KAN ŞEKERİNDE ANİ YÜKSELİŞ VE DÜŞÜŞLERE NEDEN OLUR
Kan şekerinin ani iniş çıkışlara uğramasının ruhsal dengesizliklere, baş ağrısına, tatlı ve acıkma krizlerine yol açtığını söyleyen Berrin Yiğit,
kısır bir döngü gibi yedikçe daha çok istenen şeker ve şekerli
besinleri Bitmeyen senfoniye benzetiyor ve kriz ataklarının birbirini
izleyeceğini belirtiyor. Bunun için şekeri, sigarayı bırakır gibi bir anda kesmelisiniz.
DİYABET, KALP HASTALIKLARI VE KANSER RİSKİNİ ARTIRIR
Kan şekerini ani yükselten ve glisemik indeksi yüksek besinlerle
beslenenler daha kolay şişmanlar. Araştırmalar bu kişilerin kalp ve
şeker hastalığına yakalanma risklerinin daha fazla olduğunu gösteriyor.
Son araştırmalarla da yüksek glisemik indekse sahip diyetlerin kanser
riskini artırdığı ortaya çıktı.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ ÇÖKERTEBİLİR
İnsanlar üzerinde şeker ve bağışıklık sistemi ilişkisini inceleyen
çalışmalara az rastlansa da hayvan deneyleri şekerin bağışıklık
sistemini baskıladığını gösteriyor. Mekanizması tam olarak bilinmemekle
birlikte şekerli besinlerdeki şeker ve mayanın metabolizmada fazlaca
yer alması, vücudun enfeksiyonlara daha açık olmasına neden olur.
KROM YETERSİZLİĞİNE NEDEN OLABİLİR
Metabolizmadaki temel görevi kan şekerini dengelemek olan krom minerali,
beslenme alışkanlıklarında fazlaca rafine karbonhidrat ve şeker
olanlarda eksikliğe uğrar. Amerikan halkı üzerinde yapılan analizler
nüfusun % 90ının kromdan yetersiz beslendiğini gösteriyor.
YAŞLANDIRIR
Anti-aging çabasının aksine çalışan şeker ve şekerli besinlerin vücutta
yarattığı tahribat gözardı edilemeyecek kadar önemli. Kana karışan şeker, ortamdaki protein ile birleşerek yeni moleküler yapılar oluşturur ve bu yapılar,
dokuların deri elastikiyetini azaltır. Öte yandan kan şekerindeki
yükselişle insülin seviyelerindeki artışa bağlı olarak da yaşlanmayı
hızlandırır.
YAĞLANDIRIR
İnsülin hormonunun asıl görevi kandaki şekeri enerji olarak kullanılmak üzere hücre içine sokmaktır. Ancak yanlış beslenme,
kan şekerinde büyük dalgalanmalar insülinin aşırı salgılanmasına neden
olabilir ve vücudun gereğinden fazla yağlanmasına neden olabilir.
İnsüline karşı bedenin direnç kazanması durumlarında da oluşabilen
benzer tablo kalori bombardımanlarının kaçınılmaz sonudur.
DİŞ ÇÜRÜMELERİNE NEDEN OLUR
Şeker ve şekerli besinler, diş çürümelerine en fazla neden olan besinler arasında yer alıyor. Diş ve diş etlerindeki kronik enfeksiyonların, koroner arter hastalıklara yatkınlığı artırdığı her geçen gün açıklanan çalışmalarla destekleniyor.
ÇOCUK GELİŞİMİNİ ETKİLER
Renkli,
katkı maddeli şeker ve şekerli besinlerin tüketimi özellikle hiperaktif
çocuklarda belirtileri artırabiliyor. Şekerli besinlerin tüketimine
bağlı olarak gıda alımını azaltabilen dolayısıyla besin
yetersizliklerine neden olabilen bir beslenme alışkanlığı, çocuk gelişimini sekteye uğratabileceği gibi, kan şekerindeki ani dalgalanmalar davranışsal kontrolsüzlüklere neden olabiliyor.
STRESİ ARTIRIR
Strese girdiğimiz anda vücudun koruma içgüdüsüyle salgıladığı stres
hormonları acil durumlar dışında kan şekerinin çok düştüğü durumlarda
da salgılanmakta. Örneğin bir dilim çikolatalı pasta yedikten sonra kan
şekerindeki ani yükseliş akabindeki düşüşe bağlı olarak salgılanan
adrenalin, epinefrin ve kortisol kişilerin kendilerini tedirgin, huzursuz ve titrek hissetmelerine neden olur.
BESİN YETERSİZLİKLERİNE NEDEN OLABİLİR
Çalışmalara göre fazla şeker tüketenlerde A, C, B 12 ve folat vitaminleri, kalsiyum, fosfor,
magnezyum ve demirin eksikliği gözleniyor. Şeker ve şekerli besinleri
en çok tüketen yaş gruplarının çocuklar olduğunu düşünürsek gelişim
anlamında ne büyük tehdit oluştuğunu görebiliriz.
Berrin yiğit, şekeri hayatımızdan çıkarırken tatlı krizlerine girmemek için glisemik indeksi düşük beslenme alışkanlığının geliştirilmesini, az az sık sık beslenmeyi, egzersiz yapmayı, sebze ve meyvelere ağırlık vererek light süt ve tatlandırıcı ile hazırlanan masum sütlü tatlıları tercih etmeyi öneriyor.
Berrin Yiğit