hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Bu besinler gripten koruyor

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Bu besinler gripten koruyor 2duy3hj

Bu besinler gripten koruyor Empty
MesajKonu: Bu besinler gripten koruyor   Bu besinler gripten koruyor EmptyCuma Ara. 18, 2009 1:19 pm

Havanın soğuması ile birlikte hastalıkların oluşum sıklığı artmaktadır.
Mevsimin değişikliğine bağlı olarak halsizlik, isteksizlik, baş ağrısı
ve yorgunluk ilk belirtilerdir.


Grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalık da kendini
göstermeye başlamaktadır. Bağışıklık sistemimizin güçlü olması bu
dönemde çok önem kazanmaktadır. Bizi enfeksiyondan koruyan ve toksik
ajanlarla savaşan bağışıklık sistemimizdir. Güçlü bir savunma
mekanizması oluşturmanın temelinde ise; yeterli ve dengeli beslenme ve
antioksidan besinlerce zengin beslenme yer almaktadır. Dünya Sağlık
Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek
antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum,
çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega - 3 ve omega - 9 yağ
asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Tabi ki öncelik bu öğelerin
besinlerden doğal olarak alınmasıdır. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi
Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Şefika Aydın Selçuk, “Doğru
beslenerek gripten korunmanın yolları” hakkında bilgi verdi.

Sağlıklı olmak sağlıklı beslenmekle devamlılık kazanır

Yeterli ve dengeli beslenmeyi ihmal etmeden eti, sütü, sebzeyi,
meyveyi, tahılları mutlaka tüketmeliyiz. Önceliğimiz hep taze sebze ve
meyveyi doğal beslenmeyi tercih etmek olmalıdır. Çeşitli besinlerden
beslenmeyi hep vurgulasak da siz bu enfeksiyona sık yakalanabileceğimiz
dönemde aşağıda belirtilen vitamin ve mineralleri içeren gıdaları
sofralarınızdan hiç eksik etmeyin.

Yumurta, süt, balık vücudu enfeksiyondan koruyor

Vücutta savunma sisteminde görev alır, lenfosit yapımı ve antikor
oluşumunu artırır; böylece enfeksiyonlara karşı vücudu korur. A
vitamini anti enfeksiyon vitamin olarak da bilinmektedir.
Yumurta, süt, balık, ıspanak, portakal, havuç, yeşilbiber, kayısı gibi
sarı, turuncu ve yeşil sebze ve meyvelerde bulunan A vitamini güçlü bir
antioksidandır.

Yüksek C Vitamini içeriği ile yeşilbiber, kuşburnu ve karnabahar savunma sisteminizi güçlendirir

Önemli antioksidanlardan bir diğeri de C vitaminidir. C vitamini
vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlar, savunma sistemini
güçlendirir. Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak,
portakal, limon, mandalina, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C
vitamini içerir. C vitamini kaybını önlemek için salatalar da meyve
suları gibi tüketilmeden hemen önce hazırlanmalıdır.

Fındık, ceviz, badem ve balık doğal koruyucudur

E vitaminin vücut çalışmasındaki en önemli görevi antioksidan
özelliğidir. Yeni doğan bebeklerde solunum bozukluklarının
kronikleşmesini önlediği görülmüştür. En zengin kaynakları; fındık,
ceviz, badem gibi yağlı tohumlar, sıvı yağlar, yeşil yapraklı sebzeler,
kuru baklagiller, tahin gibi besinlerdir.

Balık, balık yağı, fındık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitleri güçlü
bir antioksidandır ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde
etkilidir. Ayrıca zeytinyağı, fındık yağı gibi sıvı yağlarda bulunan
omega-9 yağ asitleri de bağışıklık sistemini olumlu etkiler.

Çinko eksikliği hastalıkları da beraberinde getiriyor

Hafif düzeyde çinko eksiklikleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde
yaygın görülen ve birçok sağlık sorununu beraberinde getiren bir
tablodur. Bu durumda yapılan çinko desteği fiziksel, nörolojik ve
psikolojik gelişmeyi iyileştiren yaşamı tehdit eden enfeksiyonların
sıklığını azaltmaktadır.

En iyi kaynakları; kırmızı et ve kabuklu deniz ürünleri ile karaciğer
gibi hayvansal kaynaklı besinlerdir. Orta düzey kaynakları; fındık,
ceviz, fıstık gibi kuruyemişler, süt, peynir ve kuru baklagiller
çinkodan zengin bitkisel kaynaklardır.

Öğünlerinizde yoğurt ve kefir tüketmeye dikkat edin

Florayı güçlendirerek gastrointestinal sistem enfeksiyonlarına
karşı direnç oluştururlar. Antimikrobiyal aktiviteyi üst düzeyde
tutarlar. İmmün fonksiyonlara(bağışıklığa) destek verirler. Antitümör
özellik gösterirler.

Prebiyotikler ise probiyotiklerin büyüme ve gelişmesini sağlayan,
aktivitelerini arttıran sindirilmeyen karbonhidrat bileşikleridir.
Prebiyotikler ise başta anne sütü ve lifli gıdalarda (enginar, kereviz,
pırasa, kuşkonmaz ve muz gibi ) bulunurlar. Yoğurt prebiyotiktir, yani
probiyotiklerin üremesini artırır. Kefir probiyotiktir, yani kendisi
yararlı mikroorganizmadır.

Kefir tümör oluşumunu engellemekte ya da var olanın ilerlemesini
azaltmaktadır. Kefir içindeki mikroorganizmalar bol miktarda vitamin (K
vit, B1 vitamini, pantotenik asit, niasin, folik asit B12, ve biyotin)
sentezi yaparlar. Kefir mikroorganizmalarının ürettiği biyotin diğer B
kompleks vitaminlerinin emilimini de artırır.

Kahvaltıda 1 tatlı kaşığı bal veya ballı limonlı ılık çaylar rahatlatıcı etki gösterir

Genel olarak balın yaklaşık % 82' si fruktoz ve glikoz şekerlerinden, %
17.2 'si sudan meydana gelir. Enerji veriminin dışında karasal iklime
sahip ve gün içi ısı farkının fazla olduğu bölgelerde soğuğa ve soğuk
algınlığına karşı, ağız, boğaz ve bronşlardaki rahatsızlıklarda ve
enfeksiyonlarında doğal bir ilaç olarak kullanılmaktadır. Bu özellikler
balın antimikrobiyel etkisinin yanı sıra baldaki fruktozun doku ve
kasları yumuşatıcı ve gevşetici özelliğinden kaynaklanmaktadır. Balın
yaraların ve enfeksiyonların iyileşmesini sağlamak için kullanımı
önerilmiştir.

Yemeklere, çorbalara, yoğurda ve etlerin marinizasyonunda sarımsak kullanın

Sarımsağın yapısında bol miktarda su, fruktoz içeren karbonhidratlar,
kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunur.
Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt,
çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da
kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks
vitaminlerini içerir.

Sarımsağın en önemli biyokimyasal özelliklerinden biri antioksidan
potansiyelidir. Bu özelliğinin içindeki organik kükürt bileşiklerinden
(allisin) kaynaklandığı düşünülmektedir. Çiğ sarımsakta antioksidan
potansiyeli vardır, ancak yüksek dozları kalp, karaciğer ve böbreğe
toksik etkiler gösterebilmektedir. Ayrıca sarımsakta bulunan
flavonoidler de antioksidan etkilerine katkıda bulunuyor olabilirler.
Bir başka önemli özelliği, organizmada birçok işlevi olduğu gösterilen
nitrik oksiti (NO) artırıcı etkisidir. Bu mekanizmalar sarımsağın
ateroskleroz ve hipertansiyon tedavisi ile koruyucu önlem rollerini
açıklayıcı olabilir. Sarımsağın çeşitli mekanizmalarla karsinojenleri
detoksifiye edebileceği, bağışıklık sisteminin baskılanmasını önleyerek
de kansere karşı yararlı olabileceği söylenmektedir.

