Karaciğer komasına yol açan en önemli faktörün kanda artmış olan ve
karaciğerin denetiminden kaçmış olan, azotlu maddeler ve amonyakın
olduğu düşünülmektedir.Ağır karaciğer hastalıklarında gelişen bilinç
bozuklukları, sinir sistemi bozuklukları, elektroansefalografi
bozuklukları ve ince bir titreme ile özelleşen bir belirtiler
karışımıdır. Portal sistemde basınç arttığında, bu sistem ile vücudun
bazı toplardamarları arasındaki bağlantılar genişlemekte ve bu
bağlantılardan portal sistem kan karaciğere uğramadan dolaşım sistemine
katılmaktadır.
Böylece portal damar sistemindeki azotlu maddeler ve özellikle amonyak
kan dolaşımına katılarak, beyine ulaşmaktadır. Kandaki bu amonyak
fazlalığı adeta bir amonyak zehirlenmesi durumu yaratmaktadır. Bunun
beyne nasıl etki ettiği henüz bilinmemektedir. Karaciğer hastalığında,
bozulmuş olan karaciğer işlevleri nedeniyle karaciğerin beyin için
hazırladığı bazı maddelerde de bir azalmanın geliştiği ve bunun da
karaciğer komasının hazırlayıcı etkenlerinden biri olduğu
düşünülmektedir. Eğer karaciğerde yaygın ve ağır bir hastalık teşhis
edilmemişse, karaciğer koması teşhisine varılamaz. Karaciğer komasında
her ne kadar koma sözcüğü geçiyorsa da, hastalığın tek sonucu koma
değildir. Koma, gelişebilecek olan belirti ve bulgulardan biri ve de en
ağırlarından biridir. Bilinç kaybını yansıtan komadan önce hastanın
bilincinde çeşitli bozukluklar gelişebilir.
Örneğin hastada unutkanlık belirir, birtakım saçma sapan konuşmalarda
bulunabilir ya da argolu küfürlü bir konuşma biçimi gösterebilir.
Heyecanlarında dengesizlikler gelişebilir. Taşkınlıklar yapabilir, daha
sonraları ise komaya girebilir. Hastanın reflekslerinde artışa,
kaslarında sertleşmeye, baş, kol ve bacaklarında ince bir titremeye
rastlanabilir. Hastaların nefesi karaciğer komasına özgü kötü bir kokuya
sahiptir. Buna “Fetor hepatikus” denilmektedir. Bu koku amonyak
kokusunu andırmaktadır.
Karaciğer komasına işaret eden belirtiler
Siroz hastalığı ilerledikçe önceden ruhsal dengesi ve ruh sağlığı
yerinde olan hastada bazı değişiklikler ortaya çıkabilir. Aşırı
keyiflilik (öfori) ya da ruhsal çöküntü görülür; hasta uyuklar, zor
konuşur, ellerinde hafif titreme başlar, yazıcısı ve düşünce akışı
bozulur. Bunlar uyarıcı olması gereken işaretlerdir, çünkü koma öncesi
(prekoma) durumunun belirtileridir. Hasta hemen hastaneye kaldırılıp
tedavi edilmezse prekoma derin komaya dönüşür ve bilinç bulanıklığının
yerini tam bir bilinç kaybı alabilir. Hastalığın tedavisi ancak hastane
koşullarında başarılı olmaktadır