Denizli Devlet Hastanesi Acil Servis Hekimi İsmail Paksoy,
hipnoz hakkında bilgi verdi. Hipnozun uykudaki gibi bütün vücudun
gevşediği fakat uykudan farklı olarak kişinin bilincini kaybetmediği, değiştirilmiş bilinç durumu olduğunu ifade eden Dr. İsmail Paksoy,
hipnoz ile çevresel ve düşünsel uyaranlardan bir süreliğine uzaklaşarak
telkin alabilme farkındalığına erişilebileceğini söyledi.
Hipnozun güvenilir, eğitimli ve yetkili bir tıp mensubu doktor,
diş hekimi ve psikolog tarafından yapıldığı sürece bilinen hiçbir yan
etkisinin olmadığını belirten Dr. İsmail Paksoy; alternatif tıp
olmadığını tamamen bilimsel ve tüm dünyada tıbbın kabul ettiği bir
yöntem olduğunu belirtti.
Akıl hastalığı olanların, sağır ve dilsizlerin, bunayanların ve 6 yaşın altındaki çocukların hipnoz olamayacağını ifade eden Paksoy,
"Bugün hipnoz strese bağlı ve psikosomatik hastalıklar olarak bilinen
hastalıkların tedavisinde alternatif bir yöntem olarak kullanmaktadır.
Tıpta psikiyatri, kadın doğum, ağrı ve anestezi, alerji, deri ve çocuk hastalıkları, endokrin alanlarında ayrıca diş hekimliği, spor, eğitim, sanat, kötü alışkanlıklar ve askeri alanda uygulanmaktadır. En çok baş ve migren ağrılarında, tek taraflı yüz ağrısı (trigeminal nevralji), kas ağrıları (fibromiyalji) ve yanık gibi ağrı tedavisinde, ağrısız doğumda, anestezide, gece işemelerinde, korku ve fobilerde uygulanabilir. Ayrıca konuşma bozuklukları (kekemelik), çocuklarda davranış bozuklukları ve uyum sorunları, eğitim ve öğrenme sorunları, parmak emme ve tırnak yeme gibi tikler, kötü alışkanlıların bırakılması (alkol, sigara, kumar vb.), kilo verme sınav stresi, yemek yiyememe (anoreksia nevroza), depresyon, performans anksiyetesi, panik bozukluğu, sosyal fobi, posttravmatik stres bozukluğu, çoğul kişilik bozukluğu, psikolojik bellek kayıpları, cinsel işlev bozuklukları(vajinismus), uyku bozuklukları, yorgun bacak sendromu, deri hastalıklarında da (sedef hastalığı, siğil vb.) hipnozla tedavi yapılmaktadır" diye konuştu.