hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Nasil dua etmelİ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Nasil dua etmelİ? 2duy3hj

Nasil dua etmelİ? Empty
MesajKonu: Nasil dua etmelİ?   Nasil dua etmelİ? EmptyC.tesi Nis. 17, 2010 8:33 pm

DUAYI
EMREDEN Cenab-ı Hak, duanın bir kısım adabını
da bildirir. Kur’an’ın
ayetlerinden anladığımız kadarıyla, dua
ederken dikkat etmemiz gereken
bazı durumları şöylece
sıralayabiliriz:


1.
“Allah’a korku ve ümitle dua ediniz.” (A’raf, 56) Yani, reddolunmasından
korkar, kabulünü ümit eder bir şekilde isteyiniz.

“Beyne’l-havf
ve’r-reca” yani
korku ve ümit arasında olmak kişinin manevî hayatı
için son derece
önemlidir. Elmalılı Hamdi Yazır’ın ifadesiyle, “bu
iki hâl, insanın
seyr u sülûkunda iki kanat gibidir.” Tek kanatlı kuş
uçamadığı gibi,
sadece korku veya sadece ümit kanadıyla hareket
edenler de, kemâlat
semasına doğru uçamazlar.

Allah’ın
celal ve azametini
düşünmek, insana lezzetli bir korku verir.
Annesinin merhametli
tokadından korkup yine annesinin şefkatli
sinesine sığınan çocuk gibi,
Allahtan korkan insan O’na iltica eder.
Allahın cemâl ve rahmetini
düşünmek ise, insanı ümit içinde yaşatır.


2.
“Rabbinize tazarru ile ve gizlice dua edin. Çünkü Allah haddi aşanları
sevmez.” (A’raf, 55)

Yani,
yalvara yakara, samimi
bir şekilde, bütün benliğiniz ile O’na
yönelin, O’ndan isteyin.
Başkalarına da duyurmayın ki, nefsin hissesi
karışmasın.

Tazarru hali, insanın
kendini
duaya tam vermesini ifade eder. Bunu, duaya tam konsantre
olmak
şeklinde anlayabiliriz. İnsan bazı dualarında bu hâli yaşar.
Bütün
hisleri uyanmış, bütün latifeleri hüşyar bir şekilde yalvarır.
Böyle
bir durumda, istediği şeyleri ruhunun en derinlerinden gelen
bir
iştiyakla ister. Bu şekilde yapılan dualar, genelde kabul edilir.

Bunun zıddı ise, tam bir
gaflet
göstergesi olur.Hz. Peygamberin ifadesiyle, “gafil, boş bir
kalbin
duasını Allah kabul etmez.” (Tirmizi, Daavât, 65)

Duada
haddi aşmak ise, sesi
fazla yükseltmek, olmayacak şeyleri istemek
gibi durumlardır. Mesela,
kişinin “Allahım beni peygamber yap!” veya
“Allahım, beni bu dünyada
ölümsüz kıl!” demesi, muhali talepten başka
bir şey değildir.


3.
“Allahın Esmaü’l- Hüsnası vardır. Onlarla dua ediniz. (A’raf, 180)

“Esmaü’l-
Hüsna” “en güzel
isimler” anlamına gelir. Yüce Allah, kendi kemaline
ünvan olan nice
isimlere sahiptir. Bunlar bir rivayette 99, bir
başka rivayette 1001
olarak ifade edilmektedir. Mesela, Besmelede
“Allah, Rahman, Rahim”
isimlerini, en son sure olan Nas suresinde

-
İnsanların Rabbi

-
İnsanların Meliki

-
İnsanların İlahı isimlerini görürüz.

Kur’anın
tamamında bu ilahî isimlere sıkça yer verilmektedir.