Salatalara çiğ maydanoz ekleyin. Yemekler piştikten sonra maydanozu ekleyin ki C vitamin kaybı olmasın.

Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır. Bu özelliği ile
görme gücü, kılcal damar sisteminin, adrenal bezin ve tiroid bezinin
fonksiyonları üzerinde etkilidir. Yapraklarında uçucu yağlar,
flavonoidler, protein, klorofil ve glikozit, köklerinde ise uçucu yağ,
şeker, müsilaj ve glikozit vardır. Yapraklar vitamin ( A,C,K ), demir,
potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum yönünden zengindir. Bir tutam
maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılar.

Narı suyundan çok tanesi ile tüketmeye çalışın
Nargiller familyasının örnek bitkisidir. Nar meyvesi ismini Latince’de
‘çok tohumlu’ anlamına gelen ‘pomegranate’ den almıştır. Nar suyunda
anthsiyaninler ve güçlü antioksidant flavonoidler nar suyunun rengini
sağlarlar. Nar antioksidan ve anti-tümör etkisinden dolayı ilaç olarak
da tanımlanabilir.

Kayısı ara öğünlerinizde kurusunu pratik taşıyabileceğiniz vitaminli bir meyvedir

Kayısı, insan vücudunun günlük enerji ve protein gereksiniminin
karşılanmasında çok az katkıda bulunmakla birlikte mineral maddelerden
potasyum ve vitaminlerden ß-karotence çok zengindir. A vitaminin öncül
maddesi olan ß-karoten vücudu ve organları saran epitel doku, göz
sağlığı, kemik, diş gelişmesi ve endokrin bezlerinin çalışması için
gereklidir. Bu görevlerinden başka A vitamini üreme ve büyümede,
enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasında önemli rol oynar.
Diğer taraftan A vitamini normal vücut hücrelerinin kanserli hücreye
dönüşmesinin başlıca sorumlusu olan aktif karsinojenlerden tekli
oksijenin oluşmasını önlemekte veya oluştuktan sonra etkisiz hale
getirmektedir. Ayrıca A vitamini organizmanın ve sağlıklı hücrelerin
direncini artırarak kansere karşı koruyucu görevi yapmaktadır.

Zenginlik sıralamasında kivi birinci

Dünyada yoğun olarak tüketilen 26 meyve içerisinde besin maddesi
yönünden en zengin meyvedir. Kivi meyvesinin 100 gramında ortalama
100-400mg C vitamini bulunur. Ayrıca magnezyum içeriği bakımından da en
zengin, yüksek potasyum miktarı ve düşük sodyum ile yine meyveler
içerisinde ön sıralarda yer almaktadır. E vitamini, bakır, fosfor, B2
vitamini ve A vitamini bakımından da iyi bir içeriğe sahiptir. Kivi,
karotenoidler (beta karoten, lutein ve ksantofil), fenolik bileşikler
(flavanoidler ve antosiyaninler) ve antioksidant içerikleri yönünden de
oldukça önemli meyvelerdendir.

Bitki çaylarının antioksidan etkisinden faydalanın

Özellikle kuşburnu, ıhlamur, ahududu, böğürtlen bu dönemde
antioksidanca zengin olanları olarak sıralanabilir. Limonla
zenginleştirerek kendinize doğal bikri çayları karıştırabilirsiniz.

Hürriyet
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Bu besinler gripten koruyor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Çocuklar Gripten Nasıl Korunur
»  Gripten korunmak için 10 öneri
» Bu meyve kanserden koruyor
» Bu meyve kanserden koruyor
» Bu besinler tok tutuyor!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Danışmanlık ve Yardımlaşma :: Sağlık Sorunları :: Sağlık Bilgileri-
Buraya geçin: