Bıraktım herşeyi artık ! ne işitiyor nede cevap verebiliyorum..
Takatim kalmadı! Kalakaldı terminalde ey deli bu genç gönlüm..
Gelmiyor 23 numaralı sevgi otobüsü.. yaş yirmi iken bak oldu kırkdört ve
ben halen bekliyorum, elimde bir küçük valizim vardı, onuda almıyorum,
ağırlık yapmasın, beni götürün yeter!..
Ne umutlarla, ne hayellerle hazırlamıştım valizimi..adına yazdığım
şiirleri, uğruna kırdığım kalpleri koymuştum içine, birde en
sevdiğin..hani içi fındık bahçesi..dışıysa senin gibi tatlı, çikolata..
Sayamadım kaç mevsim devretti birer birer, yaş yirmi iken oldu elli..ben
yoruldum be gülüm, sen sayıver olur mu!
Hayat bu yalnız çekilmiyor! ateş isteme bahanesiyle iki dost edindim..
Onlarda benim gibi bekler olmuşlar..Hallerini, keyiflerini sorar isen
yaş yirmi iken onlar da altmış demiş..Olmazsalardı ben ne yapardım? be
gülüm..kime yanar,kimden yanardım..
Saat yine 23.00'ı gösteriyor. benim gözler yine dolar oldu. Bir damla,
iki damla derken yine dolduruyorum bir bardağı, denizler kurusada
balıklar ölmez diyor kendimi avutuyorum..
Ey sevgili, hayatımın perisi.. bugün 23 Ağustos senin doğum günün..
Ufukta bir otobüs gördüm şimdi, beş dakikaya kalmaz belirir yanımda..
Dostlarım ayaklandı..
bu..
bu olsa gerek..
Evet sevgili 23 numaralı otobüs bu ! tam karşımda duruyor, kocaman, ucu
bucu görünmüyor..
Sarılıyorum dostlarıma..tamda üç kişilik yer var, diyor kaptan..
Hadi kalbim diyorum önce sen bin,en yorgunumuz, yaşlımız sensin..hasret
atılıyor 'hayır' ben diyor..
-Elli sene yandım, sigaranı benimle yaktın..
Küçük bir nezaket istiyor..
En son ben biniyorum sultanım.. Herkes beyazlara bürünmüş benim gibi,
biner binmez hareket ediyor otobüs
şöförü yok !
Ve o an anlıyorum..Ben ebediyete gidiyorum..Tam sana kavuşacağım derken
ferdaya..
ilk günkü sevgimle ismine gidiyorum..