Giriş Tarihi : 30/03/09 Yer : İstanbul Yaş : 34 Mesajlar : 14824 Rep Puanı : 14472 Rep Gücü : 6503
Konu: Kadın Hakları Paz Ara. 13, 2009 10:56 am
Kadın Hakları konusu insan hakları kavramı çerçevesinde ele alınmalıdır. Ancak insan haklarına iliskin degerlendirmeler tek basına kadın haklarının özgünlügünü karsılamaya yetmemektedir. Kadın haklarının toplumsal yapı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] aile ve iktidar iliskileri açısından yeniden yapılandırılması gerekir. Ülkemize kadınlara siyasal[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yasal ve ekonomik anlamda hakların tanınması Türkiye Cumhuriyetinin kurulusu ile belirgin bir sıçrama yapmıstır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ancak yeterli degildir. Pozitif ayrımcılık yoluyla kadın magduriyetinin her alanda pisirilmesi gerekir[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] daha yapılacak çok sey vardır.
1. INSAN HAKLARININ BiR PARÇASI OLARAK KADIN HAKLARI
nsan hakları yeryüzünde esit olarak yasayan bütün bireylerin birbirlerine karsı salt insan olmaktan kaynaklanan ¤¤¤¤leridir. nsan haklarından[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanın insan olmaktan kaynaklanan tüm hakları anlasılmaktadır. nsan Hakları Evrensel Beyannamesi de bu çerçevede cins[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] din[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] siyasi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] milli veya sosyal köken[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] servet[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dogus veya diger herhangi bir fark gözetmeksizin[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanın insan olması nedeniyle her insan tarafından yararlanılabilen haklara “insan hakları” denmektedir. Hukuk tarafından korunmaya deger menfaat olarak hak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] dogrudan hukukun konusunu olusturmaktadır. Hak kavramı insanın salt insan olmak sıfatıyla sahip oldugu özgürlükleri ve olanakları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanın degerini ya da onurunu meydana getirmektedir. Bu nedenle insan haklarının kaynagı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanın bu deger yanından gelmektedir. nsan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] belki insan hakları olmadan da yasayabilir. Ancak böyle bir yasam insana yakısan bir yasam olmaz. nsanın insan olmasından kaynaklanan hakların ihlali veya inkarı demek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanlıktan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan olmaktan vazgeçmek demektir. Aslında insan haklarının dogustan varolusu sadece algılanabilecegine bu nedenle tanımlanmasına bile gerek olmadıgına iliskin görüsler vardır. Ancak hukuksal açıdan tanım[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir açıklık saglama olanagı sunar. Evrensellik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] eskimezlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] degismezlik[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] üstünlük[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] devredilmezlik insan hakları kavramının temel özellikleridir. Sonuç olarak amaç; “insan onurunun korunması” oldugu için bu özellikler zorunlu olarak aranacaktır. Çagdas pozitif hukuk normlarında bu özelliklerin “ devredilmez[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] vazgeçilmez temel hak ve özgürlükler” olarak yansıtıldıgını görmekteyiz. 18.yy.'da üzerinde tartısılan "nsan ve Yurttas Hakları" kavramı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] yeni bir tarihsel açılımı ortaya koyarken tüm insanlara sesleniyordu. Bu yüzyılda kadın hakları savunucuları[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Batı'da kökten etkiler yaratan hareketin içindeydiler ve erkeklerle birlikte esitlik ve özgürlük mücadelesi veriyorlardı. Bu mücadele 1776 tarihli Amerikan Bagımsızlık Bildirgesi ve 1789 tarihli Fransız nsan ve Yurttas Hakları Bildirgesi'ni dogurmustur. Her iki sözlesme ve devam edegelen sözlesmeler[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insanlar için vazgeçilmez hakların varlıgı ve siyasi iktidarın bu hakları tanıması zorunlulugu üzerinde duruyordu. Ancak[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ne yazık ki dogal haklar olarak isimlendirilen bu hakların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] basta teorisyenleri olan erkekler olmak üzere kadınları da kapsadıgı konusunu kabul etmediler.
