hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Atatürk Ve Gizli Operasyonu ..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Atatürk Ve Gizli Operasyonu .. 2duy3hj

Atatürk Ve Gizli Operasyonu .. Empty
MesajKonu: Atatürk Ve Gizli Operasyonu ..   Atatürk Ve Gizli Operasyonu .. EmptyPtsi Kas. 16, 2009 11:11 am

Atatürk'ün Gizli Kuzey Irak Harekatı

Atatürk'ün, 1922 yılında K. Irak'a gizli bir operasyon düzenlettiği, ancak operasyonun başarısızlıkla sonuçlandığı ortaya çıktı.

Mustafa Kemal 1922 yılında İngilizler'in faaliyetinden rahatsız olduğu
için, Lozan görüşmelerinden önce gizli bir askeri harekât emri verdi.
Yarbay Şefik Özdemir Bey'in "şahsen" yürüttüğü izlenimi verilen
Revanduz Harekâtı, gerilla taktikleriyle yürütüldü ve bir yıldan fazla
sürdü. Barzani aşiretinin lideri Şeyh Mahmut, İngilizler'in
girişimlerine karşı koyarak harekâta destek vermişti. Talabani
aşiretiyse İngilizler'e bağlı kaldı. Harekât önce başarılı olsa da
sonuç vermedi ve belki de tarihin akışını değiştirdi. İşte Harekât'ın
çarpıcı ayrıntıları….

Günümüzde Kuzey Irak'taki Süleymaniye, Telafer ve Revanduz gibi
yerleşim alanlarını kapsayan bölge, Osmanlı döneminde 'Elcezire
Cephesi' olarak adlandırılıyordu ve Kurtuluş Savaşı sırasında bugünkü
kadar sıcaktı! Hatta Mustafa Kemal 1 Şubat 1922'de telgrafla o sırada
Milis Kaymakam (Yarbayı) rütbesindeki Özdemir Bey'e emir vermiş ve
bölgeye gizli bir harekât düzenlenmişti. Genelkurmay Askeri Tarih ve
Stratejik Etüt Başkanlığı'nın (ATASE) arşivinde bulunan bu emrin
röprodüksiyonunu Yeni Aktüel'e veren Hacettepe Üniversitesi öğretim
üyesi ve 'Osmanlı Yönetimindeki Topraklarda Arap Milliyetçiliğinin
Doğuşu ve Suriye' kitabının yazarı Doç Dr. Derviş Kılınçkaya,
Atatürk'ün Musul sorunu konusunda resmi olarak silahla çözüme gitmemiş
görünse de Özdemir Bey'i görevlendirip gayrı resmi olarak doğrudan
müdahale ettiğini belirtiyor. Kanıtları Genelkurmay, Başbakanlık ve
TBMM arşivlerindeki belgelerde bulunan bu harekât kamuoyunda pek
bilinmese de bölge ve Musul sorunu üzerinde çalışan uzmanların
araştırmaları karanlıkta kalan bu döneme ışık tutuyor.

Türk Askeri Tarih Komisyonu ve Türk Silahlı Kuvvetleri Atatürk
Araştırma ve Eğitim Merkezi Genel Kurulu üyesi olan Dr. Zekeriya Tüzmen
de bu uzmanlardan. Tüzmen'in Atatürk Araştırma Merkezi tarafından
yayımlanan "Musul Meselesi - Askeri Yönden Çözüm Arayışları
(1922-1925)" kitabıyla aynı merkezin dergisinde yayımlanan "Özdemir
Beyin Musul Harekâtı ve İngilizler'in Karşı Tedbirleri (1921-1923)"
makalesi konuyla ilgili en yetkin kaynaklardan ikisi. Kitaba ve
makaleye göre, Musul 10 Kasım 1918'den itibaren İngiliz işgali altında
kalsa da, İngilizler bölgeye hâkim olamamıştı. Türk Genelkurmayı
hâkimiyet kurabilmek için bölgeyi, aşiretleri ve gelenekleri iyi bilen
ve Antep'te Kuvayı Milliye komutanlığı yapmış olan Özdemir Bey'i
görevlendirdi. Görev resmi değil, şahsi görünecekti; bu yüzden
görevlendirilen birlik Aneze ve diğer aşiretlerdeki savaşçılarla
Fransız ordusundan kaçan Tunuslu ve Cezayirli erlerden oluşturuldu.
Özdemir Bey'e de bölge halkının dininançlarına saygılı olması, halka ve
özellikle aşiret reislerine düşüncelerini sorması; halka, İngilizler'in
İslam birliğini parçalamak ve memleketlerini işgal etmek amacı
güttüklerini anlatması, Irak Kralı Faysal'ın da tamamen İngiliz
isteklerine göre hareket ettiğini ifade etmesi talimatı verildi.
Özdemir Bey'in bölgeye ulaştıktan sonra Diyarbakır'daki Elcezire
cephesi komutanlığına gönderdiği bir rapor oldukça anlamlı:
"Bu havalide, mevcut aşiretler ve millkuvvetlerin miktarı isterse on
binlere ulaşsın, her türlü teçhizatı da mevcut bulunsun, kendi
kendilerine düşmana bir fişek bile atmaları imkânsızdır. Bunların
içlerine her halde az çok bir kuvvet ithaliyle mevcudiyetlerini takviye
ve ayni zamanda kendi iradelerine rağmen kafalarına vura vura ateş
hattına sevk etmek mümkün olacaktır."

Bu saptamaya karşın Özdemir Bey; Sürücü, Barzani, Zibarlı ve Balikli
aşiretlerini yanına çekebildi. Özdemir Bey'in bölgedeki başarıları
üzerine İngiliz yetkilileri Londra'ya gönderdikleri raporlarda
Irak'taki birliklerinin ya takviye edilmesini ya da bölgenin tamamen
boşaltılmasından yana olduklarını ifade etti. Raporlardaki bilgilere
göre, bölgeye asker sevk etmenin zorluğunu dile getiren İngiltere Savaş
Bakanlığı mevcut kuvvetlerle Musul'un savunulmasını ve kademeli olarak
Türkler'e sezdirmeden bölgeden geri çekilmeyi tavsiye etmişti. Lozan
Konferansı öncesinde savaşı büyüterek gerginliği tırmandırmak istemeyen
İngilizler, sadece hava bombardımanlarını sürdürdüler.

İngilizler Barzani aşiretinin lideri Şeyh Mahmut'a karşı da önde gelen
aşiret reislerinden Seyyid Taha ve Simko'yu kullanmak istedi. Bu sırada
Türk ordusu İzmir önlerine gelmişti. TBMM Başkanı Mustafa Kemal ve
Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Musul cephesindeki gelişmeleri de
izliyordu. Ancak konferans başladıktan sonra Türkiye diplomasiye daha
çok önem verdi. İngiliz saldırılarına dayanamayan ve gerekli desteği
alamayan Özdemir Bey ise geri çekilerek İran'a geçti ve 10 Mayıs'ta
Van'a ulaşınca askeri harekât bitti. Kurtuluş Savaşı'nın önde gelen
isimlerinden ve 1922-1923 arasında birkaç ay başbakanlık da yapan Rauf
(Orbay) Bey ise, Özdemir Bey'in İran'a gitmesini onaylamıyordu ve
Genelkurmay'a yazdığı yazıda Özdemir Bey'in başına buyruk hareket
ettiğini belirtmişti.

"Bölgede İngiliz baskısı çok kuvvetliydi"

Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Türk Askeri Tarih
Komisyonu asli üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Güler, Batı cephesinde savaşı
sürdüren Türk ordusunun bölgede yeni bir cephe açması mümkün olmadığı
için bu yola başvurduğunu belirtiyor. Güler, Özdemir Bey'in başlangıçta
önemli başarılar elde etmesine rağmen daha sonra para, malzeme ve silah
yardımı alamadığı ve haberleşme zamanında yapılamadığı için başarısız
olduğunu, bunda bazı aşiretlerin ihanet etmesinin de etkili olduğunu
ekliyor.
'Elcezire ve Özdemir Harekâtı' kitabının yazarı Murat Güztoklusu da
bölgedeki irtibatın zorluğuna ve kış şartlarına dikkat çekiyor: "Zaho
üzerinden harekât yapılabilseydi başarılı olunurdu ancak askeri
birliklerimizin çoğu Batı cephesindeydi". Güztoklusu'na göre asıl
nedense harekâtın yönetiminin Özdemir Bey Revanduz'a geldikten kısa
süre sonra Elcezire'den alınıp Doğu cephesine verilmesi!

Mustafa Kemal'in çekincesi Kürdistan değil, Ermenistan'ın kurulmasıydı

Prof. Dr. Mim Kemal Öke'nin iddiasına göre Atatürk'ün Musul bölgesine
önem vermesinin sebebi petrol kaynakları değil, bölgede Ermenistan
devletinin kurdurulmasını engellemekti. Barzani aşiretinin 1919
yılındaki lideri Şeyh Mahmut Efendi'ye gönderdiği şu telgraf Mustafa
Kemal'in bu konudaki hassasiyetini göstermesi bakımından anlamlı:

"Şeyh Mahmut Efendi Hazretlerine,
Erzurum, 13 Ağustos 1919
(...) Yurdumuzun Ermeni ayakları altında çiğnenmesine ve ulusumuzun
Ermeniler'e tutsak olmasına olur verecek hiçbir Müslüman düşünülemez.
Düşmanlarımızın her yerdeki davranışları hep yurdun parçalanması ve
ulusumuzun tutsak olması amacına yöneliktir. Ulustan güç almayan ve
tutsak durumunda bulunan hükümet beceriksizlikten başka bir eylem
gösterememiştir. (...)



(Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı Yazışmaları, Cilt: I)

Haber: YENİ AKTÜEL
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Atatürk Ve Gizli Operasyonu ..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: M.Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimiz-
Buraya geçin: