukaddes'e inecek, elinde
bir Kargı olacak; Afik denilen bir yerde ortaya çıkacak ve Kargı ile
Deccâl'i öldürecek ve sabah namazında Kudüs'e gelecektir. imam kendi
yerini ona vermek isteyecek fakat o imâm'ın gerisinde Hz. Peygamber
(s.a.s)'in şeriatına uygun olarak namazını kılacaktır. Sonra domuzu
öldürecek ve haçı kıracak, sinagoglar ve kiliseleri yıkacak ve kendisine
iman etmeyen bütün Hıristiyanlarla savaşacaktır.

Hz. İsa
nüzûlünden sonra kırk sene daha yaşayacak, öldüğünde Müslümanlar
namazını kılacak ve İslâm dinine uygun olarak gömülecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hz İsa Peygamber
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan :: Peygamberlerin, Evliyaların, Sahabelerin hayatları-
Buraya geçin: