hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI 2duy3hj

İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI Empty
MesajKonu: İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI   İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI EmptyÇarş. Mayıs 12, 2010 12:38 pm

İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI
Hz. Muhammed`in Hayatı ve Peygamberliği Kureyş kabilesinden olan Hz.
Muhammed , 571 yılında Mekke`de doğdu. Annesi Amine , babası Abdullah
idi. Doğmadan önce babasını , çocuk yaşta annesini kaybetti. Önce dedesi
Abdulmuttalip ,sonrada amcası Ebu Talip tarafından himaye edildi.
Gençlik yaşlarında ticaretle meşgul oldu ve bu sayede Arabistan `ın
birçok yerini tanımaya imkan buldu. Ahlâki ve dürüstlüğünden dolayı
kendisine “ Muhammed`ül Emin “ dendi. 25 yaşında iken Hz. Hatice ile
evlendi. 40 yaşında kendisine ilk vahiy geldi.
Hz. Muhammed`e Cebrail adlı melek tarafından gönderilen ilk ayette “
Oku! Yaradan Rabbinin adıyla oku “ denilmekte idi. Hz. Muhammed `e ilk
inananlar Hz. Hatice , Hz. Ebubekir , Hz. Ali , Hz. Zeyd ve Hz. Osman
`dır. İslamiyeti kabul edenlerin sayısı zamanla arttı. Müşrikler (
putperestler) hemen islamiyete ve Müslümanlara karşı cephe aldılar,
onlara baskı uygulamaya başladılar.
**__! İslam`da köle- efendi ayrımı olmadığından Mekke`nin ileri
gelenleri mevki ve nüfuslarını yitirmekten endişelendirler.
İslam`da “ tevhid “ inancının Arapların “ atamızın dini “ dedikleri ,
putperesliği ortadan kaldıracağından kaygılandılar.
Müslümanlara yapılan baskı ve zulüm artınca Hz. Peygamber bazı
müslümanların Habeşistan`a göç etmelerine müsaade etti (619).
**__! Habeşistan hükümdarı Hristiyan olup adaletiyle tanınan biri idi.
**__! Bu olay islam tarihinde ilk hicret olayıdır. İki halife halinde
yapılmıştır.
İslamiyet , Mekke dışında Kâbe `yi ziyarete gelenler arasında da
yayıldı. Müslüman olan Medineliler, Akabe denilen yerde Hz. Peygamber`e
bağlılık sözü verdiler. Buna “ I. Akabe Biatı “ denilmişti.
Medineli müslümanlardan daha büyük bir topluluk , 622 senesinde Akabe
`de Hz. Peygamber`e bağlılıklarını yenilediler (II. Akabe Biatı). Onu
Medine`ye davet ettiler. Bu durum Müslümanların Medine`ye hicretinde
etkili olmuştu.
Müşriklerin müslümanlara yaptıkları eziyet artık dayanılmaz hale
gelmişti. Kureyş `in ( müşrikler) zulmünden kurtulup dinlerini serbestçe
yaşabilmek için Müslümanlar Hz. Peygamber`in izniyle Mekke`de Medine`ye
göç ettiler. En son hicret edenler ise, Hz. Peygamber ve yakın arkadaşı
Hz. Ebubekir oldu.(622).
İslam tarihinin en önemli dönüm noktalarından birisi olan Hicret olayı
üzerine , Müslümanlar rahat bir nefes aldılar. Hz. Peygamber,
Medinelilerle (yahudiler dahil) bir sözleşme yaptı. Tarihe “ Medine
Sözleşmesi “ diye geçmiş olan bu bölgede , Hz. Muhammed , Müslümanlar ve
Yahudilerin karşılıklı .... ve vazifeleri belirtilmekte idi. Buna göre
Yahudiler , din ve ibadetlerinde serbest olacaklar , Medine `ye bir
düşman saldırısı olursa müslümanlarla birlikte şehri savunacaklardı.
**__! Hicret , Hz. Ömer zamanında kabul edilen Hicri takvimin başlangıç
senesi olmuştur.
Türkler islamiyette girdikten sonra Hicri Takvimi kullanmaya
başlamışlardır.
Hz. Peygamber , Medine `de ilk islam Devleti`ni kurdu. Kurduğu devlete “
Medine Site Devleti “ denilmişti.
Hicretin Sonuçları
1_ Müslümanlar Putperest ayakların baskısından kurtulmuştur.
2_İslam inkilâbının başlangıcı olmuştur.
3_Mekkelilerin Müslümanlar üzerindeki baskıları sona ermiş ve
islamiyetin yayılması hızlanmıştır. Ensar ile Muhacir kardeş ilan
edilmiştir. Hicretin yapıldığı yıl hicri takvimin başlangıcı ilan
edildi.
___HZ. PEYGAMBER`İN SAVAŞLARI___
Bedir SAVAŞI (624)
Nedenleri:
1. Müslümanların şam ticaret yolunu tehtid edmeleri
2. Müslümanların Mekke`de yağmalanan mallarına karşılık Suriye`den ,
Mekke `ye gitmekte olan Ebüsüfyan yönetimindeki Ticaret kervanı ele
geçirmek istemeleri.
Sonuçları:
1. Müslümanların ilk savaşı ve ilk zaferi , Şam ticaret yolu kısmen
müslümanların eline geçmiştir.
2. Medine`deki Yahudilerin bir kısmı Mekkelilerle iş birliği yaptığı
için Hz. Muahmmed tarafından Medine `den çıkarılmıştır.
3. Müslümaların morali ve gücü arttı.
4. Müslümanlar bol miktarda ganimet elde ettiler.
*İslam savaşı hukukunun esasını teşkil eder.
Ganimetlerin beşte biri devlet hazinesi için ayrıldı, kalanı savaşlara
taksim edildi. Bu esas, sonraki islam devletlerinde de uygulanmıştır.
Uhud SAVAŞI (625)
Nedenleri:
1.Müşriklerin Bedir mağlubiyetinin intikamını almak.
2.Müslümanların daha fazla güçlenmelerini önlemek ve şam ticaret yolunun
emniyetini sağlamak istemeleri bu savaşın sebebidir.
3.Medine`den çıkarılan yahudilerin savaşa teşvik etmesi.
Sonuçları:
1. Mekkelilerin savaşı kazandılar.
2. Hz. Muhammed`e iteatin önemi anlaışdı.
3. Hz. Muhammed yaralandı , müslümanlar mağlup oldular.
**__! Uhud savaşı Müslümanların ilk yenilgisidir. Bu savaştan sonra,
Medine Sözleşmesini bozdukları için Beni Nadir Yahudileri Medine`den
uzaklaştırmışlardır. Bunlar heybere giderek yerleşmişlerdir.
Hendek SAVAŞI (627)
Nedenleri:
Uhud savaşında umduklarını bulamayan Mekkeliler, Müslümanları tamamen
ortadan kaldırmak için Medine üzerine doğru hareket ettiler. Şehrin
savunmasız yönü Selman-ı Farisi adındaki İranlı bir müslümanın teklifi
üzerine hendekle çevrildi.
Sonuçları:
1. Savaş müslümanlar tarafından kazanılmıştır.
2. Mekkeliler`in müslümanlar üzerine düzenledikleri son saldırı
olmuştur.
3. Bu savaştan sonra mekkeliler savunmaya, Müslümanlar taaruza
geçmişlerdir.
Hudeybiye ANTLAŞMASI (628)
Müslümanlar hac yapmak için 1500 kişilik topluluk ile Mekke`ye doğru
hareket ettiler. Bunu savaş olarak değerlendiren Mekke ise savaşa
hazırlıklı idi. Mekke yakınlarında Hudeybiye denilen yerde iki taraf
görüşmeler sonunda antlaşmaya vardılar. ( Zira müslümanların bir barış
ortamına ihtiyaçları vardı.) Bunu Hedeybiye Antlaşması denir.(628)
Görünüşte Antlaşma maddelerinin bazıları Müslümanların aleyhindedir.
Bunlar:
1. Her iki taraf 10 yıl boyunca birbirleriyle savaş yapmayacak.
2. Bu yıl hac olmayacak , ertesi yıl Müslümanlar hac edebilecek ,
Mekkeliler hac sırasında 3 gün şehri boşaltacaklardır.
3. Müslümanlarla Mekkelilerin istedikleri kabileler ile ittifak
yapabilecekler.
4. Reşid olmadan islamiyeti seçen Mekkeliler Medine`ye alınmayacak ,
Mekke`ye iade edileceklerdir.
5. Medine`den Mekke`ye geri dönmek isteyenlere Medine İslam Devleti
karışmayacak.
6. Hiç kimsenin canına ve malına zarar verilmeyecek himayeleri altında
bulunan kabilelere askeri yardım yapılmayacaktır.
Sonuçları:
1. Müslümanların siyasi bir varlık olarak imzaladıkları ilk antlaşmadır.
2. Kureyşliler müslümanların bir güç olarak resmen bu bölge ile
tanıdılar.
3. İlk bakışta müslümanların aleyhinde görünüyorsa da daha sonra elihe
döndü.
4. Müslümanlar güney sınırlarını güvence altına aldılar.
5. Mekke`nin önde gelen komutan ve siyasi liderlerrri silam dinine
girdiler.
6. Her iki tarafın eşit haklara sahip olduğu bu belgeyle ortaya çıktı.
7. Taraflar arasındaki sert düşmanca tavırlar yumuşamış, sosyal ve
ticari ilişkiler artmıştır.
8. Hudeybiye , Müslümanların askeri başarılarının en açık bir yazılı
belgesi olmuştur.
Hayber`in Fethi (629) –(Hayber Kalesi)
Hayber Yahudileri Mekkelilerle iş birliği yaparak Müslümanlar için
devamlı bir tehlike oluşturuyorlardı.Hz. Peygamber bu tehlikeden
kurtulmak için hemen harekete geçti ve beraberindeki bin beş yüz
Müslümanla Hayber Kalesini Kuşattı.
Hayberliler Hz. Peygamber`in hızlı hareketi nedeniyle kuşatma için
hazırlık yapamamışlardı. Bu yüzden daha fazla direnmeden teslim oldular.
Sonuçta Hz. Peygamber tarımdan elde ettikleri ürünlerin yarısını
vermeleri şartıyla Yahudilere topraklarını geri verdi.(629).
Hz. Peygamber ve Müslüman Hudeybiye`den bir yıl sonra , antlaşmanın
tanıdığı hakka dayanarak Kâbe`yi ve Mekke`yi ziyaret ettiler.
Mute SAVAŞI (629)
Nedenleri:
1. Bizans`a bağlı Gassani kralının islam elçisinin öldürmesi
2. Müslümanlardan oluşan bir keşif kolunun pusuya düşürülmesi.
Sonuçları:
1.Her iki tarafta savaşta üstünlük sağlayamadı.
Önemi: Mute savaşı Bizans İmparatorluğu ile Müslümanlar arasında ilk
savaştır.
Mekke`nin Fethi (630)
Bir süre sonra Mekkeliler iki kabile arasındaki mücadele taraf tutarak
Hudeybiye Antlaşmasına uymadılar. Hz. Peygamber bu durumda , bir sefer
için hazırlıklara başladı. Mekke civarındaki dağların arkasında
ordugâhını kurduğu zaman on bin kişilik bir kuvveti vardı. Mekkeliler
ordugâh kuruluna kadar müslümanların hareketinden haberdar olmamışlardı.
Bu arada Mekke`nin en büyük reisi Ebu Süfyan müslüman keşif
birliklerinin eline esir düştü. Hz. Peygamber müslüman olan Ebu Süfyan`ı
ertesi günü serbest bıraktı. Bu sırada müslüman ordusu dört yönden
Mekke`ye girmeye başladı. Ayrıca Ebu Süfyan , müslüman ordusunun
büyüklüğünü anlatarak direnmenin faydasız olduğunu Mekkeliler`e
söylemişti. Böylece Mekkeliler savaşmadan müslümanlara itaat ettiler.
Hz. Pegamber şehre girdikten sonra Kâbe`ye gitti ve orada putları
kırdırdı. Düşmanları ve eski Hemşerilerine büyük bir alçak gönüllülükle
konuşarak “ Hepiniz Hürsünüz “ dedi. Bu sözlerin Mekkeliler üzerinde
büyük etkisi oldu. Kendiliklerinden islam dinini kabul ettiler.
Huneyn SAVAŞI ve Taif SEFERİ (630)
Nedeni:
Putperestler, müslümanlara karşı Taiflilerle birleşerek Huneyn denilen
yerde toplanmışlardı. Üzerlerine yürüyen İslam ordusuna yenilerek Taif
`e sığındılar. Ancak Taif alınamadı. Taifliler 631 yılında müslümanlığı
kabul ettiler.
Sonucu:
Hicaz başta olmak üzere Arabistan`ın büyük bir kısmı İslam dinine girdi.
Hz. Muhammed müslüman olmayan Araplarla son mücadelesini yapmıştır.
Huneyn Zaferi, Mekke`nin fethini tamamlayıcı bir özellik gösterir.
Tebük SEFERİ (631)
Bir Bizans ordusunun müslümanlar üzerine yürüdüğü haberi duyulunca Hz.
Peygamber büyük bir ordu ile Suriye üzerine sefere çıktı. Haberin
asılsız olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine geri dönüldü. Bölgedeki bazı
kabileler (Gassanilerin büyük bir kısmı) müslüman oldular.
**__! Tebük seferi Arabistan dışına yapılan ilk seferdir. Tebük seferi
müslümanların Bizans üzerine sefer yapacak kadar kuvvetli olduğunu
göstermektedir.
Bu sefer Hz. Peygamber`in son seferidir. Veba salgını olduğundan
Suriye`ye gidilmekten vazgeçilmiştir. Bu durum tarihte ilk karantina
sisteminin uygulanmasıdır.
Veda HACCI ve Veda HUTBESİ
Tebük Sefer`inden sonra Medine`ye dönen Hz. Muhammed ertesi yıl
kalabalık bir müslüman topluluğu ile Mekke`ye hac yapmaya gitti. Bu
hacca islam tarihinde “ Veda Haccı “ denir. Hz. Muhammed bu hacda haccın
nasıl yapılcağını müslümanlara bizzat kendisi göstermiştir.
Hz. Muhammed `in aynı yıl içerisinde vermiş olduğu hudbe`ye de “ Veda
Hutbesi “ denir. Bu hudbe`de cahiliye devrinin sona erdiğini, kölelik ve
efendilik müessesinin ortadan kalktığını, herkesin eşit olduğunu
belirtmiştir. Hz. Muhammed bu Hutbesi`nin sonunda
Kur-an`ı Kerim`in tamamlandığı ve görevinin sona erdiğini bildirerek
müslümanlara veda etmiştir.
Veda Haccı`ndan sonra Hz. Muhammed Medine`ye dönmüş rahatsızlıklarının
giderek artması üzerine imamlık görevini Hz. Ebubekir`e bırakarak, 8
Haziran 632`de Pazartesi günü vefat etmiştir.
Mezarının ismi Rauza-i Muhtahhara `dır. Vefat eden Hz. Muhammed ,
Medine`ye defnedildi. İslam tarhinde Hz. Muhammed `in vefatıyla “ Dört
Halife Dönemi “ başlamıştır.
DÖRT HALİFE DEVRİ (632-661)
Hz. Muhammed`in vefatından sonra Hz. Ebubekir `le başlayıp , Hz. Ali `ye
kadar süren döneme Dört Halife Devri denir. Bu dönemde halifeler
seçimle başa geldikleri için bu döneme Cumhuriyet Dönemi denir. Bu dönem
İslamiyetin yayılması ,kökleşmesi ve kuvvetlenmesi bakımından
önemlidir.
Hz. Ebubekir DÖNEMİ (632-634)
Hz. Peygamber`in ölümü ile ortaya çıkan yalancı peygamberlerin ve zekât
vermeyenlerin isyanlarını bastırarak Arap Yarım adasından siyasi birlik
sağlanmıştır. Kur-an`ı Kerim kitap haline getirilerek özgün halinin
korunması sağlanmıştır.
Halife, komutan ve yüksek dereceli memurlara maaş bağlanmıştır. Arap
Yarım Adası dışında ilk kez fetihlere başlanmıştır. İslam ordularının
düzenli olarak fetihle görevlendirildikleri ülke Suriye olmuştur.
Husamin Zeyd komutasındaki ordu Suriye`ye , Halid Bin Velid
komutasındaki ordu Irak`a gönderilmiştir. Müslümanların Güney Filistin`i
ele geçirmelerinin üzerine Bizans elli bin kişilik bir orduyu Suriye`ye
göndermiştir. Bunun üzerine Halid Bin Velid Suriye`ye gelip İslam
ordularının başına geçmiştir. İki ordu Yermük Irmağı kıyılarında
savaşmışlar ve müslümanlar Bizans ordusunu Yenilgiye Uğratmışlar.(634).
Yermük Zafer, inin Sonucu:
* Suriye`nin kapıları islam ordularına açılmıştır.
Hz. Ebubekir Yermük Zafer`inden sonra 23 Ağustos 634 `de vefat etmiştir.
Aziz dostu Hz. Muhammed `in yanına defnedilmiştir.
Hz. Ömer DÖNEMİ (634-664)
Hz. Ebubekir hastalandığı zaman tavsiyetname hazırlayarak kendinden
sonra msülümanlar arasında karışıklık çıkmasını önlemek için Hz. Ömer
Halife olmasını istemiştir. Böylece Hz. Ömer hiçbir itiraz meydana
gelmeden halife olmuştur.
Hz. Ömer başa geçinci Halid Bin Velid`i ordu komutanlığına alarak, Ebu
Hubeyde`yi atamıştır.
İslam ordusu 635 `de Şam`ı (Dimaşk) kuşatmış ve altı ay süren
mücadeleden sonra şehri ele geçirmiştir. Suriye `nin fethi
tamamlandıktan sonra msülümanlar Kudüs`e ilerlemiştir bunun üzerine
Kudüs Bizans`tan yardım istemiş imparator Herakleois deniz yoluyla
Kudüs`e yardım göndermiştir. Suriye`deki tüm islam orduları Arm ve As
başkanlığında birleşerek Bizans kuvvetleri ile karşılaşmışlardır.
636 yılında yapılan “ Ecnadin “ savaşını müslümanlar kazanmış , ardından
Kudüs `ü kuşatmışlardır. Kudüs Patri halifeye teslim olacağını
bildirince şehir savaş yapılmadan msülümanların olmuştur.
Irak CEPHESİ
* Köprü Savaşı (634):
İslam orduları Fırat Nehri kenarında İran ordularıyla karşı karşıya
gelmiş ve savaşı kaybetmişlerdir. Komutan Ebu Veyde ve pek çok islam
askeri şehit olmuştur.
* Kadisiye Savaşı (636):
Irak cephesindeki ordunun başında Sad Bin Ebi Vakkas vardır. Müslümanlar
ile Sasaniler Küfe yakınlarında Kadisiye denilen yerde tekrar
karşılaşmışlardı. Savaşı islam orduları kazanmıştır.
Sonuçları:
1. Böylece Irak müslümanların eline geçmiş, İran yolu açılmıştır.
2. Bu savaşın ardından Sasaniler`in başkenti Medain şehri ele
geçirilmiştir.(632)
* Celula Savaşı (637):
Bu savaş msülümanlar kazanmışlardır. (Sasanilerle yapılmıştır.)
Müslümanlar bu arada Basra ve Kûfe `de yeni askeri üsler kurarak
ordularını takviye etmişler ve güçlerini arttırmışlardır.
* Nihavend Savaşı (642):
İranlılar topladıkları kuvvetlerle müslümanlar üzerine tekrar
saldırmışlar ve Nihavend de yapılan savaşı msülümanlar kazanmıştır.
Sonuç:
İran ordusu dağılmış ve İran şehirleri tamamen müslümanların eline
geçmiştir.
Irak ve Suriye seferlerinden başka İslam orduları El_Cezire ( Yukarı
Mezepotamya ) yönelmişler 639 yılında Urfa , Harran ve Diyarbakır feth
edilmiş ve 634-664 yıllarında Azerbaycan , tamamiyle feth edilmiştir.
Önemi:
Nihavend savaşlarıyla , müslümanlar sınır komşusu olmuşlardır.(Karluklar
ve Türkişler)
Suriye `nin fethinden sonra Mısır müslümanlar için bir hedef haline
gelmişlerdir. Mısır Bizans hakimiyeti altındaydı ve ağır vergiler
veriyorlardı. 642 yılında Mısır `ın fethinden sonra Lidye ve
Trabulusgarb islam ordularınca feth edildi.
_ Hz. Ömer Döneminde Yapılan Düzenlemeler_
1. İlk kez divan teşkilatı kuruldu.
2. Adli teşkilat kuruldu. Vilayetlere validen ayrı olarak kadılar
atandı.
3. Feth edilen ülkelerin yönetim birimlerine ayrılmasıyla büyük iller
ortaya çıktı.
4. Irak, Mısır, Suriye , Cünd adı verilen devamlı ordugâh şehirleri
kurulmuştur.
5. Hicri takvim hazırlanarak kullanılmaya başlanmış
6. Ekonomik alanda yenilikler yapılmıştır.
7. Askeri amaçlı ikta sistemi uygulanmıştır.
Hz. Ömer son derece sade bir hayat yaşayan adaletli yönetimi ile
herkesin güvenini kazanan islam devletlerini sınırlarını Lidya`dan
Horasan`a kadar ve Kafkasya`ya kadar genişleten Hz. Ömer 644 yılında
İranlı bir köle tarafından hançerlenerek öldürülmüş ve şehit olmuştur.
Hz. Osman DÖNEMİ (656)
Hz. Ömer vefat etmeden önce yerine geçecek halifeyi belirlemek üzere Hz.
Muhammed `in eski arkadaşlarından 6 kişiyi görevlendirmişti. Bu
arkadaşların yaptıkları görüşmeler sonucu Hz. Osman Halife seçilmiştir.
Hz. Osman fetih hareketlerine devam etmişler. Bu dönemde islam orduları
Kafkaslarda Hazarlar ile karşılaşmışlardır. İslam orduları sık sık
Torosları aşarak Anadolu içlerine kadar akınlar düzenlemişlerdir.
Bizans`ın eline geçen İskenderiye geri alınmıştır. Anadolu`da islam
orduları Kayseri`ye kadar ilerlemişlerdir. Kafkasların bir kısmı ve
burada Hazar Türkleriyle savaşılmıştır. Horosan`ı alan islam orduları
Ceyhun Nehri`ni geçecek Asya içlerinde ilerlemişlerdir. Böylece Türkler
ve müslümanlar arasındaki savaş başlamıştır.
Suriye sahillerinde ilk islam donanması kurulmuştur. Şam valisi Muaviye
tarafından kurulmuştur. Muavi`ye Kıbrıs`ı kuşatarak 649 yılında
almıştır. İslam tarihindeki ilk karşıklıklar bu dönemde çıkmıştır.
Hz. Osman yumuşak huylu ve iyi niyetliydi. Başta valilikler olmak üzere
ordu komutanlıklarına ve önemli görevlerine Ümeyye ailesinden
akrabalarına getirmiştir. Bu valilerin idaresinden memnun olmayanlar ve
münafıklarında kışkırtması Hz. Osman`a karşı muhalefete başlamışlardır.
Yaşlılığından dolayı Hz. Osman kendisine karşı oluşturulan bu muhalefeti
bastırmakta güçlük çekiyordu. Bu arada Mısır, Basra ve Kûfe`den 500
kişilik bir grup Medine`ye gelerek ortalığ karıştırdılar. Bundan sonra
olayların önüne geçilemedi. Ve Hz. Osman evinde Kur-an`ı Kerim okurken
17 Haziran 656 `da bu grup tarafından şehit edildi. Bu olay daha sonraki
yıllarda meydana gelebilecek huzursuzlukların temelini oluşturdu.
Çeşitli şehirlerde Kur-an`ı Kerim ayetlerinin farklı şekillerde okunması
üzerine Kur-an`ı Kerim çoğaltılarak ordugâhlara ve öenmli merkezlere
gönderilmiştir. Bu Hz. Osman döneminin en önemli olayıdır. Horasan ve
Harzem fethedildi.
Hz. Ali DÖNEMİ ( 656-661):
Hz. Osman`ın şehit edilmesinden sonra halifelik Hz. Ali`ye teklif
edilmiştir. Hz. Ali önceleri bu teklifi kabul etmediysede ısrarlar
karşısında olumlu cevap vermiştir. Hz. Ali döneminde halife olduktan
sonra Hz. Aişe , Zübeyr Avvam ve Talha Bin Ubeydullah, Hz. Osman
katillerinin derhal cezalandırılmasını istemişlerdir.
Hz. Ali Kûfe`ye gelerek buradan yardım aldı. Basra üzerine yürüdü. Hz.
Ali `nin Barış çabaları snuç vermeyince iki taraf arasında savaş
başladı.
* Camel Vak`ası (Deve Savaşı 656):
Çatışma , Hz. Aişe `nin devesinin etrafında geçtiği için bu savaşa “
Deve Savaşı “ denmiştir.
Yapılan savaşta Zübeyr ve Talha şehit edilmiştir. Aişe `ye
dokunulmamıştır. Savaştan sonra Hz. Ali dönmemiş Kûfe`yi merkez yaparak ,
Irak `ı kontrolüne almıştır.
Ancak Şam valisi Hz. Ali`nin halifeliğini tanımayarak mucadeleye devam
etmiştir. Hz. Osman `ın katillerini cezalandıracağını ilân etmiştir.
* Sıffın Savaşı (657):
Hz. Ali`nin barış teşebbüsleri yine sonuçsuz kalınca iki taraf arasında
savaş çıkmıştır. Temmuz 657 `de Fırat Nehri kıyısında Sıffın adı verilen
yerde başlayan savaşta Muaviye yenilirken Amr Bin As `ın teklifi
üzerine askerler mızraklarının ucuna Kur-an`ı Kerim saifelerini takmış ;
“ Aramızda Kur-an`ı Kerim hakem olsun “ demişlerdir. Hz. Ali kendi
askerine bunun hile olduğunu söylesede askerler bunu dinlememişlerdir.
Bunu üzerine islam tarihinde hakem olayı denilen bir hadise
gerçekleşmiştir. Arm Bin As Muaviye`nin , Ebu Musa El-Eşari ise Hz. Ali
`nin hakemi olmuştur. İkisi yaptıkları görüşmelerden her iki tarafın
halife olmasını yeni bir halife seçilmesini kararlaştırmışlardır. Yinede
bu kararlar islam dünyasının bölünmesini engelleyemedi. Hakem olayından
sonra islam dünyasından sonra Hz. Ali yanları, Hz. Muaviye yanları ve
her ikisini de kabul etmeyen hariciler olarak ayrılmıştır. Hz. Ali
tarafına Şîî, Hz. Muaviye tarafına Emevi denirdi.
* Nehrevan Savaşı (659):
Hariciler Hz. Ali`nin üzerine yürümüştür. Halkıda isyana teşvik
etmişlerdi. Bunun üzerine Hz. Ali bu olayı Nehrevan savaşıyla
dağıtmıştır. Hariciler islam dünyasının bu şekilde dağılmasını Hz. Ali ,
Hz. Muaviye ve Arm Bin As `ı sorumlu tutarak suikast yapmaya karar
vermişlerdir. Hz. Ali şehit edildi, diğer ikisi kurtulmuştur. Böylece
dört halife devri kapanmıştır.
_DÖRT HALİFE DEVRİ`NİN GENEL ÖZELLİKLERİ_
· Halifeler seçimle iş başına gelmişlerdir.
· Bu dönemde Arap milliyetçiliği yapılmamıştır.
· Türklerle ilk siyasi ilişkiler bu dönemde başlamıştır.
· İslam Devleti bölgenin en önemli siyasi gücü haline gelmiştir.
· Sistemli bir devlet teşkilatı oluşturulmuştur.
EMEVİLER (661-750)
Hz. Ali `nin şehit edilmesinden sonra islam dünyası, Emevi ailesinden
Muaviye`nin eline geçti. Muaviye, Emevi devletini kurduğu sırada ırkta
bulunan müslümanlar da Hz. Ali`nin büyük oğlu Hz. Hasan `ı halife
seçmişlerdi. Hz. Hasan Muaviye`nin ordu topladığını duyunca, bazı
şartlarla halifelikten vazgeçti. Ancak, muaviye sözünde durmadı. Hz.
Hasan `ın ölümünden sonra , oğlu Yezid`i veliaht ilân etti. Muaviye
devrinde halifelik , babadan oğula geçen bir saltanat haline geldi.
Yezid DÖNEMİ (680-683):
Yezidìn halifeliğine Hz. Hüseyin karşı çıkınca , Hz. Huseyin ve onun çok
az sayıdaki taraflarını Kerbelâ `da şehit etti (681).
ÖNEMİ: İslam dünyası , bu olaydan sonra kesin olarak Sunnî ve Şîî
mezheplerine ayrılmıştır. Bu devirde Ukbe Bin Nafî , Kuzey Afrika`nın
fethini tamamlamıştır.
Abdülmelik DÖNEMİ (685-705):
Emevilerin en parlak dönemidir. Arapça resmi dil ilân edildi. İlk defa
Arapça yazılı paralar basıldı.
Velid DÖNEMİ (705-715):
Abdülmelik 705 yılında ölünce yerine oğlu Velid geçti. Bu dönem
Emevilerin en parlak ve en hızlı geliştiği dönemdir. Doğuda Türklerle
sert mücadeleler sonunda müslümanlar bir yandan Hindistan `a ulaştılar.
771 yılında Tarık Bin Ziyad komutasındaki müslümanlar Avrupa`ya (İspanya
yoluyla) geçtiler. İspanya`ya Vizigotlar`ı yenen Tarık , Kuzeye doğru
ilerledi ve İspanya fethedildi.
Velid`in 715 `te ölümünden sonra duraklama dönemine giren Emevi Devleti
fetih hareketlerine girişemedi. 716 yılındaki İstanbul kuşatması
başarırız kaldı. Ömer Bin Abdülaziz döneminde yeniden toparlanıldıysa da
bu uzun sürmedi. Bu durgunluğu gidermek için son halifelerden Hişam
zamanında İspanya üzerinden Fransa`ya yüründüyse de bu olay bozgunla
sonuçlandı.
* Putavya Savaşı (732):
_Nedeni:
Müslümanların Avrupa içi, Hristiyanlığın merkezi olan İtalya`ya doğru
ilerleyerek islamiyeti yaymak istemeleri , Avrupalılar`ın da
müslümanlara karşı birleşerek onları Fransa`dan atmak istemeleri.
732`de yapılan savaşta başta Franklar olmak üzere , Hristiyan
Avrupalılar Emeviler`i bozguna uğrattılar.
_Sonucu:
Müslümanların Batı Avrupa`daki ilerleyişlerinin durmasına hatta
gerilemesine neden olmuştur. Müslümanlar buradan daha ileriye
gidemediler. İslam Dünyası`nı olmusuz yönde etkileyen ilk büyük savaş
Putavya `dır. Zayıflamaya başlayan Emeviler devletinde merkezi otorite
de bozulunca 750 yılında Ebu Müslim Horasani komutasındaki Abbasileri
temsil eden ordu, Emevilere son verdi.
Emevi Devleti`nin Yıkılış Sebepleri:
· Emeviler Arap olmayan müslümanları “ Mevali “ (azat edilmiş köle)
gözüyle görmeleri Emevilere karşı kin ve husumet uyandırmıştır.
· Sonradan müslüman olanlardan cizye vergisi almaya devam etmeleri.
· Emevi fetihlerinin İspanya`da ve Asya`da durulmuş olması.
· Şîî ve Haricilerin devleti zayıflatmak için faaliyetleri.
· Sınırların genişlemiş olması nedeniyle, merkezi idarenin kontrolünün
zayıflaması.
· Zevk ve sefanın artmış olması.
_Yıkılışı:
Horasan bölgesinin komutanı Türk asıllı Ebu Müslim isyan ederek Hz.
Peygamber`in amcası Abbas`ın soyundan gelen Ebu`l Abbas Abdullah`ı
halife etti. Emevi sülalesinden yakalananlar öldürülmüş. Kurtulanlardan ,
Abdurrahman , İspanya`ya giderek “ Endülüs Emevi Devleti” `ni kurdu
(756).
*__! Endülüs Emevi Devleti`nin kurulmasıyla islam dünyasında Abbasi ve
Endülüs Emevi Devleti olmak üzere iki siyasi güç ortaya çıktı.
ABBASİLER DEVLETİ DÖNEMİ (750-1258)
Emeviler 750 yılında ortadan kaldırılan Abbasiler İslam Dünyası`na kısa
zamanda hakim oldular.
İlk Abbasi halifesi Ebu`l Abbas Abdullah `tır. İslam devletini
dağılmaktan kurtarır ve güçlendirir. Daha ilk yılında Çinlilerle Orta
Asya`ya hakim olabilmek için Talas Irmağı kenarında büyük bir meydan
savaşı yapıldı. Türklerde bu savaşta ilk defa olarak müslüman Araplar`ı
destekledikleri için savaşı müslümanlar kazanmıştır.
Talas savaşı Abbasi Devleti`nde olumlu etki yaparak ve devlet bütün
İslam Dünyası`nda kabul görecektir. Daha sonra güçlenen Abbasiler Irak`a
önem verecekler ve başkenti Bağdat`a taşınacaklardır. Daha sonraları
Bağdat büyük bir kültür merkezi haline gelecektir.
786-805 yılları arasında Abbasilerin lideri olan Harun Reşit bu devlete
en parlak dönemini yaşatmıştır. Devleti siyasi, ekonomik, sosyal ve
kültürel yönlerden en iyi dönemini yaşatmıştır. Bizansla mücadele
edilmiş ve büyük başarılar sağlanmıştır. Abbasiler Harun Reşid`in
oğulları zamanında gücünü devam ettirdi. Emin , Memun ve Mu`tasım
dönemlerinde türkler Abbasi ordusunda hizmet ettiler. Üst kademelere
kadar yükseldiler. Böylece IX. Yüzyıldan sonra Abbasiler Devleti`nde
Türkler etkili rol oynadılar. Yine bu dönemlerde Bizanslılardan korunmak
için sınırlarda türklerden oluşan Avasım şehirleri kuruldu.
Asrın ikinci yarısından sonra hakim olduğu sahalara özerklik (muhariyet)
tanıdı. Böylece bazı küçük devletçikler çıktı ki bunlar
“ Tavaifül Mulk ” denildi. Bu devletlerden bazıları şunlardır:
Tolunoğulları , İhşitler, Tahiroğlulları, İdrisiler, Ağlebiler vb.
Ayrıca 10. asırdan sonra Şîî Fatımiler Kuzey Afrika`da etkili olunca
Abbasiler bu asırdan sonra Kuzey Afrika`da varlık gösteremediler.
1055 yılında Tuğrul Bey Bağdat`ı Şîî Büveyh oğlullardan kurtardıktan
sonra siyasi gücü eline aldı. Böylece Abbasiler islam dünyasındaki
güçlerini Selçuklu Türklerine bıraktılar.
Zayıflamış olan Abbasi Halifeliğine 1258 yılında İlhanlı Moğolları
(Hülagu) son verdiler. İslam Dünyası`na Osmanlılar`dan sonra en uzun
ömürlü hanedan olan Abbasiler İslam Dünyası`na birçok alanda büyük
katkıda bulunmuştur.
_ · Abbasiler`in Genel Özellikleri · _
· İslam tarihinde ilk medreseler, vezirlikler ve anlam da Divan
teşkilatı bu dönemde kurulmuştur.
· Sadece Araplar`ı ön planda tutan değil bütün müslümanlara eşit
davranab bir devletti.
· Hiçbir zaman Avrupa`ya sahip olmamışlardır. İlk Çağ Yunan, Roma
klasikleri Arapçaya tercüme edilmiştir.
· Türklerle yakın ilişkiye girilmiş ve türkler bu dönemde müslüman
olmuşlardır.
· Irak önem kazanmıştır.
· Bilim ve tekniğe çok büyük önem verilmiştir. İslam dünyası bu dönemde
en önemli kültür merkezlerine sahip olmuştur. Hakim oldukları sahalara
özerklikler ( Tava`ifül Mülk ) tanınmıştır.
· Merkezi otorite çok güçlü değildi.
· Sınırların genişlemesi savaş yoluyla değil hoşgörüyle gerçekleşmiştir.
· Moğollar tarafından ortadan kaldırılmıştır. Böylece sadece Irak değil,
Afrika dışında bütün islam dünyası Moğolların tahribatına uğramıştır.
· Bu dönemden sonra islam dünyasında genelde Türkler hakim olmaya
başlamışlardı.
ENDÜLÜS EMEVİLER`İ DÖNEMİ (756-149)
Emevilerin 750 yılında yıkılışlarından sonra , Abbasiler`in egemenliğini
tanımayan İspanya`daki müslümanların başına yine Emevi Hanedanı`ndan
Abdurrahman geçti. Kurtubay`ı başkent yaparak Avrupa müslümanlarını bu
devlet temsil etti. Endülüs Emeviler`i daha çok ilme öenm vererek
mükemmel ilim ve kültür merkezleri meydana getirdiler.1031 yılında bu
devlet çeşitli kollara ayrıldı. Bu dönem 1031`den 1942 yılına kadar
sürdü. Bu dönemde “ Tava`ifül Mülk “ devri denir. En etkili devletçilik
Beniahmer Devleti`dir. Askeri ve Siyasi gücünü kaybeden Endülüs
Emevileri`ne 1492 yılında İspanyol Kastilyalılar son verdi.
ÖZELLİKLERİ:
1. Sanat , Bilim ve Kültür`e en çok önem veren islam devletidir.
2. Sınırları sadece İspanya ile çevrilidir.
3. Avrupa`da Rönesans`a iki eden iki islam devletinden biridir.(diğer
Osmanlı).
__DEVLET TEŞKİLATI__
a-) Devlet Başkanı:
1. İslamın siyasi yapısı dini temellere dayanıyordu.
2. Medine`de Hz. Muhammed `e kurtarıcı gibi bakılması onun hem siyasi
hemde dini görevleri yürütmeyi üzerine almasına sebep olmuştur.
3. İlk islam devleti Peygamber efendimiz tarafından kurulmuştur.
4. Halifeler dini ve idari vazifelerin dışında bütün yetkileri de
kullanıyordu.
5. İlk dört halife seçimle iş başına geldiğinden bunların zamanına
CUMHURİYET DEVRİ `de denilir.
b-) Merkezi Teşkilatı:
1. İslam devletinin merkez teşkilatı ilk önceleri son derece basitti.
2. Fetihlerle devlet sınırları genişleyince ortaya çıkan ihtiyaçları
karşılamak üzere yeni müesseseler kuruldu.
3. Merkez teşkilatı Abbasiler zamanında mükemmel hale geldi.
4. Asayiş işlerinde sorumlu olmak üzere “ Şurta Teşkilaı “ kuruldu.
5. Binin emir ve yasaklarına uyulmasının sağlanması,çarşı pazarın
konrolü ahlaka aykırı hareketlerin önüne geçilmesi “ Hisbe Teşkilatı “
`nın vazifesi idi.
6. Pasta işlerini Divan Berid yönetiyordu. Emeviler zamanında
kurulmuştu.
7. Abbasi halifeleri devlet işlerine fazla vakit ayıramadıklarından
bunlar adına işleri çekip çevirecek “ vezirlikler “ mühtesiplik gibi
görevler ortaya çıkmaya başladı.
ORDU
1. İslamın ilk dönemlerinde ordu gönüllerinden oluşuyordu. Cihad`ı bütün
müslümanlar için farz kılınması , onları oloğal asker olarak kabul
ediyordu.
2. Sınırların genişlemesi ile asker sevkiyatı güçleşti. Bu yüzden sınır
boyları ordugâh şehirler kurulmaya başlandı.
**__! Ordugâh şehirlere önce askerler, sonra onların aileleri
yerleşiyordu. Böylece hem sınır muhafazası , hem fetihlerin kolaylaması,
hem de İslam`ın yayılması sağlanıyordu.
3. Abbasiler zamanında Türk tesiri ile 10`lu sistem islam ordu
teşkilatına girdi.
4. İlk islam donanması ise Hz. Osman zamanında Suriye`de kuruldu.
ADALET
Hicretten sonra adalet işlerine bizzat Hz. Muhammed bakıyordu. Hz. Ömer
zamanında devlet sınırları genişleyince her vilayette kadılıkları
kuruldu.
DİN VE İNANIŞ
İslam kelimesi , Allah`ın irade ve isteklerine teslim olmak demektir.
İslamiyeti kabul edenlere Müslüman denir.
Müslüman ; kendisini , nefsini ve bütün varlığını Allah`a teslim etmiş.
Allah `ın birliğine inanmış , bu suretle selamete erişmiş insan
demektir. İslam dinin temeli Kur-an`ı Kerim `dir. Kur-an`ı Kerim Allah
tarafından Hz. Muhammed `e gönderilen vahiylerin bir araya toplanmasıyla
meydana gelmiş ve bu güne kadar da hiç bir değişikliğe uğramamamıştır.
Her dinde olduğu gibi islam dininde imana ve ibadete ilişkin esasları
vardır.
_İmana ilişkin esaslar: Müslüman olmak için bazı şartlar kabul etmek
mecburiyeti vardır. Bunlara imanın şartları denir. Bu şartlar şunlardır:
1. Allah`ın birliğine inanmak
2. Meleklere inanmak
3. Kutsal kitaplara inanmak
4. Peygamberlere inanmak
5. Ahiret gününe inanmak
6. Kader, hayır ve şer herşeyin allah`tan geldiğine ve öldükten sonra
yeniden dirilişe inanmak
İbadete ilişkin esasları: Bir müslümanın islam dininin beş temel şartına
uyması Allah tarafından farz kılınmıştır. Bu şartlar şunlardır:
1. Kelimeyi şahadet getirmek
2. Günde beş vakit namaz kılmak
3. Yılda bir ay oruç tutmak
4. Zekat vermek
5. Hacca gitmek
SOSYAL ve İKTİSADİ HAYAT
Sosyal Hayat:
İslamiyet bütün müslümanların eşit ve kardeş kabul etmekle birlikte
Emeviler zamanında Araplar Kendilerini diğer müslüman milletlerden üstün
gördüler devlet yönetiminde bütün önemli görevler ve askerlik Arapların
elindeydi. Arap olmayan müslümanlara karşı
“ mevali “ deniyordu. ( İranlılar , Mısırlılar, Berberiler ve Türklerr
gibi). Toplumda diğer bir sosyal sınıf “ zımnîler “ (gayri müslimler )
idi. Emevilerin , mevaliyi küçümsemesi , vergi yönünden haksızlıklar
yapması , yıkılışlarındaa en önemli sebeplerden biri oldu.
Abbasilerin yönetime gelmesiyle , mevalinin durumu değişti. Müslüman
olmak şartıyla her milletten kişiler önemli görevlerle gelmeye
başladılar. Önce İranlılar, daha sonra Türkler , Sivil ve askeri
görevlere getirildiler.
Ekonomik Hayat:
İslam Devleti`nde ekonomik hayat Abbasiler döneminde gelişme gösterdi.
Devletin tüm gelirleri Beytü`l-Mal denilen devlet hazinesinde
toplanırdı.Hazinenin başlıca gelir kaynakları şunlardı:
1. Öşür: Müslüman halktan alınan onda bir oranda toprak vergisi.
2. Haraç ve cizye: Müslüman olmayanlardan alınan toprak vergisine “
haraç “ sağlıklı gayri müslim erkeklerden , askerlik görevi karşılığı
alınan vergiye de “ cizye “ denir.
3. Zekat ve Sadaka: Zengin müslümanlardan alınan bir vergi olup toplanan
zekat ve yoksulluklara dağıtılırdı.
4. Ganimet: Savaşlarda elde edilen ganimetin beşte biri hazineye aitti.
5. Diğer Gelirler: Maden , orman , otlak , tuzla gelirleri , yalancı
tüccarlardan alınan vergiler ve yabancı devletlerin gönderikleri vergi
ve hediyeler.
Toplanan gelirler orduya , kale yapımlarına , bayındırlık işlerine ,
fakir , dul , yetim ve hastalara harcanırdı. Vali ve komutanlara , büyük
devlet memurlarına maaş yerine arazi verilirdi. Bu kişiler ,
kendilerine verilen araziden aldıkları öşür ve haraçlarla geçinirlerdi.
İlk altın ve gümüş para Emevi Halifesi Abdülmelik (685-705) zamanında
basıldı. Altın paraya “ dinar “ , gümüş paraya “ dirhem “ denirdi.
Fetihler sonrasında Irak , Suriye , Mısır , Maveraünnehir`de tarım çok
gelişti. Abbasiler döneminde tarımın gelişmesi için sulama faaliyetleri
başlatıldı ve bataklıklar kurutuldu. Sulanabilen alanlarda, buğday,
arpa, pirinç, en çok yetiştirilen ürünler oldu.
Yazı , Dil ve Edebiyatı
İslamiyet yayılması paralel olarak , Arap alfabesi de yayıldı. Arap
harfleri bütün islam ülkelerinde ortak yazıyı oluşturdu. M.Ö IV.
Yüzyılda Kuzey Arabistan`da bir devlet kurmuş olan Nabatlıların yazısı ,
Arap harflerinin doğuşuna yol açtı. Arap Alfabesiyle yazı sağdan sola
doğru yazılırdı. Bu alfabede bir çok sesli harf yazılmaz bunların yerine
“ hareke “ denilen işaretler kullanılırdı. Harfler , kelimelerin
başında , ortasında ve sonunda değişik şekiller alınırdı.
İslamiyetle birlikte Arapça önem kazandı ve fetihler yoluyla geniş
alanlara yayıldı. İslam dünyasında ortak dil durumuna geldi. Arapça`nın
ortak dil durumuna gelmesinin sebebi; Arapça`nın Kuran dili olması ve
ibadetin Arapça ile yapılmasıydı. Emevi Halifesi Abdülmelik zamanında
Arapça resmi dil olarak kabul edildi. Arapça zamanla gelişerek , bilim
ve kültür dili haline geldi.
İslamiyet öncesi dönemde Araplar arasında şiirin önemli yeri vardı.
Emevilerin zamanında Hz. Muhammed`in hayatını anlatan eserler yazılmaya
başlandı. Abbasiler zamanında edebiyat alanında felsefi düşünceler yer
alırken , Batıdan tercümelerde yapıldı.
BİLİM VE SANAT
Bilim:
İslam dünyasında bilim alanında gelişme , özellikle fen , tıp ve
felsefede olmuştur. Bilim alanında gelişme Emeviler döneminde başladı.
Bu dönemde İran , Hint , Süryani ve Yunan dillerinden Arapça`ya
tercümeler yapıldı. Tercüme faaliyetleri Abbasiler döneminde de devam
etti. Yapılan tercümeler daha çok tıp , astronomi , fizik , kimya ,
matematik ve mantık gibi bilim dallarında yapılıyordu. Abbasi ve Endülüs
halifeleri , bilim alanındaki çalışmalara büyük destek verdiler. Bağdat
ve Kurtuba şehirleri , dünyanın en büyük bilim merkezleri durumuna
geldiler.
a-) İslami Bilimler: Tesfir (Kur-an`ın ayetlerini yorumlamak ve
açıklamak) ; kıraat (Kur-an`ın doğru okunmasını mümkün kılan bilim dalı)
; hadi ( Hz. Muhammed`in çeşitli konularda müslümanları aydınlatmak ve
Kur-an ayetlerini açıklamak için söylediği sözler) ; fıkıh (İslam
hukuku) ; kelam ( İmanın esaslarını ortaya koyan ve bunu delilleriyle
savunan bilim dalı).
b-) Aklî Bilimler: Tıp , matematik , kimya , felsefe ve astronomi idi.
Müslümanların bu bilim dallarını Arapça`ya yapılan tercümeler sonucu
tanıdılar. Abbasi Halifesi Mansur zamanında başlayan tercüme
faaliyetleri , Harun Reşid ve Memun zamanlarında büyük gelişme
göstermiştir. Bu dönemlerde Yununca , Farsça , Hintçe ve Süryaniceden
çok sayıda eşer tercüme edildi.
Eğitim Öğretim
Eğitim ve öğretim konusunda ilk gelişme Abbasiler zamanında başladı. X.
Yüzyılda ilk medreseler açıldı. Bu medreselerde tefsir , hadis , fıkıh ,
kelam gibi islami bilimler okutuldu.
İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu. Alp Arslan`ın
emriyle vezir Nizam ül-Mülk tarafından Bağdat`ta kurulan Nizamiye
Medresesi dönemin en büyük ve ileri eğitim – öğretim kurumuydu (1067).
Nizamiye Medresesinde , İslam bilimlerin yanı sıra matematik, felsefe,
dil ve edebiyat gibi dersler de okutulurdu.
Endülüs Emevi devletinde de eğitim ve öğretim de oldukça ileriydi.
Kurtuba Medresesi Müslüman öğrencilerin yanı sıra çeşitli Avrupa
ülkelerinden gelen Hristiyan öğrencilerden eğitim gördüğü yerdi. Ayrıca
Kahire , Gırnata ve Sevil Şehirlerinde de yüksek medreseler açılmıştı.
Sanat
1. İlk islam eserlerinin mimari özelliği yoktur.
2. Devletin sınırlarının genişlemesi ve başka kültürlerin tesiri ile
islam mimarisi ortaya çıkmaya başladı.
3. İslam mimarisi başkent Şam iken Bizans tesirinde kalmıştır. Başkent
Bağdat`a taşınınca Bizans tesirinin yerini Eski Doğu ve Sasani tesiri
aldı.
4. Samerra şehrinin kurulması ile Türklerin mimaride etkileri görülmeye
başladı.
5. Gımata`daki El Hamra sarayı batıdaki islam mimarisinin en güzel
örneğidir.
--İslam Medeniyetinin Diğer Medeniyetlere Etkisi--
İslam Medeniyetinin gelişmesi, dünya tarihinin en önemli olaylardan
sayılır. İslamiyet , yıllar boyunca görgü ve dini hoşgörü bakımından
Hristiyan dünyasına önderlik etmiştir. Bunun yanı sıra edebiyat , tıp ,
felsefe gibi bilim dallarında da Batı dünyasına öncü olmuştur.
İslamiyeti yaymak amacıyla başlatılan fetihler müslümanları doğuda ve
batıda değişik kültür vbe medeniyetlerle karşı karşıya getirdi. Zamanla
bu medeniyetlerden etkilenen müslümanlar , kendi inanç ve görüşlerini de
katarak islam kültür ve medeniyetini maydana getirdiler Emevilerle
başlayan ve Abbasiler döneminde hız kazanan tercüme faaliyetleriyle eski
Yunan ve Helenistik dönem eserleri Arapça`ya çevrildi. İslam bilginleri
bunlardan yararlanırken , aynı zamanda kendi yorumlarını da katarak,
yeni eserler ortaya koydular. Bağdat , Kahire , Şam, Kurtuba , bilim
kültür merkezleri durumuna geldi.
**__! İslam medeniyeti bütün müslümanları ortaklaşa oluşturdukları bir
medeniyettir.
Geniş ölçüde Bizans ve Sasanilerden etkilenmiştir.
_SONUÇ_
İslam Tarihi ile islam islamiyetin nasıl olduğunu , hangi savaşların ve
nasıl olduğunu, neler yaşandığını ve birçok fetihlerin yapıldığını
öğrendik.
Ben şu ana kadar mensup olduğum İslam Dini`nin geçmişini (nasıl
doğduğunu) kulaktan dolma bilgilerle biliyordum. Okul derslerinde
öğrenmiş olduğum bilgiler ve çeşitli kaynaklardan araştırmış olduğum
İslam Tarihi`ni çok iyi öğrenmiş oldum.
İslam Dini doğduktan sonra İslam Medeniyeti kuruldu. İslam medeniyetinin
ilk kurucusu olan Araplar , İslamiyet öncesi dönemde önemli bir
medeniyete sahip değildiler. Arağlar islamiyetin verdiği inanç ve
heyecanla bir millet haline gelmişlerdir.
İslam Medeniyeti Türklerin islamiyeti kabul etmelerinden sonra
özelliklede Selçuklular ve Osmanlı Devleti döneminde büyük gelişme
gösterdi ve geniş alanlara yayıldı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE YAYILIŞI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Hikayeler-
Buraya geçin: