hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Yoksuluyuz Yaşayışımızın

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Yoksuluyuz Yaşayışımızın 2duy3hj

Yoksuluyuz Yaşayışımızın Empty
MesajKonu: Yoksuluyuz Yaşayışımızın   Yoksuluyuz Yaşayışımızın EmptyC.tesi Ocak 23, 2010 8:04 am

Yoksulluk parayla değil: Parasızlıkla. Yoksulluk bin türlü.


Sevgi yoksulluğu, bilgi yoksulluğu, mizah yoksulluğu... Yoksulluğumuzun farkındayızdır, çoğu zaman. Yoksul olmayanlarla karşılaştırarak kendimizi. Varsıllarla. Belki karşılaştırmadan da, içimizde, yüreğimizde duyarız yoksulluğu. Boynumuz bükülür. İsyân ederiz. Boşluğumuzu, eksikliğimizi, yoksulluğumuzu, hangi alanda, ne düzeyde ise ortadan kaldırmaya çalışırız. Boşverenlerimiz de olabilir. Yakınıp bir şey yapmayanımız da.

Yoksulluk vurmalı. Uyanmalıyız. Hayat hiçbir zaman dolduramayacağımız
boşlukları kapatmaya çalışmakla geçer. Geçmeli. Boşluksuzlardan söz
etmiyorum. Boşluklarına perdeler asıp, görmek istemeyenlerden.
,
Yetinenler, uyuşuklar. Ağlayıp sızlayanlar. Yoksulluk saklayıcıları. Örtücüleri. Yoksulluklarından utananlar. Utandıkça saklayıp, sakladıkça daha da yoksullaşanlar.

Ben sevgili yoksuluyum. Sevgilim yok. Var da yetersiz. Ben para yoksuluyum. Geçinemiyorum. Bilgi yoksuluyum, merak ediyor, soruyor, yanıtlarını bilmiyorum. Ben akıl yoksuluyum.

Düşünemiyorum. Duygu yoksulu. Duyumsayamıyorum. Duygulanamıyorum.

Peki "yaşayışımın yoksuluyum" ne demek? Çorak yaşıyorum demek. Kuru. Tatsız. Renksiz. Heyecanları sönük, Yaşayışıma sahip çıkamıyorum demek. Kendimin yoksuluyum. Ülkemin yoksuluyum. Kültürümün yoksuluyum. Bütün bunlar bende yok, varsa da eksik, yetersiz. Yaşayışım yetmiyor bana. Sınırlarımın, duvarlarımın ötesinde "hayatlar" var. Duyuyorum. Ulaşamıyorum. Eriştiğimde coşacağım bilgiler, bakış biçimleri; algılama, düşünme, duyumsama yolları var, erişemiyorum. Yaşayışımın yoksulluğu için için acıyla yaşanıyor. Hiçbir dernek, sendika ya da örgüt bu temel yoksulluğuma eğilmiyor. "Asgârî" ücretimle uğraşılıyor, "asgârî" yaşayışımla ilgilenilmiyor. Aklımız, paraya, siyasete, futbola, günlük yaşayışın çıkarlarımızla ilgili birçok yanına eriyor. Aklımız "yaşayışımıza" pek ermiyor.


Nasıl yaşayacağım? Nasıl güzel yaşayacağım?


Asıl soru, bu ikincisi. Nasıl ezmeden, ezilmeden, hak yemeden, karşımdaki insan yüzünü yok saymadan yaşayacağım.

Güzel: Hem ethik hem esthetik anlamda. Esthetik yaşayış pek kavranamıyor. Şarkı söylemek, resim yapmak, şiir yazmak...

İşte güzel yaşayış! Sanatla uğraşma güzel yaşayışa götürebilir de götürmeyebilir de. Kütük gibi yaşayan sanatçılar vardır, sanatla ilgilenenler. "Güzel", hayata belli bir biçimde "duruş"tan kaynaklanıyor. Böylesi bir tavır, bir tutum gerçekleştirilemedikçe, güzeli "memur sanatçı", "memur okuyucu", "memur duygulanıcı" yaklaşımıyla aramanın anlamı yok. "Güzel", lezzetli bir yiyeceğin vereceği bir "haz" değil. "Güzel", gerçekleştirilecek bir çaba! Bir iş. Bir ürün. Emek isteyen bir uğraş. Güzel yoksulu olduğumuzu duymakla başlıyor.

Zengin bir hayat var. Birçok hayatlar. En azından iki boyutuyla. İlki,
"mikro" boyuttaki hayat: Ayrıntılar ve incelikler ağı. Farkına
varamadığımız ne kadar çok incelik var! Eşyada örneğin. Bizi
ilgilendiren, Kullanabileceğimiz, zevkine erişip, keyfini sürebileceğimiz, bizi düşüncelere salabilecek ne denli çok eşya. Ne denli ince kavramlar var. Dilimizin incelmesiyle, zenginleşmesiyle yakalanabilecek. (Yabancı dil öğrenmenin, kaba dil bilinciyle, bizi incelikte zenginleştirmesine olanak yok. Örneklerini görüyoruz. Görebiliriz.!) İnce duyma, ince düşünme
,, ince yaşama, mikro düzeyde "zenginlik", "çoğulluk" anlamına geliyor. Makro düzeyde ise, geniş bakabilme, derinlikleri, ayrıntıları kavrama, alternatifleri görebilme gibi özellikler taşıyor. Genel kavramlarla, soyut düşünebilme gücü önemli, bu düzeyde.

Zengin yaşama,
bir kültür sorunu. Bir yaşam biçimini öğrenebilme uğraşı. Henüz
insanların buna pek zamanı yok. Alt yapı sorunlarını çözmüş kimi ülkeler, zengin yaşamayı arıyorlar, gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Sanatın bu çabada kaçınılmaz bir yeri var. Belli bir biçimde gerçekleştirilen felsefenin. Belki, inanç sistemlerinin de katkısı oluyordur. Doğayla bunca bilgi birikimiyle karşı karşıya kalan, toplumsal yaşayışını, birey-toplum, toplum-toplumlar düzeylerinde anlamlı biçimde gerçekleştirmeyi arzulayan insan, yaşam yoksulluğunu henüz, ekonomik, ekolojik,
politik yönleriyle kavrayabiliyor. Düşlerindeki dünyayı gerçekleştirme
çabasında "duygu ve düşünce" yoksulluğunun ayırdına varamadığı için, daha çok hırpalanacaktır. Anlaşmalar yaparak, kanunlar çıkararak, mal alıp, mal satarak, üniversite açarak, yemek yiyerek, sevişerek, kitaplar, makaleler yazarak durumunu çözebileceğini düşünüyor.

Yoksuluz, Cemal Süreyya usta, Hayatımız çok kısa, dörtnala, duymak ve düşünmek lâzım... Dünya zalimlerin dünyası ise, biz mazlumların yoksulluğumuzu gidermedeki tembelliğimizdendir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yoksuluyuz Yaşayışımızın
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kadınca/Aşk/Romantizm/Şiir :: Güzel Sözler-
Buraya geçin: