Grizu hep vardı, elektriği açınca patladı
Bursa’nın
Mustafakemalpaşa İlçesi’nde 10 Aralık’ta meydana gelen ve 19 işçinin
yaşamını yitirdiği kömür ocağındaki grizu faciasıyla ilgili Cumhuriyet
Savcılığı’nca görevlendirilen ve 3 maden mühendisinden oluşan bilirkişi
raporunda, tüyler ürperten gerçek ortaya çıktı.
Vücutları yanmış
Maden Mühendisleri Mehmet Taşkın, Melih Duygun ve İhsan Babür’den
oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı 12 sayfalık rapor, kaza
mahallini gösteren fotoğraf ve ölçeksiz kroki ekiyle 25 Aralık’ta
tamamlanarak savcılığa teslim edildi. Giriş bölümünde maden ocağının
bulunduğu mevkii ve patlama sonrası ocakta yapılan incelemelerin
anlatıldığı raporda, kazada ölen işçilerin vücutlarında yanma izleri
görüldüğü ve göçük açma sırasında çıkan malzemeler içinde
havalandırmada kullanılan 12 santimetre çapındaki şeffaf vantüp
parçalarının da eridiğinin tespit edildiği belirtildi.
Ocakla ilgili edinilen dosya ve diğer dokümanların incelenmesi sonucu
kömürden çıkan metan gazının ocak havasına karıştığı ve sürekli grizulu
hava ortamının oluştuğu vurgulanan raporda kazı anı şöyle anlatıldı:
“Kaza, yemek mola saati olan 20.00- 20.30 saatlerinde tabanda oluşmuş
grizunun elektrik panosundaki çalıştırıcı düğmeye basılması sonucu ark
yapması sonucu oluşan kıvılcımın tesiri ile patlamasının meydana gelmiş
olduğu anlaşılmaktadır.
Havalandırma yok
Grizu patlamasının dinamit atımından kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır.”
Raporun ’Havalandırma Yönetimi, İş Sağlığı ve Güvenliği Sorunu’
başlıklı bölümünde ise ocakta grizu birikmesinin en önemli nedeni olan
havalandırma sistemindeki çarpıklıklar gözler önüne serildi. Üfleyici
vantilatörün anayolla irtibatlı olan kirli hava dönüş yolu nefesliğinin
hemen yanında kurulmuş olmasının havalandırmada kısa devre olmasına yol
açtığı bildirilen raporda, “Bu durum, çalışma sırasında kirlenmiş
havanın tekrar ayak ortamına üfleniyor olmasına ve ortamdaki havanın
sürekli kirlenmesine yol açmaktadır” denildi. Raporda, havalandırma
vantüplerinin de maden standardı olan 40 santimetre çapındaki boru
yerine tarımsal sulamada kullanılan 12 santimetrelik boruların
kullanıldığı ifade edilerek, bu boruların temiz havanın basılmasında
yetersiz kaldıkları anlatıldı.
Raporda ayrıca Bükkoy Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Nurullah
Ercan’ın üst işveren konumunda olduğu ve 4857 Sayılı İş Kanunu’nun
2’nci maddesi 5’inci bendi gereği alt işverenle birlikte asıl kusurlu
olduğu ifade edildi.