Seninleyken Ben SENİNLEYKEN BEN Ellerini tuttuğumda ben
oluyorum. Büyüyorum. İçimdeki sevda ateşi büyüyor, bir yangın oluyor
suyla sönmeyen. Ah nasıl atıyor kalbim bir duyabilsen… Kalbinin
atışından yorulur mu insan. Ben yoruluyorum. Adını duyduğumda
titriyorum. İçimde ki sevda telleri titriyor. Eriyorum, su olup
akacağım sanki. Su olsam da sana akmak için bir yol bulurum ben.
Ayaklarının dibinde bir göl olurum. Sen bu aşk suyuyla yıkanırsın. Seni
düşündüğümde ki bir tek an bile yok seni düşünmeden geçen. Hasretin
tutsağı oluyorum. Hasret dedim de seni özlemenin bu kadar zor olacağını
bilmezdim. Bir sarmaşığa dönüşüyor hasretin. Bütün bedenimi sarıyor,
hasretten şikayet etsemde aldırma sen. Kavuştuğumuzda yaşadığım
mutluluk kötü olan ne varsa hepsini silip atıyor.
Senin yanındayken dört mevsim bahar oluyorum. Seni o baharın en nadide
çiçeği yapıyorum. Çiçek çiçek açıyorsun yüreğimde, kokunla başımı
döndürüyorsun. Bir bahardan diğerine uzanırken zaman, sensizliği aklıma
bile getirmek istemiyorum. Bir de uzaklığın var ki dayanılmaz…
Kahroluyorum, mapusluk çeken bir mahkum gibi günleri saatleri sayıyorum.
Ya geleceksin, ya geleceksin yoksa çürüyüp gideceğim bu kapkara zindan
da. O zaman gel gel ki yüreğim kavuşsun özgürlüğüne. Bir kuş gibi uçup
konsun senin yüreğine. Bak o zaman bir daha karanlık olur mu? Bir daha
zindana düşer mi bu adam?
Sana baktıkça kendimi hiç keşfedilmemiş bir kıtanın topraklarında
buluyorum. Adım adım dolaşıyorum seni. Sana dair ne varsa hepsini
öğrenmek istiyorum. Keşfetmeye aç bir kaşifim ben ancak senin
topraklarınla doyuyorum.
Sana her güm yeniden bir kez daha aşık oluyorum. Bu aşka ben bile
şaşırıyorum ama şaşkınlığım beni mutlu ediyor. Seviyorum seni, sevdam
bir çığa dönüşüyor. Bana engel olmaya kalkacak ne varsa, kim varsa
hepsini bir çırpıda silip süpürecek kadar büyük bir çığa…
Sevdam,mutluluğum, cankuşum…
Sen varsan, varım bende…
Öyleyse benimle ol.
Bir aşkın nasıl tutkulu, nasıl saf, nasıl sonsuz yaşanaçağını gösterelim
herkese.
Bir tek gün bile pişman olmayaçağına söz veriyorum…