Fransız Devrimi'nden etkilenen Mary WOLLSTONECRAFT (1755-1797)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] feminist teori tarihinde ilk önemli çalısma olan "Kadın Haklarının Savunusu"nu hazırlamıstır. Bu kitap[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] erkeklerin özgürlük talepleriyle geleneklere karsı açtıgı savası kadınların da yapabilecegi mesajını veriyordu. Özgürlük talebinde bulunmamak kadını onursuz kılacaktır demekteydi. Aynı sekilde[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadın hakları savunucusu Olympe de GOUGE (1748-1793)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Kadın Hakları Bildirgesi'yle dogrudan nsan ve Yurttas Hakları Bildirgesi'ne yönelik bir manifestoda bulunuyordu. Esitlikten kadın ve erkek esitliginin de anlasılması gerektigini ileri sürüyor; kamusal mevkilere gelme siyaset yapma konusunda da esit haklar talep ediyordu. "Kadına giyotine gitme hakkı tanınıyorsa kürsüye çıkma hakkı da tanınmalıdır" demekteydi. ronik bir sekilde Olype de GOUGE 1793'deki darbe sonrası giyotinle idam edildi. 19. ve 20.yy'da[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] mücadelenin hukuksal alandaki esitlik söyleminden çok hayatın her alanında yapılan cinsiyete dayalı ayrımcılıgın kaldırılması noktasına yöneldigini görüyoruz. Bu yaklasımla savunulan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tarihsel ve toplumsal olarak cinsiyetten kaynaklanan davranıs kalıpları ve rolleri kadınların herhangi bir alandan dıslanmaları için gerekçe olmamalıdır[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] görüsüdür. Mücadelenin kamusal alanda yer almaya yani siyasi ve sosyal alandaki esitlik taleplerine dönüstügünü görüyoruz. Toplumsal yasamın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] özel alan (ev içi-aile ortam) ve kamusal alan (ev dısı-çalısma ortamı) biçiminde bölünmesi ve kadının geleneksel olarak özel alana hapsedilmesi[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bu durumun beraberinde getirdigi kalıplarla zorlanma[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadının kendisini insan olarak ve üretimin bir parçası olarak ifade etmesini güçlestirir. Liberal feminizme göre geleneksel özel-kamusal alan ayrımı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadının erkek karsısındaki ikincil konumunun ana nedenidir. Kadınların kamusal alana girmesini önleyen ve onları özel alana hapseden yasalar ve uygulamaların kaldırılması gerekir. Kadınların özel alana ait görülmesi ve bu alanda da yasamlarının devlet tarafından tam güvenceye alınmaması ve özel alana hukukun müdahalesinin sınırlı tutulması olgusu[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadınların uzun yıllardır mücadelelerinin odak noktası olmustur.
2. KADIN HAKLARININ ÖZGÜN YÖNÜ
16.yy.'daki "kadın insan mıdır?" tartısmasının bir zamanlar yapılmıs olması bile kadın hakları kavramının insan hakları kavramı çerçevesinde tartısılmasını zorunlu kılıyor. Aslında bu tartısmanın kökeni kitabi dinlerin Adem'in topraktan[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] buna karsım Havva'nın ise Adem'in kaburga kemiginden yaratılmıs olmasına kadar götürülebilir. Buna baglı olarak erkek[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] uygarlıgın ve kültürün yaratıcısı ve ürünü olarak görülürken; kadın[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] doganın ürünüdür. Saptamalar kadının ikincilligini vurgulamak için kullanılmaktadır. Bu yüzden[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] genel insan hakları ile ilgili düzenlemelerin ayrıca ve özellikleri de dikkate alınarak kadın hakları tarafından tamamlanması gereksinimi dogmaktadır. Kadın haklarının özgünlügünü belirtmek yapay bir ayrım degil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan hakları kavramına somut bir içerik kazandırabilmenin ön kosuludur. nsan hakları kavramının salt "insan" soyutlaması içinde ele alınması[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan-erkek kavramı iliskisinde somutlastıgı için ataerkil anlayısın sürdürülmesi ve pekistirilmesinden baska bir ise yaramamaktadır. Bu nedenle[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan hakları kavramının kadın hakları kavramı ile de tamamlanması geregi dogmaktadır. Kadının insan hakları konusuna iliskin iki temel yaklasım vardır: - Evrenselci yaklasım - Kültürcü yaklasım Evrenselci yaklasım; insan haklarının evrenselliginden yola çıkmaktadır. nsan hakları belgelerinde yer alan hakların tümünden kadınlar yararlanmalıdır düsüncesini savunmaktadırlar.
Kültürcü yaklasım ise; tüm toplumlarda geçerli olabilecek insan hakları anlamında ortak degerlerin bulunmasının olanaksızlıgından yola çıkar. Ancak bu yaklasımda[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadınlara karsı yapılan ayrımcılıkların kültürel farklılıklara dayandırılarak haklılastırılmaya çalısıldıgı görülmektedir. Her kültürün kendi degerleri çerçevesinde ele alınması kültürün genel yaklasımının[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kadını belirli bir noktaya hapsetmesine engel olmayacaktır. Bunun anlamı[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bazı farklılıklar gösterse bile genel ataerkil kastın kırılamayacagı noktasına ulasır. Böylece bir çifte standart yaratılmaktadır. Kadınlara Karsı Her Türlü Ayrımcılıgın Önlenmesi Sözlesmesi (CEDA W.1981)[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] insan hakları belgeleri içinde en çok çekince konulan sözlesmedir. Bu sözlesme[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] bir sekilde imzalanmıs bile olsa yasalarla tanınmıs pozitif hakların[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] tek baslarına degil[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] egemen toplumsal ve kültürel ortam içinde varoldugu gerçegini de göstermektedir