hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Smack Down Tarihçesi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Smack Down Tarihçesi 2duy3hj

Smack Down Tarihçesi Empty
MesajKonu: Smack Down Tarihçesi   Smack Down Tarihçesi EmptyPtsi Ocak 18, 2010 2:43 pm

Tarihçe

WWE, en doğru anlamıyla kas, renk, atımlı müzik ve pirotekniğin bir karışımı olan büyük gösteridir.

Güçlü ve karizmatik sporcuların mücadelelerinin, komik skeçlerin, güzel kadınların ve popüler WWE Divaları’nın yer aldığı bir “Dünya Güreş Eğlencesi (WWE)” olarak da nitelendirilir.

Her yıl Dünya Kupası’nın eşdeğeri olan WrestleMania’ya 20’den fazla ülkeden fanlar katılmaktadır.

2007’de gerçekleşen WrestleMania 23, bir günde en yüksek sayıda-80.103 fanı çekerek WWE tarihinin en yüksek katılım rekorunu kırmıştır.

Tüm bu başarı şirketin yenilikçi ve hırslı sahibi üçüncü kuşak menajer Vincent McMahon’un liderliğinde elde edilmiştir.

1985’te WrestleMania’yı ilk yaratan ve daha sonra ücretli televizyon
yayınının başlangıcı olarak kullanan McMahon’du. Yoğun talepten dolayı
WWE paralı televizyon yayını alanında lider oldu.

Bugün her biri kendi tema ve geleneğine sahip olan the Royal Rumble, Survivor Series ve SummerSlam, WWE’nin önde gelen serileridir.

Kaya lakaplı Dwayne Johnson’un oyunculuk yeteneğini vurgulayan The
Scorpion King ve diğer iki Johnson filmi olan The Rundown ve Walking
Tall’un ortak yapımından sonra WWE filmleri organizasyonun süper
starlarına eşlik eden sinema ve TV projelerine odaklanacak şekilde
biçimlendirilmiştir. WWE filmlerinin piyasaya ilk çıkışı 2006’da
başrolünü şirketin adrenalin tetikleyici süper starlarından biri olan
Kane’in oynadığı korku filmi “See No Evil”dır. Ardından WWE şampiyonu
John Cena’ya eşlik eden,
The Marine ve Stone Cold Steve Austin’in başrolünü oynadığı aksiyon
filmi “The Condemned” bunu takip etti. 2009’da Mr. Kennedy’nin eşlik
ettiği “Behind Enemy Lines Columbia” ve John Cena’nın eşlik ettiği 12
Rounds DVD’leri sektörde yerini aldı.

Şirketin en iyi bilinen şovu RAW ilk defa 1993’te ve canlı olarak
yayınlandı. Dwayne Johnson’ın daha tanıdık sloganlarından biri SmackDown,, 1999’da özel şov olarak başladı ve yakın zamanda haftalık içerik haline geldi.

WWE’nin üçüncü markası ECW,
the Extreme Championship Wrestling tanıtımından esinlenilmiştir ve
birçok kararlı ve alternatif unsuru meydana getirmiştir. Daha sonra
WWE’nin listedeki yaklaşık 160 süperstarı sırayla tek bir unsurda
birleştirilmiştir. Bu listede Triple H, John Cena, Batista; Rey Mysterio ve the Undertaker da yer almaktadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Smack Down Tarihçesi 2duy3hj

Smack Down Tarihçesi Empty
MesajKonu: Geri: Smack Down Tarihçesi   Smack Down Tarihçesi EmptyPtsi Ocak 18, 2010 2:45 pm

1996'da da bir Türk güreşmiş burda.

Güreşçi Adı: The "Terrible" Turk
Gerçek Adı: Fırat Koyuncu
Doğum Tarihi: 20 Şubat 1955
Memleketi: Mersin, Türkiye
Medeni hali: Evli ve çocuklu
İlk güreştiği tarih: 1996
Bitirici hareketleri: The Spit, Ottoman Slap
Kazandığı kemerler:
WCW Television Tag Team
Kullandığı giriş müzikleri:
McCartney & Wonder - Ebony and Ivory (Tag-Team)
Ceddin Deden - Mehter Marşı
Mustafa Sandal - Araba

Resmide burda

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


WCW KARİYERİ:

Ülkemizde Amerikan güreşi yeterince bilinmediği için bu sporun ilk ve
tek Türk karakteri hakkında da hemen hemen kimsenin bilgisi yoktur.
Daha sonra "The Terrible Turk" ismiyle ünlenen (TTT) 1990'lar ortasında
yağlı güreş maçlarında keşfedildikten kısa bir süre sonra WCW ile
anlaşma sağladı. O zamanki adı kısaca The Turk'dü. İlk olarak zenci
güreşçi Ali Bounyamin ile "Ebony and Ivory" adında bir takım kurdu.
Takımın genel sloganı yurtta ve cihanda sulh tarzı bir yaklaşımdı. Turk
ile Bounyamin normalde elle tag yapılırken her giriş çıkışlarında
birbirlerini yanaktan öptüler ve bu durum maçları yavaşlatınca
taraftarlarca antipatik görülmeye başlandılar. Bu ikili WCW Television
Tag Team kemerlerini 21 Şubat 1997'de Goodfellas'ı yenerek aldılar.
Ertesi geceki Nitro programında kemerleri kaybedince Turk takım
arkadaşına "yamyam" diye bağırdı ve kafasına sandalye ile vurdu. Barışa
yönelik mesajlarının aksine böyle davranan Turk, bir anda seyircinin bir numaralı düşmanı oldu ve adı The Terrible Turk olarak anılmaya başladı.

Hazır antipati kazanmışken,
WCW Amerikan halkına çok ters gelen Türk kültürünün özelliklerini ring
içine yansıtarak iyice bu güreşçiye nefret kazandırmaya çalıştı. Turk
sıkça ekrana orasını burasını karıştırırken veya bıyığıyla oynarken
yansıdı ve ayrıca bazı maçlara donla çıktı. Ringe Mehter Marşı ile
geldi. Kurban bayramında ring ortasında koyun keserken bazı
taraftarların gözlerini kapadığı ve bazılarının çığlıklar bile attığı
görüldü. Bu da yetmezmiş gibi ring ortasında oğlunun sünnet düğününü
yapmaya kalkınca ringde arbede çıktı. Bu olaylar üzerine Mr. Perfect
ile kısa süreli bir çekişmesi oldu. 1998 Bash at the Beach programında
Mr. Perfect'i yenen TTT,
bu maçın sonunda unutulmayan klasik lafını ilk defa etti: "Learn and
then come!" yani öğren de gel. Bundan sonra US kemeri için dövüşme
fırsatı bulan TTT,
düzenlenen turnuvada İtalya'nın Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye iade
etmesi gerektiğini belirterek batıyı adete protesto etti ve maçına
çıkmadı.

TTT bir süre protestosuna devam etti. Maçları için çağrıldığında ring kenarına geldi,
taraftarlara şöylece bir baktı ve ring kenarına gidip İspanyol
spikerlerin bulunduğu masada tavla oynamaya başladı. Bu da para verip
maçları izlemek için gelen taraftarlarca fena bir şekilde yuhalandı.
Bir kaç hafta sonra gelişen olaylar üzerine WCW patronu Eric Bischoff
ona bir ders vermek için Goldberg ile TTT arasında bir Hell in a Cell
maçı ayarladı. Maçın ilk dakikası karşılıklı tükürmeyle geçtikten sonra
maç tam bir kan gölüne döndü. Tam Goldberg maçı alacak derken maskeli
birisi kafesin kenarına geldi ve kapıyı açıp içeriye iki tane tavuk
attı. Goldberg şaşkınlıktan çıldırıp etrafına bakarken ve tavuklarla
uğraşırken Turk ayağa kalktı ve bitirici hareketi olan Ottoman Slap ile
Goldberg'in işini bitirdi. Maçtan sonra maskeli güreşçinin eski WWF
şampiyonu Iron Sheik olduğu ortaya çıktı. Turk, "Sheik üzerine güreşçi tanımam" dedi ve onun elini öptü.

Bu başarısı üzerine Turk nihayet WCW Heavyweight kemeri için güreşme
fırsatı yakaladı. 16 Ocak 2000'de Bret Hart karşısına çıkan Turk maçtan
evvel seyircileri kendi tarafına çekmek için bolca uğraştı. Önce
seyirciler arasındaki ufak çocukları kucağına alıp onlarla oynadı,
sonra da elini öpenlere para verdi. Turk'ün beklediği de gerçekleşti ve
maç başlayınca herkes ona tezahürat etmeye ve şampiyon Hart'ı yuhlamaya
başladı. Bu durum karşısında Hart pis güreşmeye başladı ve Turk sıkça
"Hocam" diyerek maçın hakemine tepkisini gösterdi. Maçın sonlarında
Hart onu sharpshooter hareketine sokunca Turk'ün adeta "of anam" diye
bağırdığı ekranlara yansıdı. Turk bağırdıkça Hart hareketi iyice
sıkmaya başladı ve korkulan oldu: Turk'ün bacağı kırıldı. Hakem maçı
durdurdu ve "no contest" kararına vardı. Yani Turk kemeri alamasa da
pes etmeyerek kuvvetini ortaya koymuş oldu ve taraftarlarca ayakta
alkışlandı. Ancak maalesef zaten WCW ile kontratının sonuna gelen Turk, bacağının kırılması nedeniyle kontrat yenileyemedi ve 6 ay ringlerden uzak kaldı.

WWF KARİYERİ:
Bu süre geçtikten sonra Turk antrenmanlara başladı ve WWF'den
görüşme teklifi alınca Vince McMahon'le görüşmeye gitti. Turk Vince'in
odasına girerken ayakkabılarını çıkarınca durum biraz yanlış anlaşıldı.
Ancak gerekli açıklamalardan sonra imzalar atıldı ve Turk de Vince'in
eşi Linda McMahon'e bir çaydanlık ve çay seti hediye etti. Bu
gelişmeler Amerikan halkı için o kadar ilgi çekiciydi ki ertesi günkü
Raw programında bunlar tekrar banttan yayınlandı. 4 Eylül 2000'deki Raw
programının sonunda Turk ilk defa WWF ekranlarına canlı olarak geldi ve
Chyna ve Eddie Guerrero arasındaki Intercontinental Title maçına
karıştı. Bir anda ışıklar söndü ve Mustafa Sandal'ın Araba şarkısı
çalmaya başladı. Turk koridorun sonuna kadar sarı bir Mercedes ile
geldi ve arabadan çıktı. Ring kernarına gelip Chyna'ya "you are not
woman!" yani "sen kadın değilsin!" diyerek onun moralini bozdu.
Konsantrasyonu bozulan Chyna, Guerrero tarafından ani bir roll-up ile tuş edildi. Programın son saniyelerinde Eddie kemeri kazanışını kutlarken,
Turk de Chyna'ya Türk usulü hareket çekerken ekrana geldi. Bu hareketin
anlamını tam bilmeyen Amerikan kanalları bunu olduğu gibi sansürsüz
olarak ekrana getirdiler.

Bundan bir sonraki programda Guerrero ile programa yine sarı Mercedes ile gelen Turk,
arkadaşını bu başarısından dolayı kutladı. Ancak ondan sonra kimsenin
beklemediği bir anda Eddie'nin suratına bitirici hareketi olan Ottoman
Slap'i indirdi. Daha sonra eline bir şişe rakı alan Turk ring iplerine
çıktı ve şişeyi dikerken taraftarlara yine hareket çekti. Sonra da
yerde yatan Eddie'ye gidip "I'll see you at Wrestlemania!!!",
yani "Wrestlemania'da görüşürüz!!!" diye bağırdı. Ancak o sırada daha
Wrestlemania'ya 6 ay gibi bir süre vardı ve karışıklığı önlemek için bu
kısım daha sonraki banttan yayından çıkarıldı. Ertesi hafta bileğinden
hafif bir sakatlık geçiren Turk bir süre güreş dışı pozisyonlarda geldi
ekrana. Örneğin WWF'in divalarıyla röportaj yapılırken hep 10-15 metre
geride Turk onları keserken ekrana geldi.

Sakatlığı düzeldiğinde o an iki divayla ilişkisi bulunan Billy
Kidman ve Tajiri ondan intikam almak için çekişmeye başladılar.
Düzenlenen ikiye bir handicap maçında Turk çığırından çıktı ve
"erkekseniz teker teker gelin lan!!!" diye arenayı yankılattı. Tajiri
adeta onun erkekliğini yok etmeye çalışırcasına Turk'ün bacak arasına
sert bir karate tekmesi indirdi. Hakem bunu görmedi ve Turk bu maçı
kaybetti. Ertesi gece Byte This programına çıkan Turk,
program yetkililerine pozisyonu yavaş çekimde defalarca oynattı ve tam
ona vurulduğu anda dondurarak maçtaki haksızlıktan şikayet etti. Bu
maçta kural hatası olduğunu iddia eden Turk federasyona yazılı bir
şikayette bulundu. WWF de ona yeni bir maçın yapılmasını önerince Turk
de bunun tekrar bir handicap maçı değil de bir tag-team maçı olmasını
istedi. 20 Mayıs 2001'deki rövanşta Turk'ün gizli takım arkadaşı maç
anına kadar kimse tarafından bilinmiyordu. Maç başlayınca belli oldu ki
gizli takım arkadaşı Christian'ın ta kendisi. Oldukça zevkli geçen
maçın sonunda Turk ve Christian galip geldiler. Maçtan sonra Turk, "ikimiz da farklı dinden olsak da Allah'ın bir olduğunu herkese gösterdik. Ya Ali, ya Muhammet, ya Allah!" dedi.

Bir anda din sözcüsü kesilen Turk'un yeni hedefi maskeli ve şeytan
gibi bir görünümü olan Kane oldu. Bu maçın unutulmayan anı Turk'ün maç
başında "cayır cayır yanacaksın cehennemde" diye bağırması ve bunun
üzerine Kane'in kollarını yukarı kaldırıp sonra indirdiğinde ring
etrafında ateş çıkmasıydı. Kane de ona adeta "birlikte yanacağız"
dercesine bir mesaj veriyordu. Bu maçta Kane iki defa Ottoman Slap'ten
sonra tuştan kurtuldu. Turk diğer hareketlerinden biri olan The Spit
hareketini de uyguladı ama Kane'in suratında maske olduğu için bana
mısın demedi. Hiç bir hareketi işlemeyen Turk ringden kaçtı ve kaçarken
şiddeti azalan ateşte maçın stresini atmak için bir sigara yakmaya
çalıştı ve bu esnada kaşları ve bıyığı yandı. Bundan sonraki programda
komik görünüşüne çare arayan Turk,
eşcinsel olan Rico ile tanıştı ve ondan ona kaş çizmesini istedi.
Yardımsever Rico ona yardım etti ama göz kalemi bir anda elinden
kayınca Turk ona "ibne" diye bağırdı ve ikisinin arasındaki dostluk da
böylece sona erdi.

18 Kasım 2001'deki Survivor Series'de The Terrible Turk son defa
ekranlara geldi. WWF ile parasal açılardan anlaşamayan Turk
ayrılacağını belirtince ona bu programda son bir maç ayarlandı: The
Undertaker ile Buried Alive maçı. Ancak maç yoğunluğu nedeniyle bu maç
Survivor Series'den bir saat önce yayınlanan ücretsiz Heat programına
alındı (ve gelişen olaylar yüzünden bu maç tamamiyle WWF arşivlerinden
çıkarıldı). Doğal olarak federasyondan ayrılacak olan Turk bu maçta
felaket bir dayak yedi. Undertaker onu Buried Alive kuralları gereği
gömmeye başladı,
bu arada Turk çukur içinde yatarken ekrana geldi. Turk burada onu başka
hiç bir federasyonun onunla bir daha ilgilenmemesini gerektiren büyü
bir gaf yaptı ve çukur içinde ekrana sırıtırken ve bir gözünü hafif
açıp etrafa bakarken görüntülendi. Spikerlerin bile tüm çabaları bu
falsoyu kurtarmaya yetmedi ve aniden kameralar bu posizyonu daha fazla
göstermemek için açı değiştirdi. Tam iş kurtarıldı derken ve programın
bitiş yazısı ve Undertaker'ın gömdüğü çukur üzerinde gövde gösterisi
ile program sona ererken Turk inanılmaz bir hata daha yaptı ve çukurun
4-5 metre yanındaki kurtulma yerinden çıkıp üstünü silkeledi. Bu
görüntü tam program sonuna rastladığı için sadece yarım saniye kadar
ekrana yansıdı, ama arenadaki seyircilere doğal olarak hiç bir mantıklı açıklama yapılamadı. Arenadaki seyircilerin dediğine göre Turk, Undertaker'ı yanaklarından öptü ve soyunma odasının yolunu tuttu.

Tam ana girişten içeri girerken Turk seyircilerin görmesi için
havaya WCW yazar gibi parmaklarıyla işaret etti. Ancak daha sonraki
aylarda WCW'dan ona hiç bir teklif gelmedi. Seneler sonra Turk bu
durumu Hogan ile olan düşmanlığına bağladı. Hogan'ın hayatını anlatan
kitapta Turk ile ilgili bir kaç cümle geçiyor. Orada Hogan "Çok iyi
arkadaştık. Birlikte çalışır, birlikte seyahat eder, birlikte partilere katılırdık, birlikte ölürüz diye dalga geçerdik. Ama - ki bu da benim yorumum - nasıl,, nerde,
ne zaman oldu bilmiyorum ama beni kariyerini sabote etmekle suçluyor ve
benden bugün halen nefret ediyor. Keşke o da burada olup bunları
tartışsak. Ben işlerimi akıllıca yapıyorum,
ama bazı insanlar için aynısını söyleyemeyiz" diyerek Turk'ü adeta
yerin dibine itti. Ancak kitabın tam çıktığı hafta Turk senelerin
verdiği fiziksel problemlerden dolayı bir kalp krizi geçirdi ve hayata
gözlerini yumdu. Hogan'ın lafları da ölünün arkasından böyle konuşulur
mu diye çok yadırgandı.

Koskoca Hogan bir anda maçlarında on binlerce insan tarafından
yuhalanmaya ve ıslıklanmaya başlandı. Bu durum karşısında yüzünü
gösteremeyen Hogan da bir süre WWE'de suratına maske takarak ve ismini
Mr. America olarak değiştirerek maçlara çıktı. Hatta bir programda
patron Vince McMahon bu maskeli adamın Hogan olduğunu ispatlamak için
onu yalan makinesine bağlattı. Vince'in ona sorduğu sorulardan biri
"Turk'ü sen mi öldürdün?" oldu. Büyük bir sessizlik ve beklemeden sonra
Hogan "Yeah I killed him with my words brother!",
yani onu laflarımla ben öldürdüm diyerek suçunu itiraf etti.
Taraftarların bazılarını ağlamaklı olduğu gözlendi. Bunun üzerine Hogan
da hafifçe ağlamaya hazırlanırcasına suratını buruşturdu. Ring
kenarındaki Big Show'un da hüngür hüngür ağladığı görüldü. Hogan suçunu
itiraf ederek tekrar taraftarların saygısını kazandı ve 2005 senesinde
Hall of Fame'e eklenen bir isim oldu. Hogan ödül seremonisinde Turk'ün
ismini anacağı yerde çok duygulandı ve kelimeler adeta ağzından
çıkmadı. Hogan sadece eliyle gökyüzüne işaret etti ve gözyaşlarını
sildi. Big Show yine hüngür hüngür ağladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
CaTaiysT
Geçerken uğradım
Geçerken uğradım
CaTaiysT


Giriş Tarihi : 06/02/10
Yer : İstanbuL
Yaş : 29
Mesajlar : 64
Rep Puanı : -20
Rep Gücü : 40
Smack Down Tarihçesi 2duy3hj

Smack Down Tarihçesi Empty
MesajKonu: Geri: Smack Down Tarihçesi   Smack Down Tarihçesi EmptyC.tesi Şub. 06, 2010 2:20 pm

Tşkrler
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Smack Down Tarihçesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Spor..  :: WWE Smackdown-
Buraya geçin: