hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir !

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir ! 2duy3hj

3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir ! Empty
MesajKonu: 3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir !   3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir ! EmptyCuma Mart 26, 2010 11:57 am

LE MONDE'da çıkan Guillaume Perrier imzalı Türkiye
analizi!

Üçüncü Dünya Savaşı, Türkiye’den çıkabilir...
Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru
gidiyor. Bu ülke korkulduğu gibi ırka ya da dine dayalı bir bölünme
yaşamadı.

Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeye gidiyor.
Cumhuriyet boyunca suren "kültürel bölünme". Bu
artik iyice keskinleşti.

Şimdi bir yanda, ayakkabılarını sokak kapısı
önünde çıkaran, kadınları başı örtülü, erkekleri sokağa pijamayla da
çıkabilen, erkek çocukları kahveye giden, kız çocukları tam bir baskı
altında yasayan, türkü ile arabesk arası bir müzikten hoşlanan, futbol
izleyen, belki de hiç kitap okumamış, hiç dans etmemiş, hiç kari koca
birlikte yemeğe gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, iyi eğitim alamamış,
dini inançları kuvvetli, kalabalık, bir kitle var.

Diğer yanda ise kız lisesi-Kolej yelpazesinde
eğitim görmüş, en azından bir düğün salonunda ya da kolej partisinde
dans etmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okuyan, müzik
zevki pop şarkılarla klasik müzik arasında dolasan, evi nispeten daha
zevkli döşenmiş, kızlarının flörtüne göz yuman, Kadınları modern
görünümlü, Şarabın kalitesinden pek anlamasa da kadın erkek bir arada
içki içebilen, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini
birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok
yüksek olmasa da, Bati standartlarına yakin bir grup var.

Bu iki grubun yasam tarzi birbirinden kopuk.
Onları, Batı’daki sınıflar arasında ortak zevk
alanları yaratan kilise müziği, dini resimler, İncil’in sinemalara bile
yansımış hikayeleri gibi birleştirici kültürel zeminler yok.
Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden çok farklı. Hatta
birbirine düşmanca.

Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmış,
aşağılanmış, itilip kakılmış. Simdi bu grup siyasal olarak örgütlendi.

Kalabalıklar. Ve her seçimi kazanacak siyasi bir
güçleri var artik.
İkinci grup ise azınlıkta. Ve artik bir daha secim kazanma ihtimalleri
yok. Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya çıkıyor.

Daha Batili olan "ikinci grup", Bati'nin siyasi
değerlerini kabul ederse bir daha asla iktidarı ele geçiremeyeceğini
bildiği için git gide Batı’ya ve Bati'nin demokratik değerlerine düşman
oluyor. Yasam tarzı olarak Batı’ya düşman olan kesim ise iktidarı ancak
Bati'nin kriterlerini kabul ederek ele geçirebileceğini bildiği için
Batı’yla ilişkileri geliştirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.

Bu kültürel parçalanmada "ordu" önemli bir role
sahip.

Eğer, birinci grubu desteklerse ve Bati'nin
demokrasisi burada kabul görürse, ordu da iktidarını kaybedecek.

Aslında birinci grubun çocuklarından oluşan ordu,
kendi iktidarını sürdürebilmek için, kendisine benzemeyen ikinci grupla
işbirliği yapıyor. Bir anlamda kendi köklerine ihanet ediyor.

Bu iki grup siyasi iktidar için son kez çarpışmak
üzere hareketlenmiş gözüküyorlar.

Birinci grup ekonomik olarak da güçlü artik,
Anadolu'da üretim yapıyor, "devletle" arası iyi olmadığı için malini dış
dünyaya satıyor. Para kazanıyor. Siyasi örgütünü destekliyor.

İkinci grup ise parasal olarak da kuvvetli değil
artik. Mevcut iktidarın da baskısıyla giderek ekonomik kazanımlarını
kaybediyor.

Dış dünyayla is yapan, dışarıdan borçlanan büyük
burjuvazi, Türkiye’nin ancak demokrasiyle normalleşebileceğine inanan
entelektüel kesim, devletin yapısının değişmesi ve dünyayla bütünleşmesi
gerektiğini düşünen bir grup bürokrat, birinci grubun destekçileri.

Yargı, ordu, bürokrasinin önemli bir kısmı ikinci
grubun arkasında.

İkinci grup, siyasetle, demokrasiyle iktidarı
elinde tutmasının mümkün olmadığını kavradığından simdi siyaset ve
demokrasi dışında bir çözümün peşinde.

Cumhurbaşkanı secimi kavganın keskinliğini ve iki
tarafın niyetlerini açıkça ortaya koydu.

Ordu destekli ikinci grup artik secim de
istemiyor. Ve darbe söylentileri gittikçe artıyor. Cuntalardan söz
ediliyor.

Peki, darbe olursa ne olur?
Yasam tarzı Batı’ya daha yakin olan grup orduyla
birlikte iktidara gelir ve Bati'nin desteğini kaybeder.

Avrupa buna kesinlikle karşı çıkar.
Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve
Ortadoğu politikalarını desteklemesi karşılığında darbeyi kabullenebilir
aslında. Ama Amerika’nın önünde de ciddi bir engel var.

"Demokrasi getireceğim" diye Irak’ı işgal eden bir
ülke, dünyaya ve kendi kamuoyuna Türkiye’deki "darbeyi" niye
desteklediğini açıklayamaz. Ve Irak faciasından sonra ikinci bir
"zorlamayı" gerçekleştirecek gücü yok. İstese de istemese de darbeye
karşı çıkacak.

Silahını ve parasını Batı’dan alan bir ordu ve
ülke, Batı’dan koptuğunda ne yapacak?

Sanırım uzun zamandır bunu düşünüyorlar ve
korkarım bunun cevabini buldular.

Türkiye’de darbe olursa, tarihte bugüne kadar hiç
gerçekleşmemiş yeni bir oluşumla karsılaşacak dünya.

Türkiye, olası bir darbeden sonra, Rusya ve
İran’la ortaklık kurmak isteyecek.Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki
ülkeden alacak.

Rusya'yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve
nükleer güç, Türkiye’yi ayakta tutmaya yeter.

Ama Rusya-Türkiye- Iran bloku dünyanın bütün
dengelerini değiştirir.

Ortadoğu’nun kontrolünü tümüyle ele
geçirir.Avrupa’yı küçük kıtasına hapseder.Kafkaslar'ı, Afganistan’ı,
Pakistan’ı kendi gücüne katar.

Müslüman dünyayla yakin bir ilişki kurar.
Petrol kaynaklarına egemen olur.
Çin'le işbirliği yapabilir.
Bu gelişme, Avrupa, Amerika ve biraz da
Japonya'dan oluşan "Bati"nin dünyadaki etkinliğini inanılmaz bir bicimde
azaltır.

Yeni blok asker, enerji ve para açısından çok
güçlenir.

Böylece, Türkiye’deki çatlama dünyada büyük bir
çatlamaya yol açar.

Eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkacaksa, sanırım, bu
çatlamadan çıkar.

"Asla böyle bir şey olmaz" diyebilirsiniz.
Niye olmayacağına dair elinizde çok kuvvetli
veriler varsa, söyleyin.

Ama, ya olursa.Ki bana çok mümkün geliyor.
O zaman ne yapacaksınız?
Bugün Türkiye’de kamplaşan ve bölünen insanların
da.Türkiye’yi Avrupa dışına itmeye çalışan, eski bir imparatorluk
olmanın bir yanıyla çok görkemli, bir yanıyla çok zayıf mirasına sahip
olan bir ülkeye küstahça davranan, işbirliği yerine "baş öğretmenlik"
yapmaya kalkan Avrupa’nın da.Türkiye politikasında "ikili" oynayıp,
kurnazlık ettiğini sanan Amerika’nın da. Bu senaryoyu bir düşünmesini
isterim doğrusu.

Türkiye’de yaklaştığı görülen kanlı bir çatışmanın
bütün dünyayı yakması sandığınız kadar uzak bir ihtimal değil.

Hiç unutmayın ki ilk dünya savaşı tek bir
tabancanın patlamasıyla başlamıştı




Yazarı : Le Monde

Alıntıdır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
3. Dünya Savaşı Türkiye'de Çıkabilir !
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Enteresan Olaylar-
Buraya geçin: