Denizli Tabip Odası'nın düzenlediği "Ilımlı İslam ve Bilim" konulu
konferansta, İslam dini ve Hz. Muhammed (SAV) ile ilgili yakışıksız
değerlendirmeler yapıldı. Bazı doktorlar, Tabip Odası'nın kendi
alanının dışında toplantı yaptığı gerekçesiyle odadan istifa etti.
İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Prof. Dr. A. Özdemir Aktan'ın
konuşmacı olarak katıldığı konferansı, Denizli Tabip Odası Başkanı
Ersin Çağırgan'la birlikte 42 doktor izledi.
Prof. Dr. Aktan, Denizli Tabip Odası'nda verdiği konferansta din ve
bilimin yıllarca çatıştığını, bu çatışmaların hepsinin Hıristiyanlıkta
olmasının ilginç olduğunu, İslam'da çatışma yaşanmadığını, bunu nasıl
yorumlayacağını bilmediği söyledi.
Dinin toplumları idare etmek ve uyutabilmek için kullanılan iyi bir
silah olduğunu ifade eden Aktan, "Din bir şekilde toplumları
sürükleyebilmek, idare edebilmek, hatta biraz daha uyutabilmek için iyi
bir silah. Ama bunu kullandığımız zaman bilimden de gittikçe
uzaklaştığımızı görüyoruz aslında." dedi.
DOMUZ ETİNİN HARAM OLMASI TARTIŞMAYA AÇILMALI
İslam'ın ve dinin soru sormayı zorlaştırdığını ileri süren Aktan, İslam
dininde domuz eti yemenin haram olmasının tartışmaya açılmasını istedi.
Prof. Dr. A. Özdemir Aktan, "Biz hâlâ 'domuz eti yemek günahtır'da
kaldık. Bunu tartışamıyoruz. Niçin günahtır? Acaba değiştirsek mi? Bunu
kimse söylemeye bile cesaret edemiyor. Bunu yapmalı mıyız? Bence evet
yapmalıyız." şeklinde konuştu.
Aktan, Doğu-Batı kültürü tarifini vermek için kişisel gelişim uzmanı
diye açıkladığı yazar Mümin Sekman'ın görüşlerini aktarmaya çalışırken,
izleyicilerin arasında bulunan İTO Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nazmi
Algan, "Onun aslı nereden geliyor." diye sordu. Aktan, "Aslına bakarsan
eğitimini bulamadım." diye cevap vermesi üzerine bir izleyici "Hükümet
yanlıları bunun kitabını bedava dağıtıyor." iddiasında bulundu.
Harran ÜNİVERSİTESİ, STV VE HZ. MUHAMMED'E DİL UZATILDI
Konferansta sık sık araya girerek konuşan Dr. Nazmi Algan, Harran
Üniversitesi'nde yayınlanan bilimsel eserlerin Amerika'da yayınlanmış
gibi gösterildiğini iddia ederek üniversiteyi sahte yayın kurulları
oluşturmakla suçladı. Algan şu iddialarda bulundu: "Amerika'da
yayınlanmış basılmış gibi muazzam yayınlar, özellikle psikiyatri
alanında çıktı. Sonra anlaşıldı, yok öyle bir şey. Tamamen kurgusal
masaüstü yayıncılık şeklinde sahte yayın kurulları, denetleme
kurulları, şunlar, bunlar o şekilde bir sürü insan oradan şey alıyor."
Kürtaja karşı duruşundan dolayı İslamiyet ve Hıristiyanlığın bilimsel
gelişmeye karşı ittifak yaptığını ileri süren Algan, Samanyolu
Televizyonu'nu da kürtaja karşı yayın yaptığı gerekçesi ağır bir dille
eleştirdi.
İslam Dini'nin total bir anlayışta olduğunu, hayatın her alanını dizayn
etmek iddiasıyla ortaya çıktığını vurgulayan Algan, şöyle devam etti:
"Hz. Muhammed kanaatkâr mıydı? Tüccardı. Kureyş Kabilesi'ndeki bütün
ekonomik erki elinde tutmak istiyordu. Kanaatkârlığı ben İslam'la çok
bağdaştırmıyorum. O aşağıdakini uyutmak için bir bağ kuruyorum."