Malûmdur
ki, bir kimse pek çok
ünvanlara sahip olabilir. Mesela, güzel yazı
yazmasıyla hattat, güzel
resim yapmasıyla ressam, yaptığı binalarla
mimar ünvanını alır ve o
ünvanlarla bilinir. Öyle de, Cenab-ı Hak
yaratmasıyla Halık, şekil
vermesiyle Musavir, rızık vermesiyle Rezzak
şifa vermesiyle Şâfi’dir…

İnsan,
Allah’a yalvarırken,
istediği şeye uygun olan İlahî ünvanı söylemesi
uygun olur. Mesela,
günahlarımızın affını isterken “Ya Gaffar”
ayıplarımızın örtülmesini
isterken “Ya Settar” ismini söyleriz.


Keza,
belaların defini isterken
“Ya Dafia’l-beliyyat” (ey belaları def
eden), ihtiyaçlarımızın
karşılanmasını isterken “Ya Kadıya’l- Hâcât”
(ey ihtiyaçları veren)
ünvanını söyleriz.

Rızık
isterken O’nun Rezzak ismini anar, maddi manevi hastalıklarımız için
O’nun Şafi isminden meded umarız.

İnsanlığa
en güzel örnek olarak
gönderilen Hz. Peygamber, dualarında sadece
“Ya Rabbi, Allahım” demez,
binbir isimle Allah’a yalvarırdı. Mesela,
şu duasına bakalım:

“Ey
kalpleri çeviren Allahım. Kalbimi dinin üzere sabit kıl!” (Müslim,
Kader, 17)


4.
“O Allah Hayy’dır. Ondan
başka ilah yoktur. O halde, dini yalnız O’na
has kılarak, halis bir
şekilde O’na dua edin!” (Mü’min, 65)

İhlas,
dinin en mühim
esaslarından biridir. Yapılan bir şeyin sadece Allah
için yapılmasını
ifade eder. İhlasın zıddı, riyadır, gösteriştir.
Sözgelimi, bir din
görevlisi insanların önünde dua ederken coşkuyla
istese, fakat yalnız
dua ettiğinde sönükleşse, ihlastan uzaklaşmış
olur.


5. “Allahın lütfundan
isteyin!” (Nisa, 32)


Yani,
başkalarına verilen
servet-makam- ilim gibi şeylere bakıp ta,
kıskançlıkla “bu niye ona
verildi? Aslında bana verilmeliydi. Ben
buna daha layıkım” demeyiniz.
Çünkü, belki de onun size verilmemesi
hakkınızda daha hayırlıdır.
Dolayısıyla siz Rabbinize yöneliniz,
O’nun lütuf ve kereminden
isteyiniz. O, hakkınızda hayırlı olanı
elbette bilir, ona göre verir.
O’nun rahmet hazineleri ne biter, ne
de tükenir.

Bu meselede, şu
esasları göz önünde bulundurmak lazımdır:

-
Mülk Allahındır. O, mülkünde istediği gibi tasarruf eder. İnsana düşen,
verilmeyene göz dikmek değil, verilene şükretmektir.

-
İnsan eğer şükretse, Allah daha fazla verecektir. Çünkü, tekitli bir
şekilde şöyle demektedir:

“Eğer
şükrederseniz, gerçekten artırırım.” (İbrahim, 7)


-
Hayır zannettiğimiz şer, şer zannetiğimiz hayır olabilir. Kur’an şöyle
bildirir:


“Bir şey hoşunuza
gitmezken
sizin için hayırlı olabilir. Sevdiğiniz bir şey de şer
olabilir. Allah
bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)


Mesela,
insan hırs ile mal
ister. Fakat Karun gibi bunu kibir ve gurura
vesile yapacaksa, ona
verilmemesi hayırlı olur. Veya insan ısrarla
ilim ister. Fakat ilmiyle
dalalete sapacaksa, verilmemesi rahmet
olur. Onun için, Allahtan birşey
isterken “Allahım, senin lütfundan
isterim. Eğer bu istediğim
hayırlıysa ver. Değilse, hakkımda hayırlı
olanı nasip et!” demeli ve
Allaha tam tevekkül etmelidir.
-
Allah mutlak adalet sahibidir. Zulümden münezzehtir. Elbette kimin neye
layık olduğunu bilir ve ona göre verir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nasil dua etmelİ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan :: Ayetler, Dualar ve hadisler-
Buraya geçin: